Bidon D’Or: NBA 2017-18

08/Nis/18 22:04 Nisan 12, 2018

Semih Tuna

08/Nis/18 22:04

Eurohoops.net

NBA’de her sene olduğu gibi bu yıl da büyük hayal kırıklıkları ile bekleneni veremeyenler oldu… Eurohoops Fırın, bu yılın Bidon D’Or’larını seçti!

By Yılmazcem Özardıç / info@eurohoops.net

NBA’de her sezon birçok farklı takım ve oyuncu sezona önemli beklentiler ve hayallerle giriyor. Bazı hayaller dışarıdan bakanlar için ütopya gibi görünüyor, bazıları ilk günden ‘bu iş olmaz’ diyor. Ancak yine de yapılan hamlelere dair beklentiler yüksek tutuluyor.

Durum böyle olunca da her yıl beklentileri karşılayamayan, herkesi hayal kırıklığına uğratan oyuncular ve yapılar karşımıza çıkıyor. Onlar aldıkları para ve takımdaki rollerine göre performans sergileyemiyor, her geçen gün eleştiri oklarına daha çok maruz kalıyorlar.

Eurohoops Fırın, NBA’de normal sezon biterken sezonun bidonlarını seçti. Ee, daha fazla vakit kaybetmeden başlayalım.

10. Dragan Bender

Öncelikle 2016 Draft sınıfının facia bir sınıf olduğunu yeniden hatırlatmak zorundayım ancak Bender muhtemelen 5 sene arasından sadece 2016 Draftı’nda ilk 7’den seçilirdi. Kristaps Porzingis’in bir yıl önce seçilip harika bir performans göstermesi de ona Draft sürecinde ‘Avrupalı şut atan uzun’ profiliyle tabii ki yardımcı oldu. Nitekim Bender 2016’da 4.sıradan Suns‘a gitti ve birçok kişi öyle ya da böyle beklentiye girdi.

Bender iki yıldır Suns‘ta beklentileri karşılayamıyor ve açıkçası bu sene onu izlediğim maçlarda geçen senenin üstüne ne kadar koymuş, ya da koymuş mu, açıkçası bilemiyorum. Fizik olarak kolları biraz daha kalınlaşmış olsa da halen daha oyun hızı ona çok yüksek oluyor ve maalesef ki bu da modern basketboldaki ‘farkındalık’ konusunda ona negatif şekilde yaklaşmama neden oluyor. Suns’ın adeta yürüyen bir sirk olduğunu düşündüğümüzde çok da yüklenmek istemiyorum ancak bu sene de sınıfı geçemeyen gençlerden biri Bender.

9. Andrew Wiggins

25, 27, 29, 31 ve 33 milyon dolar. Minnesota Timberwolves‘un genç oyuncusu Andrew Wiggins’in önümüzdeki 5 yıl boyunca alacağı yıllık maaşı bu. Toplamaya üşenenler için, 5 yıl için 146 milyon dolar yapıyor. Wiggins 2014’te ilk sıradan seçildikten sonra her geçen yıl yükselttiği sayı ortalamasını bu sene Butler’ın ve Towns’ın ardında 3.adam olduğu için biraz aşağıya çekmek zorunda kaldı ama onun hakkındaki temel sıkıntı başka. Wiggins sahada ne sıfatla durduğunu bilmiyor, sayı atmak dışında başka hiçbir şey yapmıyor, skor bulma görevini de son derece yüksek kullanımda verimsiz şekilde yapıyor.

Daha iyi bir savunmacı, Butler ve Thibodeau ile birlikte olsa bile değil. Atletizmini kullanmayı bilmiyor. Oyunun yaratıcılık kısmında sadece kendi şutuna bakıyor. Tamamen tek yönlü bir verimsiz skorer olma yolunda emin adımlar atıyor. Oyununu ne yöne çevirmesi gerektiğini net olarak bilmiyor ve farkında da değil. Açıkçası Wiggins bu sezonun bidonlarından.

8. Hassan Whiteside

NBA tarihinin minimum kontrattan maksimum kontrata geçiş yapan ilk oyuncusunun bu listede olması bence pek sürpriz değil ancak Hassan Whiteside ile Miami Heat ilişkisinin bu yazdan sonra biteceğini gösteren net açıklamalar gelince de insan bu sezonun bidonlarından biri olarak seçmeden duramıyor. Whiteside’ın karakter olarak sıkıntılı biri olduğunu zaten biliyoruz, pek anlatmaya gerek yok. Her maç farklı bir kafa yapısı, istediği maçı oynayıp istediğinde hiç uğraşmama gibi huyları var. Sezonun ikinci yarısından itibaren zaten dakikaları dip yaptı ve çaylak, çok daha enerjik Bam Adebayo tercih edilmeye başlandı.

