By Eurohoops team/ info@eurohoops.net
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi ekiplerinden TOFAŞ’ın başantrenörü Orhun Ene, diğer takımların da örnek alabileceği bir model oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
Ene, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önceki sene Süper Lig’e yükseldiklerinde Türk oyuncular ve 2 yabancı oyuncunun iskeletini oluşturduğu bir kadrolarının bulunduğunu, bu kadronun üzerine ilaveler yaparak sezona başladıklarını belirtti.
Süper Lig’de ilk sezonda hedeflerini play-off’a katılmak olarak belirlediklerini anlatan Ene, bu hedefi gerçekleştirirken Avrupa Kupası’na katılmayı da başardıklarını vurguladı.
Ene, TOFAŞ’ın başarılı günlerinin ardından farklı bir anlayışla yoluna devam ettiğini, o dönem yaşanan şok ve travmadan sonra başta Efe Aydan olmak üzere çok kişinin kulübün devamlılığı için büyük emek verdiklerini hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Belki altyapıya yöneldiler, alt liglerde oynadılar ama bu kulüp canlı tutuldu, ayakta kaldı. Ondan sonra da iyi bir altyapıyla beraber yavaş yavaş yukarıdan pozisyon aldılar. TOFAŞ olarak bundan sonra hedefimiz diğer takımların da örnek alabileceği bir modeli oluşturmak. Oyuncularına, çalışanlarına karşı maddi sorumluluklarını yerine getiren, bunları sekteye uğratmayan, altyapısı güçlü, tesisleri iyi, Avrupa kupalarında belli bir standartta basketbol oynayan, bütçesini de en iyi şekilde kullanabilen bir kulüp kurmak istiyoruz. 2 senedir yaptığımız işlerle önemli bir mesafe katettik. 3 sene önce küme düşmüştük. Bugün itibarıyla Avrupa Kupası’nda oynayan bir takımız. Bu kadroda 4 genç oyuncumuz var. 4’ü de Bursa’dan yetişmiş, Bursalı.”
“Bu yıl için daha da ümitlendik”
Ene, geçen sezondan en büyük kazançlarının tecrübe olduğunu ifade ederek, “Birincisi bu bizim için kazançtır. İkincisi ise genç oyuncularımızı gördük. Onlara görevler verdik, yerine getirdiler. Onlarla birlikte bana göre ulaşılması gereken bir noktaya gelerek bu yıl için daha da ümitlendik.” dedi.
Yeni sezonda hem ligde hem de Avrupa’da olmak üzere iki kulvarda mücadele vereceklerini belirten Ene, kendilerini zorlayacak bir süreçte çok çalışarak başarılı olmak için mücadele vereceklerini bildirdi.
Ene, basketbolseverlerin geçmişte hem lig hem de Avrupa’da başarılı sonuçlara imza atan TOFAŞ’ın o günlerdeki kadrosunu konuştuklarını ve yeniden böyle başarıları beklediklerini dile getirerek, “O dönemle bugün basketbola bakış açısı farklı. O gün Ülker,
Anadolu Efes gibi çok büyük paralar yatıran müessese takımları büyük bütçelerle takımlar kuruyor, Türkiye Ligi’nin mücadelesi öyle veriliyordu. TOFAŞ da başarılı sonuçlar alsa da idari anlamda zarar gördü. Bu harcanan paraların karşılığı yok.” diye konuştu.
Geçmiş dönemde Türk basketbolunun fazla değerinin bulunmadığını, bunun şimdi biraz daha değiştiğini anlatan Ene, artık kulüplerin mali yapılarını, organizasyonlarını daha profesyonelce yapmak zorunda olduklarını, bu dengeleri de kendilerinin kurmaları gerektiğini dile getirdi.
-“Yavaş yavaş yukarıya çıkacağız”
TOFAŞ’ın hedeflerinden birinin de Bursa’da da basketbolu geliştirmek olduğunu anlatan Ene, “Sadece kendi basketbolunu geliştirmek değil, burayı bir basketbol şehri haline getirmek. Şu an için gelmemiz gereken noktaya geldik. Bundan sonra buralardan yavaş yavaş yukarıya çıkacağız.” dedi.
