Bundan Sonra Ne Yapmalılar: 13 Playoff Takımı

06/Mar/18 07:54 Mart 6, 2018

Semih Tuna

06/Mar/18 07:54

Eurohoops.net
MILWAUKEE, WI - MARCH 04: Giannis Antetokounmpo #34 of the Milwaukee Bucks and Joel Embiid #21 of the Philadelphia 76ers wait for a rebound during the first half of a game at the Bradley Center on March 4, 2018 in Milwaukee, Wisconsin. NOTE TO USER: User expressly acknowledges and agrees that, by downloading and or using this photograph, User is consenting to the terms and conditions of the Getty Images License Agreement. (Photo by Stacy Revere/Getty Images)

NBA’de normal sezonun son bölümüne girdiğimiz günlerde her takımın kendine has hedefleri var. Eurohoops Fırın, ligin playoff mücadelesi veren ekiplerinin hedeflerini ve hedefe ulaşma yollarını yazdı!

By Yılmazcem Özardıç/ info@eurohoops.net

NBA’de normal sezon için artık son bir buçuk aya girdik ve playoff yarışındaki takımlar, All-Star haftasonunun ardından normal sezonun bitimine kadar ligi kasıp kavuracak amansız playoff savaşını kızıştırıyorlar.

Tabii ki her takımın kendine has az ya da çok problemleri ve hedefe giden yolda önlerine çıkan taşlar var. Bazılarının daha çok, bazılarının daha az. Sezon ortasında yaşanan DeMarcus Cousins sakatlığı ve Blake Griffin takası özellikle Batı’da işleri tamamen karıştırdı ve üçüncü ile dokuzuncu arasında sadece üç büçük maçlık bir fark var.

Vakit kaybetmeden bu takımların ne gibi problemleri olduğunu, bu problemleri giderip hedefe nasıl ulaşacaklarını değerlendirmeye başlayalım.

Washington Wizards

Wizards Doğu’da dördüncü sırada ve büyük bir sürpriz olmazsa bu sıralarda playoff’lara girmeleri muhtemel görünüyor. John Wall’un şok sakatlığının onlara büyük bir darbe vurmasını herkes bekliyordu ancak kenardan gelip spot ışıklarının altına geçen Tomas Satoransky şu ana kadar orayı harika götürüyor. Wall’un dönüşü sonrası Wizards’ın çok uzun zamandır bir türlü bulamadığı Wall-Beal’ın ikisini de yedekleyebilecek guard rolünü rahatlıkla alabilir gibi duruyor. Beal bu sene ilk kez All-Star oldu ve her geçen gün üstüne koymaya devam ediyor. Wall’suz iyi oynamalarına çok önem vermiyorum çünkü geçici bir parıltı ve fikstür kolaylığı diye düşünüyorum.

Onların en büyük sıkıntısı senelerdir olduğu gibi Wall-Beal ikilisinin eline bakacak olmaları. Potter’a verdikleri kontrat ellerinde patladı bile. Morris ve Gortat’ın de geçtiğimiz yıllara göre pek farklı bir katkı vermelerini kimse beklemiyordur herhalde. Mahinmi, Oubre ve Satoransky playoff’larda kullanacakları parçalar olabilir ama onların kapasiteleri ne kadar ileri gitmelerini belirleyecek etken ve ben çok yukarıda görmüyorum. Koç Brooks’un da çok net eksikleri var. Playoff yarışında aşağılara düşmeyeceklerdir ancak beşinci sıraya elenirlerse hiç şaşırmam.

Indiana Pacers

Sezonun en büyük sürprizlerinden biriyle karşı karşıyayız. Ligin dibinde yer alır, lotaryada ilk sıra kovalar tahminleri yapılan Pacers, En Çok Gelişme Kaydeden Oyuncu ödülünün bir numaralı adayı Victor Oladipo’nun harika sezonu ve liderliğiyle beklentileri fazlasıyla aştı. Playoff’lara girmeleri çok büyük ihtimal ancak önemli olan beşinci sırayı koruyup koruyamayacakları. Myles Turner benim MIP adaylarımdandı ancak çok fazla şanssızlık yaşadı. McMillan çok iyi bir koç değildir ama takımı derli toplu tutmasını bilir, burada da bunu şu ana kadar çok iyi başardı.

