NBA’in Kelepir Yıldızları: En İyi 5 Pivot

13/Ara/17 16:49 Aralık 13, 2017

Mehmet Bahadır Akgün

13/Ara/17 16:49

Eurohoops.net

NBA yıldızları çok yüksek maaşlar kazanıyor, kimi zaman bu kontratların hakkını veriyor, kimi zaman da aldıkları paraya “yazık” dedirtiyorlar… Eurohoops Çeviri, aldıkları paranın hakkını fazlasıyla veren isimleri huzurlarınıza taşıyor!

By Adam Formal / Çeviri: M. Bahadır Akgün

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 22 Kasım 2017 tarihinde BR’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NBA’de oyunculara kontrat vermenin kesin bir ilmi falan yok. Ancak o kontratları değerlendirmenin de bir standardının olmaması şart değil.

Bu yazıda, kontratların uzun vadeli olup olmamaları bizi ilgilendirmiyor. 2018-2019 sezonu ve sonrasında yaşanacakların bu yazı ile bir ilgisi yok ve bitmek üzere olan kontratlar ile uzun yıllar devam edecek kontratlar arasında hiçbir fark gözetilmedi. Önemli olan tek şey 2017-2018 sezonunda ödenen maaş ve aynı şekilde bu sezon oyuncudan alınan verim. Mevcut sezonun şimdiye kadar oynanan kısmında olup bitenler göz önünde bulunduruldu ve geçmiş ile gelecek tamamen göz ardı edildi.

Bu sebeplerle, her pozisyonda hangi kontratların standartlarımıza uygun olduğunu belirlemek için, 2017-2018 sezonunda oyuncunun aldığı maaş ile oyuncuların hem verimliliğini hem de yarattığı etkiyi ölçen NBA Math’in hazırladığı Toplam Sayı Katkısı (TPA) tablosunu göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapıyoruz.

Esasında verimlilik puanı konusunda ortaya şöyle bir standart koyabiliriz: 5 milyon dolar kazanan bir oyuncunun (Marcus Morris), daha önce sözünü ettiğimiz değerlendirme ölçeği ile hesaplandığında sezonun bu bölümünde 19,67 TPA ortalaması yakalamış olması beklenir. 10 milyon dolar kazanan bir oyuncuda (Darren Collison) bu sayı 25.11 olmalı. 20 milyon dolar kazanıyorsanız (George Hill) 40.95 TPA’i yakalamalısınız. Ligde en çok kazanan oyuncu için (Stephen Curry, 34,68 milyon dolar) ise bu sayı 83.96 olmalı.

Oyuncuların gerçek verimiliği ve kendilerinden beklenen verimlilik arasındaki farklara bakarak hangi oyuncuların takımları için en kelepir oyuncular olarak öne çıktıklarını bulabiliriz.

Pozisyon pozisyon değerlendirmeye geçmeden önce önemli bir ufak not daha eklemek istiyorum. Çaylak oyuncular da bu sıralamalara girebilirler ancak maksimum kontrat alanlar bu listeye dahil değil. NBA kariyerlerinde henüz ilk sezonunu geçiren oyuncular hâlâ riskli yatırımlar ancak doğru oyuncuları seçen takımlar da ödüllendirilmeli. Ancak en üst seviye kazançlar genelde NBA’in toplam pazarlık anlaşması nedeniyle keyfi maaşlar oldukları için, ligin en iyi oyuncularının değerleri, genelde kazanç potansiyellerinin ciddi biçimde üzerinde oluyor.

Listemize NBA’in en iyi kelepir pivotları ile başlıyoruz…

 

5. Ekpe Udoh, Utah Jazz ($3.200.000)

Ekpe Udoh, Deseret News’den Mike Sorensen’e şöyle diyordu yaz döneminde: “Ben hâlâ dünyadaki en iyi savunmacılardan biriyim, buna şüphe yok… Dediğim gibi, dünyadaki en iyi savunmacılardan biriyim. Son iki yılda Avrupa’da kendimi gerçekten geliştirdim ve buradaki mücadele için sabırsızlanıyorum.”

Bu sözler, tamamen şaka yollu edilmiş sözlerdi ancak her şakada bir gerçeklik payı vardır.

