Eurohoops Mercek – Fransa: Artık Sır Olarak Kalmayacak 5 Yetenek

03/Nis/18 07:12 Nisan 3, 2018

Semih Tuna

03/Nis/18 07:12

Eurohoops.net

Eurohoops Mercek, Eski Kıta’da yetenek izi sürmeye devam ediyor… Yeni durak: Fransa!

By Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net

Eurohoops Mercek olarak yetenek araştırmamıza bu sefer Fransa’da devam ediyoruz. Fransa’da Belgravia Skandalı’nı çözerken bize yardımcı olacak parıltıda ve kabiliyette isimler arıyoruz.

Bu sırrı çözeceğine inandığımız da 5 oyuncu var. Hepsi birbirinden yetenekli ancak içlerinde ışığı dışarı çıkartacak fırsata henüz ulaşamadılar.

Martin Hermannsson – Chalon

İzlanda basketbol haritasının oldukça dışında bir ülke oldu yıllardan beri. Ancak şimdilerde bir ayağa kalkış olmasa da, takımlarıyla temsil edilmeseler de yurt dışındaki oyuncularıyla adından söz etmeye başlayan bir İzlanda var. Tryggvi Hlinasson, Haukur Palsson ve bu bölümün sahibi Martin Hermannsson.

Hermannsson, Avrupa basketbolu seven tüm izleyicileri heyecanlandırabilecek bir oyuncu. Bunu yaparken en göze çarpan özelliği de pick&roll’daki başarısı. Özellikle tepe pick&roll’larında. Perdeyi kullanıp potaya gidecek kadar çabuk ancak aklında ilk olarak hep pas var.

Ancak bu pasörlük işini DJ Cooper gibi topu yorarak yapmıyor. Sahada çok hareketli, opsiyonları hızlı değerlendiriyor ve doğru karar verme konusunda 23 yaşına rağmen olgun gözüküyor.

191 bir Kuzeyli olmasına rağmen oyun stili oldukça estetik. Üçlük yüzdesi %46 ve ceza şutlarını bu yüzdeden daha iyi sokuyor. Zaten pozisyonuna göre yüksek kalıpta olduğu için rakiplerin onu baskıyla sindirmesi de kolay olmuyor. %46 saha içi isabetiyle 14.3 sayı da değinilmesi gereken başka bir nokta.

Peki handikapları var mı? Tabii ki. İlk önce fazlaca yaptığı top kayıplarını minimize etmeli ancak birinci ligler seviyesinde ilk kez bu sezon oynadığı için bu çok yadırgayamadığım bir sorunu. Bunun dışında önce Zalgiris sonra Panathinaikos yapan Lukas Lekavicius’tan daha genç, daha büyük, daha yetenekli ve daha iyi bir basketbolcu olduğunu söylemekte bir beis görmüyorum.

Louis Labeyrie – SIG Strasbourg

Labeyrie’nin adının artık böyle listelerde olması onun kendi garip kariyer seçimlerinin bir sonucu. Geçtiğimiz sezon yan yana oynadığı Poirier bu sezon EuroLeague’de Final Four oynamaya hazırlanırken o hala doğrudan sıçrama yapacağı trambolini bekliyor.

Haksız da sayılmaz, Avrupa basketbolunun en üst seviyesinde oynayan oyuncuları gördüğümüz zaman Labeyrie’nin bunlardan ne eksiği var diyor insan. Peki bunu neler dedirtiyor? Öncelikle çift yönlü bir oyuncu olması.

Hücum kartelası çok geniş değil. Ancak müthiş bir pick&roll oyuncusu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu saha içi isabet oranlarına da yansıyor. Bunun yanında her geçen sezon yoğunluğunu arttırdığı bir dış şut tehdidi de var ki bu da onun artık daha net bir şekilde 4.5 numara oynayabilmesine sebep olacak.

İşin savunma kısmında geçen sezonki partneri Poirier kadar agresif ve katı olduğunu söyleyemeyiz ancak bu sezonki partneri Miro Bilan’dan çok daha iyi olduğu ortada. Mobil, agresif, atlet ve istekli. Potayı korumak birincil önceliği değil ancak pozisyon savunmasında oldukça değil.

Peki bu adam neden Fransa Milli Takımı’nda oynarken 25. yaşını Levallois’da, 26. yaşını Strasbourg’da kutladı? Öncelikle en üst seviyede pozisyonunun ne olacağı hala bir muamma. 4.5 numara oynayan oyuncular Felipe Reyes gibi Jankunas gibi Kerem Gönlüm gibi oyun bilgileriyle fark yaratırlar ancak Labeyrie’nin bu konuda bu seviyede olmadığını belirtmek gerekiyor.

Ancak yine de Louis Labeyrie, Fransa Ligi’nden bir üst seviyeye geçecek oyuncular arasında en parlak olanlardan biri.