Anadolu Efes-Fenerbahçe Pozisyon Değerlendirmeleri

2017-02-14T15:15:52+00:00 2017-02-14T15:30:40+00:00.

Utkan Sahin

14/Şub/17 15:15

Eurohoops.net

Türkiye Kupası Finalleri’nin çeyrek final ayağında karşı karşıya gelecek ligin zirvesindeki iki takımın pozisyon pozisyon karşılaştırmasını yaptık!

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Geçtiğimiz yıl final serisinde karşı karşıya gelen Anadolu Efes ile Fenerbahçe‘nin bu sezon üç farklı kulvarda karşılaşması yetmezmiş gibi iki takım bir de Türkiye Kupası’nda karşılaşacak.

Bu sene ilk olarak iki takım Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda karşı karşıya gelirken, maçın büyük kısmını önde götüren Fenerbahçe son bölümde zorlansa da sahadan galibiyetle ayrıldı ve kupayı müzesine götürdü. İki takım ikinci maçta bu sefer Turkish Airlines Euroleague’de karşılaşırken, Fenerbahçe‘nin evinde oynanan maça Anadolu Efes iyi başlasa da ikinci çeyrekten itibaren kontrolü ele geçiren sarı-lacivertli ekip, sahadan galibiyetle ayrıldı. İki takımın üçüncü karşılaşması ligde olurken, yine Fenerbahçe’nin evinde oynanan maçı yine sarı-lacivertli ekip kazandı.

Artık birbirini çok iyi tanıyan Anadolu Efes ile Fenerbahçe’nin dördüncü karşılaşması öncesi iki takımın form ve yetenek durumuna göre performans değerlendirmesini yaptık.

 Thomas Heurtel                                 Bobby Dixon
       Jayson Granger            vs                  Kostas Sloukas

Geçtiğimiz sezon da aynı guard ikilisiyle mücadele eden Fenerbahçe’de artık roller oturmuş durumda. Kostas Sloukas ve Bobby Dixon, zaman zaman sezon içerisinde inişler ve çıkışlar yaşasa da sahadaki rollerini çok iyi biliyorlar.

İki guard da bu sezona da geçtiğimiz sezonun sonunda olduğu gibi topu çok fazla domine ederek başladı. Özellikle Sloukas, sezon başında bu dominasyonu pozitif bir şekilde kullansa da sezon içerisinde yaşadığı düşüşler Fenerbahçe’nin hücumunu sıkıntıya soktu. Son dönemde Bogdanovic’in geri dönmesiyle birlikte üçüncü bir üretici elin olması Fenerbahçe’nin hücumlarını artırsa da Dixon’ın fiziksel düşüşü, Sloukas’ın ise topsuz oyunda yaşadığı sıkıntılar guard bölgesindeki verimliliği istikrara dökemedi.

Yine de iki oyuncunun da Fenerbahçe’ye oyun içerisinde çok şey kattığını kabul etmek gerek. Bogdanovic’in dönüşüyle birlikte rotasyonu oturtan Fenerbahçe de Sloukas, ikili oyunlarıyla Jan Vesely‘in hücumdaki verimliliğini sağlıyor. Fenerbahçe taraftarı bu konuda Yunan guardı eleştirse de Sloukas ile Vesely‘in oynadığı ve Çek yıldızın devrildiği ikili oyunların %54’ü sayıyla sonuçlanıyor. Yunan oyuncunun, Fenerbahçe için bir diğer önemli noktası takım içerisinde potaya gitme alışkanlığı olan ender oyunculardan biri olması. Formda bir Sloukas, savunmada pas kanallarına baskı yapan takımlara karşı zorlanan Fenerbahçe için hücumda en önemli kurtarıcılardan birisi. Yeteneklerinin yanında oyun içinde kattığı karakterle sarı-lacivertli ekip için çok önemli bir oyuncu olan Dixon ise Fenerbahçe için birebir hücumlarda büyük bir silah. Hücumda işler yolunda gitmediği zaman sorumluluk alan Dixon, ayrıca hücum içerisinde topu domine etme konusunda da eskisi gibi değil.

