Geçtiğimiz günlerde Türk vatandaşlığına geçen ve milli takımımızda forma giyecek olan Anadolu Efes‘in yıldız ismi Shane Larkin ve takım kaptanı Doğuş Balbay, “Gelecekte bir gün, meslekte ilk gün” konulu panelde öğrenciler ile buluştu.
DHA’da yer alan habere göre; Shane Larkin ve Doğuş Balbay, öğrencilerin sorularını yanıtlarken önemli açıklamalarda da bulundular.
Kendisi hakkında söylenen olumsuz sözlerin en önemli motivasyon kaynağı olduğunu ifade eden Larkin, “Okul benim için önemliydi. Miami Üniversitesi’nde iyi oyuncularla birlikte oynadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Üniversitedeki takımımız çok iyiydi ve konferans şampiyonluğu yaşadık. İki defa ayak bileğimden ciddi sakatlık yaşadım ve o dönemde benim kariyerimin bittiğini söyleyenler oldu ama ben çalışmaya devam ettim ve benimle ilgili söylenen olumsuz sözler, en önemli motivasyon kaynağım oldu” ifadelerini kullandı.
Geçirdiği bir helikopter kazasında kızıyla birlikte hayatını kaybeden basketbolcu Kobe Bryant ile ilgili de konuşan Larkin, “Kobe Bryant’ın Lakers formasıyla emekli olduğu yıl, ona karşı oynama fırsatım olmuştu. O benim için inanılmaz bir deneyimdi. Tüm zamanların en iyi oyuncularından birisiydi. Onun gibi yaşayan bir efsaneye karşı oynayabilmek, hayallerin gerçek olması gibiydi. Lakers‘a karşı oynadığımızda bizim soyunma odamıza geldiğini hatırlıyorum. 22 yaşındaydım o dönemde. Bize, ‘inanmaya ve sıkı çalışmaya devam edin, hayatta her şey mümkün’ diyerek tavsiyelerde bulunmuştu. Yaşananlar çok trajikti. Tavsiyelerini asla unutmayacağım, o her zaman bir efsane olarak kalacak” sözlerini söyledi.
Bir öğrencinin sorduğu, “Avrupa basketbolunda, NBA düzenine en yatkın takım hangisi” sorusuna ise Larkin, “Anadolu Efes‘ten sonra Barcelona” cevabını vererek, “Barcelona, yüksek kalitede oyunculara sahip. Birçok oyuncunun NBA deneyimi var. Yüksek bir hızda oyun oynuyorlar” diye konuştu.
Shane Larkin, NBA ile EuroLegue arasındaki farklılıklardan da bahsederek, “NBA’de daha çok bire bir oyun görüyorsunuz, çok fazla takımsal organizasyon yok. Avrupa basketbolu ise çok daha fazla takım oyununa dayalı. Bir oyuncunun neredeyse bütün şutları kullandığını pek göremezsiniz. Herkes, tek bir hedef için savaşıyor. Bunun en büyük fark olduğunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
Türk milli takım formasını giyeceği için heyecanlı olduğunu söyleyen Larkin, “Ersan, Cedi ve Furkan ile şu ana kadar tanışma fırsatım olmadı. Onlarla birlikte oynayacağım için mutluyum. Birlikte iyi şeyler başaracağımıza inanıyorum” açıklamasında bulundu.
NBA’de oynarken Avrupa basketboluna dönüş sürecini de anlatan Larkin, “Avrupa, benim için oynama konusunda daha iyi bir fırsattı. NBA’de fazla süreler alma şansı bulamadım. Oyuncu olarak gelişim göstermek, yapabildiklerimi daha iyi noktaya getirmek için Avrupa’ya geri döndüm. Burada geçirdiğim her yıl, gelişim gösterdiğimi düşünüyorum” dedi.
Panelde konuşan Doğuş Balbay ise kariyerinde hiç geri adım atmadığını söylerken, “Birçok kişi ben bu sakatlıkları yaşadığımda kariyerim bitti gözüyle bakıyordu. Ben hiç geri adım atmadım. Basketbol sahasına geri dönmek için elimden geleni yaptım ve bu ciddi sakatlıkların üstesinden gelmeyi başardım” dedi.
ABD’de niversitede spor yapabilmek için not ortalamasının önemli olduğunu da vurgulayarak, “İyi bir öğrenci olmaya gayret ettim. Belli bir not ortalamasının altındaysanız size, basketbol oynama, antrenmana katılma izni vermiyorlar. O yüzden her zaman not ortalamamı da yüksek tutmaya çalıştım. Yeri geldiğinde etütlere katıldım. Bu şekilde diplomamı alıp hedefime ulaştım” diye konuştu.
Milli formanın öneminden bahseden Balbay, “Milli forma için tüm ülkeyi temsil ediyorsunuz. 80-83 milyon kişi sahada olan oyuncuları destekliyor. Çok büyük bir gücü var. Türk armasını göğsünüzde taşıdığınızda bu farklı bir gurur oluyor. Onun yeri çok ayrı. Geçmişin de çok büyük başarılı olan Anadolu Efes‘te de oynamak büyük gurur ama kıyaslamak zor. Milli takım için oynamak ayrı bir duygu.” sözlerini söyledi.
Tecrübeli oyuncu sporcu olmasa mühendis olabileceğini de ifade etti ve “Babam makine mühendisi. Onun izinde gidip makine mühendisi olmak isterdim ama sporun içinde kalsaydım, basketbol olmasaydı futbola yönelirdim” şeklinde konuştu.