Furkan Korkmaz: 76ers Pastasına Türk Çileği

12/Eyl/17 10:51 Eylül 12, 2017

Semih Tuna

12/Eyl/17 10:51

Eurohoops.net
Korkmaz Efes photo

Philadelphia 76ers’ın meşhur ‘Süreç’ döneminin pastasının üstündeki çilek olaması beklenen milli yıldızımız Furkan Korkmaz, Sixers’ın yeni yönetiminin takımın gelecek vizyonunun önemli bir örneği olarak görülüyor.

By Jonathan Tjarks / Çeviri: Yılmazcem Özardıç

Bu yazı ilk olarak 11 Eylül 2017 tarihinde The Ringer’da yayınlanmıştır.

Türkiye’nin İspanya’ya elenip Eurobasket defterini kapattığı maçta 27 dakikada 20 sayı atarak bir yıldız performansı ortaya koyan Furkan Korkmaz, henüz bir yıldız değil. Turnuva boyunca kenardan gelen takımın en genci Furkan, %53.8’lik saha içi isabeti yüzdesi tutturup maç başına 10.5 sayı attı. Genç oyuncu, kariyeri boyunca Anadolu Efes ve Banvit’te olduğu gibi temelde ayağını kurup şut atan, sonra da ikincil yaratıcı rolüyle oynayan bir profille kullanıldı. Basketbol hayatı boyunca kendinden büyüklere karşı oynayan Furkan, bu yüzden topu domine etme şansını pek fazla elde edemedi. 2016 Draft’ında 26.sırada, sadece 18 yaşındayken 76ers tarafından seçilmişti.

Bryan Colangelo yönetiminde Philadelphia uluslararası genç oyuncuları hedefledi ve son iki yılda beş uluslararası oyuncu seçti. Bu sezon NBA’e gelen Korkmaz da bu planın bir parçası. Sixers uluslararası yeteneklerin küçümsendiği görüşünde haklı çıkarsa Türk oyuncu şampiyonluk hedefiyle çekirdeğini tamamlayan son parça olabilir.

Furkan da pek çok Avrupalı gibi 15 yaşında ilk kontratını imzalayıp, 17 yaşında Efes ana takımına çıkarak profesyonelliğe erken adım attı. Geçtiğimiz sezon Banvit’e kiralanan Furkan’ın şut istatistikleri, Philadelphia adına önemli alan açan bir şutör olabileceğini işaret ediyor.

Sezon: 2014-15 Üçlük İsabeti: 33 Üçlük Denemesi: 78 Üçlük Yüzdesi: 42.3

Sezon: 2015-16 Üçlük İsabeti: 41 Üçlük Denemesi: 103 Üçlük Yüzdesi: 39.8

Sezon: 2016-17 Üçlük İsabeti: 62 Üçlük Denemesi: 142 Üçlük Yüzdesi: 43.7

2.01’lik oyuncu, bir 2 numara için iyi bir size’a ve hızlı bir şut mekaniğine sahip. 2.04’lük Rus Semen Antonov bile gördüğünüz üzere tüm çabalarına rağmen Furkan’ı rahatsız edemiyor:

Ve Furkan bir şutörden daha fazlası. Türk Milli Takımı onun için birçok topsuz perde yapsa da o sadece topu aldığında kaldırıp şut atan bir oyuncu değil. Şut tehditini savunmacısını geçmek için avantaja çevirmeyi ve potaya giderken feyklerle göz yaşı damlalarını kullanmayı iyi biliyor. Büyük Britanya maçında 28 yaşındaki Kyle Johnson’a böyle ayıp etmişti:

Tecrübeli şutör J.J. Redick’i bu sezon yedekleyecek Korkmaz arasında birçok benzerlik var. 76ers’ın Redick’e 1 yıl için 23 milyon dolar ödemesinin temel nedenlerinden biri de 12 yıllık NBA kariyerinde fiziksel limitlerini sonuna kadar olumlu anlamda kullanan Redick’in genç oyunculara mentörlük yapacak olmasıydı. Furkan da Redick’ten çok şey öğrenebilir. Tabii ki genç oyuncunun, yedekliğini yapacağı tecrübeli şutör kadar başarılı bir kariyeri olacağının garantisi yok ancak potansiyeli tabii ki bulunuyor. Korkmaz, Redick’ten çok daha büyük hem de Redick hiçbir zaman açık alanda bunun gibi şeyler yapamadı:

“Fiziksel gelişim ve güç, Furkan’ın önündeki en büyük engeller. Ligimizde başarılı olan Avrupalıların da ilk dönemlerindeki sorunları buydu” diyor ESPN yorumcusu Fran Fraschilla ve ekliyor, “Eğer doğru şansı bulabilirse son yıllarda çıkan en iyi Avrupalı oyunculardan biri olduğunu söyleyebilirim.”

