by David Yapkowitz / Çeviri: Mehmet Bahadır Akgün (@mbakgun)
Bu yazı ilk olarak 19 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Gordon Hayward’ın serbest transfer döneminde Boston Celtics ile anlaşmasının ardından Utah Jazz‘in rekabetin içinde kalabilmek ve takımın gücünü büyük oranda düşürmemek için takıma yeni eklemeler yapması gerekiyordu. Geçtiğimiz sezon Jazz, ligin iyi savunma takımlarından biriydi. Rudy Gobert ise ligdeki en iyi pota savunmacılarından biri ve Yılın Savunmacısı ödülünün de en büyük adaylarındandı. Derrick Favors ve Joe Ingles de takıma katkı verdiğinde önemli bir ön alan savunması kurabiliyor Utah Jazz.
Utah Jazz’in takıma katarak ön alan savunmasını güçlendirmeyi amaçladığı bir diğer isim ise Ekpe Udoh. Udoh NBA’deki son sezonunda, yani 2014-2015 sezonunda Los Angeles Clippers formasıyla mücadele etmişti. O sezon yalnızca 33 maça çıkan Ekpe Udoh, kariyerinin en düşük ortalamalarını tutturdu. Clippers, Warriors ve Bucks dönemlerinde savunmadaki yetenekleriyle bilinen Udoh’tan ligin en korkunç savunmalarından birini güçlendirmesi istenecek.
“Ben de bu savunmaya katkıda bulunacağım. En iyi savunmacılardan biri olduğumu düşünüyorum,” diyor Udoh, Basketball Insiders’a. “Yalnızca hıza alışmam lazım. Oyun hızı tamamen farklı olacak fakat o kondisyona sahip olup oyunu anlamaya başlayınca hazır olacağım.”
Udoh’un alışması gereken hız ise NBA’deki oyun hızı. Son birkaç yılı Türkiye’de geçiren Ekpe Udoh, Stephon Marburyvari bir deneyim geçirdi. Fenerbahçe‘de oynadığı dönemde taraftarların en büyük sevgililerinden biri hâline geldi Ekpe Udoh. Takımına ilk EuroLeague kupasını kazandırdı ve Final Four’da da MVP seçildi.
Aynı zamanda EuroLeague’in en iyi takımına da seçilen Udoh, yılın savunmacısı olmaya da adaydı. Bir sezonda yaptığı 68 blok ise EuroLeague rekoru Udoh’un.
“Dünyayı görebilme fırsatı harika bir deneyim oldu benim için,” diyor Udoh ve ekliyor: “Farklı kültürler gördüm ve özgüvenimi geri kazandım.”
NBA’de forma giymek birçok basketbolcu için büyük bir rüya. Udoh aslında bu rüyayı en başında gerçekleştirmişti fakat ligdeki ilk birkaç yılı hiç de beklendiği gibi bitmemişti. Lotaryadan seçilmişti Udoh, Warriors tarafından 2010 draftında altıncı sırada.
Warriors Udoh’u genelde kenardan oyuna sokarak kullandı. Orada geçen 1,5 sezonun ardından Bucks‘a takaslandı Nijerya asıllı oyuncu. Milwaukee’de ise rolü daha da düştü ve sonrasında 2014 yazında Clippers ile anlaştı. Kenarda bile düşünülmüyordu Udoh artık neredeyse.
İşte o zaman karar verdi Udoh, okyanusun diğer yakasında farklı bir şeyler aramaya. NBA’deki deneyimi hiç hayal ettiği gibi gitmemiş olsa da bir gün geri döneceğini biliyormuş Udoh:
“Hep bunu istedim. İçimde hep bu vardı. Benim için bu kendimi bulmak gibi bir şey, oynayabildiğimi göstermek için bir fırsat.”
Çoğu zaman NBA’de bir oyuncunun başarısı büyük oranda sokuldukları duruma bağlıdır. Udoh, Golden State’te forma giydiği dönemde Warriors Steph Curry’nin etrafında kurulan bir takım için geçiş dönemindeydi. Milwaukee’de ise Larry Sanders, Ersan İlyasova, Zaza Pachulia ve John Henson gibi isimlerden oluşan geniş bir uzun rotasyonu vardı Bucks’ın ve dakika alma şansı yoktu Udoh’un. Los Angeles’ta ise Doc Rivers’ın favorileri Spencer Hawes ve Glen Davis idi.
Fakat Utah’ta, Udoh’un açık bir şekilde tanımlanan bir rolü olacaktır. Şu andan itibaren Gobert’in en önemli yedeği o olacak. Lige ilk geldiği dönemde uzun forvet olarak oynamış olsa da, günümüz NBA’inde muhtemelen pivot olarak çok daha iyi görev yapacaktır. Türkiye’de yakaladığı başarı ve sevgiyi bırakıp gelmek kendisi için bir hayli zor olmuş fakat Udoh yine de kariyerindeki bir sonraki aşama için heyecanlıymış:
“Büyük minnet duyuyorum. Harika bir fırsat bu. Bir sonraki görevime hazırlanıyorum.”
Zorlu bir görev olacak bu.
Batı Konferansı artık çok daha güçlü ve takımların çok daha iyi oyuncuları var. Jazz geçtiğimiz sezon ev sahibi avantajını neredeyse yakalıyordu fakat artık konferansın hızına yetişmek için daha iyi olmaları gerekecek. Takım, Udoh’un neyi yapmasına ihtiyaç duyuyorsa, Udoh onu yapmaya hazır:
“Sahada elimden ne geliyorsa yapacağım. Takımımın kazanması için her şeyimi vermek istiyorum!”