By Adam Formal / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 22 Kasım 2017 tarihinde BR’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA’de oyunculara kontrat vermenin kesin bir ilmi falan yok. Ancak o kontratları değerlendirmenin de bir standardının olmaması şart değil.
Bu yazıda, kontratların uzun vadeli olup olmamaları bizi ilgilendirmiyor. 2018-2019 sezonu ve sonrasında yaşanacakların bu yazı ile bir ilgisi yok ve bitmek üzere olan kontratlar ile uzun yıllar devam edecek kontratlar arasında hiçbir fark gözetilmedi. Önemli olan tek şey 2017-2018 sezonunda ödenen maaş ve aynı şekilde bu sezon oyuncudan alınan verim. Mevcut sezonun şimdiye kadar oynanan kısmında olup bitenler göz önünde bulunduruldu ve geçmiş ile gelecek tamamen göz ardı edildi.
Bu sebeplerle, her pozisyonda hangi kontratların standartlarımıza uygun olduğunu belirlemek için, 2017-2018 sezonunda oyuncunun aldığı maaş ile oyuncuların hem verimliliğini hem de yarattığı etkiyi ölçen NBA Math’in hazırladığı Toplam Sayı Katkısı (TPA) tablosunu göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapıyoruz.
Esasında verimlilik puanı konusunda ortaya şöyle bir standart koyabiliriz: 5 milyon dolar kazanan bir oyuncunun (Marcus Morris), daha önce sözünü ettiğimiz değerlendirme ölçeği ile hesaplandığında sezonun bu bölümünde 19,67 TPA ortalaması yakalamış olması beklenir. 10 milyon dolar kazanan bir oyuncuda (Darren Collison) bu sayı 25.11 olmalı. 20 milyon dolar kazanıyorsanız (George Hill) 40.95 TPA’i yakalamalısınız. Ligde en çok kazanan oyuncu için (Stephen Curry, 34,68 milyon dolar) ise bu sayı 83.96 olmalı.
Oyuncuların gerçek verimiliği ve kendilerinden beklenen verimlilik arasındaki farklara bakarak hangi oyuncuların takımları için en kelepir oyuncular olarak öne çıktıklarını bulabiliriz.
Pozisyon pozisyon değerlendirmeye geçmeden önce önemli bir ufak not daha eklemek istiyorum. Çaylak oyuncular da bu sıralamalara girebilirler ancak maksimum kontrat alanlar bu listeye dahil değil. NBA kariyerlerinde henüz ilk sezonunu geçiren oyuncular hâlâ riskli yatırımlar ancak doğru oyuncuları seçen takımlar da ödüllendirilmeli. Ancak en üst seviye kazançlar genelde NBA’in toplam pazarlık anlaşması nedeniyle keyfi maaşlar oldukları için, ligin en iyi oyuncularının değerleri, genelde kazanç potansiyellerinin ciddi biçimde üzerinde oluyor.
Sırada NBA’in en iyi 5 oyun kurucusu var…
5. Delon Wright, Toronto Raptors ($1.645.200)
Profesyonel kariyerinin üçüncü sezonundaki Wright, Toronto Raptors, sözleşmesindeki takım opsiyonunu kullandığı için hala çaylak kontratıyla oynuyor ve 2018-2019 sezonunda da böyle olacak. Delon Wright, Toronto Raptors’ın yedek oyun kurucusundan isteyebileceği her özelliğini geliştirdi. Aslında, sağ omzu çıkmadan önce o oyuncu kimliğine bürünmüştü. Aynı omuz, geçmişte de kendisini sahalardan uzak bırakmıştı.
Ancak Wright’ın tekrar kadroya girdiğinde sezon başındaki formuna döneceği varsayılırsa, Toronto bench’inde fazlasıyla değerli bir oyuncu olarak görevini sürdürebilir.
Üç sayılık atışlarda, sakatlık öncesi %28,6 ile çok da başarılı bir performans göstermedi. Ancak takım arkadaşları için fırsatlar yaratması, hem 1 hem de 2 numaralı pozisyonları fiziğiyle savunabilmesi, ribaundlardaki başarısı ve pota çevresindeki üretkenliği kendisini hayli değerli bir oyuncu yapıyor. Geçtiğimiz yıl, Wright oyunda Lowry kenardayken Raptors, 4.71 net puan üretirken bu sezon aynı sayı 7.18’e yükseldi.
4. Shabazz Napier, Portland Trail Blazers ($2.361.360)
Hazır hâl böyleyken tadını çıkarın, zira Shabazz Napier muhtemelen sezon sonunda benzer bir listede yer almayacak.
Portland guardı çaylak kontratının son yılında ve bu muhteşem bir zamanlama. Neredeyse hiçbir zaman bu kadar iyi şut atmadı, dolayısıyla kontrat yılındaki performansı kendisine gelecek yaz daha çok para kazandırabilir. Zira takımlar bench’lerine iyi oyun kurucular katmak istiyorlar. Fakat bu istatistiklerini gerçekten koruyabilir mi?
Napier, saha içinden %54,4 ile isabet buluyor. Üç sayılık atışlarda ise bu oran %65,0. Serbest atış çizgisinden isabet oranı %72,2. Bunlar sansasyonel yüzdeler. Ancak aynı zamanda bu oranlar, kariyer ortalamaları %37,3/%35,4/%76,7 olan bir oyuncunun üçüncü sezonunda yakalanan oranlar.
Portland, 2017-2018 sezonunun başında oldukça iyi bir performans gösterdi ancak bu başarıya çabuk kanmamak gerekir.
