By Moshe Barda/ info@eurohoops.net
Euroleague yıldızlarını düşündüğünüzde aklınıza gelen ilk isim değildir ama her zaman oradadır. Dengeyi sağlayan kişidir, bilgedir – 20’li yaşlarındaki ilk lakabı “bilge çocuktu”- ve artık bir meydan okumaya daha hazır. Nikos Zisis, Fenerbahçe Ülker’in tarihinde ilk kez Eurolegaue Final Four’una kalmasını sağlayan Tel Aviv’deki tarihi galibiyetin ardından Eurohoops’a konuştu.
Ona göre, Tel Aviv bir testti ve Fenerbahçe bunu başarıyla geçti: “Maccabi ilk 5-7 dakikada çok iyi başladı, bu maça kadar şampiyonlardı ve bizim sakinliğimizi koruyup kritik şutları sokmamızın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu maçı her iki taraf da kazanabilirdi, bu yüzden mutluyuz, seriyi bitirdik. En tecrübeli takım değiliz, bunun gibi mücadelelerde test edilmedik”.
Yine de bir şey eksik. Fenerbahçe ve Zisis, Ricky Hickman’ın sahada olmasını istiyordu: “Çok değişik. Aralık ayında takıma geldim, onunla aynı pozisyonda oynuyorum, onu bir rakip olarak biliyorum, müthiş bir insan. Bu 4 ay boyunca saha dışında da birlikte çok zaman geçirdik. Oldukça şanssız. Onunla birlikte bir WhatsApp grubu oluşturduk, tüm takım, ve bu grupta sürekli onunla iletişim halindeydik, şu anda Amerika’da. Onun için en iyisini diliyoruz ve bu tur atlamayı ona adadık. Onu Madrid’e bekliyoruz. Bu çok ilginç ve ona da söyledim, ben ona pozisyonunda yardımcı olmaya geldim. Ricky’nin sorumluluklarını almak istemedim. Tanrı bu şekilde olmasını istedi. Sakatlandı ve bu yüzden ben daha çok oynuyorum. Ricky müthiş bir adam, Euroleague’i kazanmış bir oyuncu ve bu galibiyeti ona adayabildiğimiz için çok mutluyum”.
Zisis’e Ivkovic, Blatt, Messina ve Giannakis tarafından koçluk yapıldı ama kariyerinde ilk kez Obradovic‘in koçluğunda oynuyor. Onun hakkındaki görüşü ne? “Yunan olduğum içini, onu şahsen tanımasam da Panathinaikos‘da geçirdiği onca yılı çok yakından takip edebildim. Milli takımdaki birçok arkadaşım onun hakkında hikayeler anlatıyordu ve onun bana koçlu yapmasından hem gurur hem de onur duyuyorum. İnanılmaz bir koç, çünkü her şeyden önce detaylara çok önem veriyor. Sizin, her idmana ve her şut idmanına katılmanızı sağlıyor. Takımın bir parçası olabilmek için %1000 konsantre olmak zorundasınız ve size her gün küçük şeyler öğretiyor. Her şeyi yapmış ve onun tecrübesi takımımıza yardımcı oluyor, tecrübesiz oyuncularımızın bu dezavantajını telafi ediyor. Final Four’da “underdog”olacağız çünkü fazla tecrübemiz yok”.
“Underdog” olmak aynı zamanda kupayı kazanma ihtimali anlamına da geliyor, tıpkı son 3 sezonda Olympiakos ve Maccabi‘nin yaptığı gibi? “Asla bilemezsiniz! Son 3 yılda “underdoglar” kazandı çünkü taraftarları onların yanındaydı. Geçen yıl Milano tıpkı Tel Aviv’di! Olympiakos inanılmaz bir taraftara sahip. Kendimizi hazırlamak ve koçun bize diyeceklerini anlayabilmek için 3,5 haftamız var. Eminim ki taraftarlarımız da yanımızda olacaktır. Taraftarlarımızın geleceğinden eminim. İlk kez Final Four’a gidiyoruz ve bu tarihi anın bir parçası olmaktan dolayı mutluyum. Türk takımlarının adı geçmişte kaybeden, çok fazla para harcayan ama başarısız olan takımlar olarak çıkmıştı. Bu yüzden bunu başardığımız ve Final Four’da yer aldığımız için mutluyum. Savaşımızı yapacağız ve en iyimizi vereceğiz. Kişisel olarak çok mutluyum çünkü Unics’in oyuncusu olarak Top16’nın dışında kalmıştım ve şimdi ise Final Four’dayım”.
Maçtan sonra neler düşündü? “Aklımdan geçen ilk şey, Unics’le Top16’yı kaçırdığımızda oldukça perişandım. Takım arkadaşım Kostas Kaimakoglou ve takımın Yunan çalıştırıcısı Akis Kalaitzakis’leydim. Ama üç günde her şey değişti. Fenerbahçe’ye ve bana verdikleri şansa minnettarım. Transferin gerçekleşmesi için elimden geleni yaptım. Unics’e de gitmeme izin verdikleri için bir kez daha teşekkür ediyorum”.
Ve Unics’deyken, kupayı kazanmak için bir favorisi vardı, ev sahibi Madrid : “Bu sene Madrid’de kazanabilen tek takım Unics. Fenerbahçe de Top16’da CSKA ve Olympiakos deplasmanlarında kritik galibiyetler aldı. Ancak Final Four eşsiz bir yaratık. Her iki Yunan takımını da Madrid’de görmek isterim. Tabi ki Olympiakos’un daha çok şansı var ama basketbolda neler olacağını asla bilemezsiniz”.
Ve tabi ki hem yakın arkadaşı hem de sağdıcı Vasilis Spanoulis ile Madrid’de karşılaşması ilginç olmaz? “Her yerde rakibiz! Playofflarda, Final Four’larda, Top16’da, hatta hazırlık maçlarında bile. Her şeyi yaşadık. Kardeş gibiyiz ama 40 dakika boyunca herkes kendi takımı için en iyisini veriyor”.
Zisis 2008 yılında CSKA‘yla Euroleague’i yine bu salonda kazanmıştı.