By Omar Guerrero/ Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 12 Şubat 2018’de Clutch Points’te yayınlanmıştır.
NBA’de genel menajerlerin işi hata kabul etmeyen bir iştir, sürekli eleştirilirsiniz ama doğru kararlar aldığınızda da çok az övgü alırsınız.
Şimdi, GM’ler kusura bakmasın ama biz de tam olarak bu furyaya uyup bu basketbol adamlarının verdikleri en kötü kararları derleyeceğiz. Bu kararlar bazen o kadar kötü hal alabiliyor ki en kibar şekilde, “Ne düşünüyordu ki?” diye sorabiliyoruz.
Şimdi bir şeyler yiyorsanız bırakın, çünkü bu liste sizi kusturabilir. İçmeyi de bırakın diğer türlü kahveyi patronunuzun üstüne doğru sıçratabilirsiniz.
Hanımlar beyler, size bugün Doğu’daki NBA genel menajerlerinin verdikleri en büyük, en kötü ve en çılgınca kararları anlatıyoruz!
En Büyük Hata: 1994’te Dominique Wilkins’i takas etmek
Biliyorum, çoğunuz burada 1956’da yapılan Bill Russell takasını yazardınız ancak o takım yine de Ed Macauley ve Cliff Hagan önderliğinde şampiyon olmayı başardı.
Ancak Dominique Wilkins GM Pete Babcock tarafından Clippers‘a Danny Manning karşılığında takaslandığında o takımın en önemli oyuncusuydu.
Belki Manning kadar her şeyi yapabilen bir oyuncu değildi, ama hadi be! Konuştuğumuz adam yürüyen Güzel Hareket Makinası! Neden Atlanta’nın en önemli oyuncularından birini sezon sonu kontratı bitecek bir oyuncu için takas edersiniz ki? Bir de o dönemde Atlanta 36-16 ile Doğu’da liderdi.
Hawks bir de 1994 ilk tur hakkını takasa eklemişti.
Tabii Nique o dönemde 34 yaşında, zirve dönemini geride bırakmış ve kontratı sona erecek bir oyuncuydu. Ama kulüp tarihinin en skorer oyuncusuna saygı gösterip yeni bir kontrat üzerinde görüşmeler yapmalı ve orada emekli olması için imkan vermeliydi.
Olanlar oldu ve yazın Manning Suns‘a imza attı. Hawks’ın da elinde bu takastan hiçbir şey kalmadı. Kötü hamle, Hawks.
En Büyük Hata: 2003’te Antoine Walker ve Tony Delk’i takas etmek
Celtics tarihinde çok fazla büyük hata yoktur ama Danny Ainge’in GM’liğinin ilk yıllarında bunlardan çokça bulmak mümkündü.
Bu takaslardan biri de Raef LaFrentz, Jiri Welsch ve Chris Mills’i Mavericks‘ten Antoine Walker ve Tony Delk karşılığında kadroya getiren takastı. Walker o dönem bir All-Star ve Celtics’in Bird’den bu yana ilk süper yıldızıydı. Delk iyi bir yedek oyun kurucuydu. Hatta bir keresinde Suns‘a karşı 53 sayı atmıştı.
Walker gönderildiğinde takım Paul Pierce’ın üstüne kalmıştı, bu da tek başına Pierce’ın kaldırabileceği bir sorumluluk değildi.
LaFrentz’in o takastaki en büyük parça olduğu düşünülüyordu ama sakatlıklar nedeniyle çok az oynayabildi. Oynadığı dönemde de Walker takasını karlı çıkaracak bir performans ortaya koyamadı. Yani Celtics bu takasta soyulan taraf oldu.
En Büyük Hata: 2013’te Garnett, Pierce ve Terry için draft haklarını takas etmek
Brooklyn Nets 2013’te kazanmak ve ‘büyük’ kazanmak istiyordu. Takım sahibi bu arzudaydı ve GM Billy King bunu yapmak zorundaydı. Ancak zirve dönemini geride bırakmış oyuncularla kazanmak istediler ve bu da kulübü hala içinden çıkamadığı bir çukura düşürdü.
Celtics‘le takası kolaylaştırmak için Nets geleceğin Hall of Fame oyuncuları için draft haklarını elinden çıkarmak zorunda kaldı. Bu oyuncular efsaneler olsa da kariyerlerinin son dönemlerindeydiler. Şimdi o verilen haklara bakarsak 2014’te 17, 2016’da 3, 2017’de 1 ve 2018’de muhtemelen ilk 14’ten bir hakkı verdiler.
