By Eurohoops team / info@eurohoops.net
EuroBasket 2017’de İtalya milli takımını son kez çalıştırdığını açıklayan ve Azzurri ile beklentilerin bir anlamda üzerine çıkarak çeyrek finalde Sırbistan’a kaybedilen maçın ardından turnuvaya veda eden Ettore Messina, LaGiornataTipo‘ya geniş bir röportaj verdi.
Deneyimli çalıştırıcı, EuroBasket’te kendisini hayal kırıklığına uğratan hiçbir durumun yaşanmadığını belirtirken en çok şaşırdığı şeyin ise takımın çok çabuk büyük bir uyum yakalamış olması olduğunu söyledi: “Kesinlikle beni hayal kırıklığına uğratan hiçbir şey olmadı. Ama beni şaşırtan şey bu grubun bu kadar büyük bir uyum yakalama hızı oldu. Ben sadece hayatı zorlaştırmamaya ve EuroBasket gibi bir turnuvada mücadelenin içinde kalabilmek için yapılacak şeyler konusunda açık davranmaya çalışıyordum. Her şeyi onlar yaptı, ben çok az müdahil oldum. Ben hoca olarak sadece ihtiyaçları olan şeyleri bir tavsiye, bir rahatlatma sözü olarak önlerine sundum. Asıl iş onların.”
Takıma savunmada geçerli bir kimlik kazandırmak için farklı bir şey yapmadıklarını belirten Messina, işin büyüğünü yine oyuncularının yaptığını söyledi.
Deneyimli çalıştırıcı ayrıca çeyrek final mücadelesinde Sırbistan karşısında rakiplerinin fiziki üstünlükleri nedeniyle mağlup oldukları şeklindeki yorumlara katıldığını şu sözlerle belirtti:
“Bence bu yorumda büyük bir doğruluk payı var. Ribaundlardaki fark gerçekten utanç vericiydi, yanlış hatırlamıyorsam 44-19 gibi bir şeydi. Bu istatistik her şeyi gösteriyor zaten. Marjanovic gibi birinin pozisyon aldığı zaman bir şeyler yapmanız çok zor. Sadece Marjanovic de değil, tüm Sırp takımı için geçerli bu.”
Olimpiyat elemelerinde Hırvatistan’a mağlup olan takım ile EuroBasket’e katılan takım arasındaki fark kendisine sorulan deneyimli çalıştırıcı, “15 gün yerine 2 ay birlikteydik bu kez. ‘Elemeler iğrenç geçti ama EuroBasket çok daha iyiydi,’ demek kolay fakat iş öyle değil. Karar maçında Hırvatistan karşısında mağlup olduk. Aksi halde Olimpiyatlarda mücadele edecektik ve hatta belki iyi bir turnuva da geçirebilirdik. EuroBasket kadrosu ise tamamen farklı bir durumda mücadele etti. Önemli eksikler vardı ama çok karakterli ve cesaretli oyuncularla çalıştık. Elemeler ile EuroBasket tamamen farklı şeyler ve karşılaştırılamazlar,” ifadelerini kullandı.
Diğer ülkelerden hangi noktalarda geride oldukları sorulan Messina, “Birliktelik konusunda gerideyiz. Bunu Sırbistan ile oynadığımız maçta çok net gördüm. Kenarda Obradovic, Ivkovic, Danilovic, Tomasevic gibi tarih yazan isimler oturuyordu ve ülke için önemli bir organizasyonda ülkelerini desteklediler. Bizde ise milli takım hep kötü bir zorunluluk gibi gözüküyor. Bir iki maç kazanınca herkes memnun oluyor. Ama 10-15 gün boyunca böyle, sonra her zamanki hâlimize dönüyoruz. Destekten de bahsetmiyorum ayrıca, taraftarlar takımı seviyor ve bağlılar. Tel Aviv’de onları görmek harikaydı. Ama içeriye dönüp baktığınızda milli takım kötü bir zorunluluk olarak gözüküyor,” şeklinde konuştu.
Popovich ile birlikte çalışırken kendisini birçok açıdan geliştirmek için fırsat bulduğunu belirten Messina’ya Popovich’in yardımcısı olduğu için şanslı mı yoksa NBA’in en başarılı koçlarından biri olan Spurs koçunun görevden ayrılmaya niyeti olmadığı için şanssız mı hissettiği soruldu:
“Bu, temeli olmayan bir hikaye. Ne yazık ki, ya da iyi ki, Gregg Popovic’in görevden ayrılmaya niyeti yok. Öyle veya böyle o koltuğun da 10 bin başka adayı var bu arada.”
Spurs‘te Rudy Gay’in 4 numarada süre alabileceğine de değinen Messina, sahada alan açabilecek ve koşabilecek bir uzun forvet aradıklarını ve Rudy Gay’in de bu tanıma çok iyi uyduğunu belirtti.
Son günlerde büyük tartışma konusu hâline gelen EuroLeague – FIBA ayrılığıyla ilgili ise İtalyan çalıştırıcı şunları söyledi:
“Haziran-Temmuz arasında maçların yapılması hiç yoktan daha iyi olur. Hiçbir EuroLeague takımı doğru düzgün hazırlık maçı yapamıyor. 20-30, 40 milyon euroluk yatırım yapılıyor EuroLeague sezonu için. Oyuncularınız ya da hocanız birlikte çalışamıyor ama. Yalnızca birkaç gün. Bence çok ciddi bir çelişki. Eskiden antrenörler takımlarını deneyebiliyor, hatalarını düzeltebiliyor ve oyuncuları tanıma fırsatı buluyorlardı. Artık bu mümkün değil.”
Son olarak NBA’deki süper takım yarışına da değinen Messina, “Süper takım olmanın faydası tam olarak nedir bilmiyorum. İlla bir faydası vardır. sonuçta taraftarlar direkt süper takım taraftarı olabiliyor. Çünkü takımlarında birçok şampiyonu görmek istiyorlar. Koç olarak ben görev tanımı net olan, gelişimine katkıda bulunabileceğim ve orta/uzun vadeli çalışabileceğim oyuncularla çalışmayı tercih ederim. Bazı açılardan süpertakımlar kısıtlanıyor zira oyuncuların çoğunun sözleşmeleri bir yıllık oluyor.” şeklinde konuştu.