Udoh, Rudy Gobert’in takımın birinci pivotu olduğu dönemde elinden gelenin fazlasını ortaya koydu, sonrasında Gobert sakatlanınca daha da büyük bir rol üstlendi ve bu yaptıklarıyla övgüyü hak etti. ESPN’in savunmadaki artı-eksi verimliliği sıralamasında 11. sırada yer alan Udoh, NBA Math’in savunmada takımına kazandırılan sayı sıralamasında da dördüncü sırada bulunuyor. Takımın birincil savunmacısı kendisi olduğunda rakiplerinin şut yüzdesini %43,9 seviyesinde tutuyor. Udoh sahadayken, Utah Jazz, 100 pozisyon başına yalnızca 96,4 sayı yiyor.

Udoh’un hücumdaki yetenekleri hâlâ çok sınırlı ancak lige dönüşünün ilk dönemlerinde ligin dikkat çekmeyen ama en iyi savunmacılarından biri olduğunu gösterdi.

4. Joel Embiid, Philadelphia 76ers ($6.100.266)

Dürüst olmak gerekirse, Embiid’in sıralaması beklediğinizin altında olabilir.

Joel Embiid maç başına 22,3 sayı gibi verimliliği yüksek bir ortalamayla oynuyor, ribaundları özgüvenle çekiyor, bir dolu asist yapıyor ve NBA’deki en iyi savunmalardan birini ortaya koyuyor. İşin savunma kısmında o kadar etkili ki rakipler haklı olarak onun bölgesine girip Embiid’i zorlamaktan çekiniyorlar. Hatta bazen rakiplerinin şutlarını bloklayan Embiid, onlarla dalga bile geçebiliyor.

Tıpkı Donovan Mitchell’ın birinci elden tanık olduğu gibi…

Peki neden tüm bu özellikler bütünü pivot pozisyonunda Embiid’i ligin en değerli oyuncusu yapmıyor? Hem de hâlâ çaylak kontratı alıyorken? Tek kelimelik bir cevabı var: top kayıpları.

Embiid maç başına topu 4,3 kez rakibe veriyor, kendisine yapılan ikili sıkıştırmalarda topu arkadaşlarına kazandıramıyor ve post oyunu oynayacağı zaman çok sık hata yapıyor. Tüm bunlar hücum değerini düşürüyor ve işin skor üretme kısmında Embiid’in etkisini öyle azaltıyor ki hücumdaki artı-eksi verimliliğinde ortalamayı geçmek konusunda sıkıntı yaşıyor.

Bu durum değişene kadar, gelebileceği en üst seviyede olmayacak.

3. Karl-Anthony Towns, Minnesota Timberwolves ($6.216.840)

Minnesota Timberwolves‘ın Karl-Anthony Towns’ı çaylak kontratıyla kullanabildiği sondan ikinci sezon bu. Daha sonrası için gözüken maksimum kontratın kaçınılmaz olduğu.

Ancak şimdilik Wolves’ın NBA’in belki de en iyi hücumcu pivotundan sudan ucuza yararlanma şansı var.

Towns, skor üretmek konusunda eşsiz yeteneklere sahip… Oynanan yarı saha setlerinde bitmez tükenmez sırtı dönük pivot hareketleriyle sayı bulabiliyor, yüzü dönükken ölümcül şutlar atabiliyor ve makul bir üç sayılık atış yüzdesine sahip. 2016-2017 sezonunda olduğu kadar oyuna dahil değil, zira Minnesota Jimmy Butler’ı takıma dahil etmeye çalışıyor ancak Tom Thibodeau yıldız uzununu mümkün mertebe beslemenin kendi yararına olduğunu fark edecek ve Towns’ın maç başına denediği şut sayısı artacaktır.

Savunması, bu sezon önceki sezonlarda olduğu kadar büyük bir eksiklik olarak göze çarpmadı ancak Towns’ın hem pozisyonunun en iyisi olmasının hem de ligin en iyi oyuncularından biri olmasının önünde engel olarak duran tek şey de bu.

2. Clint Capela, Houston Rockets ($2.334.520)

Clint Capela, maç başına yaklaşık 3,9 kez Houston Rockets‘lı oyuncular için perde yapıyor ve sonrasında da potaya devrilip kendisine gelecek alley-oop pasını ya da yerden pası alarak kolay sayılar buluyor. Bu durumlarda pozisyon başına 1,37 sayı üreten Clint Capela, bu alanda %90,5’lik bir yüzdelik dilimde. Ancak onu gerçekten özel yapan şey attığı sayıların yanı sıra bu sayıları atarkenki verimi.

