by Anıl Can Sedef / info@eurohoops.net
Cleveland Cavaliers, Boston Celtics karşısında seriyi 2-0’dan 2-2’ye getirmeyiş başardı ama 3-2 geri düştü. Pek çok şey hem saha içinde hem saha dışında LeBron James’in yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor. Tartışmalar her geçen gün artarken Cavs için bazı şeyler hiç değişmiyor.
Tyronn Lue’nun sezon ortasında taraftar, medya ve takım içinden gelen tepkilerle kırdığı “çaylak inadı” playoff’ta yeniden ortaya çıktı. Ve bu kez hiç de kırılacakmış gibi gözükmüyor.
Celtics genç, dinamik ve atletik bir rotasyonla her geçen maç Cavs’in yaşlı ve (kendi itirafıyla) yorgun kadrosunun enerjisini biraz daha eritirken Koç Lue kenarda rotasyonundaki hamleleri yapmak için (yine kendi itirafıyla) Brad Stevens’ın belli oyuncuları sahaya çıkarmasını bekliyor.
Bu pasif, gelenekçi ve hatta zaman zaman korkak ve çekingen tavrın “kurbanlarından” biri de milli çaylağımız Cedi Osman. Fazlasıyla önemli katkılar yaptığı ve kendini başından sonuna yükselerek gösterdiği bir normal sezonun ardından Cedi playoff’ta çoğunlukla oturdu.
Fakat Eurohoops Fırın’a göre Cedi’nin bu Cavs kadrosunda playoff’ta da yapabileceği önemli katkılar var. Görüşlerimizin saf milli duygulardan ve sempati hissinden ötesine geçtiğini göstermek için (Koç Lue bunu asla okumayacak olsa da) beş somut sebep sıraladık:
1 – Geçiş hücumunda +1 oyuncu
Cedi daha sezon başlamadan bunu kendisi de söylemişti. Belki teknik ekibin yönlendirmesiyle, belki de kendi özelliklerinin NBA’de hangi açıdan etkili olacağını bilmesiyle: Milli çaylağımızın sahadaki varlığı Cavaliers’da topu hücuma çabuk getiren bir oyuncu daha olması anlamına geliyor.
Cavs’in ilk beşinde LeBron James ve George Hill haricinde bu konuda becerikli olabilecek bir isim daha var: J.R. Smith. Ama kendisini ribaundu alıp topu karşı sahaya erken götürürken hayal etmek dahi zor. Çünkü Celtics’in “ninja savunmacıları” karşısında set hücumunda dahi ayakta durmakta zorlandığı oluyor.
Set hücumunda doğru pası yapacak, geçiş hücumunda ribaundu alıp topu hızlandıracak, hepsinden önemlisi bu iki konuda LeBron’un omuzlarından yükü biraz daha alıp dinamizmini korumasına yardımcı olacak başka bir oyuncu şu anki Cleveland rotasyonundan çıkmıyor.
Cleveland’ın bütün bu sorunlarına Cedi’nin sihirli bir değnekle dokunarak çözüm üreteceği söylenemez. Ama en azından sınırlı bir süre için de olsa bir çözüm sunabileceğini sezon boyu gösterdi.
Bu konularda önemli potansiyeli olduğunu sezon boyu gördük, zaman zaman kritik işler yaptı. Playoff’ta neden bunları göstermesi için LeBron sahadayken hiç şans bulamadı? Anlamak güç.
2 – Set hücumunda etkili
Cavs‘in hücumdaki bir başka sorunu LeBron’un muhteşem yaratıcılığından ve (artık yorgunluk belirtileri gösteren) insan üstü bitiriciliğinden beslenebilecek tamamlayıcı oyuncuların pasif ya da formsuz kalması.
Tam bu nedenle 37 yaşındaki Kyle Korver’ın sahadaki yokluğu Cavs için bir mağlubiyet sonrası ana tartışma konusu olabiliyor. Kevin Love’un şutları ve ortalama üstü sayılabilecek sırtı dönük oyunuyla Tristan Thompson’ın enerjisi dışında seçeneklere ihtiyaç var.
