by Haley O’Shaughnessy / Çeviri: Anıl Can Sedef
Bu yazı ilk olarak 10 Mayıs 2018 tarihinde The Ringer’da yayınlanmıştır.
Playoff’ta yola devam eden her takımda tipik bir “X-faktör” oyuncu var. Örneğin Warriors‘da tam üç tipik X-faktör oyuncu var. Tek başına bir maçı ya da seriyi değiştirebilecek isimler bunlar. Ama gelecek eşleşmelerde fark yaratacak başka isimler de var. Şu ana kadar belli başlı alanlarda iyi performanslar göstermemiş olsalar da.
Onlar X-faktör değil, Y-faktör olabilecek oyuncular. İşte konferans finallerinde toparlanmasını beklediğimiz görev adamları:
Cleveland Cavaliers: Jordan Clarkson
Rol oyuncularının playoff’larda “patlamasına” yıldızların başarısızlıkları kadar önem versek Stephen A. Smith programının bir bölümünü Clarkson’a ayırırdı.
Bir tek Indiana serisinin dördüncü maçında fena olmayan bir oyun oynayıp 12 sayı attı. İkinci turda daha bile kötüydü. Normal sezonla playoff performansı arasında öyle bir fark var ki insan Toronto Raptors‘lı olmasından şüpheleniyor.
Yarı finalde aldığı sürelerin çeyreği sonucun artık belli olduğu anlarda geldi. Fakat onun dışındakilerde de zaten sonucu etkileyebilecek hiçbir şey yapmadı. Tyronn Lue onu rotasyondan çıkarıp Jose Calderon’un süresini artırmayı düşündüğünü söyledi ki İspanyol oyuncunun savunma becerilerinin yanında Kevin Love, Marcus Smart gibi kalıyor. Fakat böyle bir şey olmadı.
Toronto serisinin dördüncü maçında 19 dakika şans buldu, onda da 8 şutta 5 sayı attı.
Boston’da Shane Larkin’in yokluğunu avantaja çevirmek için (evet, doğru okudunuz) Cleveland’ın yedek guard’ları verimli oynamalı. Hele de Brad Stevens’ın elindeki savunma silahları düşünülürse Clarkson’ın kendine gelmesi Cavs‘in ilk beşindeki isimleri için rahatlatıcı olacaktır.
Boston Celtics: Marcus Morris
Morris, Boston için ikinci turu bitiren maçta neredeyse Celtics‘i şutlarıyla turdan edecekti. Attığı 10 şutun dokuzunu kaçırırken topu her aldığında TD Garden’ı çıldırtmayı başardı.
Hücumdaki istikrarsızlığı en büyük kusuru ama Stevens’ın onu kötü oynasa bile kenarda oturtma lüksü yok. Celtics kadrosu böylesine daralmış, Larkin’in yokluğu bile kritikken mümkün değil.
Özellikle de Doğu finalinde Morris’in Celtics için hayati önemde bir görevi olacak: Zaman zaman da olsa LeBron James adlı kişiyi yavaşlatmak.
Golden State Warriors: Jordan Bell
Ayak bileğindeki sakatlık nedeniyle Ocak ve Şubat’ta 14 maç kaçıran Bell o sırada rotasyondaki yerini de elinden kaçırdı. Mart ayında tekrar sağlığına kavuştuğunda Kevon Looney onun rolünü gayet iyi oynadığını kanıtlamış durumdaydı. Böylece Bell hakkındaki heyecan ve Draymond Green’in çırağı statüsü kayboldu.
Steve Kerr de açıkça şöyle demişti: “O işi Looney kaptı.” Looney o işi playoff’ta da bırakmış değil. Ama Rockets karşısında pivot pozisyonunda yeni denemeler de yapabilir. Bell şu ana kadar 10 playoff maçının üçünde sahaya çıkmadı ve oynadığında da 5 dakika aldı. Ama yine Kerr şöyle diyor: “Bir noktada yeniden işin içine girerse şaşırmam. Kesinlikle bir rol oynayabilir.
Looney’nin oyununa gelen övgüler çoğunlukla savunmasından kaynaklanıyor ama aynısı sakatlığından önce Bell için de geçerliydi. Genç oyuncu birden fazla pozisyonda etkili savunma yapabiliyordu. Çabuk ayaklarıyla dış bölgeyi iyi kapatıp teke tek pozisyonlarda adamını rahat bırakmıyordu. Bu sırada gerekirse potayı koruyarak geleneksel pivot görevini de layığıyla yerine getirebiliyordu.
Bell, Warriors‘ın normal sezonunun büyük bölümünde kısa beşlerdeki savunma işçisi olarak yıldızları rahatlatmıştı. Warriors’ı saymazsak ligin en iyi takımına karşı böyle bir işçiye ihtiyaç olabilir.
Houston Rockets: Gerald Green
Sezona başlangıcından 33 maç sonra start vermiş bir basketbol seyyahı olarak Houston’ın parlak isimlerden biri Green.
2017/18 sezonunda önceki beş sezondan daha yüksek bir sayı ortalaması tutturdu ve Mike D’Antoni’nin bench ekibindeki yeri giderek daha önemli hale geldi.
Ama istikrar sağlayamadığını söylemek bile iyimser olacaktır. Rockets‘ın çıktığı son 10 maçın altısında 4 ya da daha az sayı attı. Yine de D’Antoni’nin Golden State‘e karşılık vermek için rotasyonun en dibindeki adama bile ihtiyacı olacak. Özellikle de Houston’ın felaket şut atacağı o maçta. Green 32 yaşında bile dahi o enerjiyi getirecek isim olabilir.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!