Serhan Kavut’tan Eurohoops’a: Bursaspor’daki Kenetlenme, Yeni Transferlere Dair Görüşleri, FIBA Europe Cup’taki Hedefler ve Fazlası

by Semih Tuna / info@eurohoops.net

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Bursaspor’da yeni sezon hazırlıkları sürüyor. Bursaspor’da başantrenör Serhan Kavut yeni sezon öncesinde Eurohoops’tan Semih Tuna’ya konuştu.

Serhan Kavut yeni sezon planlamasına, şehirdeki sinerjiye, yapılan transferlerin perde arkasına ve yeni yabancı kuralına dair özel açıklamalarda bulundu.

Eurohoops: Yaz döneminde imza süreciniz biraz gecikti. Geçen sezonu bitirişiniz düşünülünce herkes imzanın erken gelmesini beklemesini bekliyordu. O süreçte neler oldu?

Serhan Kavut: Aslında gecikmedi çünkü biz kendi aramızda hem başkanımızla hem de genel menajerimimizle konuşurken planlamaları yapıyorduk. Sadece gecikme olmasının sebebi hem isim sponsorluğundan dolayı hem de takımın bütçesinin hazırlanmasıydı. Biz de biliyorsunuz ki bütçeler hazırlandıktan sonra bu tarz imzalar atılıyor. Biz de onun için beklemiştik. Bizim kendi aramızda konuştuğumuzda bir problem yoktu. Belli bir sürecin geçmesi lazımdı ve o süre de geçince imzaları açıkladık. Sadece resmi anlamda bir bekleme oldu.

Eurohoops: Hazırlık kampı da hiç fena geçmiyor sizin için. Siz istediğiniz takımı kurabildiniz mi?

Serhan Kavut: Hazırlık maçlarının adı üstünde hazırlık. Şu anda herkes bir şeyleri hazırlıyor. Takımlar yükleme dönemlerinden, ağır idman tempolarından geçiyorlar. Oyuncuların da sakatlıkları olabiliyor, bazı problemler olabiliyor. Aslında şu anda tam takım olarak yer almıyorlar. Dediğim gibi adı üstünde hazırlık maçı. Biz de hazırlık maçlarını böyle görüyoruz. Sezon başında takım kurgusunu yaparken nasıl bir basketbol oynayacağımıza dair düşüncelerimiz vardı ve o düşünceleri sahaya yansıtmak için de bazı oyuncular planlamamızda vardı. O planlama içerisinden de çoğu oyuncuyu aldığımızı düşünüyorum. Zaten daha önce de röportajımda bahsetmiştim oyunculuk çok önemli ama takım olgusunu yaratırken ilk başta dikkat ettiğimiz noktalardan bir tanesi oyuncuların karakterleri.

Hatırlarsanız ben Denizli maçından sonra da ‘Bu kulübe ait olmasını istediğim oyuncularla devam edeceğim’ demiştim. Burada seçimleri yaparken kulübe ait olabilecek oyuncu profillerine baktım. Burada da London Lions’tan Donte ve Josh Sharma’yı dahil ettik. Donte ve Josh’u alırken Polat Kaya bize çok yardımcı oldu. Orada asistan koç. Bize çok yardımcı olduğu için ona çok teşekkür ediyorum. PJ Pipes’i geçen sene Bahçeşehir Koleji’ne karşı Europe Cup maçında izlemiştim ve ondan sonra listeye almıştık. Hem Legia Varşova’da hem de Benfica’da iyi bir sezon geçirdi. Jaylon Brown’ı herkes tanıyor. Karşıyaka’da onu tanıyan kime sorsak çok olumlu şeyler söylediler. David Michineau ve Alex Gavrilovic de bizim de oyuncularımızdı. Geçen sene onların takıma kattığı şeylerden çok memnundum. Hem ağabeylik, hem karakter hem de profesyonellik olarak inanılmaz destek verdiler bana. Yabancı seçimlerini bu şekilde yaptık. Oyuncu seçerken karakter bizim için öncelikti. Bunu üstüne basarak söylüyorum çünkü sezon uzun ve biz de uzun bu yolda güvenebileceğimiz oyuncu grubuna ihtiyaç duyuyorduk. Yabancı oyuncu konusunda planlamamız bu yöndeydi.

