By Yılmazcem Özardıç / info@eurohoops.net
NBA’de tüm ligin çehresini değiştirebilecek, birçok güç dengesini yerinden oynatabilecek bir yaz ile karşı karşıyayız. Golden State Warriors‘ın favori olarak girdiği başka bir playoff’a hazırlanırken bundan bir yıl öncesine baktığımızda Houston, Celtics, Raptors gibi takımların ileriye adımlar attığını ve Cavaliers ile Spurs gibi takımların gerilediğini görüyoruz.
Bu yaz da birçok oyuncu serbest kalıyor ve takımlar gelecek planlarını bu oyuncuların kararlarına göre yapıyorlar. LeBron James’in serbest kalacağı yazda herkes yaklaşık 2 yıldır kararını merak ediyor. Paul George’un Lakers sevdası gerçeğe dönüşecek mi bilinmiyor. Birçok değerli rol oyuncusu kendilerine daha iyi kontratlar ve dakikalar bulmaya çalışıyor. Biz de bu yaz serbest kalacak 10 oyuncu için 10 ideal senaryoyu çizdik.
Jabari Parker, Bucks‘tan Pacers‘a
Listemizdeki ilk sınırlı serbest oyuncu ile başlıyoruz. Jabari Parker 2014’te adım attığı ligde oynadığı sürede umut verici performanslar sergilese de 3 kere dizinden çapraz bağ sakatlığı yaşadığı için kariyeri büyük darbe aldı. Geçen sezonun oynadığı bölümünde All-Star’a yakın bir performans gösteren ve savunmada bir seviye atlayan Parker, sakatlıktan bu senenin ortasında döndü ve hala ritmini bulmaya çalışıyor. Her defasında da maksimum kontrat istediğini belirtmekten çekinmiyor.
Parker’a saha içinde ihtiyacı olan, 23 yaşındaki oyuncunun zirvesinde ligin tepesine yükselmeyi hedefleyen ve Oladipo’nun yanına bir yıldız daha eklemek isteyen Pacers, onun için biçilmiş kaftan. Pacers sahada net bir ikinci skoreri olmadan bu sezon Doğu’nun üçüncü sırasına kadar yükselmeyi başardı. Savunma olarak da Parker’ın eksiklerini kapatabilecek bir kültür oluşturuyorlar. Bucks‘ın maaş bütçesinde çok büyük sıkıntıları olduğunu biliyoruz. Olası bir maksimum kontrat riskine Pacers, maaş bütçesi çok rahat olduğu için girebilir. Bucks, maksimum kontratı karşılamaktan büyük çekince duyacaktır. Parker’ın Pacers’lı olması kimseyi bu yaz şaşırtmayacaktır.
Tyreke Evans, Grizzlies‘ten Celtics‘e
Gelelim bu kışın kavuşamayan aşkına. Tyreke Evans çaylak sezonunda Sacramento Kings ile gösterdiği çok etkileyici performanstan sonra bir daha o seviyeler çıkamadı ve sakatlıklar, istikrar problemleri ile dolu geçen sezonların ardından açıkçası bu yaza kadar yolunu kaybetmiş gibi bir oyuncu gibi gözüküyordu. Bu yaz ise katıldığı Memphis’te sezon kayıp geçmesine rağmen önce kenardan geldi, sonra ilk beşe yerleşip harika performanslar ortaya koydu. Bunu da minimum kontratla yaptı.
Bu sezon çok iyi şut atıyor, zaten her zaman topu yönlendirme ve ikili oyun oynama konusunda özel yetenekleri vardı. Takımın ana karar vericisi konumuna formdayken gelebilecek bir oyuncu ve Boston gibi bir takımın Irving’den kısa olarak belli başlı bölümlerde alamadığı bu katkı için adeta ‘cuk’ oturacak bir isim Evans. Aslında bundan birkaç yıl önce Evan Turner’ın Stevens’la birlikteki gelişimi onu 70 milyon dolara Blazers‘a yollamıştı. Evans her yönüyle Turner’dan bir hatta iki gömlek üstün bir oyuncu ve artık kariyerinin başındaki potansiyelini gerçekten parkeye yansıtma zamanı. Önümüzdeki yıl mid-level’lık bir kontratla Hayward’ın da döndüğü ve taşların daha çok yerine oturduğu bir Celtics kadrosunda kenardan gelip takımın ihtiyacına göre her şeyi yapabilecek bir Evans’ı, bir de Stevens’la izlemek çok güzel olurdu.
