By Can Bedel / info@eurohoops.net
Yeni sezonda Turkish Airlines EuroLeague ve Basketbol Süper Ligi’nde şampiyonluk hedefleyen Anadolu Efes, 4 sezondur NCAA forma giyen başarılı guard Erten Gazi’yi kadrosuna kattı. NCAA’de geçen sezon 8,9 sayı, 1,0 asist ve 3,0 ribaund ortalamalarına imza atan ve 4 yıl sonra Anadolu Efes’e geri dönen Erten, transfer sürecini, NCAA’de geçirdiği yılları ve kariyer hedeflerini Eurohoops’a anlattı.
Anadolu Efes’te 2 sezon geçirdikten sonra NCAA’e gitme kararı almıştın ve DePaul Üniversitesi’ne gitmiştin. Öncelikle o süreci anlatabilir misin ayrılma kararını nasıl aldın?
Anadolu Efes’e 15 yaşında gelmiştim. 3 yıl boyunca yıldızlar, gençler (Pertevniyal) ve Efes’in pilot takımı, o zaman TB2L’de mücadele veren Pertevniyal’de forma giyme şansı bulmuştum. İstanbul’da bulunduğum 3 yıl süresince önümde 1’den fazla kapının açık kalabilmesi için akademik ve basketbol açılarından kendimi hep yüksek bir temponun içinde tutmam gerekti. Türkiye’de üniversite sınavına hazırlanırken bir yandan da SAT ve TOEFL gibi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki okullara kabul görebilmem için gerekli sınavlara çalıştım. U18 Türkiye Milli Takımı ile kamp sürecindeyken aynı zamanda da geleceğim için planlamalar yapıyordum. Anadolu Efes’te her ne kadar oynamak istesem de her zaman için kendi akademik gelişimimi de ön planda tuttum. İşte bu yüzden oynamayı hep hayal ettiğim takımı ve ligi bir rafa kaldırıp bir diğer hayalim olan öğrenci ve atlet olmanın peşinden gittim. Benim için çok zor bir karardı fakat basketbol ve sonrası için benim için doğru bir karar olduğunu düşünüyorum.
NCAA’de 4 sezon geçirdin. Burada geçirdiği 4 yılı anlatabilir misin? Sana ne gibi katkıları oldu?
NCAA’de toplamda 4 sezon oynasam da kolej hayatı ve basketbolu hakkında 5 yıllık bir deneyim sahibi oldum. DePaul Üniversitesi ile ayrılık kararı aldıktan sonra ve bir diğer 1.Lig’te mücadele eden Fordham Üniversitesi’ne geçiş yaptıktan sonra, 1 yıl boyunca takım ile birlikteydim. Her ne kadar resmi maçlarda kadroya NCAA kuralları gereği giremesem de geçirdiğim 5 yıl benim için çok değerli hayat ve basketbol tecrübeleri kazandırdı. Bu yıllar içerisinde geçirdiğim sakatlıklar ise hem sahalara nasıl daha güçlü ve azimli geri gelebileceğimi ögretmiş hem de basketbol sonrası için Amerika Birleşik Devletleri’ne gelerek ne kadar doğru bir karar verdiğimi bana bir kez daha gösterdi.
Türkiye’den son yıllarda NCAA’ye giden isimler oluyor. Bu yıl da David Mutaf gitti. Sen orada 4 yıl geçirmiş bir isim olarak. Türkiye’deki Gelişim Ligi’yle NCAA arasındaki farkları anlatabilir misin?
Son yıllarda benim de böyle bir karar aldığımı ve yapılabileceğini gören genç basketbolcuların haberlerini gördüğüm zaman çok mutlu oluyorum. Çeşitli ülkelerden birçok oyuncu bana kolej liglerine gelirken en çok nelere dikkat etmeleri hakkında bana fikir danıştılar ve onlara bir şekilde yardım edebilmek beni hem gururlandırdı hem de mutlu etti. Türkiye Gelişim Ligi’nde hiç mücadele etmedim, o yüzden tam olarak sizlere artılarını ve eksilerini sunamasam da kesin olan birkaç farkı söylemek zor olmasa gerek. Öncelikle başka bir basketbol kültürü görmek ve öğrenmek her oyuncu için paha biçilemez bir deneyimdir. Özellikle de eğer liglerimizdeki en sevilen yabancı oyuncuların yetişme tarzlarını görmek, bir Türk oyuncusunun ufkunu çok genişletebilir. Kolej liglerinin bir diğer artısı ise okulların takım ve basketbol organizasyonları ile bir çatı altında sürekli iletişim içinde olabilmesidir. Oradaki sistemde öncelikle topluma faydalı bir insan kazandırabilmek amaçlanır. Spor ise bu süreci hızlandıran bir unsur olarak görülmektedir. Ancak dışarıdan bir gözlemleyici olarak gelişim liglerimizde önceliğin 12-15 kişi içerisinden 1 veya 2 oyuncu yetiştirmek uğruna diğer oyuncuların hayatlarının etkilendiğini görüp de üzülmemek elimde olmuyor.