Pacers’ın da en büyük problemi playoff potasındaki diğer her takımdan az bir tavanları olması. Evet, normal sezonda çok mücadele edip yüksek konsantrasyonla oynayarak iyi sonuçlar elde ettiler ama ilk kez All-Star olan Oladipo’nun etrafındaki yardımcı roller playoff’ta öne çıkıp maç ve seri alabilecek kadar üst düzey oyuncular değiller. Thad Young, Myles Turner, Lance, Collison gibi oyuncuların hepsi iyi ve değerli oyuncular ama yetmezler. Onlar takım olarak oynamayı başaran bir ekip ve sezon sonuna kadar Sixers-Milwaukee ve Miami’nin önünde kalmaları gerekiyor. Bu takımlara göre potansiyelleri çok daha aşağıda çünkü.

Philadelphia 76ers

NBA’in en büyük hikayelerinden birine geldi sıra. Meşhur Process, ilk kez başarıya doğru kanatlanıyor ve playoff yapacaklar. Acıyla geçen yıllardan sonra Sixers taraftarları Embiid-Simmons çekirdeğinin geleceğe dair parıltılarını izlemekten büyük keyif alıyor. Redick, Covington, Saric, McConnell, Holmes gibi isimler de çok değerli yan parçalar. Hepsi belli başlı senaryolarda sezon içinde iyi maçlar çıkardılar. Fultz’un gizemli sakatlığı ve hala iyileşememesi Sixers’ın geleceğine küçük de olsa bir gölge düşürüyor ancak bunun bu sezon özelinde pek önemi yok çünkü zaten onlar Fultz’u hiç sisteme dahil etme şansını elde edemediler.

76ers’ın playoff’larda yukarıdaki Raptors, Celtics ve Cavaliers için en rahatsız edici eşleşme olması ihtimali çok ama çok yüksek. Ellerinde Embiid gibi bir oyuncu var bir kere. Maçı tek başına değiştirebiliyor. Keza Simmons da çok çok iyi bir çaylak sezonu geçiriyor. Takımın iki yaratıcısı çok potansiyelli isimler ama hiç tecrübeleri yok. Simmons çaylak yılını geçiriyor, Embiid dördüncü yılında 100.maçına çıkamadı. Bu oyuncularla playoff’da maç kazanılabilir ancak korakor geçecek bir seri boyunca ne kadar üst düzey istikrar gösterebilirler bu bir soru işareti. Ellerinde tecrübeli bir yaratıcı olmamaları onların en büyük eksiği. Bunu çözmek için çok fazla yapabilecekleri bir şey yok, koç Brown’ın efektif müdahaleleri bu konuda yardımcı olabilir. Ama playoff’ta kimsenin onlarla oynamak istemeyeceği bir takım çoktan oldular. Kim Embiid’e karşı oynamak ister ki.

Milwaukee Bucks

Milwaukee’nin potansiyelinin bu sezonun ilk bölümünde bu kadar çok harcanması gözlerimi kanatıyordu. Giannis Antetokounmpo bildiğimiz gibi, her maç, her pozisyon, her saniye bildiklerinin ve yapabildiklerinin üstüne bir şeyler koyuyor. Kidd’i kovmaları her ne kadar ilk olarak Giannis’i çok üzse de takımın üstündeki ölü toprağını, soyunma odasındaki kötü atmosferi, savunmadaki saçma sapan stratejileri ve hücumdaki yetersiz setlerin bir kısmını değiştirmişe benziyor. Geçici koç çok fazla bir şey yapmadı bu arada. Normal insan ne yaparsa onları uyguladı ve sonuç ortada. Kidd Bucks‘ı geri çeken etmendi.

Sezon boyunca en büyük problemleri olan istikrarsızlık, playoff’ta başlarına büyük iş açabilir çünkü seri dediğimiz olay 7 maç üzerinden oynandığı için bir maçı ne kadar iyi oynarsanız oynayın iyi performansı seriye yansıtmanız gerekiyor. Ancak Doğu’daki en iyi ikinci oyuncuya sahip oldukları çok açık ve bu yukarıdaki her takımın kaçmak isteyeceği bir senaryo haline getiriyor onları. Jabari sakatlıktan eski performansına yakın bir oyun oynama sinyalleri vererek döndü. Middleton bir üst seviyeye çıktı. Bledsoe ve Maker çıkışta. Bucks’ın takımı bir toparlayıp düzenli bazı stratejileri oturtması halinde her şey onlar adına olumlu gelişebilir.

Miami Heat

Wade geri döndü. Ne hikaye ama. Heat bu sene de elinde bir süper yıldız olmayan bir takım ne kadar ileri gidebilirse o kadar ileri gitmeye aday bir takım. Ellerinde çok fazla birçok şey yapabilen rol oyuncusu var. Josh Richardson. Justice Winslow. Kelly Olynk. James Johnson. Tyler Johnson. Wayne Ellington. Bam Adebayo. Rodney McGruger. Bu liste uzar gider. Takımın üzerine kurulduğu isimler Goran Dragic ve Hassan Whiteside. Whiteside’ın konsantrasyon problemi çok fazla ve potansiyelinin hep altında kaldı bu sene. Tabii bir de pastanın çileği Dwyane Wade var ki son iki maçta yaptıklarıyla sanki sene 2018 değil de 2008 gibi oynuyor.

