by Rob Mahoney / Çeviri: Arma Kaynar
Bu yazı ilk olarak 2 Kasım 2017’de Sports Illustrated’da yayınlanmıştır.
Her süpernova doğası gereği geçicidir, Russel Westbrook da buna dahil. Sekiz ay boyunca lig ile uzaktan yakından ilgisi olan hiç kimse onun MVP sezonundan başka bir şey konuşmadı. Ligin bu kadar ilgisini çeken şey onun yükselmesi, durmak bilmeyen performansıydı. Onun MVP sezonunun öncesinde yaşananlar tiyatro senaryosu gibiydi ama Westbrook’un yaptıkları NBA takviminin içinde yeni bir hikaye yarattı. Westbrook enerjisi ve hızı sayesinde tek kişilik bir gösteri haline geldi. Yaratıcı güç, zayıflamak bilmeyen mücadele ve eşi görülmemiş bir netice. NBA’de oyuncuların patlama yaptıkları sezonlar görmeye alışığız ama böylesini daha önce görmemiştik.
Bunun uzun süreli olması imkansızdı. Westbrook’un bitmek bilmeyen enerjisine rağmen etrafındaki şartlar değişiyordu ve o da buna adapte olmak zorunda. NBA’de bir takım herhangi bir oyuncusunun tarihin en yüksek usage rating’ine çıkmak zorunda kalmasını pek tercih etmez. Takımları başarıya götüren kolektif çaba bu rakamları ister istemez törpülüyor. Westbrook bütün yükü tek başını çekmekten hoşlanıyormuş gibi görünüyordu ama takım yönetiminin sorumluluğu doğal olarak bu yükü azaltmaktı.
Bu yükü azaltmak tam olarak Thunder’ın geçen yaz yaptığı şey oldu. Takıma katılan Paul George ve Carmelo Anthony takımın çehresini tartışmasız değiştirecek isimler. Bu da üçünün iyi bir kimya yakalamasını zorunlu kılıyor. Şüphe edenler vardı ama Westbrook oyun tarzını değiştirerek bu kimyayı bulmak için elinden geleni yapıyor. Geçen sezonu sayı kralı olarak bitiren isim şu an sayı krallığında 34. sırada. Evan Fournier, Dennis Schröder gibi isimlerin arkasında, belki daha da önemlisi George ve Anthony’nin de arkasında. Geçen sezonki patlamalar doğal olarak azaldı ama geçiş hücumunda onu nasıl savunacağına dair fikri olmayan savunmacıları yakaladığında hala yaşanıyor. Ama gerçekleşme şekilleri değişti. Westbrook’un geçtiğimiz sezon iki üç tane savunmacıyla mücadele edip onları arkasında bırakması gerekiyordu, bu sezon değerlendirebileceği birçok seçeneğe sahip ve akıcı bir şekilde oynuyor.
Westbrook’un bu versiyonu daha bilge gözüküyor. Neredeyse daha verimli bir şekilde triple double ortalaması tutturmuş durumda ve bunu geçen sezona göre sessiz bir şekilde başarıyor. İlk yedi maç sezon sonu istatistiklerini tahmin etmek için uygun bir zaman değil ama maç başına 20 sayı civarında atmasını, asistte ligi lider bitirmesini ve çift haneli ribaunt alması tam olarak Westbrook’tan beklenecek istatistikler. Triple double’ları geçtiğimiz sezonlara göre çok daha kolay yapıyormuş gibi gözüküyor. Artık sahanın her yerinden şut atmak zorunda değil, sevdiği noktaları seçip çok daha verimli bir şut profiline sahip olabilir. Geçen sezona kıyasla bu sene daha fazla asist yapabileceği ele zaten sahip.
Gerçi şu anda Geroge’un takıma henüz tam uyum sağlayamaması ve Anthony’nin de ipleri gerekenden fazla eline almak ister gibi gözüken halinden dolayı henüz istediği şutları kullanarak verimli olabilen tek isim var ama bu kadar harika oyuncular bir araya geldiğinde işleri yoluna koymak sadece ufak ayarlamaları halletmeye bakıyor. Savunmaya verilen dikkat gün geçtikçe arttığı zaman, takımın uyumu da artacaktır. George er geç mutlaka katkı verecektir. Westbrook kendi skorunu nasıl yaratacağını zaten biliyor. Anthony yedek beş ile beraber rakip takımların bench’ine karşı istediği kadar teke tek oynayabilecek fırsatı buluyor. Thunder’ın George’u nasıl kullandığı maçtan maça değişkenlik gösterebiliyor ama takım arkadaşları arasındaki uyum arttıkça George şu ana kadar kullandıklarından çok daha kolay şutları da bulacaktır.
Westbrook şu ana kadar takım arkadaşlarına oyuna katmakta o kadar başarılı ki sezon öncesindeki endişelerin hepsi boşa çıktı. Takımın çekirdeğini oluşturan oyuncular aynı anda sahada olduğunda aldıkları sonuçlar mükemmel. Genelde ilk beş başlayan ve savunmada iyi katkı veren Andre Roberson’lı beş de, hücumda işleri kolaylaştıran Alex Abrines’in olduğu beş de harika işliyor. Herkesin istediği kadar şut kullanabileceği bir ortam bulunmasını sağlayan sistemin işleyebilmesi için de Westbrook’un kariyerinin ikinci sezonundan beri kullanmadığı kadar az top kullanması gerekiyor.