Aynı Fenerbahçe gibi Anadolu Efes‘te bu sezon aynı guard ikilisiyle yola devam ediyor. Heurtel ve Granger, birlikte devam etse de  geçtiğimiz yıla göre takımın çok daha farklı bir basketbol sistemiyle oynaması onlar için çok da kolay olmadı. Özellikle Heurtel, sezon başında bu konuda adapte olmakta zorlansa da sezonun devamında bu sıkıntıyı aştı.

Thomas Heurtel, şu aralar kafalardaki tapuları yıkmanın ne kadar zor olduğunu bizlere gösteriyor. Bundan önceki yıllarda insanları iki farklı fikre bölen bir basketbol oynayan Heurtel, aslında bu sezon önemli değişiklikler gösterse de hala eskide kalan fikirlerle boğuşuyor. Artık 27 yaşında olan Fransız oyun kurucunun, bu sezon oyun içerisinde olgunlaştığı gerçeğini biraz gözden kaçırıyoruz. Eski kötü alışkanlıkları, özellikle Efes gerideyken devam etse de Heurtel, bu sezon topu domine etme konusunda çok daha başarılı. Geçtiğimiz yıllarda yaptığı asistlere rağmen Efes’in hücumlarını negatif şekilde etkilediği konusunda haklı bir eleştiriye maruz kalan Heurtel bu konuda bu sene aşama gösterdi. Özellikle Efes’in tempoyu eline geçirdiği zaman topu dağıtma konusunda Fransız guard, bu sezon büyük bir başarı gösteriyor. Onun oyunda olduğu ve olmadığı süreler bakarsak da Efes hücumlarının, verimlilik açısından Heurtel varken daha verimli olduğunu görüyoruz. İşin hücum kısmı bir kenara koyup, savunmaya bakarsak, Fransız oyun kurucunun geçtiğimiz yıllara göre savunmada çok daha istekli olduğu aşikar. Fiziksel olarak ve fundemental açısında savunmada eksikleri bulunun Heurtel’in harika bir savunmacı olması hiçbir zaman mümkün olmayacak ancak işin en azından istek konusunda artık hayalet adam değil.

Anadolu Efes’te asıl eleştirilmesi gereken oyuncu olan Jayson Granger’e gelirsek, Uruguaylı oyuncu vaat ettikleriyle sahaya verdikleri arasında büyük bir tezatlık yaşıyor. Malaga döneminde topa çok iyi baskı yapan bir oyuncu olan Granger, Heurtel’in aksine giderek bu konuda kaçak dövüşmeye başladı. Perasovic‘in sistemin geçen seneki Mike James görevini alabileceği düşünülen Granger, bu konuda bu sezon hiç verimli olamadı.

Oyuncuların birbirlerine karşı performansları:

Bobby Dixon: 14.6 sayı, 2.3 ribaund, 1.6 asist, 2.0 top kaybı (%53.4 ikilik, %36.8 üçlük, %81.1 faul atışı)
Kostas Sloukas: 16.6 sayı, 1.6 ribaund, 6.0 asist, 1.3 top çalma (%68.7 ikilik, %66.6 üçlük, %100.0 faul atışı)

Thomas Heurtel: 13.3 sayı, 2.0 ribaund, 2.6 asist, 2.3 top kaybı (%72.2 ikilik, %16.6 üçlük, %88.8 faul atışı)
Jayson Granger: 15.0 sayı, 3.3 ribaund, 4.3 asist, 1.0 top çalma (%60.8 ikilik, %33.3 üçlük, %100.0 faul atışı)

İstatistiklerden de anlaşacağı gibi bu oyuncular birbirine karşı oynamayı seviyor ve genellikle maçın belirleyici noktaları oluyorlar. Özellikle Fenerbahçe için maçın belirleyici noktalarından biri Thomas Heurtel’in top dağıtımını engellemeye çalışmak olacak. Son dönemdeki oyuncuların formlarına bakarsak Anadolu Efes’in guard ikilisi ağır bassa da özellikle Dixon’ın Heurtel’e karşı olan mücadelesi bu maçı farklı bir hale sokacak.