DeAndre Jordan, Clippers‘tan Suns‘a
DeAndre Jordan’ın artık Clippers‘taki miadının dolduğunu ve her iki taraf için de bir değişimin iyi geleceğini söylemek yanlış olmaz. DeAndre’nin ismi zaten birçok takas dedikodusunda geçti ancak Clippers yeterli değeri bulamayınca playoff yarışında onu kullanmaya karar verdi. Jordan’ın gideceği ideal takımı belirlemek çok güç çünkü bu yaz çok az takımın maaş bütçesinde boşluk olacak, DeAndre son büyük kontratında tabii ki çok para kazanmak istiyor, bir de maaş bütçesi açık olan takımların çoğu yeniden yapılanma sürecinde ellerindeki genç pivotları değerlendirmek istiyor. Fakat Phoenix Suns bu engelleri aşıyor DeAndre konusunda.
Suns’ın elinde yıllardır bir türlü takımın curcuna olmasından dolayı kullanamadığı Chandler ve Len gibi pivotlar var. Len’den vazgeçtiler, Chandler’ı da yollamaya çalışıyorlar. Onların yeniden yapılanma sürecinde sırtlarını dayayabilecekleri Jordan gibi güçlü bir karakter ile içeride değerli bir pivota ihtiyaçları çok bariz. Verebilecekleri bol bol paraları da bulunuyor. Bu hamleye en muhtemel engel Suns’ın draft sırasına göre Bamba veya Ayton tarzı önünü kapatmak istemeyecekleri bir beş numara seçmeleri olur ancak diğer türlü alacakları kısalar ya da kanat oyuncularını Jordan’dan iyi bir pivotla tamamlayamazlar. Bender ve Chriss ile de iyi ikililer oluşturabilir tecrübeli pivot.
Isaiah Thomas, Lakers‘tan Kings‘e
“Herkes gün olur, evine geri döner” demişler. Ne güzel de demişler. Isaiah Thomas’ın geçtiğimiz sezonun sonunda MVP oylamasında 5.sırada olduğu kariyeri, daha bir yıl tamamlanmadan tam anlamıyla tepe taklak oldu. Önce Boston’a çok kızdığı ve kendisine haksızlık yapıldığı konusunda emin olduğu takasla Cavaliers‘a gönderildi. Yaşadığı sakatlık da onu çok etkiledi ve sezon ortasında döndü ancak ritmini bulamadı. Cavs‘teki büyük sorunların gölgesinde Lakers‘a gönderildi. Lakers’ta fena oynamıyor ancak ne onun yaşı Lakers’ın hedefleriyle tutuyor, ne de Celtics‘teki sağlığına yakın görünüyor. Lakers’ın büyük 2 maksimum kontrat planı da göz önüne alındığında ayrılık kaçınılmaz.
Thomas’ın maddi olarak yüksek bir paradan kapıyı açması normal ancak zaten ligde çok az para harcanabileceği için yapabilecek bir şey yok, beklediği kontratı alamayacak. Önemli bir detay onun hücumda getirdiği yaratıcılık ve şut özelliklerine ihtiyacı olan bir takımın tek yıl için yüksek bir miktardan bir teklif yapması olabilir. Bunun bir örneğini bu yaz Redick-Sixers anlaşmasında görmüştük. Thomas, ilk seçildiği takım Kings‘e tek yıllık bir kontratla gidip çaylak sezonunda zorlanan Fox’a hücumda bazı numaralar gösterebilir. Bu onun bir sonraki yaz 2016’daki kontratlar da bitme arefesine geldiğinde istediği kontratı almasını sağlayabilir. Kings’in onun gibi bir kısaya çok ihtiyacı olduğu çok açık. Hayatın kuralı bu, ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda.