by Can Bedel / info@eurohoops.net
Geçen sezon TOFAŞ formasıyla Basketbol Süper Ligi ve Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden Berke Büyüktuncel, yeni sezon öncesinde NCAA’in yolunu tutarken UCLA ile anlaşmıştı. Genç oyuncu beIN Sports Haber’de Uygar Karaca’ya açıklamalarda bulundu.
TOFAŞ Kulübü’ne kendisine verdikleri şans için teşekkür eden Berke Büyüktuncel, “Ben TOFAŞ’a teşekkür etmek istiyorum. Beni oynattılar, bana şans verdiler, bana yatırım yaptılar. Takım arkadaşlarım da gelişmeme yardımcı oldular. Benim ben olmamı sağlayan kişiler antrenörler, oyuncular, masörler oldu. Beni ben yapan şey TOFAŞ’la birlikte oldu. Bu sezonla birlikte de tam anlamıyla ismimi çıkardım” dedi.
3 farklı pozisyonda oynamanın kendisi için şans olduğunu belirten Berke, “Şu an 3-4 ve 5 pozisyonlarda benim oynama şansım da oldu. O yüzden sürem daha fazla arttı. Benim için daha rahat oldum. 4 pozisyonunda Manek daha ön plandaydı. Manek’in nasıl bir oyuncu olduğunu da biliyorsunuz. Öyle olunca da benim sürelerim değişti ama bazen 5 numara oynadım, bazen 3 numara oynadım. O yüzden tüm pozisyonları gördüm ve nasıl savunma yapmam gerektiğini, nasıl hücum yapmam gerektiğini hepsini öğrendim. O konuda şanslıydım çünkü TOFAŞ’ta bunu yapabildim. Farklı bir kulüpte böyle bir şans verileceğini düşünmüyorum. Farklı bir kulüpte 18 yaşında bir gence bu kadar sorumluluk ve süre verebilecek bir kulübün Türkiye’de çok olduğunu düşünmüyorum” açıklamasını yaptı.
Özelliklerinden de bahseden genç oyuncu, “Benim özelliklerimden biri savunmaydı. Ancak burada benden daha hızlı bir oyuncuyu, daha kuvvetli bir oyuncuyu nasıl savunacağımı görmüş oldum. Burada savunmam konusunda bana TOFAŞ’ta çok katkı sağladılar. Orhun Ene ve Dimitris Priftis savunmamı geliştirmem için bana yardımcı oldular. Pick and roll savunmaları ve hücumlarında da keza çok katkıları oldu. İki koçla çalıştım iki koçun da farklı oyun tarzları olduğu için hepsini görmüş oldu. Biri farklı bir şey istediğinde hızlı adapte olma şansım da arttı. O yüzden benim için güzel bir sezon oldu bu konuda. Hücum konusunda da şutlarda kendimi geliştirme şansım oldu. Şut yüzdemin arttığını gördüm ve özgüvenli oynamaya başladım” sözlerini söyledi.
Geliştirmesi gereken noktalara da değinen Berke, “4 numarada oynadığımda burada sizelı 4 numaralara göre kuvvetsiz kalıyorum ama 3 numarada ise diğer isimlere göre uzun kalıyorum. O yüzden sırtı dönük oynarken ne yapacağımı bazen bilemediğim durumlar oluyor. Tam o sırada karar verdiğimde bir anda ikili savunma olabiliyor. Bazen onları okuma konusunda sıkıntılarım olabiliyor ama onun için de çalışıyorum. Onun dışında sırtı dönük oyunlarda 4 numarada oynadığımda pasif kalabiliyorum çünkü benden daha kuvvetli olabiliyorlar. O yüzden yüzü dönük oyunları oynamam lazım ve orada da top hakimiyetimin daha iyi olması gerekiyor. Onları çözdüğümde daha farklı bir oyun sergileyeceğimi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
NCAA’e geçen sene de gitmek istediğini ancak TOFAŞ’la görüştükten sonra vazgeçtiğini de söyleyen Berke, “Ben geçen sene Ağustos ayında TOFAŞ’a NCAA’e gidebileceğimi söyledim ve onlarla konuştuğumuzda bana takımın kurulduğunu, gitmemin iyi olmayacağını söylediler. Bunun ardından ben insiyatif aldım ve TOFAŞ’ta kalmayı seçtim çünkü takım kurulmuştu, ben de takımın bir parçasıydım ve ne koçu ne oyuncuları ne de TOFAŞ’ı yalnız bırakmak istemedim. Bir sonraki yıl düşünürüm dedim ama onun dışında TOFAŞ’ta kalmayı tercih ettim. Doğru bir karar verdiğimi de düşünüyorum. Bu sezon bittikten sonra da TOFAŞ’la bu konuyu konuştum. Onlara ‘Geçen sene herhangi bir yere gitmedim ama bu sene NCAA’de oynayacağım’ dedim. Drafta girme konusunda da illa bir sene gibi bir şeyim yok. Ben takımda iyi bir oyuncu olarak yer alırsam zaten draftın olacağını biliyorum. Bu bir senede çıkmakla ilgili değil. Ben iyi oynadığım zaman o şekilde gireceğim. Gidip hemen drafta katılayım diye bir şey yok yani kötü oynadığım bir sezonun ardından katılmak istemiyorum. En iyi dönemimde katılırsam benim için daha rahat olur çünkü draft sıralamam da yükselir. Benim NBA’de draftlarda ilk 10’da seçilme isteğim var” sözlerini söyledi.
NCAA’de anlaştığı UCLA’da Avrupalı oyuncuların fazla olmasına değinen genç oyuncu, “UCLA’nın değişik bir takım olduğunu söylediler. 6 tane Avrupalı oyuncu, 1 tane Nijeryalı oyuncu var yani aslında 7 tane ABD dışı oyuncu var. Bunlardan 2’si Türk, 1 tane Sloven, 1 tane Fransız olması zaten Avrupa Basketboluyla ABD Basketbolunu birleştirebileceğimiz bir yer oldu. Takım zaten diğerlerine göre daha değişik. Yani Avrupalı oyuncu konusunda. UCLA bu sene Avrupalı en çok oyuncu oynatan takım olacak. Bu konuda ben dört ayak üstüne düştüğümü düşünüyorum. Benim bildiğim bir basketbol anlayışına gidiyormuşum gibi hissediyorum. Avrupa Basketboluna gidiyormuş gibi hissediyorum ve tek öğreneceğim şey ABD Basketbolundaki hızlı oynanışlar olacak. Ben ABD’ye karşı oynarken de onlar çok farklı oynuyorlardı” dedi.