by Griffin Leyden / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 14 Nisan 2017 tarihinde The Sportster’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA’deki her organizasyonun yaptığı için pişman olduğu bir şey vardır. Kimi zaman tek taraflı bir takas, kimi zaman kötü bir draft seçimi, yönetim kademesinde alınan kötü bir karar takımın başarısını yıllarca olumsuz etkileyebilir. Yani, 1984 Draftı’nda Michael Jordan’ı es geçip Sam Bowie’yi seçme kararı aldığınızı bilseniz nasıl hissederdiniz? Muhtemelen baya berbat olurdu herhalde.
Bu yazıda NBA’deki her organizasyonun en kötü hatasını, nihayetinde uzun vadede şampiyonluklara mâl olan yanlışları inceleyeceğiz. Draft seçimlerinden takaslara, yaz kontratlarından çok daha fazlasına kadar her NBA takımının geçmişe tamamen pişmanlık ile baktığı, farklı bir karar alınsa şampiyonluk kupasını kaldırabileceklerini bildiği bir dönem var.
Her zaman olduğu gibi bizlere NBA’deki organizasyonların yaptığı diğer büyük hataları hatırlatmaktan çekinmeyin lütfen.
Huzurlarınızda NBA’de Doğu Konferansı’ndaki organizasyonların şampiyonluklara mâl olan hataları…
1. Atlanta Hawks – Draft Gecesinde Bill Russell’ı Takaslamak
Bill Russell, gelmiş geçmiş en büyük NBA oyuncularından biri. Kazandığı onca yüzük var ve Boston yerine Atlanta’da daha fazla yüzük sahibi olabilirdi. Bununla birlikte Hawks, 1956 Draft gecesinde büyük bir hata yaptı. Hawks, o draftın ikinci sırasından Bill Russell’ı seçti ve ilk bakıldığında aslında tam olarak doğru hamleydi ama daha sonra Russell’ı takaslamaya çalıştılar ve neticede ellerine Ed Macauley ve Cliff Hagan geçti.
Gelmiş geçmiş en büyük Hawks taraftarı değilim ama bu isimlerin ikisini de hatırlamıyorum ben. Russell’ın Boston’da 11 şampiyonluk kazandığı düşünülürse Atlanta’nın o draftta seçtiği isim için “keşke” dediği kesin.
2. Boston Celtics – 2001 Draft Hamleleri
Boston Celtics, gelmiş geçmiş en başarılı organizasyonlardan biri ve tarihi zaferlerle dolu. Bu da organizasyonun genelde bulduğu fırsatlardan yüksek verim aldığını ve şampiyonluğa mâl olacak hatalar yapmadığını gösteriyor. Ancak 2001 NBA Draftı, Celtics tarihinin en kötü gecelerinden biri oldu çünkü o gece doğru işleri yapsalar gerçekten zirveye oynayan bir takım yaratabilirlerdi. Veteran arayışına giren Celtics, 10. sıra seçimi Joe Johnson’ı takasladı ama 11. sıra seçimi Kendrick Brown’ı elinde tuttu. O Brown, NBA’deki dört yıllık kısa kariyerinde hayal kırıklığı yarattı.
Zach Randolph, Tony Parker ve Gilbert Arenas gibi oyuncuların tamamı da Brown’dan sonra seçilen isimler oldular. Yani Celtics, gerçekten özel bir takım olabilirdi o dönemde ve etkileyici koleksiyonlarına daha fazla şampiyonluk ekleyebilirlerdi.
3. Brooklyn Nets – Bir Playoff İçin Geleceği Takaslamak
Brooklyn Nets, birkaç yıl önce New Jersey’den taşındığından beri NBA’in en kötü organizasyonlarından biri olduğunu kanıtladı. 28 Haziran 2013 günü Nets çok ama çok korkunç bir kararla Kris Humphries, Gerald Wallace, Kris Joseph, MarShon Brooks, Keith Bogans, 2014, 2016, 2018’in ilk tur draft hakları ve 2017’de ilk tur haklarını değişme şansını Boston Celtics‘e gönderip oradan Kevin Garnett, Paul Pierce ve Jason Terry’yi aldı.
Neticede bu hamle gelmiş geçmiş en kötü takaslardan biri oldu ve Nets, kadrosuna yaşı giderek ilerleyen ve iki yıl sonra takımdan ayrılacak üç oyuncuyu kattı. Celtics ise hâlâ o takasın meyvelerini yiyor ve ligdeki en iyi takımlardan biri olduğunu gösteriyor. Nets’in kötü gidişatı da onların draftlarda yukarılardan seçim yapmasını sağladı. Brooklyn’in önünde uzun bir yol var ve eğer geleceklerini satmamış olsalar genç yetenek kovalayabilirlerdi.
