By Tim McMahon & Brian Windhorst / Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 26 Şubat 2018 tarihinde ESPN’de yayınlanmıştır.
Dallas Mavericks, Maxi Kleber potaya gidip Los Angeles Lakers‘lı Julius Randle’ın üzerinden harika bir smaç vurduğunda maçın bitimine 80 saniye kala 2 sayı öndeydi.
26 yaşındaki Alman oyuncunun yaptığı hareket Mavs benchini ayağa kaldırdı. Takımın efsanesi Dirk Nowitzki kenarda gülüyor ve maksimum kontratlı iki ilk beş oyuncusu Harrison Barnes ve Wesley Matthews ile ‘çak’ yapıyordu.
Mavs bu facia sezonda çok fazla kritik anlarda kutlama yapmadı. Ancak koç Rick Carlisle 10 Şubat’ta gelen galibiyetin ardından heyecandan yerinde duramıyor gibi gözükmüyordu. O maçta gelen galibiyetle Mavs, Hawks ve Kings‘i geçerek en az galibiyet alan takım ünvanını kaybetti.
“Dinleyin, kazanmayı seviyorum” dedi Carlisle sanki hukuk jürisinde yer alan bir görevliymiş edasıyla ve ekledi, “Kazanmayı seviyorum. Bunu siz de biliyorsunuz.”
Sadece şöyle bir şey var, kazanmak şu sıralar Mavs’in en çok ilgisini çeken şey değil. Zaten takım sahibi Mark Cuban da bunu itiraf ettiği için NBA tarafından 600 bin dolarlık bir cezaya çarptırıldı.
“Şu anda bu durumdayız, playoff şansımız yok ve takımın kilit tecrübeli oyuncularına ‘Bakın, kaybetmek en iyi seçeneğimiz’ dedim. Bunu duymaktan nefret ettiler” demişti Cuban.
Gerçekler acıtır. Mavs sefil durumda ve bu da normal sezonun sonunda Draft’a yatmalarının en önemli faktörlerinden biri. NBA’in dibinden zirvesine kadar bir kasırga sarmış durumda ve Cuban’dan bir alıntı yapmak gerekirse; rekabet olmaması gereken yerlerde takımlar harika bir rekabete tutuşuyorlar.
Bu pazartesine girerken sekiz takımı (toplamda 44 maçlık mağlubiyet serileriyle birlikte) ligin en kötü derecesi yarışında (en iyi lotarya sırası demek daha makul) iki maç ayırıyor. Garnett/Pierce takasındaki hataların bedelini bu sezon da ilk sıra hakkını Cavs‘e kaybedecek Nets dışında diğer yedi takımın Draft’a yatmak için çok çekici nedenleri var. Porzings’in çapraz bağ sakatlığı Knicks‘in de partiye katılması için büyük bir olasılık doğuruyor.
NBA gözlemcileri Haziran ayındaki Draft’ta 5 ila 7 arasında elit yeteneğin olacağını tahmin ediyor. Aynı zamanda bu yıl yeni lotarya sistemi devreye girmeden önceki son yıl. Bundan sonra ilk üç takımın ilk sıra için %14’er şansı olacak. Şu anda en kötü üç takımın ilk sıra için şansları sırasıyla şu şekilde: %25, %19.9, %15.6.
Sonuç ESPN kaynaklarına göre çok net: tarihin gördüğü en büyük ve sayıca en yaygın Draft’a yatma yarışlarından biri yaşanacak.
Bu takımların bahaneleri (Mavs’in de yaptığı gibi), “oyuncu gelişimi” terimini galibiyetlerin önüne koymak. Dürüst ve tabii ki acı verici (aynı zamanda son derece pahalı) bir şekilde ifade etmemiz gerekirse, Mavs; Draft’a yatmakla haşır neşir oluyor.
Carlisle’ın Lakers maçının son 5 dakika 19 saniyesinde sahada tuttuğu beşe bir bakar mısınız.
O gece takımı maçta tutan tecrübeli oyuncular Nowitzki, Barnes, Matthews, J.J. Barea ve Dwight Powell, %66 ile şut atıp 85 sayı kaydetmişti. Ancak hepsi kenardaydı. Bir gün önce Mavs’e takas olan Doug McDermott, 20 yaşındaki çaylak guard Dennis Smith Jr. ve üç Draft edilmeyen minimum kontratlı oyuncuya (Kleber, Ferrell ve Mejri) katılmış, parkedeki beş oyuncuyu tamamlıyordu.
McDermott dışındaki dört oyuncu sezonun ilk üç buçuk ayında toplam 12 dakika parkede kalmıştı ancak maçın sonunda birlikte parkedelerdi. O dörtlü, birkaç gece önce maçın bitimine 4.42 kala 10 sayılık farkın kapanmasını sağlayıp kaybeden gruptu. 24 Şubat dakikasında da -38’lik bir averaj yakalamışlardı.