Anadolu Efes’e yeniden dönüş sürecini sormak istiyorum. Süreç nasıl gelişti biraz anlatabilir misin?
Herkesin de bildiği gibi küresel anlamda sıkıntılı günlerden geçmekteyiz. Ben de konferans maçlarımın iptal olması ve okulumun internet üzerinden eğitime geçmesini fırsat bilerek Kıbrıs’a, evime dönmüştüm. Tabi ki hedefim önümüzdeki sezon BSL’de mücadele etmekti. Ancak pandemi gereği takımlar transfer ve oyuncu arayışı girişimleri oldukça yavaş ilerliyordu. Tam tarihi hatırlayamasam da Anadolu Efes’ten halen Kıbrıs’dayken telefon gelmişti ve beni 3 gün içerisinde görmek istediklerini söylemişlerdi. Şansım yaver gitmiş olsa gerek ki haberi aldıktan sonraki güne uçak bileti bulabildim. Ve böylece Anadolu Efes serüvenim tekrardan başlamış oldu.
Sence oyunundaki artılar ve eksiler neler?
Her sporcunun gerek takım, gerek bireysel spor yapıyor olsun artı ve eksilerini bilmeleri çok önemli. NCAA’de geçirdiğim süre boyunca oyunuma çok artı kattım. Ancak sizlerle paylaşabileceğim ve kendimde gördüğüm en büyük artım, özgüven kazanmam oldu. Özgüvenimin artmasıyla gerek hücum, gerekse defans yönünden insiyatif almayı sevmeyi öğrendim. Eksi olarak ise; her zaman gelişmeye açık olan bir oyuncu olduğum için sizlerin bende artı olarak gördüğü yönleri eksi olarak listeleyebilirim. Bu röportaja sığdıramayacağımız kadar uzun bir liste yazabilirim. Ancak sizlerin değerli vaktini böyle bir şey yapıp çalmayacağım tabii ki de.
Ergin Ataman’ın senden beklentileri nedir hiç konuşma şansınız oldu mu ve Larkin, Micic, Doğuş gibi isimlerle mücadele etmek nasıl bir his olacak senin için?
Takımımız yeni yeni bir arada antrenman yapmaya başladı ve henüz benden beklenen beklentiler hakkında koçlarımdan bir dönüş almış değilim. Ancak tabii ki de beklentiler her ne olursa olsun hazır olacağımdan ve elimden geleni yapacağımdan kuşkunuz olmasın. Yapı olarak mücadeleyi göğüslemeyi seven biriyimdir. Bu sezon Anadolu Efes’in bitmemiş bir işi var. Saydığınız isimler EuroLeague’in en iyi takımındaki en yüksek seviyede performans gösteren oyuncuları. Tabii ki bu oyunculara karşı mücadele etmek ve onların tecrübelerinden yararlanıp kendime ve takımıma katkı vermek bu sezon ki yegane hedeflerimdendir.
Kariyer hedeflerin için neler söylersin?
Kariyerim için hedeflerimden birini zaten başarmış durumundayım. Avrupa’nın en saygın kulüplerinden ve bana basketbol ile bir kariyer sahibi olabilmenin olanağını sunan Anadolu Efes forması giymek. Bir sonraki hedeflerim ise evim gibi gördüğüm bu kulüpte kalıcı olmak ve bana uluslararası çapta mücadele etme şansı veren ana vatan Türkiye’yi milli takım forması ile gururla en iyi şekilde temsil etmektir.
Senin eklemek istediğin bir şey var mı?
Umarım hem sporcular hemde taraftarlarımız için sağlıklı ve başarılı bir sezon geçer. Anadolu Efes taraftarlarına ise; bende en az sizin kadar bu sezon için heyecanlıyım. 5 yıl önce olduğu gibi tekrar Anadolu Efes maçlarına gidebileceğim için çok mutluyum. Ancak bu kez tribünde değil de sahada olacağım için ayrı bir heyecan var üzerimde. Umarım hep birlikte bizlere laik olan ve şampiyonluklar ile süslenmiş bir sezon geçiririz. Benim yerim burası!
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!