                             Brandon Paul                                  Bogdan Bogdanovic
                    Can Maxim Mutaf        vs                       James Nunnally

Fenerbahçe içinde sezon içerisinde yaşanan sakatlık Bogdan Bogdanovic’in takım için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu herkese açık bir şekilde gösterdi. Sırp basketbolcunun sakatlandığı dönemde Fenerbahçe, özellikle işin hücum kısmında büyük dalgalanmalar yaşadı. Oyun kurucuların formda olduğu günlerde iyi performans sergilese de kötü olduğu günlerde direk maçtan koptu. Özellikle geçen seneki Fenerbahçe’de oyundan kopmak çok fazla görmediğimiz bir şey. Bogdan Bogdanovic’in dönüşüyle birlikte sarı-lacivertli ekip, hücumunun çok çözülebilir olması sorunu otomatikman çözdü. Sırp oyuncunun, varlığıyla birlikte hücumda her şeyi kontrol edebilen bir yıldıza kavuşan Fenerbahçe hücumları, çok daha tahmin edilemez bir hale geldi. Sakatlıktan yeni dönen Bogdan için şu an tam formunda demek çok doğru olmaz ancak şu anki seviyesi bile sarı-lacivertli ekipte birçok sorunu çözüyor. Fenerbahçe’nin bu yaz başında yaptığı en önemli olan James Nunnally ise sezon içerisinde ayağa kalkma başarısı gösterdi. Sezon başında gösterdiği performansla taraftardan tepki gören Nunnally, kaybettiği özgüvenini Real Madrid maçında kazandı. Amerikalı oyuncu, oyun içerisinde Fenerbahçe’nin var olan sorunlarını çözmese de rotasyon anlamında koç Zeljko Obradovic‘in elini fazlasıyla güçlendiriyor.

Anadolu Efes’te ise bu pozisyonda bulunan iki oyuncu da sezon ortasında takıma katıldı. Geçtiğimiz sezon İspanya’da Joventut formasıyla dikkat çeken Brandon Paul, ismi yaz döneminde Fenerbahçe’yle anılsa da Sixers‘ta şansını denemeye çalıştı. Sixers‘tan kesilince Avrupa’ya Efes formasıyla geri dönen Brandon Paul, şu ana kadar istikrarsız bir oyun gösterdi. Şutunun girdiği günlerde takımının en önemli hücum silahı olacak kadar parlayan Paul, şutu girmediği zaman ise oyundan düşen bir görüntü çizdi.  Amerikalı skorer, altıdan fazla şut kullandığı bütün maçlarda çift haneli sayılarda skor üretirken, altıdan az sayıda kullandığı maçlarda ise beş maçta ise beş sayıya bile ulaşamadı. Atletizmiyle Avrupa’da önemli bir savunmacı olabilecek olan Paul, skor üretemediği zaman bu konuda da mental anlamda zorluk çektiğini gösterdi. Sezon ortasında takıma katılan ve oyun planında direk kendine rol bulamayan bir oyuncu için bunlar belli seviye de kabul edilebilir olsa da Efes’in bir üst seviyeye çıkması için Paul’un oyununa bir istikrar getirmesi şart. Paul gibi Anadolu Efes’e sezon ortasında katılan Can Maxim Mutaf ise şu ana kadar kendinden bekleneni sahaya koydu. Furkan Korkmaz’a göre daha hazır olan bir rol oyuncusu isteyen Efes’e beklediğini veren Can Maxim, oyunun her iki kısmında da sahaya enerji koydu.

