By Michael Lee / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 25 Mart 2010 tarihinde Washington Post’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
“Hayalleriniz ne kadar büyükse, kırıklıkları da o kadar can yakar” derler. Gilbert Arenas’ın hikayesini de bu sözler özetliyor aslında. Şaşaalı başlangıç, umutlarla ayakta tutulmaya çalışılan kariyer, çöküş içinde bir kapanış…
Miami Heat, 2005 NBA playofflarında Washington Wizards‘ı elediğinde, sezonun sonu, Washington’da yeni bir profesyonel basketbol döneminin başı gibi gözüküyordu. Gilbert Arenas ve Antawn Jamison gibi All-Star oyuncuların liderliğindeki Wizards, normal sezonda 45 maç kazanmış ve playoffların ilk turunda Chicago Bulls‘u eleyerek organizasyonun 23 yıllık tarihindeki ilk playoff serisinin ardından yeni bir atılıma hazır gözükmüştü.
Yaklaşık beş yıl sonra, Jamison, Cleveland Cavaliers‘a takaslandı ve takımdan ayrıldı. Larry Hughes, Caron Butler, Brendan Haywood ve DeShawn Stevenson da takımdan ayrılan diğer isimler oldular. Takımın bir dönemler temel yapı taşı olarak gözüken isimlerin hepsi birden artık kadrodan ayrılmışlardı. Washington’da kalan tek kişi ise Arenas idi. Takımın etkileyici başarısında ve utanç verici çöküşünde öne çıkan isim…
Arenas’ın, 2009 Aralık’ında Verizon Center soyunma odasına ruhsatsız bir silah getirdiği gerekçesiyle ceza alması gündeme geldi. 15 Ocak’ta suçunu kabul etti. Acı bir ceza notuyla, savcılar üç ay hapsini istedi. Ancak mahkeme kendisine beş yıla kadar ceza verebilirdi. Öte yandan, NBA tarafından sezon sonuna kadar cezalandırıldı ve Wizards formasını bir daha giyip giymeyeceği muğlaktı.
Tıpkı, 2003 yılında Arenas’ın Wizards’a gelişinin vasatlığa mahkum Washington menşeli organizasyon için yeni bir umut anlamına geldiği gibi, 2005’teki çıkışlarından bu yana yaşadıkları (yakın arkadaşı Hughes’un ayrılığından kendi sözleşmesinin yüklü miktarlarla uzatılmasına, sakatlığı ve geçirdiği ameliyatlara, silah vukuatına kadar) da takımın baş aşağı gidişini gösteriyordu.
Arenas’ın yargılanacağı günlerde, Wizards 70 maçta yalnızca 21 galibiyet almış durumdaydı: NBA’in en kötü dördüncü takımı.
Diğer birçokları gibi Jamison’ın da ayrılırken aklında temelde bir soru vardı: “Nerede yanlış yaptık?”