By Petar Penev / Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 23 Kasım 2017’de Clutch Points’te yayınlanmıştır.
Her sporda olduğu gibi basketbolda da “Ya böyle olmasaydı” ile başlayan cümlelerle kurulan tartışmalara çok tanık oluruz. Berberden sosyal medyaya, televizyon programlarından iş yerlerine kadar her yerde böyle farazi konuşmalar yaşanır. Bu tartışmaların temel nedeni ise sakatlıklardır. Bu yazıda sakatlıklar nedeniyle bu tartışmaların konusu olan 10 NBA yıldızını inceleyeceğiz.
Kobe Bryant
Kobe’nin ne kadar büyük bir efsane olduğu ve parkede yaptıklarına dair tabii ki bir tartışma olamaz. Yine de eğer ağır sakatlıklar olmasaydı ligdeki son yılları çok daha farklı olabilirdi. Bunun için 2013 Nisan’ının 12.gününe gitmemiz gerekiyor. Bryant her zamanki gibi takımının performansını yukarı çekmek için her şeyi yapıyor. Normal sezonun sonlarına yaklaşılan dönemde çok kritik Warriors mücadelesinin son anlarında Mamba sol aşil tendonunu kopardı. Kobe ancak 8 ay sonra parkelere dönebildi ancak 6 maç oynadıktan sonra bacağında oluşan kırıkla sezonu bir daha kapadı. O sakatlıklardan sonra efsane oyuncu fiziksel olarak savunulması daha kolay bir oyuncuya dönüştü.
Kobe zaten 2013’e kadar kendini kanıtlamıştı ancak kariyerinin son bölümünü playoff’larda mücadele ederek ve daha iyi kariyer ortalamalarıyla kapaması hepimizin tercihi olurdu.
Dwight Howard
Ligin en dominant uzunundan eski halinin gölgesi olarak yaşayan bir oyuncuya dönüşen bir basketbolcu. Süpermen olarak çağrılırken popülaritesi dibe vuran bir adam. Birçokları Howard’ın egosunun ve adapte olamamasının bu duruma düşmesine neden olduğunu söyleyebilir ancak sakatlıkların etkisini de göz önüne almak gerekir.
Orlando’daki son yılında Howard sırtında ağrılarla boğuşuyordu. Durumu kötüye giden Howard sezonu erken kapattı ve doktorlar tarafından bel fıtığı teşhisi konuldu. Ameliyattan sonra koç Van Gundy ile yaşadığı sorunlar nedeniyle takasını istedi ve Kobe Bryant, Steve Nash ve Pau Gasol’lü Lakers‘a takas edildi. Dwight’ın sağlığı ve yeni takımında yaşadığı sorunlar onu ortalama bir sezona doğru itti, sonrasında ise Lakers‘tan ayrılıp Houston’a gitmeye karar verdi. Sonrasında Atlanta. Şimdi de Charlotte. Süpermen’in pelerinini sonsuza kadar çıkardığı çoktan belli oldu.
Derrick Rose
Sakatlıklardan önce Derrick Rose kendi pozisyonundaki tüm oyunculardan farklı bir süper yıldızdı. Şu dönemin önemli oyun kurucuları gelişim aşamasında ya da henüz lige girmemişken Rose çoktan şovunu yapmaya başlamıştı. Ligdeki üçüncü sezonunda MVP’ydi. Maalesef ki 2012 Playoff’larında Sixers karşısında sol diz ön çapraz bağlarını yırttı, bir sezon kaçırıp döndükten sonra Ekim’de sağ menisküsünü sakatladı. Sezonun geri kalanını kaçırdı ve döndüğünde de eski halinden eser yoktu. Ligin en büyük süper yıldızlarından biriyken sakatlıklar nedeniyle bir bench oyuncusuna dönüştü.
Andrew Bynum
Lakers‘ın 2009 ve 2010 şampiyonu kadrolarının önemli bir parçası olan Bynum, parkede çok değerli bir oyuncuydu. Fiziksel durumu yaşı ilerledikçe daha da gelişen ve oyununu üst seviyelere çeken Bynum’ın zayıf noktası ise dizleriydi ve Phil Jackson bunu biliyordu. Hep dakika limitiyle oynadı ve Howard takasında Philly’nin yolunu tuttu. Sixers‘ta diz sıkıntıları daha da kötü hale geldi ve Sixers forması giyemeden takımdan ayrıldı. Cavs‘e gitti, Bulls‘a takaslandı ve sonrasında serbest bırakıldı. Indiana ona bir şans verdi ancak 2014’te bir daha sakatlanınca kariyerine son vermek zorunda kaldı.
Yao Ming
Çinli Ming NBA’e tecrübeli şekilde girdi ve kısa sürede kendini bir yıldız olarak dünyaya kabul ettirdi. Maalesef ki 2005-07 arasında kariyerinin zirvesindeyken sakatlıklarla sarsıldı. Çinli dev adamın bacakları ayak parmaklarından bileklerine ve dizlerine kadar ona ihanet ediyordu. 16 Aralık 2016’da bileğinden sakatlanarak sezonu kapadı, sonraki yıl da emekliliğe ayrıldığını duyurdu. Bize de Yao Ming ile Tracy McGrady’nin sağlıklı kalıp en üst seviyede birlikte oynamaları durumunda neler olabileceğine dair tartışmaları sürdürmek kaldı.