Oyuncuların birbirlerine karşı performansları:

Bogdan Bogdanovic: Bu sezon Efes’e karşı ilk kez oynayacak.
James Nunnally: 4.3 sayı, 0.6 ribaund, 1.3 asist, 1.0 top kaybı (%66 ikilik, %33 üçlük)

Brandon Paul: Bu sezon Fenerbahçe’ye karşı ilk kez oynayacak.
Can Maxim Mutaf: 4.3 sayı, 1.3 ribaund, 2.0 asist, 0.6 top kaybı (%40 ikilik, %50 üçlük)

Anadolu Efes’te Brandon Paul, dışarıda kalma riski bulunan oyunculardan biri. Efes, henüz Türkiye’de oynanan maçlarda sadece iki kere Amerikalı oyuncuyu kullandı ancak sahada olacağı ihtimaline göre düşünürsek Bogdanovic-Paul eşleşmesinde iki oyuncunun da bütün savunma becerilerini sahaya koyması gerekecek. Atletizmiyle Bogdan’ın üstünde olan bir oyuncu olan Paul’un Sırp oyuncuyu hataya itmesi gerekecek. Bogdanovic ise Paul’un ritme girmemesi için perde çıkışlarında çok dikkatli olması gerekecek. Bunun dışında Bogdanovic’in işin hücum kısmında da rolü çok daha önemli. Paul’suz Efes hücumuyla Bogdanovic’siz Fener hücumları arasındaki fark çok daha belirleyici. Fenerbahçe, oyun kurucularının formsuz olduğu dönemde Sırp oyuncunun, hücumu yönlendirmesi gerekecek.

Rotasyonda görev alacak olan Nunnally’i ise özellikle işin savunma kısmında kullanabilinir. Obradovic, son maçlarda rakip guardlara karşı enerjik kalması için Nunnally’e guardları savundurdu. Bu maçta da aynısını görmek sürpriz olmaz. Can Maxim Mutaf ise kenardan gelerek ekstra katkı vermeye çalışacak. Eşleşme içine dahil etmesek de Anadolu Efes maçlarını iyi oynayan Melih Mahmutoğlu‘nun kullanılması sürpriz olmaz.

             Tyler Honeycutt                              Gigi Datome
                  Cedi Osman        vs                       Nikola Kalinic

Sezona beklentilerin çok uzağında başlayan Gigi Datome, Bogdanovic’in dönüşüyle birlikte formunu toparlamaya başladı. Sezon başında fiziksel olarak hiç hazır bir görüntü çizmeyen Datome, hala geçen sezonki seviyesinin altında olsa da son dönemde hücumda bitiricilik olarak rol almaya başladı. 12 maç arka arkaya çift haneli sayılarda skor üreten Datome, düşüşün etkilerini mental olarak atmış gözüküyor. Darüşşafaka maçında istediği şutları sokamasa da Datome, oyunun diğer alanlarında etki ederek maç içerisinde var oldu. İşin hücum kısmında İtalyan oyuncu, yukarıya çıksa da savunmada hala eksi yazıyor. Özellikle penetre savunmasında basit bir ilk adım aldatmacasına bile kanan Datome, savunmada üstüne oynandığı zaman zorluk yaşayabiliyor. Fenerbahçe için iyice “Sıkıntılı durumlarda kırınız” düğmesi haline gelen Kalinic, işlerin yolunda gittiği zaman ise takım içerisinde kendine rol bulmakta zorlanıyor. Özellikle Bogdanovic’in dönüşüyle birlikte hücum içerisinde büyük bir düşüş yaşayan Sırp forvet, son 10 maçta çift haneli sayılarda skor üretemedi. Hücumda yaşadığı düşüşten mental olarak etkilenen Kalinic, oyun içerisinde görünmeyen etkisi olan yardım savunması gibi etkenlerde de sezon başının aksine etkili gözükmüyor.

Anadolu Efes’in kalbi olan forvetlerde ise Tyler Honeycutt, bu sezon takımın belirleyici oyuncularından biri oldu. Ribaundlardaki dominasyonu sayesinde Efes’in hızlı basketbolun ana kaynaklarından biri olan Honeycutt, sezon içerisinde takım içerisinde karakter değişimine uğradı. Sezon başında oyuna girdiği her an pozitif katkı veren ve Efes’in oyununa ruh ekleyen Honeycutt, Aralık ortasıyla beraber bunu “Canım isterse yaparım” seviyesine çekti. Efes’in bu dönemdeki düşüşünde önemli faktör olan Honeycutt, son dönemdeki yükselişinde de aynı şekilde katkı verdi.

