Fenerbahçe: 10 Şampiyonluk, 10 Final Serisi MVP’si!

14/Haz/22 09:41 Haziran 14, 2022

Can Bedel

14/Haz/22 09:41

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko lig tarihinde 10. şampiyonluğuna ulaştı. Peki 10 final serisinin MVP’leri kimler oldu?

by Utkan Şahin  / info@eurohoops.net

Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes karşısında 4 yıllık şampiyonluk hasretine son verdi ve ligde bu sezon kupayı müzesine götüren ekip oldu. Ligde son olarak 2018’de TOFAŞ karşısında şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe, 10. kez kupayı müzesine götürdü.

Sarı-lacivertli ekip, 2006’da Ülker ile başlayan birleşme projesiyle birlikte lige damgasını vururken on iki yılda tam sekiz şampiyonluk kazandı. Tabii her şampiyonluk gibi, Fenerbahçe’nin kazandığı 10 şampiyonluğun da ayrı ayrı öyküsü vardı.

Bugün ise karşınızda o şampiyonlukların ana kahramanı olan kişiler var! İşte Fenerbahçe’nin kazandığı 10 final serisinin 10 MVP’si;

1990-1991 Sezonu: Fenerbahçe-TOFAŞ: 3-2

Maç Skorları: 97-86 / 60-61 / 99-65 / 74-76 / 68-57

Serinin MVP’si: Hüsnü Çakırgil 20.4 sayı

İbrahim Kutluay’dan önce Fenerbahçe için o vardı.

İnanılmaz bir şutör olan Hüsnü Çakırgil, kariyeri boyunca bu özelliğiyle hatırlandı. Bir kere eli ısındığı zaman durdurulması imkansızdı.

Fenerbahçe’deki ilk sezonunda da bunu herkese kanıtladı. Sarı-lacivertli ekibin, hücumda en büyük silahı olan eski milli oyuncu, özellikle final serisinde çok kritik performanslar gösterdi. 3. maçta tek başına 33 sayı atarak maça damga vuran Hüsnü Çakırgil, son maçta da takımının en skoreriydi.

Seriyi de 20.4 sayı ortalamasıyla tamamladı ve Fenerbahçe’nin TOFAŞ’ı geçerek şampiyon olmasını sağladı.

2006-2007 Sezonu: Fenerbahçe Ülker-Anadolu Efes: 4-0

Maç Skorları: 82-52 / 66-53 / 78-66 / 98-76

Serinin MVP’si: Damir Mrsic&Willie Solomon 16.2 sayı

100. yılında her kulvarda şampiyonluk isteyen Fenerbahçe, erkek basketbolunda en büyük hamleyi yaz ayında yaptı.

Ligin en güçlü takımlarından Ülker ile anlaşan Fenerbahçe, onun sponsorluğunda yola çıktı. Ülker kadrosundan gelen yıldızların yanında Willie Solomon’u da ekleyen Fenerbahçe, Aydın Örs önderliğinde finale kadar geldi.

Finalde rakip ise Efes‘ti. Fenerbahçe, taraftarıyla birlikte henüz serinin ilk maçında rakibini 30 sayıya vururken seri boyunca da inanılmaz bir yüzdeyle mücadele ederek Efes‘i süpürdü.

O şampiyonluğun ise iki ortak kahramanı vardı. Sezon başında birlikte oynayamaz denilen Willie Solomon ve Damir Mrsic, cevabı final serisinde verirken ikisi de 16.5’ar sayı ortalaması tutturarak Fenerbahçe’yi 16 yıl sonra şampiyon yaptı.

2007-2008 Sezonu: Fenerbahçe Ülker-Türk Telekom: 4-1 

Maç Skorları: 100-72 / 99-87 / 75-87 / 96-94 / 90-79

Serinin MVP’si: Willie Solomon 14.8 sayı

Bir sonraki sezon bu sefer yola Bogdan Tanjevic ile çıkan Fenerbahçe, EuroLeague’de playoff oynama başarısı gösterdikten sonra gözünü lige çevirmişti.  Yarı finalde Efes‘i geçen Fenerbahçe, finalde ise karşısında Ervin Dudley’in taşıdığı Türk Telekom’u buldu.