Eurohoops: Bursa’daki siyasilerde takıma desteklerini açıkladılar. Futbol takımının da yarattığı bir sinerji var. Şehirde spor anlamında bir kenetlenme var gibi. Bunu hissediyor musunuz?

Serhan Kavut: Bunu inanılmaz hissediyoruz. Bugün Bursaspor için çok önemli (15 Eylül Pazar) 45 bin kişiye oynanacak bir futbol maçı var. (Bursaspor, Tokat Bld Plevne Spor karşısında 3-0 kazandı) Avrupa’nın herhangi bir yerinde bu sayıya ulaşılmaz. Şehirde inanılmaz bir spora eğilim var. Futbolda da sezona iyi başladık. Bence Süper Lig’e yürüyüş de başladı. Biz de takımca desteğimizi göstereceğiz. Siyasi olarak da hem futbola hem de basketbola destek var. Belediye başkanımız Mustafa Bozbey’e teşekkür ediyoruz. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın da keza aynı şekilde bize desteğini açıkladı. Bursaspor Başkanı Enes Çelik de bize desteklerini açıkladı. Hem futbolda hem de basketbolda bir sinerji var. Biz bunu biliyoruz, yabancı oyuncularımıza da bunu göstermek istedik. Bursa’da güzel bir hava var. Hazırlık maçları iyi gidiyor, futbol takımı iyi başladı. Şehirde bir sahiplenme var. Bunu bütün sezona yaydığımız taktirde eminim Bursaspor’a gönül veren taraftarlar da hem futbolda hem de basketbolda çok güzel günler yaşayacaktır.

Eurohoops: Yavaş yavaş takımdaki oyunculara geçmek istiyorum. Sizin gelişinizle David Mutaf’ın oyununda farklılık olduğunu gördük. Siz David Mutaf’a bu sene nasıl bir rol biçtiniz, kalması ne kadar önemliydi?

Serhan Kavut: David Mutaf bizim için birinci öncelikti. Sezon biter bitmez bizim için birinci öncelik olduğunu kalması durumunda da önünün çok açılacağını konuşmuştuk. Bizden tek bir isteği vardı Avrupa’da şansını denemek istediğini ama olmazsa da Türkiye’de oynamak istediği yerin Bursaspor olduğunu beyan etmişti. David Mutaf bizim için çok önemli. Şu anda 4+3 kuralı var. Bizim David Mutaf’ın oynadığı yere yabancı oyuncu alma gibi bir düşüncemiz yok.

Oynadığımız hazırlık maçlarında da inanılmaz performans gösteriyor. Bunu, David Mutaf kendisi yapıyor. Çok çalışıyor ve idmanlarda takımın en çok çalışan ismi. Onun kafasında bir plan var ve o plana sadık kalıyor. Planı Avrupa’da oynamak ve milli takımda oynamak. Böyle hayalleri var ve bence bunu kısa sürede yerine getirecek. Ben, David Mutaf’la geçen seneden beri çalışıyorum ve bu süreçte bir gelişim gösterdi. EuroLeague sahnesi için de çok fazla çalışması gerektiğinin farkına vardı. Biz de David Mutaf’a yardımcı oluyoruz. Şu anki yapılan planlamada yabancı oyuncuların da David Mutaf’a da Ömer Utku Al’a da inanılmaz bir saygı gösterdiğini görüyorum. David Michineau bile oyun içerisinde gelip ‘bu oyunu Mutaf’tan oynayabiliriz’ diyor. Bunlar çok önemli. Bir yabancı oyuncunun bir Türk oyuncuya bu kadar güvenmesi önemli. David Mutaf’ın gelişimi tam anlamıyla olmadı ama bu sene daha da gelişecek.

Milli takım da çok iyi bir oyuncu kazanacak. Mutaf’ın hem skor gücü yüksek hem şut potansiyeli yüksek hem de aynı zamanda şimdi savunma tarafına çok kafa yoruyor. Şu anda da hazırlık maçlarında switch olduğunda uzunun arkasında kalmayıp o savaşı veriyor. Önceden bu konuda sorunlar yaşıyorduk. Birebir savunmada inanılmaz bir agresiflikle oynuyor. Bunları oyununa kattığı anda Mutaf çok farklı bir oyuncu olacak. Bizim de amacımız onun bu sene gelişimini sağlayarak milli takıma oyuncu kazandırmak. Bizim en büyük amaçlarımızdan bir tanesi.

