by Matheus Honorato/ Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 20 Mayıs tarihinde yayınlanmış, derlenerek çevirilmiştir.
Stephen Curry şu günlerde NBA’in en iyi oyuncularından biri. İlk sezonundan itibaren de zaten bu ışığı vermiş, All-Star kapasitesinde bir oyuncuydu. Curry, çaylak sezonunda 17.5 sayı 4.5 ribaunt 5.9 asist 1.9 top çalma ortalamaları yakaladı ve %43 üçlük isabeti istatistiği tutturdu. Tabii kimsenin Curry’nin tarihin en iyi şutörlerinden biri (belki de en iyisi) olduğuna dair bir şüphesi yok.
Tabii bununla birlikte bir oyuncu asla tek başına bir takım başarısı yakalayamaz. Curry’nin etrafına gerekli kadro 2014-15 sezonunda ilk kez kuruldu ve yıldız oyuncu takımını şampiyon yaptı. Şimdi yanında çok yardımcı oyuncu var. Ancak biz bugün Curry’nin birlikte oynadığı en yeteneksiz 10 oyuncuyu sıralayacağız.
10.Zaza Pachulia
Eğer isteseydik bu listeyi daha önce adını duymadığınız oyuncularla doldurabilirdik. Gidin herhangi bir NBA sezonunda tuttuğunuz takımın kadrosuna bakın, bir şekilde bilmediğiniz bir oyuncu görürsünüz. Ancak bu listede Steph’le birlikte bolca dakika alan oyunculardan bahsedeceğiz. İlk seçimimiz ise Zaza Pachulia’dan başkası değil.
Bazıları Zaza hakkında hala daha Kawhi Leonard’la olan sakatlık pozisyonu nedeniyle takımın 2017’deki şampiyonluğunda büyük pay sahibi olduğunu söylüyor ama biz yeteneğe bakacağız.
Eğer birine Pachulia’nın yetenekli bir basketbolcu olduğunu söyleyecek olursanız sizin yüzünüze gülerler.
9.Festus Ezeli
Yeteneği ikiye ayırabiliriz. İlk olarak yeteneği bir oyuncunun fiziksel özellikleri nedeniyle ileride ne kadar iyi bir basketbol oyuncusu olabileceğine dair bir mantık üzerinden tanımlayabiliriz. İkinci olarak ise kabiliyete bakabiliriz. Bu tam olarak harika bir örnek. 2.10 boyunda kaslı bir adamı gördüğünüz zaman NBA seviyesinde bir fiziği olduğunu söyleyebiliriz. Ancak kabiliyetle fiziği birleştirmek ayrı bir şeydir. Festus Ezeli’de olan da tam olarak bu.
28 yaşındaki oyuncu 3 yıl Warriors‘ta oynadı, iyi bir rol oyuncusuydu ama yeterli kabiliyetleri hiç olmadı. Ribauntlar için çok savaşır ve sahada mücadele ederdi. Kabiliyetleri ise neredeyse hiç yoktu. Kariyer serbest atış yüzdesi olan 55 bunu gösteriyor zaten.
8.Acie Law
Yetenekten bahsederken en sık karşılaştığımız durumlardan biri de bir oyuncunun lise ve kolejde çok yetenekli görünüp bunların NBA seviyesine tam anlamıyla dönüşememesidir. Texas A&M mezunu Acie Law’da tam olarak bu oldu. Kolejde çok özel bir oyuncu gibi oynayan Law, birçok maçın kritik anlarında yaptıkları nedeniyle Captain Clutch lakabı almıştı. Dört yıllık kolej kariyerinde 18.1 sayı 3.3 ribaunt 5 asist ortalamaları tutturdu. Eğer iyi bir yedek guard arıyorsanız bu rakamlar size normalde yeter hatta artardı.
Ancak onun oyunu profesyonel basketbola istediği gibi yansımadı ve 4 sezon NBA’de oynayıp Avrupa’ya geldi.
Olympiacos formasıyla Avrupa şampiyonu oldu ancak 2013’te yaşadığı diz sakatlığı nedeniyle basketbola erken veda etti.
7.Charlie Bell
NBA’de saygı duymanız gereken bazı oyuncular vardır. 1000’lerce oyuncu NBA’de kendine yer bulmaya çalışır her yıl ancak çok azı Charlie Bell gibi 7 yıl bu seviyede basketbol oynayabilir. Bell kariyeri boyunca oynadığı takımlarda hiçbir zaman en yetenekli oyunculardan biri olmadı ancak çok çalışkan bir isimdi. Daha fazlasını söylemeye gerek yok aslında. Her taraftar takımında topu zorla çember içinden geçiren ancak her an kalbini ve ruhunu sahaya koyan, savunmada savaşan bir oyuncu görmek ister.
Charlie hiçbir zaman pes etmeyen oyunculardan biriydi. 2000 Draftı’nda seçilmedi, 3 yıl Avrupa’da oynadıktan sonra Bucks ve Warriors formalarıyla 7 yıl NBA’de forma giydi. Şu günlerde G-League’de asistan koçluk yapıyor.
