By Gordon Hayward / Çeviri: Arma Kaynar
Bu yazı ilk kez Gordon Hayward’ın Facebook’taki resmi hesabında 1 Kasım 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
O seti daha önce defalarca oynadım.
Utah Jazz’deyken her zaman oynadığımız setlerden biriydi. Neredeyse her maçta Joe Ingles’tan alley-oop pası alırdım. Bu sefer oynadığımızda ise iki ihtimalim vardı. Ya yukarı doğru çıkıp şutu atacaktım ya da back door’dan potaya topsuz koşu atacaktım.
Hatırladığım kadarıyla alley-oop pasını alabilmek için Jae Crowder’a yukarı çıkacakmışım gibi fake attım, Kyrie alley-oop pasını attığında Jae’in bir adım önündeydim. Topu almak için yükseldim, tam o anda ters taraftan LeBron James yardıma geldi. İki kişinin arasında kalmıştım ve üçümüz de topu almaya çalışıyorduk.
Havadayken darbe alıp dengemi kaybettiğim çok pozisyon oldu. Havadayken dengenizi kaybettiğinizde “Hayır olamaz, yere çok kötü düşeceğim” diye düşündüğünüz olur. Çoğu zaman garip düşüp sakatlanmamak için vücudunuzu ayarlayabilirsiniz.
Bu sefer, ayağım vücudumun altında kaldı.
Düştüğüm anda bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındaydım ama fazla acı hissetmiyordum. Dönüp ayağıma baktığımda ayağımın ters tarafa baktığını fark ettim. “Bu iyi değil, burada yolunda gitmeyen bir şeyler var” diye düşündüm.
Vücudumu bir panik duygusu kapladı ve hakeme seslendim. “Hey, şuna bak. Oyunu durdurman gerekiyor.” O sırada bile fazla acı hissetmiyordum.
Sonra birden acıyı hissetmeye başladım.
Beynim olan biteni anladığı anda vücuduma acı enjekte edilmiş gibi hissettim. Yardımcı antrenörler koşarak yanıma geldiler. Olabildiğince hızlı olduklarını biliyorum ama onlar gelene kadar geçen 3-5 saniyenin sonu yokmuş gibi geldi. Cavaliers doktoru Dr. Rosneck, bana bileğimi yerine oturtmak istediklerini anladı. Onaylayıp bekledim, bileğimi yerine taktıkları anda inanılmaz bir acı hissettim. Daha önce böyle bir acı hissetmemiştim.
O andan sonra sağlık ekibi beni sedyeye aldı. Ayağım hala ağrıyordu, kafamı toparlayamıyordum. LeBron’un yanıma geldiğini hatırlıyorum. Kyrie, bazı takım arkadaşlarım ve koçlarımla konuştuğumu hatırlıyorum. Hepsi bana geçmiş olsun deyip, benim için dua ediyorlardı. Her şey çok ani gelişiyordu. Soyunma odasına taşındığım sırada işin duygusal boyutu beni vurdu. Tek düşünebildiğim her şeyin bittiğiydi. Bütün yaz çalıştım, yeni bir takıma geldim ve şimdi bu oldu.
Bu sakatlığın sonu ne olacak? Geri dönebilecek miyim? Bir daha oynayabilecek miyim? Her şey bitti mi? Kariyerim bitti mi?
Şimdi ne yapacağım?