Eurohoops: İki yönlü, komple bir oyuncu olma yolunda önemli bir ışık verdi. Siz onun potansiyelini nerede görüyorsunuz? EuroLeague’in zirve seviyelerini veya ilerleyen dönemde NBA yapabilir mi?

Serhan Kavut: Bence EuroLeague’in üst seviye takımlarında oynayabilecek potansiyele sahip. İnanılmaz bir patlayıcılığı, şut yeteneği var. Belki dikkat etmişsinizdir son Galatasaray maçında 7 asist, öncesinde Petkim maçında da 6 asistle oynadı. Artık pick and roll oynarken de o pasları doğru bir zamanlama ile verebiliyor. Bu bir gelişim süreci. Onun gelişimi de çok açık. Şu an için NBA’i konuşabilir miyiz tabii ki neden olmasın ama ben onun çok iyi bir EuroLeague oyuncusu olabileceğini, A Milli Takım’a uzun yıllar hizmet edebileceğini düşünüyorum. O da Bursaspor’un kendisi için ne kadar önemli olduğunu farkında. Bu sene gerçekten kafayı koyarak gelmiş. Hem basketbol hem saha içi hem takımda iletişim anlamında çok fazla çaba sarf ediyor. Sezon sonuna gelindiğinde sezon başında yaptığımız planlamalara ulaşabileceğimizi düşünüyorum.

Eurohoops: Takımda kalan iki isimden David Michineau ve Alex Gavrilovic’ten siz bahsettiniz ama biraz daha açabilir miyiz? David Michineau için sahada sizi çok rahatlatan bir oyuncu olduğunu söylemiştiniz. Ondan biraz bahsedebilir misiniz?

Serhan Kavut: David Michineau çok profesyonel bir oyuncu. İdmanını %100’üyle yapan biri. İdman öncesi ve sonrası çalışan bir oyuncu. Biz geçen sene David Michineau ile sezona başlarken koç Jure onu 1 numara olarak kullanıyordu. Biz göreve gelince biraz değişikliğe gittik ve David Michineau’yu 2 numara olarak kullanmaya başladık. 2 numaraya çekince David Michineau’ya topu getirme görevinden ziyada rakibin en kuvvetli oyuncusunu tutma görevini verdik, daha fazla topla buluşturmaya çalıştık. David Michineau benim için, bu takım için çok önemli bir parça. Geçen sene Neal transferi sonrası ilk Karşıyaka maçında David Michineau’yu dışarıda bırakmıştık ve maçtan önce onla konuşurken bana, ‘Patron sensin, hiçbir şekilde problem yok. İnşalah takım kazanır, ben takımın kazanmasından yanayım’ demişti. Bunlar benim için çok önemli noktalar. Sonrasında bir Bahçeşehir Koleji maçı yaşamıştık. Orada David Michineau’yu 2 numaraya çekmiştik ve inanılmaz bir performans gösterdi. David Michineau bu takımın bel kemiği, benim için çok önemli bir oyuncu. Çok da büyük ağabeylik ve kaptanlık yapıyor. Saha içinde tutkal oyuncular vardır derler, David Michineau da bu tutkal oyuncu tarzında.

Alex Gavrilovic geçen sezon sonunda geldi. Son 5-6 maçta bizle birlikte olmuştu ama gelir gelmez inanılmaz adapte oldu ve çok fazla katkı verdi. Alex Gavrilovic inanılmaz bir karakter. Çok çalışkan, profesyonel bir oyuncu. Her zaman takım önceliği var. Bu sene kurduğumuz kadroda da kimse ‘ben’ demiyor, herkes ‘biz’ diyor. Saha içini konuşurken de her zaman bu deniyor. Oyuncu grubu olarak böyle kurduğumuz için, Alex Gavrilovic ve David Michineau da buna katkı vereceği için bu oyuncuları kadromuzda bulundurmak istedik.

Eurohoops:  Transfer sürecinin arka planından biraz bahsedip Polat Kaya’nın da isminden bahsettiniz ama Josh Sharma ve Donte Grantham’ın transferlerindeki arka plandan bahseder misiniz?

Serhan Kavut: İlk başta Donte Grantham’ı transfer ettik. Bizim bazı zamanlarda Donte Grantham’ı üçe çekebilme düşüncemiz vardı. Donte’nin profilne bakarken de biraz daha 3’e çekebilelim, 4 numarada Berkay ve Nusret’e de süreleri paylaştıralım diye düşünüyorduk. Şu anda çok 3’e çekmedik çünkü Nihat Atalan iyi bir performans sergiliyor. O da Mutaf’la birlikte orada hem savunma hem de sertlik olarak istediklerimi yerime getiriyor. Donte’yi seçerken biraz daha 3’e de 4’e de atarız diye düşündük. Biz basketbol olarak up and down’ı oynamayı seviyoruz. Donte de buna yatkın bir oyuncu. Bu yüzden tercih ettik.

Josh Sharma tam bir açık saha koşucusu. İdmanlarda izleseniz şaşırırsınız zira kısalardan önce koşuyor. Biz bunun özelliğini kullanmak istedik. Orayı Alex ve Josh ile geçmek istedik. İkisinin de ayrı ayrı özellikleri var. Alex’in dış şutu var, Josh ise biraz daha çabuk devrilebilen, savunma anlamında uzun kollarıyla boyalı alanı kapabilecek bir oyuncu. Oyun planlamasını yaparken de Josh ve Donte bizim için önemli çünkü up and down basketbolu oynarken işimize yarabilecek oyuncuları seçmek istedik. Josh ve Donte de bunlara yatkın oyuncular.

Eurohoops: Uzun rotasyonuna yapılan eklemelerde iki farklı pozisyonu oynayabilecek olmaları da dikkat çekici bir detay.

Serhan Kavut: Evet, çünkü 4+3 kuralıyla pozisyonları biraz kaydırabilmemiz lazım. David Michineau diyoruz mesela ben onu artık ara ara 1’e de çekelim. O pozisyonu da iyi oynayabilen oyuncu. Donte’yi 3, Alex’i 4’e çekebiliyoruz. 3 kısayı aynı anda kullanabilip PJ Pipes, David Mutaf ve Jaylon Brown ile sahada kalabiliyoruz. Bunları düşündük. Şu anda da zaten hazırlık maçlarında oynadığımız basketbol yüksek düzenli. Bunu oynarken de bu tarz oyunculara ihtiyaç oluyor.

Eurohoops: Transferi son açıklanan Jaylon Brown’ı soracağım. Bursaspor’da farklı bir rol göreceğiz gibi. Siz ne diyorsunuz?

Serhan Kavut: Jaylon Brown’ı Karşıyaka’da 2 senedir yakın takip ediyoruz. Bence çok iyi bir oyuncu, bu ligin üzerinde bir oyuncu. Jaylon Brown’ı transfer ederken Bilbao ve Hamburg sezonlarını da dikkatli şekilde izledim. Karşıyaka öncesinde 2 sene Bilbao’da oynamış ki bu pandemi sezonuydu. Sonrasında da Hamburg’da oynamış ve burada attığı top sayısı 12-13’e çıkmış. Karşıyaka’da bu düşmüş olabilir tabii zira orada geniş bir rotasyon var. Jaylon Brown ile konuşurken de bu örneği verdim. Özellikle Hamburg’da çok iyi bir sezon geçirmişti ki bence Karşıyaka’da da iyi bir sezon geçirdi. Biz, Jaylon’ı lider oyuncu görüntüsüyle aldık. Daha fazla sorumluluk, daha fazla dakika, daha fazla top kullanma gibi sorumlulukları vereceğimizi söyledik ki veriyoruz şu anda da. Galatasaray’a karşı sadece 16 dakika oynadı ki onda da ufak bir sakatlığı vardı ve başka oyuncuları da görmek istedik. Jaylon Brown bu takımın skor gücünü en önde götürecek oyunculardan biri. İnanılmaz bir atletizmi, patlayıcılığı, karakteri var. Bence tam bir takım oyuncusu. Saha içinde topu daha fazla verince daha efektif olacaktır.

