Kendi Kendine Batıranlar: NBA’in Bu Yazı En Kötü Geçiren Takımları

08/Ağu/17 12:07 Ağustos 8, 2017

Semih Tuna

08/Ağu/17 12:07

Eurohoops.net

NBA’de her yaz bazı takımlar iyi, bazıları kötü hamleler yapar. Bu yazı en kötü geçiren takımlar, hatalarının ceremesini büyük ihtimalle daha sonradan çekecek. Peki bu takımlar hataları neden yaptı, nasıl yaptı?

by Grant Hughes / Çeviri: Yılmazcem Özardıç

Bu yazı 31 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Bir NBA takımının yazını berbat etmesinin birçok yolu vardır.

Bu yaz bazı takımlar gidecek olan yıldızları için karşılığında çok az şey alarak takasta kazıkladı. Bazıları hemen playoff yapmak için gereksiz yere fazla para harcadı.

Sabırsızlık, doğru araştırma yapmama ve yeniden yapılanmaya girmekten korkmak gibi etmenler, NBA’de bir takımın yazını kötü geçirmesine neden olan başka faktörlerdir.

Genelde bu hatalar, yönetimlerin kendi elinde ne olduğunu iyi bilmemesinden kaynaklanır.

Küçük hevesler için büyük resmi göremeyen takımları ele aldığımız bu yazıda hataların nedenlerini bulmaya çalışacağız. Belki bu tespitler sinirli taraftarların hoşuna gitmeyebilir ancak bu yazı en azından hataları biraz olsun ortaya çıkarmaya yardımcı olacaktır.

Bir NBA takımı yönetmek zordur. Ancak görünüşe bakılırsa bazı yönetimler için doğru kararları almak diğerlerine göre daha zor geliyor.

Mansiyon Ödülü: Cleveland Cavaliers

Mansiyon ödülü Cavs’e gidiyor. Cleveland kadrosuna pek önemli bir ekleme yapmayıp Irving’in takas dedikoduları basına yansımadan önce alabileceğinden daha az şey alacak konuma düşmüş oldu.

Buna rağmen mansiyon ödülü alıyorlar çünkü basit olarak baktığımızda pek bir yanlış yapmadılar. Cavs geçen sezon Final’e çıkan kadrosunu büyük oranda korudu. Tabii bir yıl öncesinde de Final’e çıkmışlardı. Bir yıl öncesinde de.

Final’e çıkmalarının nedeni ellerinde LeBron James’in olması. Bu da onları otomatikman Doğu’nun favorisi yapıyor zaten.

Cavaliers’ın hala daha işleri yoluna koyma şansı var. James ve Irving oturup, en azından bir Final’e daha çıkıp şampiyonluğa ulaşma denemesinde bulunmak konusunda anlaşabilirler. Zaten önümüzdeki yıl LeBron serbest kalıyor. İki yıldız konuşup anlaşamazsa da Irving’i takas etmenin Cavaliers’ı geriye götüreceğini bu kadar kesin görmemek gerekiyor.

Örneğin, Irving karşılığında Eric Bledsoe, bir tecrübeli şutör bir de genç aldıklarını söylesek? Cavs’in James kenarda, Irving oyundayken ne kadar kötü olduğunu düşündüğümüzde, yıldız oyun kurucunun berbat savunmasını da göz önüne aldığımızda yeni parçalarla takımın gelişme ihtimali az değil.

Cavs belki Irving’in zor şutları sokma özelliğini kaybedebilir ancak başka yerlerden kazanacağı da kesin.

Cleveland’ın yazı beklenenden daha kötü geçiyor ancak şu ana kadar kesin olarak kaybettikleri bir şey yok. Olabilecek “en kötü” şey, yani Irving’i kaybetmeleri gerçekleşirse de buna hemen “felaket” diyemeyiz.

Bu yüzden Cavs Mansiyon Ödülü alıyor.

Sacramento Kings

Sacramento Kings, eğer kulüp olarak özel bir durumda olmasaydı “harika” olarak nitelendirilebilecek hamleler yaptı.

George Hill, Zach Randolph ve Vince Carter genç oyuncuların olgunlaşmasına yardımcı olabilecek isimler. Mentörlük her zaman değerlidir ve bu tecrübeli oyuncuları takıma katmak muhtemelen gençlerle dolu kadroyla Cousins’ten mahrum çıkacakları ilk sezonda tamamen Draft’a yatmaktan daha iyidir.

Ancak Kings’in elinde 2017-18 sezonunda kulübü yeni bir kurtuluş yoluna sokacak bir şeyler yapma şansı vardı ve bunu kullanmamayı seçtiler.

Sacramento, 2018 ilk tur hakkını elinde bulunduruyor ancak 2019 haklarını takas etmişlerdi. Bu da eğer Draft’a yatacaklarsa bu yıl yatmaları gerekiyordu anlamına geliyor. Hill, Randolph ve Carter’a verilen sözleşmeler, kötü kontratları ekstra haklarla birlikte alacak maaş bütçesini aldı götürdü. Nets DeMarre Carroll’ın kontratını üstüne alırken Toronto’dan bir ilk, bir de ikinci tur hakkını böyle kaptı.

