Nikos Varlas/ varlas@eurohoops.net
Alman basketbolunda ona “Kupaların Kralı” derseniz abartmış olmazsınız. Chris Fleming, Brose Baskets’in baş antrenörü olarak 4 şampiyonluk unvanı, 4 kupa ve 3 süper kupa olmak üzere toplamda 11 etkileyici kupa kazandı.
İki sene daha kontratı olmasına rağmen takımıyla yollarını ayırdı ve şimdi profesyonel düzeyde basketbolun büyük bir hızla büyüdüğü bir ülkenin milli takımının antrenörü/koçu.
Bir sonraki meydan okuması yaklaşan Eurobasket ve Berlin’de oynanacak ilk grup maçları. Bunun Dirk Nowitzki’nin resmi maçlarda çok sevdiği milli takımıyla ülkesinin taraftarının karşısında ilk ve muhtemelen son kez oynama şansı bulacağından dolayı tarihi bir olay olması bekleniyor.
Bu durum, antrenör Fleming ile röportaj yapmamızı olmazsa olmaz yapan bir sebep, ancak yalnızca bu nedenden değil. Basketbol dehası ile sohbetimizin keyfini çıkarın.
– Bir milli takımla çalışmak kariyerinizdeki en büyük meydan okuma mı?
“Bir kulübün yedek kulübesinde oturmaktan tamamen farklı bir meydan okuma. 2005’te U20 takımına antrenörlük yapma şansı bulmama rağmen bu, benim için tamamen yeni bir şey. Benim için biraz garip, ama çok ilgi çekici. Tüm ülkeden oyuncuları görüyorum, fazlaca seyahat ediyorum, kendimi herkes hakkında bilgi sahibi yapmaya ve adil olmaya hazırlıyorum.”
– Almanya 1993’te turnuvaya ev sahipliği yaptığı zaman Eurobasket unvanını kazanmıştı. Hâlâ takım için en büyük mücadele milli takım olarak istikrarı sağlamak. Buna katılıyor musunuz ve sizce bu mümkün mü?
“Katılıyorum ve gerçekleştirmek büyük bir başarı olacaktır. Yeni jenerasyon Alman oyuncuları çok yetenekliler. Diğer milli takımlarda da olduğu gibi gençliklerinden/çocukluklarından beri birlikte mücadele ediyorlar, tıpkı Yunanistan’da, İspanya’da ve son zamanlarda Fransa’da olduğu gibi. Arkadaşlık, saha üzerinde kimya, ihtiyaç duyulan her şey var. Arada saygı da olmalı. Kısıtlı sürede yapmanız gereken bir iş ve bu yüzden olayları kulüplerde olduğundan farklı bir şekilde ele almalısınız.”
– Grubunuz gayet zor. Yüksek hedefleri olan 5 takım, bu yüzden bir sonraki tura geçmek kolay olmayacak. Ancak, Fransa ile yolunuzu kesiştirmekten kaçınırsanız, her şey olabilir…
“(Gülüyor) Almanya’da birçok insan da böyle düşünüyor! Herkes gruptan “ölüm grubu” olarak söz ediyor. İlk olarak, hayatta kalmanız lazım. Daha iyi hazırlanan takımlar bir üst tura ilerleyecek. Dördüncü sırada olmaz istemezsiniz, çünkü bu durumda muhtemelen Fransa’ya karşı oynarsınız. Bence bu durum bize bakıyor. Her şeyi doğru zamanda yapmalıyız, turnuvaya odaklanmış bir şekilde başlamalı ve muazzam bir turnuva öncesi hazırlığı yapmalıyız.”
– İlk defa NBA adayı veya daha iyisi olarak görülen çok sayıda oyuncu var. Schröder, Giffey, Kleber, Nowitzki ve Kaman beşlisi ile başlamayı düşünüyor musunuz? Takımda bunlardan büyük yeteneğin olduğunu düşünmüyorum…
“Yine de tüm bu oyuncuların birlikte nasıl çalıştığını, bizimle çalışmak için nasıl bir kondisyonda olduklarını görmemiz lazım. Hepsini beraber görmemiz lazım. Kesinlikle takımda bolca yetenek var ve belki de bahsettiğiniz beşliyi bir noktada sahada görebiliriz. Ancak, bazılarının çok fazla Avrupa tecrübesi veya FIBA turnuvası tecrübesi yok. Bunu unutmayalım. En baştan başlayacağız ama yetenek konusunda şüphem yok.”
– Böyle bir turnuvada, kadro derinliği sizi amacınıza ulaştırabilir. Sizin durumunuzda, böyle bir derinlik var mı?
“Açık olan 6 günde 5 maç yapacağınız. Her şeye hazırlıklı oyuncular istersiniz; kendini feda etmeye ve alışık olduklarından farklı pozisyonlarda oynayabilecek oyuncular ve bunların sayıca fazla olmasınız istersiniz. Bu hepsinin pozisyonlarını anlaması ve kucaklaması için çok önemli bir noktadır. Her sene Alman milli takımı farklı kadrolara sahip oldu. Şimdi mücadeleci olmak istiyoruz, ama aynı zamanda kaliteli bir çekirdek kadro oluşturmak istiyoruz.”
– Bize biraz Alman federasyonunun taban/altyapı programının seviyesinden bahsedin. 1994-2000 arası doğan oyuncular arasında iyi bir yetenekli grup var mı? Nowitzki hariç, Almanya son zamanlarda bir süper yetenek çıkaramadı.
“Doğru yoldayız. Altyapı projemizde daha yapacak çok şeyimizin olduğu doğru. Durum şimdiden gelişme kaydetmekte. Şimdiki U20 takımını gördüm, 9 yıl önce çalıştırdığım grupla aynı yaş grubu. O zamanla karşılaştırınca, ortada harika bir gelişim var. Uluslararası düzeyde Almanya’nın geleceğine dair iyi işaretler var. Bazı oyuncuların ülke sınırının dışında mücadele etmesi gerçeği iyiye işaret. Ancak hâlâ uzun bir yol var.”
– Nowitzki ile konuştunuz mu? Kariyerinde Alman milli takımı formasıyla resmi olarak taraftarların karşısında ilk defa oynama şansına nasıl yaklaşıyor?
“Bizimle oynaması için son kararını bekliyoruz ve umarım bizimle oynamak isteyecektir. Sonuna kadar gitmek istiyor ve büyük bir motivasyonu var. Milli takıma her zaman adanmıştı. Çok uzun zamandır NBA’de oynadı ve Almanya’daki maçlarını göremediniz. İnanılmaz. Bundan dolayı oynama şansı olması harika olacak ve taraftarlar onu canlı izleyebilecekler. Ayrıca takım arkadaşları için de çok iyi olacak. Nasıl düşündüğünü ve nasıl çalıştığını görebilecekler. Kariyerleri için muazzam bir kazanım olacak. Ülkesi için çok şey yaptı, ama her zaman daha fazlasını vermek istiyor. Çok güzel bir olay olacak.”
– Yine de Alman taraftarının önünde ilk seferi, onun için eşsiz bir durum olacak ve taraftarları memnun etmek isteyecektir. Bu üzerinde daha fazla baskı yaratabilir mi?
“Baskı altında oynamaya bayılır! Bunu çoğu kez yaptı ve baskı altında oynayarak bir NBA unvanı kazandı…”
– Kim daha heyecanlı olacak? Dirk mü yoksa onu çalıştırma fırsatı bulacak siz mi?
“Mantıklı cevap ‘ben’im! Onunla çalışmak istediğim çok şey var ve umarım bu olacak. Böyle bir oyuncuyla çalışarak, daha iyi bir antrenör olabilirsiniz.”
– Yakın gelecekte FIBA turnuvalarında bir takım ABD’yi yenebilecek mi, yoksa işlerin değişmesiyle ABD, artık kimseyi hafife almamayı artık daha mı iyi biliyor?
“Çok zor olacak, haklısın. İspanya onlarla mücadele edecek yeteneğe sahip. Akıllılar, yetenekliler, ABD’ye sorun yaşatabilirler. (Anlayamadım bunu)However in the recent final against Serbia they made all their shots! Ne yapabilirsin? Ayrıca Fransa’nın tam gücünü görmek isterim, Noah ve Parker varken. Fransızlar yıllardır birlikte oynuyor. Bu noktada, ABD’nin en güçlü iki rakibi bu iki takım.”
– Amerika pazarından çok pahalı olmayan ve bilinmeyen ama çok iyi potansiyeli olan oyuncuları seçmekte Avrupa’nın en iyisi olarak görülüyorsunuz. Ama şimdi NBA yetenek bulabilmek için sürekli Avrupa’ya bakıyor…
“Herkes en iyi takımı taklit eder! Spurs’da geçen sezon kaç Amerikalı vardı? Üç mü? (gülüyor). O oyuncular en üst seviyede mücadele edebileceklerini kanıtladılar ve fark yarattılar. Dünyanın en iyi liginde önemli pozisyonlarda oynamayı hak eden bir çok oyuncu var.”
– İleride Nba’i domine edip super yıldız olabilecek 3 genç oyuncu sayabilir misi?
“İlk olarak Almanlardan başlamak istiyorum. Kleber’in NBA’de önemli yerlere gelmesi beni şaşırtmayacaktır. Schröder de bu sezon çok önemli bir sıçrama yaptı. Hala bir oyuncu olarak gelişiyor. Oyunu çok daha iyi anlayıp daha devamlılık sahibi ve daha profesyonel bir oyuncu olabilir. Savunmada inanılmaz ancak işin hücum kısmında daha çok çalışması lazım. Sadece 21 yaşında. Bunların dışında bana göre henüz kimse Giannis Antetokounmpo’nun yeteneklerini fark edemiyor. Saric de ileride elbet NBA’de oynayacak ve iyi bir kariyere sahip olacak.”
– 5 yıl öncesinin Final Four’una dönecek olursak, aradaki firkin atletizm ve hız olduğu aşikar. Sana göre Avrupa basketbolunda 5 yıl sonra neler değişmiş olacak?
“Buna benzer. Oyun gitikçe hızlanıyor ve atletik özellikler gittikçe önemli bir hal alıyor. Ayrıca birden fazla pozisyonda oynayabilen daha fazla oyuncumuz var. İyi guardlar kuralları belirliyor, bu yüzden iyi takımların domine ettiği dönemlerde kadrolarında daha kısa ama daha güçlü ve daha hızlı pivotlar görebiliyoruz. Bu oyuncular tempoya ve guardların hızına ayak uydurabiliyorlar.”.
– Brose Baskets’den ayrılma şeklin yüzünden acı çekiyor musun?
“Durumun idare edilişinden mutlu değilim ama bunu düşünecek zamanım yok. Üstlendiğim projeye konsantre olmuş durumdayım.”.
– İleride tekrar bir kulübün benchine geçmek gibi bir planın var mı?
“Gelecek yıl koçluk yapabilirim çünkü kontratım buna izin veriyor. Ancak Eurobasket bitene kadar bunu düşünecek zamanım yok.
– BBL’de favorin kim?
“Alba en iyi ve en düzenli takım. Şu anda en iyi basketbolu oynuyorlar. Bayern ve Brose Baskets de iddialılar. Bence bu takımlardan biri şampiyonluk ipini göğüsleyecektir.”.
– Euroleague Final Four’u için 4 takım?
“Söylemesi çok zor. 5 ya da 6 takım düşünüyordum. Bu yıl 1. Bence belirsiz. CSKA oraya gelecektir. Ayrıca İspanyol devler ,Real ve Barcelona, Olympiakos da ciddi adaylar. Fenerbahçe ve Efes de var. Bence CSKA orada olacakır. Real’in de fazlasıyla şansı var tıpkı takımın daha sağlıklı olmasıyla Barcelona gibi. Son olarak Olympiakos ve Türk takımları var.”.
– Euroleague kazanmak istediğinde takımına alacağın en iyi oyuncu kim?
“Oldukça fazla var ama Spanoulis sizi Euroleague şampiyonu yapacak isim.”.