Ligde takımın en önemli taşıyıcılarından biri olan Cedi Osman işin Avrupa kısmında ise bu sezon küçükte olsa bir hayal kırıklığı yarattı. Ligde bu sezon iki maç dışında her maçta çift haneli sayılarda skor üreten Cedi, son 12 maçta sadece bir kez çift haneli sayılarda skor üretebildi. Süreler konusunda zaman zaman sıkıntı yaşasa da Cedi’nin performansını artırması Efes’in oyun içi devamlılığı açısından çok önemli bir opsiyon. Özellikle enerjisiyle işin savunma kısmında Efes’i bir kademe daha yukarı çektiğini düşünürsek.

Oyuncuların birbirlerine karşı performansları:

Gigi Datome: 14.6 sayı, 5.0 ribaund, 1.6 asist, 2.0 top kaybı (%30 ikilik, %50 üçlük, %100 üçlük)
Nikola Kalinic: 8.0 sayı, 5.0 ribaund, 1.5 asist, 2.5 top kaybı (%44 ikilik, %50 üçlük, %100 üçlük)

Cedi Osman: 7.3 sayı, 2.3 ribaund, 1.3 asist, 1.6 top çalma (%33 ikilik, %15.3 üçlük, %60 faul atışı)
Tyler Honeycutt: 7.3 sayı, 7.6 ribaund, 1.0 asist, 2.0 top çalma (%66.6 ikilik, %20 üçlük, %83.3 faul atışı)

Üç maçta da Fenerbahçe’nin Efes’e karşı en büyük üstünlük kurduğu bu pozisyon oldu. Honeycutt ve Cedi, savunmada Datome’ye ters gelse de İtalyan oyuncu, oyun bilgisiyle ve zekasıyla bu eşleşmeden avantajlı çıkmayı başardı. Kalinic ise oyun tarzı olarak alışkın olduğu Cedi ve Honeycutt karşısında başarılı bir performans sergilemeyi başardı. Bu maçta ise Efes’in öncelikle bu pozisyonu dengelemesi gerekiyor. İşin hücum kısmında iki oyuncunun şut yüzdelerini düşüren Efes’in sürekli olarak Datome’nin savunmasını zorlayıp, doğru eşleşmeyi bulması gerekiyor. İki oyuncunun da dışarıdan şut sallamak yerine mümkün olduğunca potaya penetre etmesi gerekiyor. Fenerbahçe’de ise Datome-Kalinic ikilisinin Honeycutt’ın ribaundlardaki dominasyonunu kesmek için ribaundlarda uzunlara destek vermesi gerekiyor. Lacivertli-beyazlı ekip, ligin en fazla ikinci şans üreten takımlarından biri.

Derrick Brown                            Jan Vesely
DeShaun Thomas                        Pero Antic
     vs

            Bryant Dunston                           Anthony Bennett    
             Alex Kirk                                          Ekpe Udoh       

Fenerbahçe’nin taşıyıcı kolonları olan uzun rotasyonu, bu sene darbe alsa da Ekpe Udoh sayesinde ayakta kalmayı başardı. Geçtiğimiz sezon Real Madrid serisiyle birlikte uzun rotasyonunun liderliğini ele geçiren ve Final Four’da bunu pekiştiren Ekpe Udoh, bu sezon bambaşka bir seviyeye çıktı. Şu anda Avrupa’nın en önemli uzunu olan Amerikalı oyuncu, Fenerbahçe’nin oyunun ana belirleyicilerinden biri konumunda yer alıyor. Savunmada her geçen gün daha dominant bir hale gelen Ekpe, işin hücum kısmında da özellikle ikili sıkıştırma ve ikili oyun sonrası devrildikten sonra boştaki oyuncuyu bulma konusunda sınıf atladı. Ekpe ne kadar kolonu güçlendirdiyse Vesely’i de bu sezon o kadar zarar verdi. Oyun içindeki konsantrasyonu çok dağınık olan Vesely’i işin savunma kısmında da geçen sezonun birkaç adım gerisinde yer alıyor. İnanılmaz atletizmiyle hala savunmada büyük bir çaydırıcı olsa da savunmayı yönlendirme gibi teknik konularda geçen seneki verimliliğinden çok uzakta. Oyun içindeki konsantrasyon sıkıntısını Vesely’in tam 12 maçta faul sıkıntısına girmesinden anlayabiliyoruz. Çek oyuncu, yetenekleri ve fiziksel avantajlarıyla şu oyunuyla bile Avrupa’da oyunu değiştirebilen bir oyuncu olsa da geçtiğimiz sezonki dominant halinden sonra bu oyunu taraftarda hayal kırıklığı yaratıyor.