Eğer elinde daha fazla değer bulundurmak isteyen bir kulüpsen maaş bütçesindeki boşluğu böyle kullanman gerekir.

Evet Kings’in birçok genç oyuncusu var ancak tamamı bekledikleri gibi çıkmayacak. Hatta hiçbirinin bir takımın ana çekirdeğini oluşturacak oyuncu olmama şansı yüksek.

Peki Kings bu durumda neden maaş bütçesindeki boşluğu kötü kontratların yanı sıra ekstra draft hakları almak için kullanıp, yukarıdan bir draft hakkı elde ettikten sonra önümüzdeki yaz tecrübeli oyunları kadrosuna katmadı?

Takıma katılan üç tecrübeli oyuncu muhtemelen Kings’i lotaryanın üst sıralarında tutacak, genç oyuncuların dakikasını yiyecek ve daha iyi kullanılabilecek parayı ceplerine indirecek.

Takımın bu yılki potansiyeli 30 maç civarı kazanmak, uzun vadede ise Kings’in yaptığı bu hamleler takımın canını çok yakabilir.

Neden şimdi? Neden bir yıl daha bekleyip yeniden yapılanmayı çok daha sağlıklı devam ettirmezsiniz ki?

Indiana Pacers

Cavs sahibi Dan Gilbert’ın, Indiana’nın Paul George karşılığında alabileceğinden daha azını aldığı görüşü ilginç bir detay.

Evet belki biraz ön yargılı olabilir ancak Cleveland George’u istiyordu ve takası tamamlayamadığı için biraz ekstra üzgün olabilir.

Victor Oladipo ile dört yıl için 84 milyon dolar değerindeki kontratı bazı takımlar için kurtulmak istenen bir oyuncu olmasına bile neden olabilir ve Domantas Sabonis çaylak sezonunda %46.9’luk “true shooting” oranıyla birlikte takım için uzun vadede önemli bir parça olacakmış gibi gözükmüyor.

Geçen ay yapılan ligin karar vericileriyle yapılan röportajdan bu yana neredeyse hiçbir şeyin değişmediğini söyleyebiliriz.

“Las Vegas’taki takım yöneticileri hala inanamıyorlar. Indiana’nın bir draft hakkı alamaması yöneticilerin kafasını karıştırıyor. Pacers’ın sabırsızlığı, Hayward Celtics’i seçtikten sonra daha da kötü gözükmeye başladı çünkü Boston Hayward ile George’u takıma katma planını direkt olarak belli etmişti. Dört gün bekleselerdi Oklahoma’dan aldıklarının çok daha fazlasını alabilirlerdi.”

Indiana’nın takası yaptığı sürede daha iyi bir teklif almadığını kabul etsek de zamanlama açısından oldukça ters bir zamanda anlaşmayı yaptığını unutmamak gerek.

Pacers’ın proaktif olduğunu ve geçen yıl takasın son gününde George’u yolladığını varsayalım. Veya Celtics, Hayward’la anlaşana kadar beklediklerini varsayalım. Hatta biraz daha sabırla Kyrie Irving ihtimalinin doğabileceğini hatırlayalım.

Indiana, yıldızının sezon sonu ayrılacağını açıkladığı, kontrat yenileme görüşmeleri yapmadığı, zor bir durumdaydı. Ancak yine de herkes George’un değerinin altına gittiğini düşündüğünde, bir de daha iyi tekliflerin olduğu haberleri çıktığında bu takası kötü olarak nitelendirmemiz gerekiyor.

Brooklyn Nets

Her şey iyi gidiyordu.

Nets, Allen Crabbe takasını yapmasa bu yazı en iyi geçiren takımlardan biri olabilirdi.

Evet, Nets Andrew Nicholson’ın 19.9 milyon dolarlık kontratından kurtuldu (Blazers hemen Nicholson’ı serbest bıraktı). Evet, Crabbe geçen sezon yayın gerisinden %44.4 ile oynadı.

Yine de Crabbe’in üç yıl için 56 milyon dolarlık kontratını üstüne alarak, Nets pek potansiyelli olmayan ortalama bir ilk beş oyuncusuna hak ettiğinden daha çok para ödemiş olacak. Daha da kötüsü, Crabbe oynadığı pozisyon nedeniyle Brooklyn’in en iyi genç oyuncularından biri LeVert’in dakikasından yiyecek.

Nets’in Crabbe’i beğendiği geçen yıl ona verdikleri ve Blazers’ın karşılamak zorunda kaldığı kontrattan belliydi. Yine de neredeyse hiçbir şey vermeden onu bir yıl sonra alabilmeleri bir şeyler anlatıyor.

Nets D’Angelo Russell ve DeMarre Carroll takaslarıyla maaş bütçesindeki boşluğun yeniden yapılanan takımlar için nasıl kullanılması gerektiğini herkese gösterdi.Yaptıkları son saçma takasla ise büyük resmi düşünmeyerek iyi geçirdikleri yazı adeta berbat ettiler.