Bu facia takas hemen kazanmak isteyen GM’ler için bir ders olmalı. Zaten bu da bir garanti değil, ama işte böyle zarar görebiliyorsunuz.
CHARLOTTE HORNETS (eskiden Charlotte Bobcats)
En Büyük Hata: 2006’da Adam Morrison’ı draft etmek
Michael Jordan 2006’da basketbol operasyonlarının başına geçti. Bernie Bickerstaff genel menajer olsa da verilen kararlardaki asıl sorumluluk Jordan’ın omuzlarındaydı.
2006 Draftı’nda Charlotte Bobcats 3.sıradan Brandon Roy, Rudy Gay, Rajon Rondo ve Kyle Lowry’nin önünden Adam Morrison’ı seçti. Morrison muhtemelen Bobcats/Hornets tarihinin en kötü seçimiydi.
O kadar kötü bir seçimdi ki NBA’de toplam dört sezon oynadı. Ne kadar iyi bir oyuncu olursa da olsun, bu karar Mike’ın yönetici olarak yaptığı en büyük hatalardandı.
En Büyük Hata: 1998’de Phil Jackson’ın gitmesine izin vermek
1998 Bulls takımı üst üste üçüncü şampiyonluğunu yeni kazanmış, son sekiz yılda altıncı kez şampiyon olmuş bir takımdı ve yeterli olmadığını düşündüler.
Jerry Krause, acelen neydi? Dönemin Bulls GM’i bir şampiyonluk adayı kurmak için çok istekliydi ki tarihin en iyi takımlarından birini bozdu. Diğer tüm takımlar muhtemelen kadroyu olabildiğince korumayı tercih ederdi ancak Reinsdorf ve Krause bu yönde karar vermedi.
Krause Phil Jackson’dan nefret ediyordu ve onunla yolları olabildiğince erken şekilde ayırmak istemişti. Phil takımı bir arada tutan elementti çünkü Jordan başka bir koç için oynamak istemiyordu. Tabii Jordan’la Jackson gidince Pippen ile Rodman da ayrıldı.
Şu güne kadar Bulls 20 yıldır şampiyonluğun o kadar yakınına gelemedi.
En Büyük Hata: 1989’da Ron Harper’ı takas etmek
Cleveland Cavaliers LeBron James’i 2003’te almadan çok önce NBA şampiyonluğuna adaydı. Mark Price, Ron Harper, Larry Nance, John Williams ve Brad Daughtery’li beş, ligin 1988’deki en iyi beşlerinden biriydi.
Anahtar oyuncuların sakatlıklarına rağmen Ron Harper takımın en skorer oyuncusuydu. Ancak sonra Danny Ferry ve 1989 2.tur hakkına karşılık olarak Clippers‘a gönderildi. Harper Jordan’ın bir alt versiyonuydu, atletik ve ligin o dönemlerdeki en heyecan verici 2 numaralarından biri.
GM Wayne Embry, bir başka Larry Bird’ü takasta aldığını düşünmüştü. Ama Cavs’in eline geçen dışarıdan şut atabilen ancak düşündükleri seviyeye hiç çıkamayan yedek bir üç numara oldu.
Şampiyonluk adayı iken Cavs üst üste Bulls‘a elenip duran bir takım oldu. 1993’te Bulls tarafından süpürüldükten sonra şampiyonluk şansları da resmen bitmiş oldu.
Ron Harper Clippers‘ta dört yıl daha oynadıktan sonra Bulls ve Lakers formalarıyla toplamda 5 şampiyonlukla kariyerini noktaladı.
En Büyük Hata: 2003’te Darko Milicic’i draft etmek
Joe Dumars çok iyi bir oyuncuydu ve Detroit Pistons‘ın GM’i olarak da fena iş çıkarmadı. Ama herkesin arada kötü günleri olur.
Tarihin en iyi ve derin Draft’larından biri olan 2003 Draftı’nda Dumars Carmelo, Bosh ve Wade’in önünde tanınmayan bir Avrupalıyı seçti.
Daha da kötüsü ilk turda seçilen neredeyse her oyuncu Milicic’ten iyiydi.
Pistons henüz yeni NBA şampiyonu olmuştu ve o hak gelecek için kulübün eline geçecek iyi bir genç oyuncuyla birlikte şampiyonluk iddialarının artarak sürmesi anlamına geliyordu. Çok az NBA şampiyonu takım sonraki yılın Draftı’nda ilk iki sıradan seçme şansı elde eder, ancak Detroit bu hakkı batırmayı başardı.