Klay Thompson’ın Malzemecisiydi, Cavaliers’ın Beyni Oldu: Koby Altman

09/Şub/18 14:46 Şubat 9, 2018

Aris Barkas

09/Şub/18 14:46

Eurohoops.net

O NBA’in en güzel ve ilham verici hikayelerinden birinin kahramanı… Eurohoops Çeviri, basamakları birer birer çıkarak şu günlere gelen Koby Altman’ın hikayesini anlatıyor.

By Dave McMenamin / Çeviri: Yılmazcem Özardıç

Bu yazı ilk olarak 2 Ocak 2018’de ESPN’de yayınlanmıştır.

Koby Altman her yer ‘SON DAKİKA: All-Star oyun kurucu Kyrie Irving takasını istedi’ haberleriyle çalkalandığında 24 saatten az bir süre önce işe başlamıştı.

Bu haber, Cleveland Cavaliers‘ın çalkantılı yazında yaşanan olaylara ve soru işaretlerine eklenen son halkaydı. Üst üste 3 NBA Finali ve bir şampiyonluktan sonra Cavs darmaduman olmaya yüz tutmuş bir kulüp konumuna düşmüştü.

Bu dramanın ortasında kalan adam ise Brooklyn’deki Barclays Center’ın birkaç blok ötesinde hayalinde hep NBA GM’i olmakla büyümüş ve daha sözleşmeye attığı imzanın mürekkebi kurumayan Koby Altman’dan başkası değildi.

Ancak Altman’ın geçmişi çoğu NBA genel manejerinkine benzemiyordu. Division 3 ekiplerinden Middlebury College’da üç yıl ilk beş başlayan bir oyun kurucu olarak aktif basketbol kariyerinin yanı sıra bir süre bir emlak şirketinde çalışmış sonrasında basketbol camiasına geri dönmüştü. Jose Calderon, Kyle Korver ve Dwyane Wade gibi kendisinden yaşça büyük oyuncuların Genel Menajerliği’ni yapmak için Cavs organizasyonunun başına geçtiğinde ise sadece beş yıllık bir yönetim tecrübesi vardı.

Görevimiz Tehlike

Çocukluk hayalini gerçekleştirmeyi başaran Altman’ın şimdi yapması gereken ise belliydi. Takım tarihinin en iyisi ve basketbol tarihinin de en iyi oyuncularından biri olan LeBron James’in sonraki yaz takımdan ayrılmasına engel olmak için bu yaz yapacağı hamleler konusunda yanlış yapmamak.

Basit, değil mi?

“Benim elime kimse üstünde ‘Üç kere üst üste finale kalmış bir takımın başına geçip dünyanın en iyi oyuncusunu takımda tutmayı ve bu sürede aynı sportif başarıyı tekrarlamayı nasıl başarırsın?’ yazılı bir kitapçık tutuşturmadı” diyor Altman. “Böyle bir kitapçık da yok zaten. Bunu başarmanın çok zor olduğunu söyleyebilirim, bence hepsi ayrı ayrı zor şeyler. Her iş zordur.”

Ancak ne kadar zor bir meydan okumayla karşı karşıya olursa olsun Altman basketbol camiasında bulunduğu belli bir dönemde şimdiki konuma gelebilmek için ‘pis işleri’ yapmaktan çekinmediğini kendisine hatırlatıyor.

“Bu yaz kaoslu ve zordu. Bazen de acı vericiydi” diyor. “Sanki üstünde kara bulutlar dolaşıyordu. Şimdi antrenmanlara döndüğümüzde fark ediyorum ki, vaov bu gerçekten eğlenceli bir iş. Bu yüzden bu işi yapıyorum.”

Amherst College’da iki kere şampiyonluk yaşayan koç David Hixon, bundan 10 yıl önce Koby Altman’ı ilk kez görüşünü hatırlıyor.

“Takım elbisesi Division 1 koçu takım elbisesiydi” diyor Hixon. “Division 3’te çalışacak bir çocuk değildi. İyi bir takım elbiseydi.”

“Ofisime geldiğinde onun içinde bir şeyler olduğunu görebiliyordum. İçinde rekabetçi bir ruh olduğunu fark etmiştim. Bu huyunu beğenmiştim. Tabii onu uzun süre elimizde tutamayacağımızı da fark etmiştim..”

Emlak endüstrisinden ayrıldıktan sonra Altman Amherst’te Hixon’ın ekibine bir yardımcı koç olarak katıldı. Ekipte çalıştığı iki yıl boyunca Altman, ABD Erkek Milli Takımı direktörü Sean Ford’la tanışıp bir bağ kurdu. Ford aynı zamanda UMass Spor Yönetimi programından mezundu.

Ford, Altman’ı 2009’da U-19 seviyesinde şampiyon olan ABD milli takımında bir işe soktu. Bu iş o dönem takımda oynayan ve gelecekte NBA All-Star’ı olacak Klay Thompson ve Gordon Hayward’ın çamaşırlarını yıkamayı da içeriyordu.

“Her zaman iyi seçimler yaptı ve 19 yaşındaki çocukların etrafında bulunmasını isteyeceğimiz bir kişiydi” diyor o zaman 26 yaşında olan Altman hakkında. “Koby’i tanıyıp geçmişini, nereden geldiğini ve ne prensipleri olduğunu öğrendiğimde iyi karakterli biri olduğunu hissetmiştim. Güvenilecek bir insan olduğunu hissetmiştim. Çok dürüsttü. Aynı şekilde onunla alakalı beğendiğim bir diğer özellik bilmediklerimi bilmesiydi. Çok akıllı olduğunu veya bir şeyi bildiğini kanıtlamaya çalışmıyordu.”

Üstüne bir de o dönem dünyanın en iyi oyuncusuyla çok benzer bir isme sahip olarak hiç tanınmayan ancak her şeyi bilen biri olmak oldukça zordu zaten. (Koby ve Kobe neredeyse aynı şekilde okunuyor)

“İsmini her hecelediğimde yanlış yapıyordum” ifadesini kullanıyor Ford. “Ona her mail atışımda K-O-B-E yazıyordum ve yanlış Kobe karşıma çıkıyordu. Bu da komik bir detaydı.”

“Çok farklı bir isimdi. Hele hele basketbol dünyasında. Çünkü basketbol dünyasında sadece bir tane Kobe vardı ve sanki Koby aralardan bir yerlerden girip ‘belki de iki tanesini aynı dünyaya sıkıştırabiliriz’ demeye çalışıyordu. Kim bilir?”

Altman asla bir maçta 81 sayı atamayacak veya aynı takım tarafından iki numarasını emekli ettiremeyecekti ancak Hixon onun kendi imzasını kendi yolunda atabileceğini biliyordu.

“Bir sonraki gün ofisimdeki herkes kıkır kıkır gülüyordu” sözlerini kullanıyor Hixon. “Golf oynamaya hazırlanıyorduk ve birisi çıkıp, ‘Koç hatırlıyor musun bilmem ama bundan 10 yıl önce Koby’nin 10 yıl içinde bir GM olacağını bize söylemiştin’ dedi. O tahmini nasıl yaptığımı hatırlamıyorum ancak Koby ne istediğini gerçekten bilen adamlardan biriydi.”