Furkan ile alakalı en büyük soru işaretlerinden biri de fiziksel gelişiminin şu ana kadar yetersiz olması. Birçok 20 yaşındaki genç gibi o da bir üst seviyede karşısına çıkacak daha güçlü ve büyük rakiplere karşı sıkıntı çekebilir. Enine pek geniş değil ve kısa kolları var. Bir NBA takımı kulaç uzunluğunu boyuna eşit olarak ölçmüş, bu da ileride onun fiziğindeki bir oyuncudan bekleyeceğinizin aksine birden fazla pozisyonu savunmakta sıkıntı yaşayabileceği anlamına geliyor.

“Furkan iyi bir basketbol zekasına sahip, iyi bir şutör ve iyi bir pasör” diyor bir Avrupalı gözlemci ve devam ediyor, “Savunmada pek iyi değil, biraz çelimsiz, ancak Philadelphia’da Simmons, Embiid, Fultz gibi oyuncuların yanında önemli bir rol adamı olabilir.”

Furkan’ın size, şut yeteneği ve oyuna karşı hissine sahip olan kısalar genelde zor ‘fos’ çıkıyor. Top elinde olduğunda genç oyuncu arkadaşları için de bir şeyler üretebildiğini, Temmuz’daki U20 Şampiyonası’nda 4.8 asiste karşılık 1.8 top kaybı ortalaması yakalayarak gösterdi. Bazen onun yaşındaki bir oyuncudan beklenecek şekilde kötü düşünülmüş paslar atıyor ancak ikili oyunda neler yapması gerektiğini ve savunmanın nasıl okunacağını biliyor. Bu hücumda Semih Erden’i nasıl sabırla bekleyip doğru anda topu elinden çıkardığını görebilirsiniz:

Kendi yaşındaki Amerikalı oyuncuların aksine Furkan şu zaman kadar hücumda topu pek fazla elinde tutma imkanına nail olamadı, bu yüzden de savunmada savaşarak dakikalarını kazanması gerekecek. EuroBasket’te kendisine yapılan perdelerin üstünden geçmeyi bildi, aynı şekilde oyunun savunma kısmındaki görevlerini de kavramış durumda.

Genelde topsuz savunmada doğru yerde durup rakibin penetre alanlarını kapatmakta ve pas kanallarını iyi okuyup elini sokmakta iyi. Sırbistan’a karşı bu pozisyonda Furkan önce bir perdede adam değişiyor, devrilen uzunu diğer savunmacıya bırakıyor, diğer taraftan kat yapan savunmacıya atılan topu çalıyor ve sonrasında hızlı hücumu başlatıp boşa kaçan şutörü buluyor:

Redick’in arkasından gelen yedek olmak için yaşanacak savaş, Sixers rotasyonunda oldukça çetin geçecek. İki eski ilk tur seçimi Nik Stauskas ile Justin Anderson, NBA kariyerlerinin devamı için Furkan’la rekabete girecek, bu yüzden Türk oyuncu sezonun önemli bir bölümünü Gelişim Ligi veya benchin derinliklerinde geçirebilir.

Yine de uzun vadede, bu yaz Türkiye’de olduğu gibi, Sixers’ın genç yıldızlarının arasında kendisine ikincil bir rol bulacağını tahmin etmek pek zor değil. Şut sıkıntısı yaşayan Ben Simmons’ın 4 numara oynayacağı takımda şut atan kanat oyuncuları öncelik olacak ve Furkan gibi şut atıp, ikili oyun oynayan, topsuz perdelerden çıkan bir 2.01’lik kanat, dünyada pek fazla bulunmuyor.

“Ben Korkmaz’ı Nik Stauskas’ın üst modeli ve Rudy Fernandez’in daha dengeli bir versiyonunun karışımı olarak görüyorum” diypr bir Doğu Konferansı yöneticisi.

Stauskas karşılaştırması demişken, ilginç detaylardan biri eski Wolverine’li oyuncunun 2014’te 8.sıradan seçilirken, Korkmaz’ın daha zayıf 2016 Draftı’nda ilk turun sonlarına kadar düşmüş olması. Aradaki fark ise daha alt seviyelerde neler yaptıklarına bakınca pek sürpriz olmuyor. Stauskas seçildiği zaman All-American ikinci takımına seçilmiş ve Michigan’ı Elite 8’e taşımış 20 yaşındaki bir gençti.

Furkan ise draft’a girerken EuroLeague’de maç başına 9 dakika süre ortalamayla oynayan 18 yaşındaki bir çocuktu. Hatta iddialara göre Korkmaz’ın menajerleri o dönem lotarya takımlarının birinden söz almaması halinde 2016 Draftı’ndan çekileceğini takımlara söylemiş. Birçok takım, genç oyuncunun lotarya garantisi alamamasına rağmen Draft’ta kaldığına şaşırmış.

Uluslararası oyuncular genelde birçok kez Draft’a katılacaklarını duyurup isimlerini NBA takımlarının hafızasına kazıdıktan sonra Draft’tan isimlerini çekiyor ve doğru zamanı bekliyor. Furkan da muhtemelen gidebileceği en yüksek sıradan gitmek adına doğru zamanda Draft’a girmedi ve aşağılara düştü. 76ers da buna güveniyor. Son iki yıldır onları ilk sıradan seçtikleri oyuncularla daha çok hatırlıyoruz ancak Simmons ve Fultz, her yönetimin alacağı, herkesin üstünde hemfikir olduğu ilk sıra seçimleriydi. Onları en tepeye çıkaracak şey ise Draft’ın sonraki bölümlerinden aldıkları uluslararası yetenekler.