Eurohoops: Biraz ligle ilgili gelişmelere geçelim. Ligde 4+3 yabancı kuralı oldu. Yabancı sayısı 2 arttı, sahada bulunma sayısı 1 eksildi. Yine garip bir matematik. Siz bu sistemi nasıl buldunuz?

Serhan Kavut: 4+3 kuralı sıkıntılı bir kural. 12 oyuncunun 7 tanesi yabancı olabiliyor. Bunun amacı bir tane Türk’ün sahada kalması, özellikle maçın sonlarında o Türk’ün sahada kalması yönünde bir düşünce var. 4+3 kuralı olmasa da bizim sezon başında düşüncemizde David Mutaf’ın sahada olması öncelikti. Bir Türk’ün sahada kalması evet önemli ama 3 yabancı oyuncunun kenarda olması ya da sahadaki 4 yabancı oyuncunun da süresinin düşecek olması bir soru işareti. Koçlar bir yandan maçla uğraşırken bir yandan da dakika planlaması için uğraşacak. Bizim şu anki planlamamız 4+2. Bu şekilde sezona başlama yönünde bir düşüncemiz var. +1 kuralımız zaten devam ediyor. Bunu kullanır mıyız, kullanmaz mıyım bilmiyorum ama şu anda ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. 4+3 kuralının basketbolda süreleri bölme ve oyuncuları mutlu-mutsuz tanımlamasında biraz problem yaratacağını düşünüyorum. Ben sonuç olarak olayın ana fikrine bakınca sahada Türk oyuncu ne kadar fazla kalırsa iyi ki bunu da sadece 1 değil, 2, 3 veya 4 olarak da bakabiliriz. Biz kurala da takılı kalmak istemiyoruz. Sahada olabildiğince Türk oyuncuyla oynamak istiyoruz. Kural özelinde ise ilerleyen zamanlarda takımlar için bir problem olabileceğini düşünüyorum.

Eurohoops: Europe Cup’a geçeceğim. Grubunuz netleşmedi ve grubunuzda tek belli takım Zaragoza ki onlar da en büyük favorilerden biri. Siz bu takımın nereye kadar gidebileceğini düşünüyorsunuz? Siz oradaki hedefi nasıl görüyorsunuz?

Serhan Kavut: Avrupa bizim için önemli bir mecra. Biz, 5-6 senedir bu kupalarda yani EuroCup, Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde ve Europe Cup’ta oynamış bir takımız. Avrupa kültürü de oluşan bir takımız. Geçmişten gelen bir Avrupa’da başarılı zamanlar var. Bizim için Avrupa önemli bir mecra. Zaragoza buranın en sağlam takımlarından biri. Bojan Dubljevic, AJ Slaughter, Marco Spissu gibi oyuncuları var. Bunlar EuroLeague seviyesinde oyuncular ama bu sene Europe Cup’ta oynayacaklar. Bizim için iç saha maçları çok önemli. Bizim ilk hedefimiz iç sahada hiçbir zaman maç kaybetmemek. Avrupa gidebileceğimiz bir nokta ama bunu açıkça söyleyebilirim ki Europe Cup’taki bazı takımları tanımıyoruz. Şimdi Basketbol Şampiyonlar Ligi tarafından elenecek takımlar da var. Net anlamıyla hangi takımların olacağını bilmiyoruz. Şampiyonlar Ligi turnuvası bitince daha çok bilgimiz olacak çünkü bakarsanız Telekom Baskets Bonn’un da Petkimspor’un da gelme ihtimali var sonuçta. Sonrasında daha fazla plan yapabiliriz. Yine de klişe olacak ama Avrupa’da gidebileceğimiz en üst noktaya gitmek istiyoruz. Şöyle bir nokta da var benim fikrim bu sene Basketbol süper Ligi, İspanya Ligi’nden çok daha iyi bir lig olacak. Çünkü şu anda bütün takımlar play-offa, play-in’e çok rahat şekilde girebilecek durumda. Bence şu anda Türkiye Ligi kalite olarak İspanya’nın önüne geçmiş durumda. Avrupa’nın en iyi ligini oynayacağız. Bence, Europe Cup’tan da daha zor bir lig. Zorlu bir fikstür var. Bu sene çok mücadeleci bir lig bekliyor.