Son ‘Beni oynatmamaları saçmalık’ açıklaması zaten ipleri son derece gerdi. Miami’nin Whiteside’ın kontratından çıkmak istemesi de muhtemel. Böyle bir potansiyel kullanılamıyor, iki tarafın da belli başlı suçları var. Whiteside hayal kırıklığı yaratan bir sezon daha yaşıyor.

7. Derrick Rose

Rose, New York Knicks formasıyla öyle ya da böyle 18 sayı 6 asiste yakın ortalamalarla geçirdiği sezonun ortasında medyaya ‘Ben maksimum kontrat talep ediyorum bu yaz’ haberleri salmıştı. Sonuç olarak tabii ki kimse ona bel bağlamadı ve Cavs ile minimum kontrata imza atarak şampiyonluk istediğini gösterdi. Ancak herhalde Cavs pek şampiyonluk istemiyordu ki Derrick Rose’u kadrosuna katma kararı aldı.

Rose maalesef bu sezon defalarca gösterdi ki rekabetçi bir NBA maçına girip takımı adına yararlı dakikalar oynayabilecek bir oyuncu değil. Sahaya girdiğinde varlığıyla yokluğunun ayırt edilemediği bir oyuncu da değil. Çünkü sahada bulunduğu her dakika rakibe savunmada büyük açıklar verip hücumda genellikle eski atletizmi ve çabukluğunun olduğunu düşündüğü için deli gibi içeri hamle yapan, sonuç olarak şutu kaçıran bir oyuncuya dönüştü. Maalesef ki yolun sonu gelmiş gibi gözüküyor. O da bidonlarımızdan biri ve seneye NBA’de kendine yer bulamayabilir.

6. Tristan Thompson

Gelelim sezonun en büyük karmaşasının içinde facia üstü bir sezon geçiren Tristan Thompson’a. Tristan zaten hiçbir zaman üst düzey bir oyuncu benim nazarımda olmadı. Tarihin en iyi iki oyuncusundan biriyle oynamak tabii ki fiyakanızı artırıyor. Thompson aldığı kontrattan sonra şampiyonluk sezonunda fena olmayan bir katkı verdi ancak şut atamayan, adam değişmelerde veya potayı korumada iyi olmayan bir uzunun zaten verebileceği potansiyel katkı belli oluyor. Thompson ise bu sezon taban performansının da altında kaldı, tabii bunda Cavs‘te sürekli değişen rotasyon ve oturmayan düzenin de etkisi var.

Sakatlık da yaşadı ancak sonuç olarak çok çok kötü bir sezon geçiriyor. Yıllık 17 milyon dolarlık kontratının zaten alıcısı hiç yok. Sonuçta son 3 yıldır Final oynayan takımın kağıt üzerinde ilk beş pivotundan bahsediyoruz. 6 sayı 7 ribaunt ortalamalarıyla oynayan Thompson’ın sezon ortasında takıma katılan Lakers‘ın yan parçası Larry Nance Jr’a göre neredeyse hiçbir artısı yok. Net bir bidon Tristan.

5. Detroit Pistons

Şu ana kadar hep oyuncu yazıp kendilerine dair beklentiler ve bunlar doğrultusundaki performansları üzerinden gitmiştik. Beşinci sırada bir takım, Detroit Pistons var. Onları beklenti ve başarı çerçevesinden yazmayacağım çünkü sahada izlenilebilirlik açısından çok vahim bir durum gözüküyor. 2000’lerin sonunda Lewis’i dört numaraya çekerek alan paylaşımı devriminin ilk ve güçlü temsilcilerinden olan Stan Van Gundy, maalesef yıllardır olduğu gibi bu sezon da kötü bir iş yaptı. Detroit bana göre rahatsız edici derecede kötü bir basketbol oynuyor. Blake Griffin oraya geldikten sonra istatistiksel olarak olumlu gözükse de hala daha yapıyı oturtamadılar.

Yine playoff’ları dışarıdan izleyecekleri bir yıl daha onları bekliyor. Andre Drummond bir gün kafasına eserse domine ediyor, diğer gün sahada hiç yokmuş gibi gözüküyor. Kanat oyuncu rotasyonu kocaman bir facia. Reggie Jackson sakatlıkla önemli bir süre kaçırdı ancak sahadayken de çok büyük bir katkı getirmiyor. Pistons, eğlenceli bir takım olmak zorunda değil ancak bu kadar da oynadığı oyundan keyif almayan bir takım gibi gözükmeleri hiç iyiye işaret değil.