3. Spencer Dinwiddie, Brooklyn Nets ($1.524.305)
Son üç maçta Brooklyn Nets‘te ilk 5’ten süre almaya başlayan Dinwiddie, 19,3 sayı, 3,3 ribaund, 9,0 asist ve 1,0 top çalma ortalamalarıyla mücadele etti. Bu süreçte, %41,5 ile saha içi isabet, %37,5 ile üç sayılık isabet ve %78,9 ile serbest atış isabeti kaydetti. D’Angelo Russell’ın sakatlığında, takımın hücum ritminin korunması için önemli bir rol üstlendi ve bu görevi başarıyla yerine getirdi.
Ancak yıldızlaştığı bu performansı, üç maçlık bir performans değil. Sezonun başından bu yana, Dinwiddie birçok farklı alanda Nets adına önemli katkı yaptı: Penetre sonrası paslardan bire bir hücumlardaki üretkenliğine kadar…
Yani, evet… Nets için mücevher değerinde oynuyor.
Detroit Pistons‘taki etkisiz ve sakatlıklarla geçen iki yılın ve Chicago Bulls‘ta forma giydiği kısa bir dönemin ardından Dinwiddie, üç yıllık kontratının ikinci sezonunda Brooklyn için çok değerli bir parça hâline geldi. Artık 2016-2017 sezonunda gösterdiği küçük gelişimlerin ardından sabrının mükafatını aldı.
2. Kemba Walker, Charlotte Hornets ($12.000.000)
Hem maksimum kontrat almayan hem de çaylak düzeyinde olmayan ve dahası takımları için çok değerli oyuncular olarak öne çıkan oyun kurucuları bulmak ciddi zahmet gerektiren bir iş. NBA şu an ligdeki saha içi liderlerinin maaş günü geldiğinde ceplerini doldurabileceği veya genç oyuncuların göğüslerini gererek dolaşabilecekleri şekilde organize olmuş durumda. Bu da diğer oyuncuların gerçek yıldızlar olmasını çok zorlaştırıyor.
Ancak Kemba Walker bir istisna teşkil ediyor.
Hızıyla dikkat çeken yıldız oyun kurucu, 2014-2015 sezonundan hemen önce dört yıllık 48 milyon dolar değerinde bir sözleşme imzaladı ve o dönemde kendisi 17,7 sayı, 4,2 ribaund ve 6,2 asist ortalamalarını %39,3 saha içi, %33,3 de üç sayılık isabet oranları ile yakaladığı bir sezonu tamamlamıştı. Charlotte Hornets, elbette sabit şutlarını geliştirmesini bekliyordu ancak neye dönüşebileceği hakkında hiçbir fikirleri yoktu.
Walker, All-Star olduğu bir sezonu tamamladı ve etkileyici kariyerinde ilk kez NBA’in en iyi takımlarından birine kendine yer bulabilir gibi gözüküyor. Üç sayılık atışlarında muhteşem bir gelişim kaydetti ve şutlarını o kadar keskinleştirdi ki savunmacılar artık ona karşı perdenin altından geçerek üçlük atmasına izin vermeyi idam cezalarının tasdiki gibi görüyorlar.
Ve tüm bunlara rağmen hâlâ yıllık 12 milyon dolar kazanıyor. Maksimum kontratlar ve çaylak kontratları çıkarılınca (tekrarlıyorum, çaylak kontratları bu sıralamalarda çıkarılmadı) kendisi 2017-2018 sezonunda NBA’in en değerli beşinci oyuncusu oluyor, tüm pozisyonlar içinde hem de.
1. Ben Simmons, Philadelphia 76ers ($6,168,840)
Ben Simmons, sezon başından bu yana Philadelphia 76ers için muhteşem bir etki yarattı.
Pas becerisi, beklendiği üzere, baş döndürücü düzeyde ve takım arkadaşları için bu sayede fırsat üzerine fırsat yaratıyor. Hayatını kurtaracak sabit şutları atamasa bile, potaya gitmek konusunda neredeyse hiç tereddüt etmiyor ve pota civarında elit seviyede bir bitiricilik gösteriyor. Ayrıca bir anlamda da şaşırtıcı biçimde, çabuk ayakları ve doğuştan gelen içgüdüleri ile birlikte NBA’in en etkili savunmacılarından biri hâline geldi.
Daha şimdiden Simmons mı Embiid mi soruları sorulmaya başlandı. Bence, sahanın lideri olan Simmons, şimdiden daha baskın yapıtaşı konumunda. Sixers, henüz bir elin parmakları kadar maça çıkmış olmasına rağmen onu kimse için takaslamayabilir.
NBA Math’in TPA sıralamasına göre, Simmons 62.09 puan ile oyun kurucular arasında dördüncü sırada yer alıyor. Ve bu sayı, yalnızca Stephen Curry (86.11), Kyrie Irving (81.98) ve Damian Lillard’ın (75.89) arkasında kalıyor. Eğer pozisyon kısıtlamalarını kullanmasak, Simmons bu sıralamada 10. sırada yer alırdı.
Ancak Curry, Irving ve Lillard üçlüsünün tamamı maksimum kontratlara sahip. Simmons ise hâlâ çaylak kontratında yazan maaşı alıyor. Bu da Philadelphia’ya akıl almaz bir lüks sunuyor. Bu kadar az para kazanırken böylesi bir etki yaratmak, organizasyonun JJ Redick’in sözleşmesi gibi bir yıllık anlaşmalar yapmasına olanak sağlıyor. Dahası, aynı zamanda Sixers’ın ilerleyen yıllarda gözde serbest oyuncuları takıma katma şansı da olacak.
Oyun kurucuların, bu kadar kısa sürede bu kadar iyi olmaları beklenmez…