Geçtiğimiz sezon özellikle playoff serisinde ve Final Four’da çok önemli katkılar veren Pero Antic, bu sene bir yaş daha yaşlanan ayaklarıyla daha da büyük bir defo haline gelmeye başladı. Fenerbahçe, bu sene hücumdaki sorunlar sebebiyle daha az Vesely-Udoh ikilisini aynı beşte kullanınca oyunda daha fazla kalan Antic, savunmada büyük bir delik oluşturuyor. Tecrübeli oyuncu, dış şutlarıyla Fenerbahçe’nin hücumunda alan açılması için önemli bir etken olsa da bu konuda sağladığı katkıyı savunmada götürüyor. Sezon ortasında takıma katılan Anthony Bennett ise hazır bir oyuncu değil. Oyun bilgisi olarak büyük eksikleri bulunan Amerikalı oyuncu, genellikle rotasyon amaçlı ligde kullanılıyor. Kariyerinde büyük özgüven kırıklıkları olan Bennett’in bir kere daha bunu yaşamaması için Koç Obradovic, mümkün olduğunca Bennett’i büyük kurtların arasına atmamaya çalışıyor.

Geçen sezon Ivkovic ile hayal kırıklığı bir sezon geçiren Derrick Brown ise Perasovic ile birlikte kendini buldu. Hücumda bu sene daha fazla özgürlük bulan Brown, oyunun her alanına katkı yapıyor. Efes’in hızlı hücum temelli basketbol sisteminde ribaundu çektikten sonra direk topu ortaya vuran Brown, Efes’in hücumuna çeşitlilik katıyor. Bu sezon Euroleague’de iki kere haftanın MVP’si olan Brown, genel olarak iyi bir sezon geçirse de zaman zaman hücumdaki zorlamalarıyla Efes hücumunun durağanlaşmasına neden olabiliyor. 2 yıl önceki Barcelona deneyiminden çok farklı bir görüntü çizen DeShaun Thomas ise tam bir D-League oyuncusu. Barcelona’da atletizmiyle işin savunma kısmında önemli bir faktör olan Thomas, D-League’nde geçen iki sezondan sonra tamamıyla savunmayı boş vermiş durumda. Thomas, sezon başında plan olarak Efes’in oyununa uysa da şu anki görüntüsüyle artıdan çok bir eksi. Hücumda eline gelen her topu potaya fırlatan Thomas, eli çok ısınınca farklı bir noktaya çıksa da ana planda yine de Efes’in hücumuna zarar veriyor.

Anadolu Efes’in savunmada birçok sorunu var. Bunların bazıları çözülemeyecek problemler, bazıları ise oyuncularının başka noktaları umursamasından kaynaklanan problemler.. Ancak bütün bunlara sorun bulmaya çalışan tek bir isim var. O da Bryant Dunston.. Amerikalı pivot, tek başına takım arkadaşlarının savunmadaki bütün tembelliklerine çözüm olmaya çalışıyor. Alen Omic’in bekleneni verememesi yüzünden uzun süre bunu tek başına bu pozisyonu doldurmak zorunda kalan Dunston, haliyle yorucu bir sezon geçiriyor. Omic’in ayrılışı sonrası takıma katılan Alex Kirk, saçının kestirdiği ilk maçta oyuna katkısını da değiştirdi. Zorlu bir uyum süreci geçiren Kirk, Milano maçında ikinci çeyrekte ortaya koyduğu enerjiyle takımının ayağa kalkmasını sağladı. Kirk’ün Efes oyunu planı içerisinde rolü konusunda soru işaretlerim olsa da en azından koyduğu enerjinin Dunston’ın dinlenmesi için önemli olacağını düşünüyorum.