Cuban, ESPN’e yaptığı açıklamada “Umuyorum ki yeni lotarya kuralları oyuncu gelişimine dair yaklaşımı değiştirecek” demişti.
Cuban’ın açıklamaları belki de Carlisle’ın oyuncu gelişimine yaklaşımını değiştirdi, çünkü Jazz‘e karşı gelen 97-90’lık mağlubiyette Matthews ve Barnes 4.04 kala maça geri girmişti. Barea ve Nowitzki gibi iki tecrübeli oyuncu da çok nadir görülen bir şekilde 30 dakika barajını aşmalarına rağmen 49 saniye kala takım 3 sayı gerideyken maça yeniden dahil oldu.
Ancak Carlisle Cuban’ın cezasının bir şeyleri değiştirmediğini söyledi.
“Bu bir koç kararıdır” dedi Carlisle, “Bu bir takım sahibi kararı da değil. Ligin bir kararı da değil. Koçun kararı.”
NBA yöneticileri, Draft’a yatma taktiklerini ikiye ayırıyor: aktif ve pasif.
Pasif yatış genelde oyuncu gelişimi bahanesiyle yapılır. Klasik bir metot sağlıklı tecrübeli oyuncuları kadro dışında bırakmaktır, Bulls‘un All-Star arasından bu yana yaptığı gibi. Robin Lopez ve Justin Holiday yerine Cristiano Felicio ve David Nwaba oynatılıyor. Mavs‘in rutin şekilde yaptığı gibi takımın çekirdek oyuncularının maçların kritik anlarında kenarda kalması da benzer bir yöntem.
“Genç oyuncularımız maçların kritik ve önemli anlarında parkede olma imkanı elde edecek” demişti Carlisle All-Star arası öncesinde, “Clippers maçında gördüğünüz gibi çok büyük bir sıkıntı olabiliyor. Ancak Lakers maçında da çok iyi bir iş yapıp maçın sonunda galibiyeti getirdiler. Clippers maçındaki sıkıntılarımızın Lakers maçını kazanmamızda yardımcı olduğunu düşünüyorum. Böyle bir tecrübeyi simulasyondan elde edemezsiniz. Böyle durumları antrenmanlarda ayarlayabilirsiniz ancak NBA maçında oynamıyorsanız aynı etki olmayacaktır. Bu çok önemli bir imkan.”
Oyuncu gelişimi gerçekten ilk öncelik ise 25 yaşındaki Barnes’ın da böyle kritik durumlarda tecrübe kazanması gerekmez mi? Sonuçta McDermott ve Kleber’den genç ve Warriors‘ta bir tamamlayıcı olarak geçirdiği dört sezondan sonra Mavs‘te hücumun ana merkezi olarak ikinci sezonunu geçiriyor.
“Bakın, bunların hepsi koç kararı ancak zaten Barnes’ın neler yapabildiğine dair çok net fikirlerimiz var” diyor Carlisle, dört numarada Powell’ı denemek istediklerini de eklemeden önce.
“Böyle konuşmalar yapıldı” diyor Barnes, “Sonuçta teknik ekibe güvenmek zorundasınız. Aslında ‘Bence gelişimim şu şekilde olmalı’ diye de düşünebilirsiniz ancak ben Koç Carlisle ile takımın düşüncesine güveniyorum. Onlar benim gelişimime yardımcı olacak. Bu konuda çok fazla kendime ‘Uzun vadedeki planlar ne? Vizyon nasıl?’ sorularını sormamaya çalışıyorum.”
Pasif Draft’a yatışın bir başka yolu sakatlık konusunda ekstrem dikkat olarak gösterilebilir. 15-8’lik çıkışlarının ardından 13 maçının 11’inde mağlup olan Bulls bu konuda bu sezon ustalaştı. Zach LaVine’in çapraz bağ sakatlığından takım yönetimi izin vermeden yaklaşık 1 ay önce parkelere dönmeye hazır olduğuna dair dedikodular dolaşıyor. Oyun kurucu Kris Dunn da sarsıntı nedeniyle dönüşüne izin verilmesinden birkaç maç sonra yeniden oynamaya başladı.
Pasif yatışın çok görülmeyen bir örneği daha: Ay başı Bulls’un çaylak uzunu Lauri Markkanen’in bir reklam uçuşu iptal edildiğinde takım tarafından Kings maçı için geri dönmesi engellenmeye çalışıldı. Maçtan 24 saati aşkın bir süreç önce iptal olmuş ve başka uçuşlar da mümkünken.
Lotarya çekişmesi için Chicago’ya karşı o maçı kazanan Kings, 5 maçlık süreçteki tek galibiyetini almıştı.