by Alan Nahigian / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 15 Haziran 2018 tarihinde The Sportster’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA’de önemli olan sürekli gelişim göstermek. NBA’de zirveye oynayan bazı takımlar her zaman için zirveye oynamak üzere değişiklikler yapıyorlar. Boston Celtics, Kyrie Irving’i takasladı, Gordon Hayward’ı kadrosuna kattı ve drafttan da Jayson Tatum’ı seçip NBA Finali’ne bir adım uzaklığa kadar ulaştı.
Golden State Warriors da iki yaz önce Kevin Durant’i kadrosuna kattı ve çifte NBA şampiyonluğu ile bu anlaşmanın onlar için ne kadar doğru olduğu görüldü. Bu yaz da draft, takaslar ve serbest oyuncu piyasası ile birçok hamle yapılacak. Ancak onca iyi oyuncunun yanında bir de kötü oyuncular var tabii ki.
Gelin bununla yüzleşelim. Her NBA takımında benchin sonunda bekleyen, takımda kendisine yer bulacak o şanslı oyuncu olacak. D-League için fazla iyiler ama NBA’de de önemli dakikalar almak için yeterince iyi değiller. Bu onların suçu değil. Aslında kura şansı. Bu listede Doğu Konferansı’nda yer alan her takımın en kötü oyuncuları yer alacak…
Atlanta Hawks: Josh Magette
Atlanta Hawks, bir zamanlar Doğu Konferansı’nın önde gelen takımlarından biriydi. Al Horford ve Josh Smith’in liderliğini yaptığı takımda iyi bir çekirdek vardı. Artık o günler geride kaldı, Horford Celtics‘e gitti, Smith ise şu anda serbest durumda. Artık Hawks, yeniden yapılanma sürecindeki bir takım ve Dennis Schroder, Kent Bazemore ve John Collins dışında elle tutulur iyi oyuncuları bulunmuyor. 2018 Draftı ile de geleceğe yönelik adımlarını attılar. Bununla birlikte Josh Magette ismi onların kadrosunda en sonda, en uzakta bulunuyor.
Josh Magette, Hawks forması giyen bir oyun kurucu. Kolej yıllarında Alabama-Huntsville’de oynadı ve şu anda 28 yaşında.
Hawks formasıyla geçen sezon maç başına yalnızca 12 dakika süre aldı ancak kendisine verilen fırsatları çok iyi kullanamadı.
Maç başına 3 sayı, 3 asist ve 1 ribaund ortalamaları yakaladı. Hawks için hiçbir şeye etki etmediğini bile söyleyebilirsiniz.
Boston Celtics: Abdel Nader
Boston Celtics, şu anda NBA’in hiç şüphesiz en heyecan verici takımlarından biri. Al Horford, Kyrie Irving ve Gordon Hayward gibi önemli yıldızlarının yanında Jaylen Brown ve Jayson Tatum gibi büyük gelecek vaat eden gençleri de var. Ayrıca Marcus Morris, Aron Baynes ve Terry Rozier gibi bench oyuncularından da önemli katkılar alıyorlar. Tamamen sağlıklı olduklarında gelecek sezon onları izlemek keyifli olacak ve nihayetinde Cavaliers‘ın Doğu Konferansı’ndaki hükmüne bir son verebilirler. Bununla birlikte benchin sonunda pek de süre almayan isimler var ve en kötüleri olarak da Abdel Nader öne çıkıyor.
Normal sezonda maç başına 11 dakika süre alan Nader, 3 sayı, 2 ribaund ve 1 asist ortalamaları yakaladı. Eğer maç başına 2 dakika alıyor olsanız bunlar güzel istatistikler.
Brooklyn Nets: Nik Stauskas
Brooklyn Nets, birkaç sezondur Doğu Konferansı’nın dibine demirlemiş durumda. Aslında Celtics ile yapılan takasın iyi bir fikir olduğunu sanan takım da buydu. Tabii o takasta Kevin Garnett ve Paul Pierce’ı almışlardı ancak o sanı uzun ömürlü olmadı. Celtics, Jaylen Brown ve Jayson Tatum’ı alarak o draft haklarını çok daha iyi kullandı. Nets‘in ise elinde D’Angelo Russell, Jeremy Lin ve Jahlil Okafor gibi oyuncular var. Bununla birlikte kadroda Nik Stauskas gibi hayli kötü oyuncular da bulunuyor.