Tüm sezon harika oynayan Willie Solomon, final serisinde de kalitesini ortaya koydu. Amerikalı yıldız, serinin ilk maçında 15 sayı atarken ikinci maçta ise 23 sayı atarak takımını sırtladı. Diğer maçlarda Solomon arka planda Ömer Onan ise ilk plandaydı.

Fakat serinin sonunda MVP ödülü, 14.8 sayı ortalamayla takımın en skoreri olan Willie Solomon’a gitti.

2009-2010 Sezonu: Fenerbahçe Ülker-Anadolu Efes: 4-2

Maç Skorları: 78-62 / 64-73 / 72-70 / 85-79 / 79-83 / 76-51

Serinin MVP’si: Tarence Kinsey 8.7 sayı

2010 şampiyonluğu Fenerbahçe için özeldi.

Bir sonraki önce Efes‘e 2-0 öndeyken seriyi veren Fenerbahçe, 2010’da ise playoff’a kötü bir olayla girdi. Koç Bogdan Tanjevic yaşadığı hastalık sebebiyle takımın başında yer alamazken Fenerbahçe, sahaya Ertuğrul Erdoğan’ın yönetiminde çıktı.

Takımda Ukic, Giricek gibi birçok yıldız olsa da sahada parlayan oyuncu Tarence Kinsey oldu. Atletizmiyle sahada fark yaratan Kinsey, oldukça düşük skorlu geçen maçlarda sahne almayı başardı ve şampiyonluğu getiren oyuncu oldu.

Kinsey, özellikle deplasmanda oynanan serinin 2. maçında 14 sayı atarak çok kritik bir performans verirken Fenerbahçe’nin saha içi avantajını almasını sağladı.

2010-2011 Sezonu: Fenerbahçe Ülker-Galatasaray Odeabank: 4-2

Maç Skorları: 81-59 / 95-74 / 93-97 / 85-74 / 71-72 / 91-88

Serinin MVP’si: Oğuz Savaş 12.0 sayı

Fenerbahçe‘yle Galatasaray‘ın 2011’de karşı karşıya geldiği final serisi BSL tarihinde akıllara kazındı.

Spahija önderliğindeki Fenerbahçe, o sezon EuroLeague’de çok iyi performans sergilese de şanssızlıkların etkisiyle playoff’u kaçırdı. Galatasaray ise Oktay Mahmuti’yle ayağa kalkışın ilk günlerini yaşıyordu.

Böyle bir ortamda iki takım, karşı karşıya gelirken sürprizin bol olduğu bir seri izledik. Favori Fenerbahçe, ilk iki maçı farklı kazansa da seri kolayca bitmedi. Galatasaray, hem evinde hem de deplasmanda kazanarak seriyi uzatsa da Fenerbahçe, serinin 6. maçını deplasmanda kazanarak şampiyon oldu.

Sezon boyunca yaşanılan sakatlıklar yüzünden Fenerbahçe’nin uzun rotasyonu zayıflasa da Oğuz Savaş, finalde serisinde kritik katkılar vermeyi başardı.

Savunmada ikili oyun konusunda zaaf olsa da hücum güvenilir bir el olan Oğuz, deplasmanda Fenerbahçe’nin kazandığı her iki maçta da 19 sayı atarak ibrenin Fenerbahçe’ye dönmesini sağladı.

2013-2014 Sezonu: Fenerbahçe Ülker-Galatasaray Odeabank: 4-3

ΜακΚάλεμπ

Maç Skorları: 89-70 / 74-73 / 64-73 / 82-88 / 76-63 / 77-85 / 20-0

Serinin MVP’si: Bo McCalebb (13.1 sayı)

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki son final serisi, kötü anlamda unutulmazdı.  Basketboldan daha çok saha içi ve dışı olayların konuşulduğu, her maç sonrasında her iki takımın da açıklama yaptığı bir seriydi.

