By Omar Guerrero/ Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 12 Şubat 2018’de Clutch Points’te yayınlanmıştır.
NBA’de genel menajerlerin işi hata kabul etmeyen bir iştir, sürekli eleştirilirsiniz ama doğru kararlar aldığınızda da çok az övgü alırsınız.
Şimdi, GM’ler kusura bakmasın ama biz de tam olarak bu furyaya uyup bu basketbol adamlarının verdikleri en kötü kararları derleyeceğiz. Bu kararlar bazen o kadar kötü hal alabiliyor ki en kibar şekilde, “Ne düşünüyordu ki?” diye sorabiliyoruz.
Şimdi bir şeyler yiyorsanız bırakın, çünkü bu liste sizi kusturabilir. İçmeyi de bırakın diğer türlü kahveyi patronunuzun üstüne doğru sıçratabilirsiniz.
Baylar ve bayanlar, size bugün Batı’daki NBA genel menajerlerinin verdikleri en büyük, en kötü ve en çılgınca kararları anlatıyoruz!
En Büyük Hata: 2011 Şampiyonluk takımını dağıtmak
Dallas Mavericks Haziran 2011’de NBA şampiyonluğunu henüz yeni kazanmıştı ancak bir daha aynı başarıyı yakalama şansları olmadı. Neden? Çünkü Dallas takımdaki oyunculara kalması için gerekli paraları ödemek istemedi. GM Donnie Nelson ile takım sahibi Mark Cuban bu şekilde J.J. Barea, Caron Butler ve Tyson Chandler’ın gidişine izin verdi.
Beklendiği gibi Dallas bir daha Finallere hiç yaklaşamadı. Dirk Nowitzki şampiyonluğunu koruma şansını yakalayamadı.
Şampiyonluk tabii ki hiçbir zaman garanti değildir ama şansınızı olabildiğince yukarıda tutmaya çalışırsınız. Görünüşe bakılırsa bir şampiyonluk Cuban ve Nelson için yeterliymiş.
Şu günlerde Nowitzki hala Mavericks’te ve takımın yüzü olmaya devam ediyor, ancak takım ne kadar kötü gidebilirse o kadar kötü gidiyor.
En Büyük Hata: 1998 Draftı’nda 3.sıradan Raef LaFrentz’i seçmek
Dan Issel iyi oyuncu ama kötü GM olan isimlerden biri. 1998’de daha yetenekli oyuncular yerine bir uzun seçti. Birisi şu GM’lere uzun seçmenin her zaman daha iyisi olmadığını öğretmeli!
Denver’ın seçmediği bazı isimlere bakalım: Vince Carter, Jason Williams, Dirk Nowitzki ve Paul Pierce.
Bu dört oyuncu All-Star oldular ve muhtemelen üçü Hall of Fame’e girecek. Diğeri Williams ise Sacramento Kings kulübünü yeniden ayağa kaldırdı ve 2000’lerin en iyi Grizzlies takımlarında oynadı.
LaFrentz ise dört NBA takımında şut atabilen ve ribaunt çekebilen, ortalama bir uzun olarak kariyerini sürdürdü ancak yapabildikleri ancak bu kadardı.
En Büyük Hata: 1991’de Mitch Richmond’ı takas etmek
Run TMC bir NBA takımının büyük üçlüsü için olabilecek en havalı lakaptı. NBA’deki hiçbir takım Tim Hardaway, Mitch Richmond ve Chris Mullin üçlüsünden daha iyi şut atabilen bir üçlü kuramadı ve bu üç süper yıldız basketbol topunu veya spot ışıklarını paylaşmak konusunda problem yaşamadı.
Koç Don Nelson’ın elinde birbirleriyle oynamayı seven bir kadro vardı. Daha ne isteyebilirsiniz ki? Problem Warriors‘ın kısa oyuncularını tamamlayacak bir uzunu olmamasıydı.
Aynı zamanda GM de olan Nelson birlikte geçen üç yıldan sonra Ritchmond’ı Billy Owens adında bir genç uzun için takas etti. Owens iyi bir oyuncu olsa da Warriors’ın playoff’ta daha ileri gitmesini sağlayamadı.
Sacramento’da Ritchmond NBA’in en iyi oyuncularından birine dönüştü. All-Star MVP’si seçildi ve Kings‘le geçirdiği 7 sezonu 20 sayı üstü ortalamayla bitirdi.
Nelson takasın o dönem ‘vermek zorunda olduğu en zor karar’ olduğunu söyledi. Bizim için de görmesi zor oldu Nellie. Şimdi bile.
En Büyük Hata: 1998 Draftı’nda Michael Olowokandi’yi seçmek
Draft’ta kimi seçeceğinize emin olmadığınızda uzuna gidersiniz değil mi? Olowokandi olabilecek en uzun adamdı zaten. Elgin Baylor’ın 1998’de ilk sıradan seçtiği Kandi Man, takımın yüzü olacak gibi duruyordu. Sorun ise, sadece öyle durmasıydı.
Olowokandi birçok sakatlık geçirdi ve sağlıklıyken de düşündükleri yıldız ışığını hiç vermedi.
Clippers için daha kötüsü ise Carter, Nowitzki ve Pierce gibi ilk sıradan seçilmeye değer oyuncuları seçmemeleriydi.
Carter Toronto’da dünya yıldızı oldu. L.A’de olsa ne kadar daha büyük bir yıldız olabileceğini düşünebiliyor musunuz?