Sixers’ın Son İki Yılda Kadrosuna Kattığı Uluslararası Gençler

Draft: 2016,  Sıra: 24, Oyuncu: Timothe Luwawu-Cabarrot, Ülke: Fransa

Draft: 2016, Sıra: 26, Oyuncu: Furkan Korkmaz, Ülke: Türkiye

Draft: 2017, Sıra: 25, Oyuncu: Anzejs Pasecniks, Ülke: Letonya

Draft: 2017, Sıra: 36, Oyuncu: Jonah Bolden, Ülke: Avustralya

Draft: 2017, Sıra: 50, Oyuncu: Mathias Lessort, Ülke: Fransa

Eğer her şey plana uygun şekilde giderse Embiid, Simmons ve Fultz çaylak kontratları bittiğinde maksimum kontrat alacaklar. Bu oyunculara o paraları verdiğinde Philadelphia’nın piyasadan başka etki yapacak oyuncu kadroya katması zorlaşacak. Bu durumda da kendileri yetiştirip çaylak kontratları boyunca ucuza oynatacakları, ardından da verdikleri kontratlarla maaş sınırını aşmayacakları genç oyuncuları ellerinde tutmaları gerekiyor. Şu anda bu seçimleri hakkında bir kanıya varmak yanlış olsa da, son yıllarda seçilen bazı uluslararası oyuncular kendi Draft’larının en önemli isimleri oldular.

2013’ten Bu Yana Seçilen ve Takımlarına Katkı Yapan Avrupalı Gençler

Draft: 2013, Sıra: 27, Oyuncu: Rudy Gobert, Takım: Jazz, Ülke: Fransa

Draft: 2014, Sıra: 25, Oyuncu: Clint Capela, Takım: Rockets, Ülke: İsviçre

Draft: 2014, Sıra: 41, Oyuncu: Nikola Jokic, Takım: Nuggets, Ülke: Sırbistan

Draft: 2015, Sıra: 35, Oyuncu: Willy Hernangomez, Takım: Knicks, Ülke: İspanya

Draft: 2016, Sıra: 48, Oyuncu: Paul Zipser, Takım: Bulls, Ülke: Almanya

Bu listede 2014’te 27.sıradan seçilen Sırp guard Bogdan Bogdanovic ve 2015’te 31.sıradan seçilen Türk forvet Cedi Osman henüz yok. Ancak iki oyuncu da EuroBasket’te harika oynuyor ve seneye NBA’e gelecek. Tabii ki 2013’te 30.sıradan seçilen Nemanja Nedovic ve 2014’te 31.sıradan giden Damien Inglis gibi beklenildiği gibi çıkmayan gençler de var ancak zaten ilk 20’yi geçtikten sonra Draft’tan tam olarak başarıyla dönmek çok zor.

İlk 20 dışından seçen her takım aldıkları gençle adeta bir piyango vurmaya çalışıyor, Philly’nin de önümüzdeki yıllarda elinde olan haklarla bu piyangoyu tutturabilmek için pek çok şansı olacağı kesin. Kendi haklarının yanı sıra önümüzdeki dört Draft’tan ekstra 10 seçim var, yani uluslararası oyuncu pazarına bakmaya devam ederlerse kimse şaşırmamalı.

Colangelo’nun uluslararası oyunculardan yana tercihini kullanmasının birden çok nedeni var. İlki basit: Kısa süre zarfı içinde çok fazla draft hakkı olan Sixers’ın kadrosunda seçeceği tüm oyuncular için yeri yok, bu yüzden de bazı seçimlerini deniz aşırı ülkelerde tutmak ve gelişimlerini izlemek zorunda.

Aynı şekilde Spurs’te 10 yıldan fazla süre çalışan Koç Brett Brown’ın varlığı ve genç oyuncuları geliştirecek teknik ekibe güvenleri bu planda önemli bir yer tutuyor. Sixers’tan bir görevlinin sözlerine göre, kulüp içinde Amerikalı oyuncuların genelde eksik kaldığı şut ve oyuna karşı his gibi konulara özellikle dikkat çeken bir analitik departmanları da mevcut.

Sixers artık ‘Süreç’in ikinci bölümünde. Sam Hinkie döneminde kulüp bir takım yaratmak değil, temel atmak istiyordu. Oyuncuların birbirine nasıl uyacağına dair pek bir plan yoktu ve fikir olabildiğince çok genç yeteneği kadroya doldurup hangilerinin başarılı olacağını görmek gibi gözüküyordu.

Yine de Hinkie yönetimde kalsa bile bu aşamadan diğer aşamaya bir geçiş dönemi yaşamaları gerekecekti. Şu anda imrenilecek bir pozisyondalar. Takımı üstüne kuracakları kirişler hazır, artık binanın üstünü çıkacakları parçaları da bulmak için ellerinde birçok draft hakkı var. Colangelo’nun uluslararası gençlere güvenme riski de bu parçaların başarıyla bulunması için en mantıklısı.