Jason Williams
Facebook’taki basketbol sayfaları Beyaz Çikolata’dan videolar paylaşmayı seviyor çünkü fanlar tarafından çok seviliyor ve izleniyorlar. Bu videolar tabii ki Williams’ın kariyerinin sadece 12 yıl sürdüğünü açıklamıyor. E tabii bu listede olduğuna göre neden olduğunu tahmin edebilirsiniz! Diz ve bel problemleri Williams’ın emeklilik nedenleriydi. Hem de bir kere değil, iki kere! Birçok kişi hala Williams’ın kazanmak için değil göze hoş gelen hareketler yapmak için oynadığını iddia ediyor. Yine de fanlar tabii ki Williams BIG 3’de oynamaya karar verdiğinde heyecanlandılar. İronik olarak Williams ilk maçta sakatlandı ve bu listedeki yerini daha da sağlamlaştırdı.
Penny Hardaway
2.01’lik boyuyla Hardaway hem oyun kurucu hem de 2 numara olarak çok iyi bir oyuncuydu. Orlando’daki yıllarında Shaq ile çok umut verici bir ikili olmuş, 1995 Finalleri’ne gitmeyi başarmıştı. Bir yıl sonra Shaq Lakers‘a gitti ve baskı Hardaway’in üstüne kaldı. Takımın hücumda ana opsiyonu oldu ve bu onu zorladı. 1997-98 sezonunun başında sol dizinden sakatlandı ve bu sakatlık kariyerinin sonuna kadar onun peşini bırakmadı. Phoenix’e gitti ve aynı dizindeki sakatlıklar nedeniyle bir tam sezon daha kaçırdı. Bunların tamamı onun hızını ve atletikliğini elinden aldı ve 2007’deki emekliliğine kadar takımlarda tecrübeli oyuncu görevini görerek kariyerine nokta koydu.
Tracy McGrady
T-Mac kariyeri ya böyle olsaydı düşünceleriyle geçmiş bir kayıp giden yıldız. Serbest piyasada verdiği kararlardan sakatlıklarla mahvolan vücuduna kadar. McGrady’nin sakatlık problemleri Houston’da başladı. 2005-06’dan sonraki sezonlarda belinden ve omuzlarından yaşadığı sıkıntılar nedeniyle çok zorlandı. Aynı şekilde Rockets ancak ikinci tura çıkabilmiş bir takımdı. Houston’daki son sezonunda ameliyat oldu ve parkeye çıkmadı. Sonrasında New York’ta, Detroit’te, Atlanta’da, San Antonio’da ve kısa süre Çin’de oynadı. McGrady, ligin en önemli oyuncularından olabilecekken büyük hayal kırıklıklarıyla kariyerine erken nokta koydu.
Brandon Roy
Brandon Roy’un kariyerinin düşüşü neredeyse hiç görülmemiş bir şeydi. Üç kez All-Star olan Roy, takımın lideriyken NBA’de 5.yılının sonunda emekli olmak zorunda kaldı. Nedeni ise dizlerinin sakatlıklar sonrası eğer bir daha sakatlık yaşaması durumunda tekerlekli sandalyeye mahrum kalma tehlikesi olmasıydı. 19 sayı 5 asist 4 ribaunt istatistikleriyle emekli oldu. Roy hakkında en çok sorulan sorulardan biri Rip City’nin eğer o ve genç arkadaşlarının sakatlıkları olmasa şu dönemde ne durumda yer alacağıydı.
Grant Hill
LeBron James’ten önceki LeBron James olarak hatırlanan Duke’ta geçirdiği 4 harika yılın ardından NBA’i Grant Hill fırtınası etkisi altına almıştı. Detroit’te 22 sayı 8 ribaunt 6 asist ortalamaları ile oynadı. Playoff’ta takımını başarılara taşıyamasa da Hill’in çok iyi bir oyuncu olacağına dair hiçbir şüphe yoktu. 2000-01 sezonunda McGrady’e Orlando’da katıldığında Hill’in süksesi daha da arttı. Sonra hepsi kayboldu. Hill Florida’ya gidişinden sonra bilek sakatlıklarıyla kariyerine darbe almaya başladı. İlk sezonunda 4, ikincisinde 14, üçüncüsünde 29 maça çıkabildi. 4.sezonunda ise hiç oynamadı. Sonraki yıl eski formunu yakaladı ve son kez All-Star seçildi. Maalesef sonrasında bir daha sakatlıklar ona darbe vurdu ve eski hızı ile zıplamasını kaybetti. Phoenix’e gidişinden sonra katkısı daha da düştü ve tek hanelerde sayı ortalamalarıyla oynamaya başladı. Çoğu sakatlıklarla boşa giden 19 yılın ardından 2013’te basketbol hayatına nokta koydu.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!