Kabustan Kupaya Giden Bir Yolculuk!

2018-01-29T10:05:33+00:00 2018-01-29T13:09:21+00:00.

Utkan Sahin

29/Oca/18 10:05

Eurohoops.net

Türkiye Basketbol Ligi’nde mücadele eden Bahçeşehir Koleji, oldukça garip ve bol hikayeli bir sezon geçiriyor.

By Utkan Şahin /info@eurohoops.net

İki sezondur büyük yatırımlar yapan Acıbadem, büyük hayal kırıklıkları yaşayarak, Tahincioğlu Süper Ligi’ne yükselemedi. Bu yaz Acıbadem’in yerini alanBahçeşehir ise kaderine karşı koymaya çalışan bir sezon yaşıyor.

Büyük bir bütçeyle yola çıkan Bahçeşehir, yaz döneminde birçok önemli transfer yaptı. Bahçeşehir, lig için çok önemli olan yerli oyuncularını kadrosuna kattı. Yabancı transferi olarak da daha önce Tahincioğlu Süper Ligi’nde oynayan Davon Jefferson ve Jerome Randle anlaştı.

Yağızer Uluğ yönetiminde sezona başlayan Bahçeşehir, herkes tarafından Türk Telekom ile birlikte sezonun en büyük favorilerinden biri olarak gösteriliyordu. Fakat işler öyle gerçekleşmedi. Acıbadem’in hayaletleri Bahçeşehir’in de peşini bırakmadı ve ortaya büyük bir hayal kırıklığı ortaya çıktı.

Sezona istikrarsız başlayan Acıbadem, kadro içindeki sorunlarla birlikte Kasım ayında dibe vurdu. Arka arkaya beş yenilgi alan İstanbul ekibi, son maçında ise en büyük rakibi olarak gösterilen Türk Telekom’dan kendi evinde 35 sayı fark yedi.

Tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı.

Sonuç olarak Yağızer Uluğ ile yollarını ayıran Bahçeşehir, sezon başında belki de getirebileceği en iyi koçlardan biri olan Stefanos Dedas’ı getirdi ve sezon içerisinde kendi hikayesini değiştirdi.

Dedas takımın başına geçtiği zaman birçokları bu ligi tanımadığı için bunun yanlış bir hamle olduğunu düşündü fakat Yunan koç, basketbolun tek ve evrensel bir dili olduğunu herkese gösterdi.

Şunu kabul etmek lazım. Evet, Bahçeşehir bu lig için diğer birçoklarında olmayan bir bütçeye sahip. Ligde kolay kolay sezon ortasında Michael Dixon ve DJ White gibi oyuncuları getiremezsiniz. Bu yüzden Dedas’lı Bahçeşehir’in hikayesinden imkansızlıklardan doğan bir başarı hikayesi olarak yazamazsınız.

Fakat toplum ne kadar çok sevse de her başarı yada güzel hikaye imkansızlıklardan yada peri masalları üzerinden gelmek zorunda değil. Bazen zaten olması gereken bir şeyin gerçekleşmesi de bir başarıdır.

Bahçeşehir’in ana problemi oyuncu kalitesi değil, kadronun uyumsuzluğuydu. Takım olmak adına yaşadıkları sorunların yanında kadro mühendisliği adına sorunları vardı. Hücumda çok durağan ve temposuz oynuyorlardı. Ellerinden birçok farklı opsiyon bulunsa da bu opsiyonların hiçbirini saha içerisinde işleyemediler ve sonuç olarak da oyundan oyunu sevmeyen ve özgüvenini kaybeden bir takım haline geldiler.

Dedas döneminde en büyük değişiklik ise öncelikle mental olarak oldu. Özgüvensiz olmanın ve oynadığı oyununu sevmemenin bazı sonuçları vardır. Dedas bu sorunları giderdi. Öncelikle oyuncuların oynadığı oyunu sevmelerini sağladı. Bunun için de hücum tempolarını ve topun dolaşma hızını geliştirdi. Bu da daha takım olarak oynamalarını sağladı. Fikstürün de yardımıyla son yedi maçın altısını kazanınca da takım içerisindeki bütün bu olumsuz havayı silmiş oldular.

Bütün bu olumlu değişime rağmen, Federasyon Kupası’nda işleri çok kolay değildi. Önce çeyrek finalde turnuvanın ev sahibi olan Selçuklu Belediyesini mağlup ettiler. Daha sonra ise yarı finalde Kerem Gönlüm’ün harika oyunuyla Akhisar’ı geçtiler. Finalde ise karşılarında bölüm sonu canavarı çıktı. Çok değil, bir ay önce 35 sayı fark yedikleri Türk Telekom vardı.

Maçın mutlak favorisi Türk Telekom olsa da Bahçeşehir, bütün beklentileri taça çıkardı. Oyunun kendi istedikleri gibi oynanmasını sağlayan Dedas ve öğrencileri, Telekom’un felaket şut attığı maçta (0-15 üçlük) güçlü rakibini sahadan sildi ve maçı 30 sayı farkla kazanarak kulübün ilk kupasını kazandılar.

Dedas ve ekibi, hayal kırıklarıyla boğuşan bir takımı kısa bir sürede hayata geri döndürdü. İçinde başka değişkenler olsa da sonuç olarak sadece bir ay içerisinde bir rakibinize karşı 65 sayılık bir fark yakalamanız başarıdır, tebrik edilmelidir.

Şu günden, Bahçeşehir’in üst lig için yolunun nasıl devam edeceğini ise tabii ki bilmiyoruz. Türkiye Basketbol Ligi’nin en güzel yanlarından biri de sürprize açık olması. Üstelik Bahçeşehir’in oyun içerisinde geliştirmeleri gereken hala birçok yönü var. Mesela maç içerisinde çok fazla iniş çıkış yaşıyorlar.

Fakat bütün bunların hiçbiri sezonun şu aşamasında önemli değil. Bahçeşehir, geçmişten gelen hayaleti defetti ve kendi kaderini tekrardan yazmaya başladı. Bunun orta vadedeki sonuçlarını ise sezon sonunda göreceğiz.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!