2014 Draftı’nda ilk turdan seçilen Stauskas, aslında Sacramento Kings tarafından sekizinci sıradan seçilecek kadar umut vaat edici gözükmüştü Kings‘e. Üç yıldır ligde olan Stauskas, Nets için de büyük bir etki yaratamadı. Maç başına 13 dakika süre aldı ve 4 sayı, 2 ribaund, 1 asist ortalamaları yakaladı. Sekizinci sıradan seçilen bir oyuncu için hiç de ideal istatistikler değil…
Charlotte Hornets: Michael Carter-Williams
Charlotte’ta oynamak her oyun kurucu için zor, Kemba Walker’ın yedeği oluyorsunuz neticede. Takımın sahibinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olduğu düşünülürse bu iş daha da zor. Michael Carter-Williams gibi bir oyuncunun bu savaştan muzaffer çıkma ihtimali yok. Walker ve Nicolas Batum gibi oyuncuların Dwight Howard ve Malik Monk gibi isimlerle birlikte önemli katkılar yaptığı bir takımda oynamaya çalışıyor. Carter-Williams’ın garip bir durumdaki bu takımda en kötü oyunculardan biri olduğu gizli değil. Playoff yapacak kadar iyiler ama o playofflarda en ufak bir ilerleme kaydedemeyecek kadar da kötüler. Yapabilecekleri şey ise Carter-Williams’tan kurtulmak.
MCW şimdiye kadar farklı organizasyonlarda oynadı. Philadelphia’da 2013 Draftı’nın 11. sıra seçimi olarak süreç günleri geçirdi. Ayrıca Chicago Bulls ve Milwaukee Bucks formaları da giydi. Maç başına 16 dakikada 5 sayı ve 2 asist ortalamaları yakaladı.
26 yaşında dört ayrı takımın formasını giymiş olması bile alarm veriyo rzaten.
Yeteneklerinin hiçbir takımın kalıcı parçası olmaya yetmeyeceğini gösteriyor.
Chicago Bulls: Jarell Eddie
Chicago Bulls‘un daha iyi günleri oldu. Taraftarları muhtemelen Jordan’lı Pippen’lı Grant’li Rodman’lı günlere dönmek istiyordur. Şunu da unutmayın, Bulls 1990’larda altı şampiyonluk kazandı ve Michael Jordan iki sezon beysbol oynamak istememiş olsa daha fazlasını da kazanabilirlerdi. Bulls artık 2017’de playoff yapıp 2018’de yapamadığı bir durumda. Artık playofflara ve daha da ötesine dönüş yapmanın bir yolunu bulmaları gerekiyor. Zach LaVine ve Kris Dunn gibi genç yetenekler ile etraflarına kurulabilecekleri bir kadroya sahipler. Ancak etrafına takım kuramayacakları kişi Jarell Eddie.
Eğer Jarell Eddie’nin kim olduğunu bilmiyorsanız yalnız değilsiniz. Birçok insan onu tanımıyor çünkü bu sezon doğru düzgün oynamadı bile. Üç maça çıktı ve o maçlarda da ortalama 7 dakika oynadı. Maç başına 1’den az ribaund ortalaması yakaladı. Yani en başından beri etkisiz oldu. Bulls’un neden Eddie’yi takıma aldığını merak ediyorsunuzdur. Muhtemelen takımdaki vakti uzun olmayacak.
Cleveland Cavaliers: Kendrick Perkins
2008 model Boston Celtics‘i herkes hatırlar. Ellerinde Kevin Garnett, Paul Pierce ve Ray Allen’dan oluşan bir büyük üçlü vardı. Oyun kurucu pozisyonunda liderliği Rajon Rondo üstlenmişti. Ayrıca merkezde de Kendrick Perkins ile fiziki güç sağlıyorlardı. Perkins, kendisine Boston’da önemli bir nam kazandırdıktan sonra 2011 sezonunun ardından organizasyon dağıldı. Perkins son dönemde Cleveland’da oynuyor ve takım LeBron James’in liderliğinde kendisini illa NBA Finali’ne atıyor. Perkins ise bu başarıda pek de faydalı bir oyuncu olmadı.
