by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
İki NBA şampiyonluğu, iki MVP ödülü, dört All-NBA unvanı bulunan ve belki de gezegenin en sevilen basketbolcusu konumundaki Stephen Curry kariyerinin “mirasıyla” ilgili ilk kez konuştu.
Gelecek yıl 30 yaşına gelecek Curry için artık kariyerinin sonrasıyla ilgili düşünebileceği bir zaman geldi ve sözlerine bakılırsa düşünmüş bile. Complex‘e verdiği röportajda söylediklerine bakılırsa da anı yaşamaya karar vermiş:
“Şu an basketbol izleyen genç neslin büyük kısmı Michael Jordan’ı izlediği günleri hatırlamıyor. Daha da genç olanlar Kobe Bryant’ın parkede olduğu zamanları bile bilmiyor. Benim için bu kendim gibi olma, basketboldan olabildiğince keyif alma ve başarı kazanma zamanı.”
“Bunun yanında saha dışındaki davranışlarımla çocuklara ilham vermek, büyüyünce benim gibi bir insan olmayı istemelerini isterim. Hedefim daha çok bu ve elimde bunu sağlamak için de büyük bir fırsat var.”
“Ben anı yaşıyorum. Yaşadıklarımın hiçbirinin garantisi olmadığının farkındayım. Klişe sözler olabilir ama bu işin içindeyken her günün değerini bilmek lazım. Sakatlıklar olabilir. NBA’de yola devam ederken öngörülemeyecek sorunlar ve gerginlikler çıkabilir. Bütün sürecin keyfini çıkarmak lazım. Benim için bu bakış açısı çok işe yaradı.”
“O sebeple çok ileriyi düşünmek, kendimi abartmak istemiyorum. İçinde bulunması zor bir dünya bu, anda olmak bir anlamda zorunluluk.”
Curry’nin popülaritesinin sebeplerinden biri diğer NBA yıldızlarına göre daha “özdeşleşilebilir” bir isim olması. LeBron James’e hayran olmak çok kolay ama biz fanilerin çoğu 2.05 bir boyla, rüzgar kadar hızlı olmanın nasıl bir his olmadığını bilmeyecek.
Jordan ve Kobe gibi isimler de elbette izleyenlere ilham veriyor ama çok azımız onların yaptıkları fedakarlıkları yapmayı göze alabilir. Curry ise hem fiziği hem kişiliğiyle sıradan insana “daha yakın” gözüküyor.
O da bunun farkında:
“Ben bana duyulan hayranlığın oyun tarzımın taklit edilebilir olmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Potanın tepesine çıkan, uçup kaçan bir atlet değilim. Ortalama basketbol oyuncusu, seviyesi ya da yaşı ne olursa olsun şut atmayı sever ve çok uzaklardan şutlar dener.”
“Bana duyulan sevgi bence biraz da bunla ilgili. Hem de sahadayken çok eğleniyorum. Yüzümde bir gülümsemeyle oynuyorum ve basketbola olan sevgimi buradan görmek mümkün.”
O gülümseme, sporun keyfi Warriors‘ın oyun kültürünün hayranlık uyandırmasının sebeplerinden biri. Kevin Durant’i Golden State‘e çeken başlıca etkenlerden.
Curry de sporu takip edenlerin söylediği gibi basketbolun sadece bir oyun olduğunu hissettiren bir isim. Dediği gibi bulunduğu her anın keyfini çıkartıyor ve yaşatıyor. Galiba bundan dolayı Asya ve Amerika’da çok seviliyor.