Isolation oyunlarında en çok sayı üreten oyuncular sıralamasında kullanılan yöntemi kullanarak bir değerlendirme yaparsak, Capela takımına 20,22 sayılık bir katkı veriyor ve bu sayı, potaya devrilen bir oyuncunun aynı oranda pozisyon sayısında üreteceği ortalama bir skorun üzerinde. Capela ile ikinci sıradaki Rudy Gobert (14,43) arasındaki fark, Gobert ile dokuzuncu sıradaki Jonas Valanciunas (8,5) arasındaki fark ile neredeyse aynı. Ve bir şekilde, sıralamadaki en iyi beş oyuncuyu görünce bu etkileyici bile kalmıyor:

      1. Clint Capela: 20.22
      2. Rudy Gobert: 14.43
      3. Julius Randle: 14.08
      4. Alex Len: 13.22
      5. Lucas Nogueira: 11.36

Capela, şutlarını genelde çok yakın mesafeden mi atıyor? Elbette, zira ligdeki en iyi yüzde olan %68,1’lik şut oranını yakalamanın tek yolu da bu gibi. Ancak durum zaten hep bu ve eğer yapabilseler daha fazla oyuncu da takımlarında böyle roller alırdı.

Capela’nın fiziği, atletizmi ve skor yeteneğinin birleşimi, etkili bir birleşim ve tüm bu özellikler çıkış yakaladığı bu sezonda bir araya geldiler. Capela’nın etkileyici savunmasını, üstün ribaund yeteneklerini ve serbest atış çizgisinde artış gösteren performansını da göz önünde bulundurunca, lotarya dışı çaylak kontratının son sezonunda niye bu kadar değerli bir oyuncu olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.

1. Nikola Jokic, Denver Nuggets ($1.471.382)

Bu biraz şaşırtıcı gelebilir size ama… Nikola Jokic 2017-2018 sezonunda hiç de fena savunma yapmadı şimdiye kadar.

ESPN’in savunmadaki artı-eksi verimliliğinde zirvede yer alıyor ve o sahadayken Nuggets, 100 pozisyon başına 12,7 sayı daha az yiyor. Kimse onu en iyi pota savunmacılarından biri ya da rakiplerinin kendisinden çekinmesine neden olan, şut bozan bir oyuncu olarak görmeyecek belki ama pozisyon alma yetenekleri ve çabuk elleri takımının savunmasında çok etkili bir rol oynuyor.

Jokic, her şeyden önce bir hücum silahı. İnanılmaz yakın mesafe isabet oranını ve tehlikeli dış tehdidini kullanmadan bile takımına maçlar kazandırabiliyor. Pasları, tüm takım arkadaşları için kolay fırsatlar yaratıyor ve o paslar öyle bir silah hâline geldi ki artık rakipleri alışılmışın dışındaki o pas hatlarını kapatmaya yönelik maç hazırlıkları yappıyor ve diğer zayıf yönlerden sayı yiyorlar.

Bu noktada, Jokic’in genel değeri sorgulanmamalı. Basketboldaki en iyi üç pivottan biri olduğuna inanmıyorsanız bile, en azından o üç ismin arasına girebilecek potansiyeli olduğunu kabul etmelisiniz. Artık bir sezon parlayıp sönen oyunculardan biri olmadığını kanıtladı ve sürekliliği olduğunu söyleyebiliriz. Dahası, diğer değerlendirme ölçütleri büyük oranda maç başına atılan sayıya dayanıyor.

Ancak en iyi üç pivot arasında yer alması tartışmaya açık bir konu olsa bile (ki tekrarlıyorum, olmamalı) Jokic’in bu sıralamanın tepesinde olması gerektiği su götürmez bir gerçek. Objektif sıralamamızda Capela’nın gerisine düşmesi için 2017-2018 sezonunda yaptıklarının karşılığında 22 milyon dolardan fazla bir para alması gerekirdi. Ancak o bunun yerine daha önce draftta ikinci turdan seçilen bir oyuncu olarak imzaladığı üç yıllık 4 milyon dolar değerinde bir kontrata sahip.

Cidden. Şaka falan değil bu. Capela’nın gerisine düşmek için kazanması  gereken para tam olarak 22.329.859 dolar hatta.

Kendi maaşının 15 katından fazla…