4. Charlotte Hornets: Kobe Bryant’ı Takas ile Göndermek
Muhtemelen bildiğiniz üzere Kobe Bryant, NBA tarihinin en başarılı ve efsanevi kariyerlerinden birini geçirdi. Ne zaman topu eline alsa saf bir skor tehdidi yaratan Kobe’nin yalnızca Michael Jordan ile kıyaslanacak bir infaz içgüdüsü vardı. Bryant, kariyeri boyunca Los Angeles Lakers forması giydi ama aslında onu draft eden takım Charlotte Hornets‘tı. Hornets, 1996 NBA Draftı’nda Kobe’yi 13. sıradan seçmişti ancak hemen sonra Vlade Divac karşılığında Lakers‘a takasladılar.
Divac, Charlotte’ta yalnızca iki sezon forma giydi ve daha sonra serbest kalıp Sacramento Kings ile anlaştı. Mamba, kariyeri boyunca beş şampiyonluk kazandı. Yani Hornets seçtiği oyuncuyu takımda tutsa işler çok farklı olabilirdi.
5. Chicago Bulls: İki Dakika Kala Derrick Rose’u Oyunda Tutmak
Derrick Rose, gelmiş geçmiş en iyi NBA kariyerlerinden birine sahip olabilirdi. MVP ödülünü kazanan en genç oyuncuydu ve bu da Kobe Bryant, LeBron James ve çok daha fazla yıldızın oynadığı bir ligde olduğu düşünülünce hiç de yabana atılmayacak bir ödüldü. Rose, 2012 NBA playoffları ilk maçında Philadelphia 76ers karşısında yaşadığı sakatlığın öncesinde korkunç bir atletizme sahipti.
O maçta Bulls maçın bitimine 2 dakikadan az zaman kala 99-87 öndeydi. Rose’un sakatlığı ligdeki en patlayıcı oyunculardan birini kabuğuna çekti ve kariyeri tamamen rayından çıktı o sakatlıktan sonra. Belki de daha çok MVP ödülü ve şampiyonluklar kazanacaktı ama Bulls şimdilerde muhtemelen “keşke” diyordur, “keşke oyundan alsaydık…”
6. Cleveland Cavaliers: Draftta Anthony Bennett’ı Seçmek
Evet, Cleveland Cavaliers şu an ligdeki en iyi takımlardan biri ve bu pişmanlıktan kısa bir süre sonra NBA şampiyonluğu da kazandı ancak draftta Anthony Bennett’ı seçmek tam anlamıyla ilk sıra hakkını heba etmekti. Zira Bennett, sahada katkı veremeyişi nedeniyle NBA tarihinin en büyük draft fiyaskolarından biri olarak tarihe geçti. Diyelim ki Cavaliers o draftta Giannis Antetokounmpo’yu seçmiş olsaydı LeBron bu durumda Kyrie Irving ve Giannis’ten oluşan ikiliye katılacaktı. Giannis’in gösterdiği gelişimin biraz geciktiği de düşünülünce yine Wiggins’i seçip Love ile takaslayabilirlerdi.
Bu da bugünkü Cavs kadrosunun Antetokounmpo, Irving, James, Love ve Tristan Thompson’dan oluşacağı anlamına geliyor. Bu takımın geçen yıl ve bu yıl Warriors‘a kaybedeceği konusunda ciddi şüphelerim var.
7. Detroit Pistons: 2013 Yaz Hamleleri
Pistons, 2013 yazında bazı büyük isimleri kadrosuna katabiliyordu. Neticede Josh Smith ve Brandon Jennings’e büyük kontratlar verdiler ve bu sebeple takım faydadan çok zarar gördü. Hiçbir şey yolunda gitmedi ertesi sezon Pistons için. Josh Smith, oynatıldığı kısa forvet pozisyonuna hiç uygun değildi ve kariyerinin en kötü sezonlarından birini geçirdi. Brandon Jennings ise onların sandığı All-Star kalibresindeki oyuncu değildi ve takımı sezon boyu hiçbir galibiyet serisine taşıyamadı.
Takımda zaten Andre Drummond ve Greg Monroe gibi iyi parçalar vardı ve bu iki hamle Pistons’ın sonraki yıllarını öyle kötü etkiledi ki bu kadar maliyetli hamleler yapmadan da şampiyonluğa oynayabilirlerdi.