Basketbol olarak kötü bir seri olsa da Bo McCalebb için Fenerbahçe dönemindeki en iyi serisiydi.

Amerikalı yıldız, Fenerbahçe’ye transfer olduğu dönemde Avrupa’nın en büyük yıldızlarından biriydi. Siena’da yaptıkları, daha sonrasında EuroBasket’te neredeyse tek başına Makedonya’yı 3. yapması ona bu sıfatı veriyordu. Doğal olarak da onun transferi Fenerbahçeli taraftarı çok heyecanlandırdı.

Fakat genel olarak McCalebb-Fenerbahçe ilişkisi beklentilerin altında kaldı. Bo’nun fiziksel olarak düşüşü, Fenerbahçe’nin ona uygun kadrolar kurmaması bunda önemli nedenler oldu ama bu final serisi özelinde Amerikalı oyuncu, Fenerbahçe kariyerinin en iyi dönemini yaşadı.

Fenerbahçe’nin oyun planını tempo üzerine kurması sayesinde Bo, Fenerbahçe’nin kazandığı her seride fark yaratırken savunmada da önemli işler yaptı.  13.1 sayıyla takımının en skoreri olan Bo, o sezon MVP ödülü verilmese de ödülü hak eden oyuncu olmuştu.

2015-2016 Sezonu: Fenerbahçe-Anadolu Efes: 4-2

Maç Skorları: 87-85 / 70-91 / 84-72 / 101-79 / 72-80 / 91-70

Serinin MVP’si: Gigi Datome (17.8 sayı)

2016’da EuroLeague şampiyonluğunu bir ribaund yüzünden kaçıran Fenerbahçe, ligde ise toparlanma sürecini başarıyla atlatmayı başardı.

Final serisinde Efes karşısında ev sahibi avantajı olmasa da ilk maçı kazanmayı başaran Fenerbahçe, daha sonra deplasmandaki iki maçı kaybetse de evinde oynadığı üç maçı da kazanarak şampiyon olmayı başardı.

Fenerbahçe’nin şampiyonluğunda en büyük farkı ise Gigi Datome yarattı. Datome’nin oynamadığı ikinci maçta Fenerbahçe farklı kaybederken Datome geri dönünce Fenerbahçe kontrolü ele geçirdi. İtalyan yıldız, serinin son üç maçında takımının en skoreri olurken toplamda da seriyi 17.8 sayı ortalamayla tamamladı ve final serisinin MVP’si oldu.

2016-2017 Sezonu: Fenerbahçe-Beşiktaş Sompo Japan: 4-0

Maç Skorları: 75-69 / 83-74 / 86-80 / 98-94

Serinin MVP’si: Bogdan Bogdanovic (19.5 sayı)

2017’de İstanbul’da Avrupa’nın en büyük kupasını kazanan Fenerbahçe, Mart ayının sonundan itibaren yakaladığı seriyi ligde de devam ettirmeyi başardı.

Geçen sezon ligde sadece iki yenilgi alan Fenerbahçe, kimsenin kendisine yan gözle bakmasına izin vermezken finale kadar rakiplerini süpürerek geldi. Beşiktaş karşısında evinde oynadığı iki maçı da rahat kazanan Fenerbahçe, Akatlar’da oynanan iki maçta ise zorlansa da iki maçı da geriden gelip uzatmada kazanmayı başardı.

Final serisinde oynanan 4 maçın 3’ünde en skorer oyuncu olan Bogdan, özellikle Akatlar’da çok kritik şutlar sokarken Fenerbahçe’nin rahat bir şampiyonluğa ulaşmasını sağladı ve sarı-lacivertli formaya vedasını MVP ödülüyle yaptı.