Ene, TOFAŞ’ta geçmişten gelen, basketbolu seven bir kültür olduğunu, kulübün diğerlerinden farklı bir yapısının bulunduğunu, öncelikle bir patron kulübü olmadığını anlatan, “Böyle bir kültürü olan ve devam ettiren kulüpte çalışmak benim için mutluluk. Ben TOFAŞ’ın çok değerli olduğunu düşünüyorum. Umarım eskisi gibi tüm Bursa’nın ilgi duyduğu ortamı yakalarız. Bunu istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Bursalı basketbolseverlerin bir diğer beklentilerinin de geçmişte başarılı kadroda olanlar gibi yıldız oyuncuları sahada görmek olduğunu belirten Ene, bunun gerçekleşmesinin zor olduğunu dile getirdi.
“Vesely‘nin bir senelik ücreti kadardır bizim takım bütçemiz”
Ene, geçmişte TOFAŞ’ta forma giyen David Rivers’ın kendi pozisyonunda Avrupa’nın en iyi oyuncusu olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Rivers’ın geldiği zaman maliyeti Türkiye’de bir takım bütçesine denkti. Biz öyle bir şey yapamayız. Yıldız oyuncu oynayacaksa kendi Türk oyuncularımızdan yetiştirebiliriz. Onun için daha çok çalışacağız. Fenerbahçeli
Jan Vesely‘nin bir senelik ücreti kadardır bizim takım bütçemiz. Onun için biz öyle şeyler yapamayız. İyi yerli oyuncular yetiştireceğiz, iyi yabancılar bulacağız. Bizim iyi yabancı oyuncu bulup onların kalitelilerini takımımıza almamız lazım. Bizler bütçemize göre hareket ediyoruz. Diğer takımlar çok para harcayabilir ama biz kendimize göre hareket edeceğiz. Daha büyük bir mücadele vereceğiz. Bazen insanlar bolluk içinde arayışa girmiyorlar. Yeni şeyler yaratma enerjilerini kaybediyorlar. ‘Paranız olursa gideriz en iyisini alırız.’ diye düşünüyorsunuz ama parası olmayan kulüp, bir oyuncuyu daha çok çalıştırıp daha fazla emek veriyor. Kısıtlı imkanlar insanları arayışlara itiyor. Siz de Avrupa Ligi takımı olmayabilirsiniz ama iyi bir Avrupa Kupası takımı olabilirsiniz.”
“Harcadığı paranın değerini alan takım sayısı çok az”
Banvit’i çalıştırdığı dönemde
Galatasaray ile final oynadıklarında rakiplerinin 5’te 1 bütçesine sahip olduklarını hatırlatan Ene, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunları yapabilirsiniz. Bu yapılmayacak şeyler değil. Bunu devam ettirmek, doğru yabancıları seçmek önemli. Kulübün içinde çalışanların devamlı olması gerek. Bu anlamda devamlılığı sağlarsak, oynadığımız basketbolla bir ekol olursak gün gelecek bu parayla biz de başarı elde edebileceğiz. Bu ihtimalimiz var. Bu bana göre basketbol tarihinde önemli başarı olacak. Bir camia kulübü değiliz. Onun getirdiği seyirci desteği yok arkamızda. Bizim de bildiklerimiz var ve bunları kullanacağız. Türkiye’de çok gereksiz para harcıyoruz basketbola. Harcadığı paranın değerini alan takım sayısı çok az. Her sene büyük rakamlar çöpe gidiyor. Onun için kulüp olarak bu stratejiyi doğru kurmak lazım. Nereye gireceğiz neleri yapacağız, bu doğrultuda kaynaklarımızı nasıl kullanacağız? Onun için biz o konuda başarılı olacağımızı düşünüyorum.”
Kaynak: Anadolu Ajansı (Hüseyin Yeşilkavak)