Oyuncuların birbirlerine karşı performansları:

Ekpe Udoh: 8.6 sayı, 8.3 ribaund, 2.0 blok, 1.6 top kaybı (%40.0 ikilik, %75.0 faul atışı)
Pero Antic: 1.0 sayı, 2.0 ribaund, 0.5 asist (%50.0 ikilik, %00.0 üçlük)
Jan Vesely: 12.6 sayı, 5.0 ribaund, 2.0 top kaybı, 2.0 top çalma (%70.0 ikilik, %58.8 faul atışı)
Anthony Bennett: Bu sezon Efes’e karşı ilk kez oynayacak.

DeShaun Thomas: 8.3 sayı, 1.6 ribaund, 1.3 asist (%57.1 ikilik, %42.8 üçlük)
Derrick Brown: 5.6 sayı, 4.6 ribaund, 3.6 asist, 1.3 top kaybı (%28.5 ikilik, %66.6 üçlük, %37.5 faul atışı)
Bryant Dunston: 10.6 sayı, 6.0 ribaund, 1.3 top çalma, 1.3 top kaybı (%62.5 ikilik, %75.0 faul atışı)
Alex Kirk: Bu sezon Fenerbahçe’ye karşı ilk kez oynayacak.

Öncelikle eşleşmeleri düşünürken Anthony Bennett ve Alex Kirk ikilisinin büyük ihtimal yabancı sınırını yüzünden dışarıda kalacağını söyleyelim. Pero Antic ve DeShaun Thomas’ın ise bu ihtimali taşıdığını belirtelim.

Birbirlerine karşı oynadıkları maçlara bakarsak, Vesely’in eşleşmede Brown’a büyük bir üstünlük kurduğunu görüyoruz. Genellikle pickten sonra dört numara savunması konusunda sıkıntı yaşasa da Vesely’i bu sezon oynanan üç maçta da agresifliğiyle Brown’u oyun içerisinde yıprattı. Dördüncü maçta bunun devam etmesi Efes’in hücumunun yine sadece Heurtel’e kalması anlamına gelecek. Bu yüzden Fenerbahçe’nin oyun içerisinde Vesely-Sloukas ikili oyunlarını kullanması gerekiyor. Diğer tarafta ise Efes’in Brown’un birbirlerleri üzerinden Vesely’i dengesiz hala getirmesi gerekiyor.

Dunston-Udoh eşleşmesine baktığımız zaman ise Dunston, Udoh’un hücumdaki verimliliğini düşürdüğünü görüyoruz. Udoh’un arkasında iyi duran Dunston, Amerikalı oyuncuyu %40 ikilik atışta tutarken, maç başına 1.5 top kaybı yaptırdı. Burada da Fenerbahçe’nin mümkün olduğunca Ekpe’ye sırtı dönük yerine hareketli iken top vermesi daha mantıklı gözüküyor. Efes’in ise genellikle adam değiştiren Fenerbahçe savunması karşısında Dunston’ı içeride daha aktif bir şekilde kullanması doğru bir plan olabilir.

Her iki takımda da oyuncuların son dönemde pek formda olduğunu söyleyemeyiz. Udoh, sakatlıktan çıktıktan sonra Darüşşafaka maçında verimsiz bir görüntü çizdi. Vesely’i ise ligde iyi oynasa da CSKA ve Darüşşafaka maçlarında faul problemlerine girdi. Anadolu Efes tarafında Dunston ve Brown sezonun en kötü maçlarını Milano karşısında oynadı. Bu yüzden maç içerisinde formu yukarıda olan oyuncu, takımının tarafına dengeleri bozabilir.