2017-18 sezonunda yalnızca bir maça çıkan Perkins, 3 sayı ve 1 ribaund üretti. Perkins ayrıca playofflarda da oynamadı. Hatta oynama ihtimaline karşı formasını bile giymedi. Tüm maçlarda takım elbise ile gördük onu. Belli ki Perk için parıltılı günler geride kaldı ve kendisi Boston’daki adam değil. Perkins bu sezonun ardından emekli olmayı ciddi ciddi düşünmeli. Yoksa takımın en yeteneksiz oyuncusu olarak yer kaplamaya devam edecek.
Detroit Pistons: Jameer Nelson
Detroit Pistons‘ın NBA’de harika dönemleri oldu. “Bad Boys”u hatırlayan var mı? 1989 ve 1990’da arka arkaya şampiyonluklar kazanmışlardı. Chauncey Billups – Ben Wallace günlerini hatırlıyor musunuz? 2004’te finali kazanıp şampiyon oldular, onun dışında da Doğu finaline çıktıkları oldu. Şu anda dinamik ön alanları Andre Drummond ve Blake Griffin’in etrafında yapılanmaya çalışıyorlar. Reggie Jackson ve Luke Kennard gibi işe yarar guardları da var ama Pistons‘ı Doğu Konferansı’nda söz sahibi yapmaya yetmiyorlar. Burada sıkıntı yaratan veteran ise Jameer Nelson.
Nelson başka başka şehirlerde oynadı. 2005’te Orlando Magic ile başlayan Nelson, Mavs, Celtics, Nuggets ve Pelicans formaları giydi. Bu sezon maç başına 20 dakika süre alan Nelson, 5 sayı ve 4 asist ortalamaları yakaladı. Pistons’ın Jameer Nelson’ı kadrosunda tutmasına gerek yok. 1.5 milyon dolarlık maaş yükünden kurtulabilirler. Dahası Nelson bu yıl 36 yaşını bitirecek ve Pistons kadrosunun en yeteneksiz ismi.
Indiana Pacers: Edmond Sumner
Indiana Pacers, bu yıl NBA’in en büyük sürprizlerinden biriydi. Victor Oladipo’nun liderliğinde Cavaliers karşısında seriyi yedinci maça kadar taşımayı da başardılar. Tek sorun ise Oladipo’nun LeBron James diye bir oyuncuya karşı mücadele etmek zorunda olmasıydı. Oladipo bunu kendi başına yapamaz ama. Lance Stephenson ve Thaddeus Young gibi takım arkadaşlarının yardımına ihtiyacı var. Oladipo’ya gerçekten yardım edemeyen oyuncu ise Edmond Sumner oldu.
Sumner, NBA’de ikinci sezonunu geride bıraktı. Geçen sezon Pacers formasıyla yalnızca tek maça çıkmıştı. İki dakika oynayan Sumner, bir isabet bulup bir de ribaund almıştı. Daha fazla süre almayı hak etmediği açık. Bir de oyun kurucu olduğu düşünülünce Victor Oladipo ve Darren Collison gibi oyunculardan süre alması da pek mümkün değil. Ancak bir şekilde süre alması gerekiyor. Sumner çalışmaya devam edip Yaz Ligi’ni düşünse iyi eder. Yoksa Pacers’ın en yeteneksizi olarak görülmeye devam edecek.
Miami Heat: Derrick Walton Jr.
Michigan basketbolu, kolej basketbolunun kıymeti en bilinmeyen programlarından birine sahip. Unutmayın son altı sezonda iki kez final oynadılar. İkisini de kaybetmiş olsalar da NBA’de önemli katkılar veren oyuncular da çıkarıyorlar. Maalesef söz konusu oyuncu için ise durum bu değil.
Miami Heat, Kelly Olynyk, Goran Dragic ve Hassan Whiteside gibi oyuncuların önderliğinde playofflara kaldı ve Doğu Konferansı playoff ilk turunda Philadelphia 76ers‘a kaybetti. Doğru düzgün katkı vermeyen tek isim de Derrick Walton Jr. oldu.
Ligde ilk yılını geride bırakan oyun kurucu Walton Jr. pek de kendini gösteremedi. Toplam 16 maça çıkan Walton, maç başına 9 dakika oynayabildi.
Miami, 2 sayı, 1 ribaund ve 1 asist ortalamalar yakalayan Walton’dan beklediği katkıyı da alamadı.