George Hill, George Clarkson, Rodney Hood ve Jeff Green’in dörtlüsünün skorer oyunları nadiren etkili ama etkili olduklarında bile takım düzeninden beslenmiyorlar. Bu dört isim katkı veriyor ama sanki bir yandan da takımın dışındalar. Bu yüzden LeBron nasıl bir oyun oynarsa oynasın, bu isimleri yükseltemiyor.
Diğer yanda ise Larry Nance Jr. örneği duruyor. Kenardan gelerek enerjisiyle hücumda takıma katkı yapan Nance’in diğerlerini de yükseltecek kimlikteki oyunu beşinci maçta Cavs için yegane olumlu noktalardandı.
Ortada böyle bir örnek varken Cedi’nin hem toplu hem topsuz enerjisi ve oyun bilgisi Cavs’in set hücumuna katkı yapabilir. Şut özelliğiyle bir keskin nişancı sayılmasa da güven ve form kazandığı takdirde rakip savunmanın önlem alması gereken bir isme dönüşebilir.
Ama bunlar olmasa dahi takımın genel düzenine değer katacak özellikleri var. Ve Cavs’in dişlileri döndüğünde durdurulmaz bir takıma dönüşen Celtics karşısında her şeyden çok daha fazla takım olmaya ihtiyacı var. Savunmada da, hücumda da…
3 – Savunma bilgisi ve sorumluluğu
Cedi Osman için pek çok açıdan eksik ya da gelişmeye açık bir oyuncu olduğu söylenebilir. Üçlük atışları daha keskin olabilir, bitiriciliği daha sağlam olabilir, atletizmi bir ya da iki gömlek yukarıya çıkabilir. Bunların hepsi tartışmaya açık.
Ama bir konuda şimdiden NBA seviyesinde güven verdi: O da savunma.
Kusursuz bir durdurucu olduğunu ya da Cavs‘in müdafaasında işleri tamamen tersine çevirecek adam olduğunu söylemek abartılı olur. Ancak bir şey açık. Cedi sezon boyunca Cavs‘in savunmada güvenebileceği bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Küçük işleri özveriyle ve istikrarla yaptı, büyük sorumluluklar verildiğinde kaçmayıp elini taşın altına soktu. Evet, henüz bir çaylak ama bu yönünü göstermesini sağlayan da Cavs’in ona verdiği şans olmuştu.
Genç, dinamik, potayı ve rakibi sürekli zorlayan bir hücum ekibi karşıda Cavs’in yaşını almış kadrosunu delik deşik ederken Cedi’ye bu konuda bir şans verilmemesi için bir neden göremiyorum.
4 – LeBron James’le uyumlu
Evet, bu madde çok da somut ya da tarafsız bir görüş içermiyor olabilir. Ama Cavs takımı şu an bir “tek adam rejimi.” Ve böyle rejimlerin doğru çalışması için iki şey gerekir:
(A) O “tek adamın” becerikli ve güçlü bir lider olması
(B) O “tek adamın” mutlu olması
NBA dünyası olarak LeBron’un liderliğini ve becerilerini sorguladığımız günler çok geride kaldı. 33 yaşında bir James bu sezon 100. (evet, doğru okudunuz) maçına çıkmaya hazırlanırken takımındaki (ve ligdeki) en dominant oyuncu konumunda.
Dolayısıyla sahada mutlu olduğu, kendisini mutlu eden, onu anlayan ve ona uyum sağlayan isimlerle beraber olması Cavaliers için hayati önem taşıyor. Bu da genelde yukarıda saydığımız özelliklerle mümkün oluyor.
LeBron sahada basketbolu toplu ve topsuz açıdan bilen, savunmada sorumluluk alan ve bilgisini gösterebilen, hücumda takıma enerji ve hız kazandıran isimlerle beraber olmayı seviyor.
Cedi’nin performansı ve oyun karakteri yıl boyu Kral’ı mutlu edip yükünü hafifletti. Bunu en çok kendisinin demeçlerinden biliyoruz.