Eurohoops: Şu an itibariyle herhalde ilk 10 sıra için ciddi bir yarış olacak gibi.

Serhan Kavut: Bence bütün takımlar dahil. Yalovaspor belki transfere geç başladı ama onlar da Hakan Yavuz ile ivmeyi yakalayacaktır. Biz, Büyükçekmece ile oynadık ki onlar hep aynı sertlikle devam eden bir takım. Mersin keza öyle, Daçka sert bir takım. Yukarıdaki takımlardan bahsetmiyorum bile. Bu sene inanılmaz bir lig olacak. Bence herkesin birbirini yenebileceği lig olacak. Sezon içerisinde de bunu göreceğiz. Çok sürpriz sonuçlar bence olmayacak çünkü birbirini yenebilen takımlar çok olunca bunlar sürpriz olmayacak, normal bir galibiyet olarak görülecek. Onun için bence güzel bir lig herkesi bekliyor. Seyir ve mücadele açısında dolu bir lig olacak.

Eurohoops: Son olarak bu sene sadece EuroLeague özelinde 18 NBA oyuncusu EuroLeague’e gelirken 3 de Türk oyuncusu var. Şimdi gelenler de kamp kontratı kovalayan oyunculardan ziyade draftta üst sırada seçilmiş, uluslararası turnuvalarda kendini kanıtlamış oyuncular yani Cedi, Sasha Vezenkov, Evan Fournier gibi isimler. Siz Türk oyuncular özelinde (Furkan Korkmaz, Ömer Faruk Yurtseven ve Cedi Osman) bu geri dönüşü nasıl buldun, ayrıca genel olarak bu dönüşleri Avrupa Basketbolu açısından nasıl yorumlarız?

Serhan Kavut: Aslında hem Avrupa’dan NBA’e gidişler fazlalaştı ve böyle olunca da NBA’den de Avrupa’ya dönüşler fazla olmaya başladı. Bence, NBA’den EuroLeague’e gelmiş ve gelecek oyuncular ilk sene bir adaptasyon süreci yaşayacaklar çünkü NBA ile EuroLeague arasında farklı bir basketbol var. NBA’de farklı bir basketbol oynanıyor. Avrupa’da daha çok sete set hücumun, fizik mücadelenin olduğu bir basketbol, NBA’de ise daha çok açık basketbolun, birebir basketbolun olduğu bir sistem var. Buraya gelen oyuncular tabii ki daha önce de burada oynamış oyuncular yani işte Vezenkov, Furkan, Cedi vs. Fakat yine de ilk sene bir adaptasyon süreci yaşarlar diye düşünüyorum. Avrupa Basketbolu’na ayak uydurmak kolay olmuyor. Mesela Patrick Beverley’i de göreceğiz. Ben, Hapoel’de nasıl bir sezon geçirecek merakla bekliyorum. Ben ilk etapta adaptasyon anlamında bir problem yaşayacaklarını düşünüyorum. Sonrasında ise takımlarına katkı verirler.

Eurohoops: Türk oyuncuların dönüşünü ve takım seçimlerini nasıl buldunuz?

Serhan Kavut: Hem Cedi Osman hem de Furkan Korkmaz uzun yıllardır NBA’de oynuyorlar. Oradaki basketbol biraz daha farklı. Bence ikisinin de Avrupa’ya dönme nedenleri sürelerini arttırma gibi düşünceleri vardı. Burada daha fazla süre alacakları kesin. Avrupa Basketbolu onlara daha yatkın olabilir. Geldikleri takımlar Avrupa’nın en üst düzey takımları hem Monaco olsun hem de Panathinakos olsun. Çok iyi oyuncular. Sahada her zaman katkı verebilecek oyuncular. Dediğim gibi belli bir adaptasyon sürecini geçtikten sonra basketbolu izleyenler için ikisi de çok zevk vereceklerdir. Hem Furkan Korkmaz’ı hem de Cedi Osman’ı EuroLeague’de izlemek bizler için de güzel olacak. Biz de onları her maçta destekleyeceğiz. İnşallah yolları açık olur.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

Related Post