by Anıl Can Sedef / info@eurohoops.net
Bu ropörtajın tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir. Tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Koç Saso Filipovski geçtiğimiz yıl Banvit’le tarihi bir sezon geçirmesinin ardından yeni bir kadro, yeni hedefler, yeni bir sistemle yeniden yola çıkıyor… Ancak Sloven basketbol adamının felsefesinde bir değişiklik olduğu söylenemez.
Filipovski, Antalya’da takımının katılacağı hazırlık turnuvası öncesi sorularımızı yanıtladı. Bandırma ekibinin yeni sezon hedefleri, transferleri, yerli yetenekleri, genç oyuncuların süre ve gelişim dertleri, ülkesi Slovenya’nın manşette olduğu basketbol gündemi…
Sloven koç hiçbir konuda sorularımızı yanıtsız bırakmadı, zaman zaman temkinli zaman zaman çarpıcı ifadeler kullandı:
Sohbetimize yaz ayını konuşarak başlayalım… Geçen yaz tüm yabancılarınız takımdan ayrıldı. Birini takımda tutma hakkınız olsa, hangisini seçerdiniz?
Elbette akla ilk gelen isim takımın lideri olan Jordan Theodore… Ama Edo Muric çok sayı atmasa da her yerdeydi, EuroBasket’te şampiyon oldu. Bu bir şey anlatıyor. Gediminas Orelik bizim için çok iyi bir şutördü, takım oyununa çok katkı yaptı. Bir babanın çocukları arasından en sevdiğini seçmesi çok zordur. Dolayısıyla hepsine ayrı ayrı saygı duyuyorum diyebilirim.
Geçen sezon çok organize, saha içindeki rollerin çok iyi tanımlandığı bir Banvit izledik. Ama dediğim gibi o takımdan birçok isim gitti. İzleyeceğimiz yeni Banvit nasıl bir takım olacak? Geçen senekine benzer mi, farklı mı? Nasıl tarif edersiniz?
Ben her zaman oyuncuların özellik ve tecrübelerine göre adapte olmaya çalışan bir koçum. Öncelikle benim oynatmak istediğim basketbolu oynayacağımızı söyleyebilirim. Ancak tabii ki oyuncuların yapabilecekleri çerçevesinde. Sistemimi her zaman oyuncularıma göre adapte etmeye çalışıyorum. Sahada oynayan, kazanıp kaybeden koç değil oyuncular. Bizim için yeni bir başlangıç. Yeni bir sistem kuruyoruz. Zaman içerisinde iyi basketbol oynayarak zaferler getirecek bir sistem kurmaya çalışacağız. Şu an sadece yeni hedefleri olan yeni bir takım olduğumuzu söyleyebilirim.
Turgay Zeytingöz kendisiyle sohbetimizde geçen sezon Jordan Theodore’a bağımlı bir takım olduğunuzu söyledi. Bu yıl iki oyun kurucunun bulunacağı yeni bir plan üstünde çalıştığınızı da belirtti. Bu sezonki yeni sistemin ana noktalarından biri bu mu olacak?
Geçen sezon en çok sıkıntı çektiğimiz şeylerden biri buydu: Theodore sahadan çıktığında aynı ritmle oynayamıyorduk. Elimizde onu tam olarak yedekleyebilecek bir oyuncu yoktu. Bu yaz kadromuza iki oyun kurucu kattık, ikisi de aynı zamanda combo guard’lar, skor üretebiliyorlar. Furkan Korkmaz’ın gidişi nedeniyle Can Altıntığ’ı getirdik. Mali gücümüz diğer kulüplere nazaran çok yüksek olmadığı için tecrübeli Türk isimleri getirmek bizim için kolay değil. Bu yüzden Can’ı getirebildiğimiz için çok mutluyum. Tecrübeli, geçmişte çok iyi koçlarla çalışmış bir oyuncu. Ayrıca bir alt ligden basketbolun en üst kümesine döneceği için çok çalışıyor. Guard rotasyonumuzun yeniliği bizim için önemli olacak.
Tarihi bir sezon geçirmiş olarak bu yeni sezona başlıyorsunuz. İki final, tarihte ilk kez kupa… Bu sezonki hedef nedir? Bu yeni takım için başarıyı nasıl tanımlarsınız?
Ben başarının her zaman şu ana odaklanarak geldiğini söylerim. Şimdi maksimumu verirseniz gelecek de parlak olur. Şu an hiçbir şey yapmadan sadece geleceği düşünürseniz, başarı gelmeyecektir. Felsefem hep adım adım düşünmektir. Şu an ilk adımı atıyoruz, bundan sonrası için en önemlisi de bir sonraki ilk adımımız olacak. İyi basketbol oynamak, herkesle yarışmak, herkese karşı kazanmak istiyoruz. Her maça böyle bakacağız. İşin sonunda ne başardığımızı göreceğiz.
Daha önceki röportajlarınızdan oyuncu gelişimine, genç oyuncuların gelişimine çok önem verdiğinizi biliyoruz. Gelecek sezon çıkış yapmasını, takıma önemli katkı vermesini beklediğiniz Türk oyuncular kimler?