4.Jahlil Okafor

Sadece bu yılın değil, son yılların en büyük bidonu karşımızda. Jahlil Okafor, 2015’te geçirdiği harika kolej yıl ve aldığı NCAA şampiyonluğundan sonra ikinci sıradan seçilmesi ve Lakers‘a gitmesi bekleniyordu. Lakers D’Angelo Russell’ı seçti ve Okafor, üçüncü sıradan Philadelphia’ya gitti. Sonrası, 17 sayı 8 ribaunt ortalamasıyla geçen bir çaylak sezonu, Noel’le ve ardından Embiid’le pozisyon olarak uymakta zorlandığı iki yıl ve sonunda Sixers rotasyonundan kariyerinin üçüncü yılında düşen bir Okafor. Onu yollamak için ellerinden asset çıkarmak zorunda kaldılar ve Nets‘e gitti. Deli gibi yetenek toplamaya çalışan Nets bile oynatmıyor.

Okafor, özellikle Nets’e gittikten sonra sonunda dakika bulacağına dair sözler kullanmıştı ama kondisyon/vücut formunun yeterli olmadığı anlaşıldı. Bunlar yeterli olsa bile çok acı bir şey var, yapabildiği tek şey olan postta topu alıp kıçı dayaya dayaya potaya kadar gitme artık NBA’de maç başına 3 pozisyondan çok olmuyor. Savunma yapamıyor, ribaunt alamıyor, potaya devrilemiyor, mücadele etmiyor, hiçbir şey yapmıyor. Dört yıldır NBA dışında olan kuzeni Emeka lige döndü. Artık ligdeki en iyi Okafor bile değil. Tam bir fiyasko oldu Jahlil şu ana kadar.

3.Paul Millsap

Evet, biliyorum bilek sakatlığı geçirdi, sakatlık nedeniyle yaklaşık dört ay kaçırdı, istediği ritmi yakalayamadı, form tutamadı. Ancak yıllık 30 milyon dolar maaş verdiğiniz bir adamdan daha fazlasını görmek istiyorsunuz eğer Nuggets‘sanız. Paul Millsap kötü bir sezon geçiriyor. Oynadığı dakikalarda Jokic ile yakalayamadığı uyum önemli bir soru işareti çünkü bu takım en az iki yıl daha bu oyuncuların sırtında gitmek üzere planlarını yapmıştı. Denver şu sıralar playoff resminin dışında ve normal sezonun bitmesine yaklaştığımız şu günlerde inanılmaz bir eforla oynuyorlar, kendilerinden kadro kalitesi olarak düşük takımların gerisinde bulunuyorlar.

Millsap takımı playoff’lara kalırsa bu listedeki yerini daha gerilere atma şansına sahip. Savunmada hala çok değerli bir oyuncu ve sakatlıktan çıktıktan sonra yakalayamadığı ritmi yavaş yavaş bulması muhtemel. Ancak Denver’ın ona verdiği üç yıl için 90 milyon dolar değerindeki kontratın ilk senesinde beklenenleri veremediği çok açık. Eğer playoff’ta da performansı düşük kalmaya devam ederse Denver’ın onun yerine Plumlee ya da Chandler’ı oynatıp duruma göre daha kısa/uzun eşleşmelere göre rotasyondaki dakikalarını biraz biraz kısması kesinlikle beni şaşırtmayacaktır.

2.Isaiah Thomas

O da sakattı. Geçen sezon Boston Celtics formasıyla sezonun ortasında yaşadığı kalça sakatlığına rağmen playoff’larda forma giymeye devam etmiş, durumun ne kadar ciddi olduğu anlaşıldığında sezon ortasına kadar oynamayacağı ortaya çıkmıştı. Hatta o meşhur kalça, Celtics‘ten Cavaliers‘a gönderildikten sonra yapılan sağlık kontrollerinde ‘çürük’ çıkınca Cleveland, Boston’dan bir ikinci tur hakkı daha almıştı. Thomas sezon boyunca büyük bir karmaşa içinde olan Cavs‘e gelip takımı daha da karıştırdı. Savunmada hiçbir efor sarf etmeyip hücumda da tamamen çeviklik üstüne oynayan oyun tarzından sakatlığı nedeniyle önemli bir parça kaybetmiş bir oyuncudan bahsediyoruz.

Cavaliers, Lakers‘a takasladı onu ve Lakers‘ta kenardan gelerek birkaç maçta eski Isaiah performanslarını hatırlattı. Ancak fiziksel olarak %80 bile olmadığı çok belliydi. Sezon sonu serbest kalacak olmasına rağmen ameliyat olmak zorunda kaldı. Thomas’ın sürekli ‘bana imkan verseler ben yine geçen seneki performansımı sergilerim’ iddialarının altının boş olduğu çok açıktı. Bunları söyleye söyleye zorla kendisini bidon seçtirmeyi başardı bana açıkçası.