Heat’in en büyük problemi ise net bir yıldızı olmaması nedeniyle maçın belli başlı bölümlerinde tamamen rakipleri tarafından ezilebiliyor olması. Tempoyu düşük tutmak bunun bir çözümü ancak ne kadar uğraşırsanız uğraşın oyun artık o kadar hızlı ki bunu yapamayabiliyorsunuz. Dragic iyi bir sezon geçiriyor ancak ne yapıp edip Whiteside’ın kafasını başka yerlerden alıp basketbol sahasına getirmeleri lazım. Bunu yapıp Wade’in de iyi bir performans sergilemesini sağlasalar dahi yukarıdaki 3 takıma çok büyük bir tehdit olmaları tavan olarak kolay görünmüyor.

Detroit Pistons

Doğu’da playoff potası için analiz edeceğimiz son takım ise sezon ortasındaki en büyük takası yapan ekip olan Detroit Pistons. Detroit kadronun iki önemli oyuncusu Bradley ve Harris’ten vazgeçip Griffin’i ve devasa kontratını aldı. Ancak onlar adına da sakatlık manasında çok şanssız bir sezon oldu. Takımın üç temel direğinden biri olan Reggie Jackson’ı sakatlığa kurban verdiler ve yerini dolduracak bir başka kısaları yok. Kadrolarında Jackson dışında yaratıcı bir kısa olmaması onlar adına kadro mühendisliği açısından büyük bir eksi. Griffin geldiğinden beri fena oynamıyor, o da bir yaratıcı ancak Detroit’in bir yere gitmesi zor.

Onlar hala sekizinci sıranın 2.5 maç gerisinde oldukları için playoff’u kovalayacaklardır tabii ki. Ancak daha da önemlisi artık kalan dönemde Griffin-Drummond ikilisinin uyumunu görmek, gelecek sezon için onları hazırlamak ve Stanley Johnson ile Luke Kennard’dan bir şekilde bir verim almaya çalışmanın vakti geldi. Ellerindeki 1-2-3 rotasyonu Jackson’sız şekilde ligin muhtemelen en kötüsü. Van Gundy Başkan olarak çok kötü bir iş yapıyor bence. Jackson’ın dönüşüyle bir kere daha yukarıya çıkmak için zorlayacaklardır ancak işleri çok zor diye düşünüyorum. Onlar yatırım yaptığı oyunculardan parlak bir performans peşinde koşmalılar geri kalan süreçte.

Portland Trail Blazers

Batı’daki kargaşanın içinde ilk olarak inceleyeceğimiz takım ise Portland Trail Blazers. Portland her zamanki oyun ve savunma disiplinini bu sezon da parkeye yansıtıyor ve Lillard ile McCollum’un hücumdaki kilit çözücü özellikleriyle galibiyetlere ulaşıyor. Şu anda Batı’nın dördüncü sırasında yer alıyorlar ama 3 gün sonra 8’de kendilerini bulurlarsa hiç kimsenin şaşırmayacağı bir playoff potasının içindeler. Pelicans ve Clippers‘la birlikte son bölümde vitesi artıran takımlardan biri Portland. Kanatlardan ne kadar verim alabilecekler, Nurkic ne kadar iki yıldıza yardımcı olabilecek bunlar tabii ki soru işareti.

Onların en önemli problemleri ellerinde üçüncü bir oyunu olmaması. Rol oyuncularının çoğu belli başlı işlerde yararlı ve katkı verebilecek oyuncular ama playoff seviyesinde rakipler onlara hazırlıklı gelince defoları direkt olarak ortaya çıkıyor ve normal sezondaki verimlerini hemen kaybediyorlar. Kritik bir nokta koç Stotts’ın şu ana kadar yapamadığını (muhtemelen kimsenin de yapamayacağını) yapıp Evan Turner’ın oyununu iki kademe yukarı çıkarması. Onun kanat pozisyonundan getireceği yaratıcılık bu takımın hücumundaki birçok problemi çözebilir. Ama tabii ki aynı şekilde savunmanın belli bir seviyelerin üstünde nasıl seyredeceği sorusunun cevabını olumlu vermeleri gerekiyor.

New Orleans Pelicans

Anthony Davis deli gibi oynuyor. Ama gerçekten kafayı sıyırmış şekilde oynuyor. İnanılmaz oynuyor. DeMarcus Cousins’ın kalp kırıcı sakatlığından sonra Pelicans‘ın playoff umutlarının azaldığı ve 9 takımlı büyük savaşta dışarıda kalan takım olabileceğini düşünenlerin sayısı hayli fazlaydı ama Anthony Davis sağolsun kariyerinin en iyi basketbolunu oynuyor ve çıktığı inanılmaz seviyede tek başına galibiyetleri getiriyor. Jrue Holiday de formunu yükseltti ve son derece bolca şanslı galibiyetler aldılar. Ancak öyle bir sakatlığın ardından tamamen dağılmamaları çok büyük iş.

Anthony Davis’in böyle devam etmesi imkansız ama bir seviye aşağıya da düşse yine harika istatistikler yakalayacak halde. Onlar 7-8’e düşmemek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır çünkü Houston-Golden State ikilisinden kaçabilirlerse Minnesota’yı falan çok zorlayabilecek bir kimya ve formu tutturdular. Mirotic’in takıma katılması ve formunu playoff’lar öncesi yukarı çıkarması, Rondo’nun yüksek katkıyı sürdürmesi lazım. Pelicans’ın şu anda neredeyse hiçbir sorunu yok çünkü eldeki malzemenin ederinden fazlasını alıyorlar. Bunu sürdürebilirlerse yukarıdaki takımlar için Davis’le eşleşmek kabus olur.

Oklahoma City Thunder

Ben beğenmiyorum, beğenemiyorum. Tiebreaker konusunda Denver ile birlikte neredeyse diğer tüm takımlara ya gerideler ya da aşağıdalar ve son 19 maçlarının 14’ü playoff takımlarına karşı. İyi bir savunma takımı oldukları bir gerçek. Ama bir sene bitmek üzere hala daha şu hücumda sorumluluk paylaşma işini ayarlayamadılar. Roberson’ın sakatlığı sonrası en önemli savunmacılarını da kaybetmiş oldular ve savunmaları elit seviyeden iyi seviyeye geriledi. Carmelo orada kendini rahat hissetmiyor bence, bu belli. Takımın kötü sonuçlarda bir sonraki sezon George’u kaybetme olasılığı da onları tedirgin oynatıyor diye düşünüyorum.

Yapmaları gereken şey belli. Sezon başından bu yana her güç sıralamasında da yazdım. Hücumdaki sorumlulukları doğru dağıtmayı bir şekilde başarmalılar ama hala daha George’u ne kadar topsuz oynatacaklar, ne kadar eline topu verecekler, Carmelo’nun birebirlerini ne kadar sıklıkla kullanacaklar, ne kadar spot-up oynamasını söyleyecekler bunları ayarlayamadılar. Russell Westbrook ise tamamen ayrı bir dünya. Thunder üst seviyedeki takımlara hücumunu oturtabilirse çok büyük sorun yaşatabilir. Ancak ne kadar oturtabilecekler, bu çok büyük bir soru işareti. Ben pek iyimser değilim.

Denver Nuggets

Denver da Millsap’in sakatlığıyla çok büyük bir yara aldı ve 100 gün onsuz kaldı. Ancak bir şekilde yollarını bulmuşlardı. Son dönemde form düşüklüğü yaşıyorlar ve Clippers‘a karşı çok önemli bir mücadeleyi evlerinde kötü şekilde kaybettiler. 7.sırayla aralarında 2 maç fark var, Clippers ise yarım maç geride enselerinde. Murray-Harris-Jokic üçgeninde topu dağıtan bir yapı kurdular. Şimdi Millsap yeniden bu yapıya giriyor ve onların bir numaralı tesellileri yıldız oyuncuyu yeniden rotasyona katmaları. Jokic’i çok iyi tamamladığını söylememe gerek yok. Nuggets‘ın Millsap’in yerine bir oyuncu koyamadığı da açık. Buna rağmen ekstra çaba ve konsantrasyonla yukarıda kalmışlardı ancak düşüşleri kötü oldu.

Millsap’in formunu bulması önemli ancak bu son 20 maçta kesinlikle her maçı büyük konsantrasyonla oynamaları gerekiyor. Neredeyse her rakiplerine karşı tiebreaker’larda gerideler bu da mutlaka son dönemde bolca galibiyet almaları gerektiği anlamına geliyor. Playoff’a kendilerini Clippers’ın önünde atıp, bir de bir şekilde 6.sıraya falan tırmanabilirlerse Millsap’in de dönüşüyle çok ama çok farklı ve tehlikeli bir takım olarak can yakabilirler. Bu kötü dönemden acilen çıkmaları şart.