6.Ognjen Kuzmic
NBA’e Avrupa’dan uzun seçmek çok riskli bir şey. Bazen Kristaps Porzingis elinize geliyor, bazen de Ognjen Kuzmic işte. Kuzmic, 2012 Draftı’nda 52.sıradan Warriors‘a draft edilmişti. Evet, daha önce ikinci turun sonlarından iyi oyuncuların çıktığını gördük ama o sıralarda Avrupalı bir uzun seçerseniz muhtemelen en iyi ihtimalle Kuzmic bulursunuz.
Kuzmic 2013-14 sezonunda girdiği NBA’de 2 sezonda toplam 37 maça çıktı. 4.4 dakika ortalaması, 0.9 sayı 1 ribaunt istatistikleri yakalayan Kuzmic, şu sıralar Real Madrid forması giyiyor ve Avrupa’nın önemli uzunlarından.
5.Andres Biedrins
Yine yetenek hakkında yazdığımızı belirtmek gerek. Çok çalışkan oyuncular iyi takımlar için önemli roller oynayabiliyorlar. Ancak Biedrins gibi bazı oyuncuların basketbol konusunda pek de yetenekli olmadıklarını kabul etmek lazım.
NBA’de oynadığı dönemde fena bir oyuncu değildi Biedrins. 2004’te 11.sıradan seçildi, şut atamıyordu ve hızlı değildi. Ancak altı yıl boyunca modern basketbola uygun olmasa da ilk beş pivotu olarak Warriors forması giydi. Hatta 2008-09 sezonunda 11.9 sayı 11.2 ribaunt ortalamalarıyla oynadı. Ancak kariyerinin en iyi sezonu maalesef ki Curry’nin draft olmadan önceki yılına denk geldi.
4.Charles Jenkins
Draft’ta ikinci turdan seçildiğiniz zaman ligdeki yeriniz hiçbir şekilde garanti değildir zaten. İkinci turda seçilen oyuncular ilk turda seçilenlere göre çok daha fazla çalışmak zorundadır. Hedefiniz All-Star olmak falan değil de ligde kalabilmektir. Minimum maaşa oynayan ve takımların rotasyonlarının sonlarında olan oyunculardan biri olmakta bir mahsur yok, hala daha NBA oyuncususunuz sonuçta.
Ancak bazı ikinci tur seçimleri bunları başaramaz ve şanslarını başka yerlerde denemek isteyebilirler. Charles Jenkins, Warriors‘la geçirdiği birkaç yılın ardından kendisi adına en iyisinin Avrupa’ya gelmek olduğuna karar verdi.
3.Malcolm Thomas
Malcolm Thomas 2011 Draftı’nda seçilmedi ve lokavt döneminde kariyerine birçok NBA oyuncusu gibi Avrupa’da veya Çin’de değil, Güney Kore’de devam etti. Mobis Phoebus takımında 21 sayı 11 ribaunt 3 blok 3 asist ortalamaları yakaladı. Kasım ayında oradan ayrılan Thomas, daha sonra Lakers‘la anlaşmaya vardı.
Rüyasını yaşıyordu değil mi? Yok, pek değil. Lakers‘la sözleşme imzaladıktan sonra D-League takımlarına yollandı. 2012 Ocak’ında ise Spurs formasıyla NBA’de ilk kez bir maça çıktı. 4 sezonda 40 kere forma giyebilince Avrupa’ya yelken açtı.
2.Dominic McGuire
NBA’de de diğer işlerde olduğu gibi her şeyden önce yaptığınız görüşmelerde iyi olmanız gerekir. Bu görüşmelerde (buna idmanlar da dahil) kendinizi gösterme şansını yakalayabilirsiniz. Bu süreci en iyi yöneten kişi belki de Dominic McGuire’dı. McGuire, Wizards formasıyla 2008-09 sezonunda ilk beş çıkıyordu. O yıldan sonra McGuire hızlı şekilde bir rol oyuncusuna dönüştü. Ancak bir şekilde ligde kendine yer bulmaya başardı. Ligde geçirdiği altı yılda tam yedi farklı takımın formasını giydi. Bu takımlardan biri de 2011-12 sezonunda Warriors‘tı.
1.Kwame Brown
Tabii ki bu listede Kwame Brown olmaz ise olmazdı. Tarihin en büyük Draft fiyaskosu olarak görülen isim, liseden direkt olarak NBA’e giren ve ilk sıradan seçiren Kwame idi. Herkes LeBron James veya Kobe Bryant değil, Kwame Brown gibi lise son sınıflar ve Draft fiyaskoları çok var. Belki birkaç yıl kolejde oynasa kötü yanları daha öne çıkabilir, daha aşağılardan seçilir ve üzerinde daha az baskı olurdu.
Brown All-Star olması gerekirken 12 yıl boyunca yedek pivottan ileri gidemeyen bir oyuncu oldu. 2011-12 sezonunda Curry ile oynadı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Fotoğraf: Getty Images