Chicago Bulls

Bulls’un bu yazını kötü geçirmesinin nedeni  geçen yaz yaptığı kötü hamleler diyebiliriz. Eğer Dwyane Wade’e o oyuncu opsiyonunu vermeseler Jimmy Butler sonrası dönem onlar için iyi bir yeniden yapılanma başlangıcı sayılabilirdi.

Kris Dunn ile Zach LaVine’i Butler karşılığında kadroya katmak takımı gençleştirse de Wade’i takasla veya sözleşme feshiyle gönderemedikleri sürece her şey yeniden başlamayacak.

Şimdi Butler takasına geri dönelim.

Herkes tarafından eleştirildiği gibi, Chicago’nun ucuza oynayan bir süper yıldızı takaslayarak karşılığında yeterince şey alamadığını söylemek yanlış olmaz. Dunn işin savunma kısmında iyi bir performans verse de hücum kısmında çaylak sezonunda neredeyse hiçbir şey yapamadı. 23 yaşındaki bir çaylak olarak gelişim eğrisi pek iç açıcı gözükmüyor.

LaVine’in diz ön çapraz bağlarını yırtması önümüzdeki sezonun ortasına kadar kendisi gibi performans gösteremeyeceği anlamına geliyor. Bulls LaVine’e yeni bir kontrat vermemesi durumunda sınırlı serbest piyasada iyi teklif alabilme riskini göze alacak. Yeni kontrat verirlerse de genç oyuncunun tam olarak ne durumda olmadığını bilmeden bu işe kalkışacaklar.

Sağlıklı LaVine hakkında bildiklerimiz ise verimli şekilde skor üretip savunmada takıma zarar vermesi. Maksimum kontrat bu profildeki bir oyuncu için pek iyi bir fikir olmayabilir. Butler’ın karşılığında bu kadar tek yönlü bir ana parça almak yıldız oyuncunun ucuza gittiğini kanıtlıyor.

Eğer Bulls ile Butler arasındaki evlilik, kesin olarak boşanmaya gidiyorsa her şeyi açıklamak daha kolay olurdu. Ancak Butler, George gibi kontratı sona eren bir süper yıldız değildi ve açıklamaları bu “boşanma” mevzusunun gerçekleşmek zorunda olmadığını bize gösterdi.

“Sezon sonunda yetkililerle yaptığım görüşmede Chicago ile kariyerime devam edeceğime dair bir izlenime kapılmıştım. Bana tam olarak ne söylediklerini size anlatamam ama kalacağımı düşünmeme neden olacak şeyler söylediklerinin altını çizebilirim.”

Yani Chicago takas etmek zorunda olmadığı bir yıldız karşılığında alabileceğinden çok daha azını alarak takası yapmış oldu.

New York Knicks

Knicks’in yazı üç farklı adımda, artarak giden “şimdi kazanalım” düşüncesiyle şekillendi.

En savunulabilir hamleleri Tim Hardaway Jr.’a dört yıl için 71 milyon dolarlık kontratı vermeleriydi.

Evet doğru. Kariyeri boyunca bir yılda 14.5 sayı ortalama yakalamak dışında parkede neredeyse başka hiçbir şey yapmayan bir oyuncuya o parayı vermek en kolay şekilde mantıklı olarak savunulabilecek hamleleriydi.

Knicks zaten Hardaway’i Jerian Grant için takaslamayıp elinde daha önceden tutabilirdi ama şimdi birkaç olumlu yöne bakmak için o durumu unutalım.

Hardaway gelişen skorerliği ile 25 yaşında, Hawks formasıyla New York’takinden daha çok hücum çeşitliği gösteren bir kanat oyuncusu.

Hardaway büyük ihtimalle hiçbir zaman maaşının karşılığını tam olarak veremeyecek ama takıma olumlu katkılarda bulunacağı da açık. Ama yine de takımı Hawks dahil olmak üzere kimsenin onun piyasasının bu kadar fazla olduğuna inanmadığını da söylemeliyiz.

Bu da bizi Ron Baker’ın 2 yıl için 8.9 milyon dolarlık kontratına getiriyor.

Eğer bir oyuncu kendi anlaşmasını kendisi açıklıyorsa, bu lig etrafında pek bir ilgi görmediğini bize anlatan bir gelişme olarak tanımlanabilir. Knicks’in Baker’ın minimumdan daha fazla paraya değer olduğu sonucuna nasıl vardığı bir gizem olarak kalacak. Neden ikinci yılda oyuncu opsiyonuna razı oldukları da, Baker maaşının karşılığından daha iyi performans gösterirse oluşabilecek olumlu bir durum ihtimalini de yok ediyor.

Son olarak Knicks, Phil Jackson’ın yerine son 18 yılın 14’ünde yönetimde bulunan Steve Mills’i getirdi.

Bu diğer her şeyden çok Knicks’in yazını faciaya çeviren hamle oldu. Kulüp, değişim ararken kendi içinden birini yönetimin başına getirdi.