Elimizde birçok genç oyuncu var. Çoğu 19-20 yaşında. Geçen sezon çok sakatlık geçiren bir genç oyuncumuz vardı: Tolga Geçim. Ondan bu sezon daha büyük katkı bekliyorum. Ayrıca oyuna karşı tavrı ve çalışması konusunda da değişim bekliyorum. Güçlenmesini istiyorum. Çok yetenekli bir oyuncu ama güçlenmesi ve sakatlıklardan uzak kalması gerekiyor.
Oyuncularının zihinsel gelişimine de çok önem veren bir koç olduğunuzu biliyoruz. Bir sezonluk çalışmanız sonrasında Banvit’te genç oyuncuların bu konuda nasıl bir gelişim gösterdiğini düşünüyorsunuz?
Ben bu konuda her şeyin mümkün olduğuna inanırım. Ancak yardım istemeyen insana yardım edemezsiniz. Daha doğrusu yardıma ihtiyacı olduğunu düşünmeyen kişiye yardım edemezsiniz. Yalnızca gelişim göstermek isteyen kişi, gelişim ve değişim gösterebilir. Aynı yöntemle aynı şeyleri tekrarlayarak bir şeylerin değişmesini bekleyemezsiniz. Öncelikle siz değişmelisiniz ki bunun sonucunda yaptıklarınız değişsin ve ortaya bir sonuç çıksın. Benim için şu sebepten zihinsel gelişim ve zihinsel koçluk çok önemli: Bir insanın kendini, tutkularını, korkularını, sakinliğini, hırsını tanıması… Çünkü oyuncular kendini tanıdıkça takımlarına katkısı artar. Kağıtlarla değil insanlarla çalışıyoruz. Bu yüzden işin mental yönüne çok önem veriyorum. Ama başında da söylediğim gibi yardıma ihtiyacı olmadığını düşünen birine yardım edemezsiniz.
Tolga’nın daha iyi katkı vermesi gerektiğini söylediniz… Sahada onun için nasıl bir rol öngörüyorsunuz? Geçen sezon Furkan’ın yaptığı katkıyı yapabileceğini düşünüyor musunuz, örneğin?
Furkan, Furkan gibi; Tolga, Tolga gibi katkı verir. Her oyuncu özeldir. Ancak söylediğim gibi Tolga’nın önce zihnen ve bedensel olarak güçlenmeye ve sağlıklı kalmaya kafasını vermesi lazım. Sonra büyük adımlar atacaktır. Çok iyi bir saha görüşü var, harika bir pasör, oyunu çok iyi okuyor, ayrıca çok soğukkanlı ve konsantre yani zor durumlarda sakin kalıp akıllı hamleler yapabiliyor. Takıma katkı yapması da özellikleri çerçevesinde olacak: Takımı organize edebilir, paslarıyla ve zekasıyla. Ama skor da üretebilir, rakipleri zorlayabilir. Bence o birden çok pozisyonu oynayabilecek, tam bir basketbol oyuncusu.
Banvit geçen sezon aç oyuncularla yola çıktı, iki final yaptı. Bu sezon da aç, kanıtlayacak bir şeyi olan oyuncularla yola çıkıyorsunuz ama düşük profilli isimler. Bu kasıtlı bir strateji mi? Türkiye’de Banvit’in böyle bir felsefesi olduğunu söyleyebilir miyiz?
Elbette oyuncuları seçerken benim için en önemli şeylerden biri bu. Oyuncuların başarıya aç isimler olması. Aç olmayan insan karnını da doyurmaz. Benim için oyuncu seçiminde bu boyut çok önemliydi. Yüksek seviyelere çıkma isteği olan, bir şeyler kanıtlama isteği olan, gelişmek isteyen isimler bulmak… Buna göre de seçim yaptığımızı, gelişmek isteyen, aç oyuncular bulduğumuzu düşünüyorum. Evet, böyle bir felsefemiz olduğunu söyleyebiliriz. Aç ve hırslı bir oyuncu değilseniz hedefleri olan bir organizasyonda hiçbir şey başaramazsınız.
Geçen sezonki oyuncularınızdan bahsetmişken… Furkan Korkmaz’ın NBA’deki geleceğini nerede görüyorsunuz? Sizce tavanı nedir? Onun için çok önemli bir antrenörsünüz, profesyonel kariyerindeki en önemli çıkışı sizin koçluğunuzda yaptı. Ona çok katkı yaptığınız söylenebilir.
Geçen yıl Furkan takımımda olduğu için çok mutluydum. Şöyle demek lazım: Benim yardımımı en çok kullanan isimlerden biri o oldu. Aç bir oyuncuydu, çok çalışkandı, harika bir kişilik. Başka takımlarda oynayacağı için en önemlisi onun rolü ve yeni koçunun sistemi olacak. Bana göre o Alexey Shved’e çok benzer bir oyuncu. Hem skor yapabiliyor hem içeri girebiliyor, çok hızlı, elleri çok becerikli, aynı zamanda zeki. Onu tüm kalbimle destekliyorum, NBA’de harika bir kariyer yapacağını düşünüyorum.