by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
19 Kasım 2004 günü meşhur Pacers – Pistons kavgası veya diğer bir deyişle Malice in the Palace meydana geldi. Hiç şüphesiz NBA tarihinin en büyük kavgalarından biri, belki de en büyüğü olan bu olay, lig tarihine kara bir leke olarak geçti.
Neticede oyunculara dokuz ayrı ceza kesildi ve modern NBA’in güvenlik, alkol tüketimi ve oyuncular arasındaki sürtüşmelere belli sınırlar getirmesine neden oldu.
Tüm bu olayların ortasında ise -o dönemki ismiyle- Ron Artest vardı. Artest, o sezonun kalanında ceza almış ve geri döndüğünde de sezonun bitimine 16 maç kala takas talebinde bulunmuştu. Bu talebi daha sonra Sacramento Kings‘e gönderilmesiyle kabul buldu ancak o artık ligde dolaşmaya başlamıştı. Houston Rockets‘tan Los Angeles Lakers‘a, Knicks‘e ve tekrar Los Angeles’a…
Tüm bu süreçte bir NBA şampiyonluğu kazandı ve ismini de Metta World Peace’e çevirip yaptıklarından ötürü üzerine yapışan kötü ünü sildirmeye çalıştı.
World Peace artık ayakkabılarını çıkarıp astı ve çok daha verimli, çok daha sakin bir hayat yaşıyor. Nitekim Chris Broussard’ın sunuculuğunu üstlendiği “In The Zone” isimli programa katılan World Peace, o gün neler olduğunu ve Ben Wallace ile ilgili görüşlerini paylaştı.
Öncelikle kavganın başlangıç aşamasına, kaynağına inen Artest (ya da World Peace), “Bir iddia vardı. Bana bardak geldiğinde bir baktım taraftarların arasında biri kolunu kaldırmış seviniyordu. O sırada birtek onu gördüm ve beni vuranın kesinlikle o olduğunu düşündüm. Tamamen farklı biri de olabilirdi ama ben o olduğuna emindim. Aslında bana vuran o değil, yanındaki başkasıymış. Ama elini kaldıran o çünkü bana bardak atan kişiyle iddiaya o girmiş. 50 Dolarına iddiaya girmişler. Aslında John beni vurduğunda o yanında elini kaldıran adam kaybettiği için ‘Hadi be! Vurdun, sana 50 dolar borçlandım,’ diye bağırıyormuş. Ben ona doğru gidince de yüzü değişti. Gittiğimde kendisinin yapmadığını söyledi. Ben gittiğimde onu yumruklamak değil omuzlarından tutup epey bir sallamak, ‘Ne halt ediyorsun?’ diye sormak istiyordum. Sonra beni tuttular ama arkamdan suratımı yumruklamaya devam etti diğeri, hiç şansım yoktu,” şeklinde konuştu.
Ayrıca kavganın başrolünde yer alan bir başka isim olan Ben Wallace ile ilgili o dönemdeki görüşlerine de değinen Artest, şunları söyledi:
“Ben Wallace’ı sevmiyordum ama ben zaten kimseyi sevmiyordum. Herkesten tek tek nefret ediyordum. Maça çıkmadan ‘Salonda kim var? Ben kimden nefret ediyorum?’ diye düşünüyordum ve diyordum ki ‘Herkesten nefret ediyorum.’ Tabii ki Ben Wallace’ı sevmiyordum çünkü muazzam bir oyuncuydu.
Olaydan sonra onunla hiç konuşmadık bunu. Ona boks ringinde kavga etmeyi teklif ettim. O ailesiyle uğraşıyordu, ben de hala uçuk işler peşindeydim.”
Ron Artest, aradan geçen yaklaşık 14 yılın ardından yaptığı açıklamalarda bir anlamda itirafta bulundu…
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!