8. Indiana Pacers: Draftta George McCloud’u Seçmek
George McCloud, Indiana Pacers için olumlu hiçbir şey yapmadı. Bir draftta yedinci sıradan seçtiğiniz bir oyuncu için genelde böyle şeyler söylemek istemezsiniz ama 1989’da bu yaşandı. McCloud, çaylak sezonunda fazla süre almayınca özgüvenini kaybetti ve sahada o kadar kötüydü ki ne zaman oyuna girse yuhalandı.
McCloud, Indiana günlerini oynayabileceğini bildiğini ancak Indiana’nın kendisi için doğru yer olmadığını söyleyerek özetliyordu. Bu da doğru çıktı. Ligden ayrıldıktan bir süre sonra Dallas Mavericks forması giyip 18 sayının üzerinde bir ortalama bile yakaladı. Pacers‘ın o draftta Shawn Kemp veya Tim Hardaway’i seçebileceği düşünülürse McCloud büyük bir pişmanlık sebebi.
9. Miami Heat: Draftta Michael Beasley’i Seçmek
Miami Heat‘in 2008 NBA Draftı’nda kimi seçtiğinden bağımsız LeBron James zaten gidip dostu Dwyane Wade ile birlikte oynamak için Miami’nin yolunu tutacaktı. Bu da LeBron’ın kendisi, Dwyane Wade, Chris Bosh ve her ikisinin de Heat‘in Beasley yerine ikinci sıradan seçebileceği isimler olduğu düşünülürse Russell Westbrook ya da Kevin Love’dan oluşabilecek bir takıma gideceği anlamına geliyor. Beasley, hünerli bir skorerdi ancak pek başka bir şey yapmıyordu ve saha dışında insanların isteyeceğinden daha çok sorun yaşıyordu.
NBA’in çaylaklara yönelik zorunlu uyuşturucu karşıtı seminerlerinde marijuana içtiği için takım tarafından ceza aldı ve bu da kariyerinin devamı için kötüye işaretti. Heat, Westbrook veya Love ile çok daha büyük başarılar kazanabilirdi. Hatta LeBron’ı takımda kalmaya bile ikna edebilirlerdi… Hanedan???
10. Milwaukee Bucks: Kareem Abdul-Jabbar’ı Takaslamak
Kareem Abdul-Jabbar, gelmiş geçmiş en büyük NBA oyuncularından biri. Ligde onun attığı kadar sayıyı kimse atmadı. Kariyeri boyunca tamı tamına 38.387 sayı attı. Kareem, gerçek bir NBA efsanesi. Bucks‘ın Kareem’i Milwukee’de genç bir oluşum ortaya çıkarmak için gönderdiği düşünülünce o takas, NBA tarihinin en tek taraflı takaslarından biri olarak öne çıkıyor.
25 yaşındaki pivot Elmore Smith ve çaylak guard Brian Winters’ın yanı sıra Lakers‘ın 1975 NBA Draftı’nda ikinci ve sekizinci sıradan seçim yapma hakları vardı. Los Angeles, Winters ve draft haklarından vazgeçmek istemiyordu ancak Bucks bu konuda ısrarcıydı. Neticede Bucks’ın dediği oldu ve Smith, Winters ve Dave Meyers ile Junior Bridgeman ismindeki iki çaylak, Kareem ve Wesley karşılığında Bucks’a gitti.
Muhakkak kötü bir takas oldu Bucks için. Zira Kareem’i takımda tutmak onları yıllarca şampiyonluk yarışında tutabilirdi.
11. New York Knicks: Carmelo Anthony Dönemi
Carmelo Anthony, birkaç yıl önce ligdeki en iyi oyunculardan biriydi ve bugün de o yıldız gücüne sahip olsa da Knicks macerası insanların istediği gibi parıltılı olmadı. Carmelo’nun bir takımı başarıya götürecek yetisi yok ve bunu yapması için New York’ta üzerinde büyük bir baskı vardı. Nuggets, Anthony takası ile Wilson Chandler ve Danilo Gallinari gibi önemli parçaları kadrosuna katmıştı. Hem Nuggets hem de Knicks‘e bakınca Denver, Knicks’ten çok daha iyi bir durumda.
New York, Melo’ya milyonlarca dolar harcadı ancak bu çok da işe yaramadı. Knicks, ligin en gülünç takımlarından biri oldu. Rose hatta önceki sezonun başında “süpertakım” olduklarını söyledi. Carmelo artık New York’ta değil ve bu takas onlara biraz pahalıya patladı.