By Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
Darüşşafaka‘nın yenilenmiş kadrosunun en önemli transferlerinden Howard Sant-Roos, takımının medya gününde Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu. Kübalı oyuncu Darüşşafaka‘yı neden seçtiğinden, Kübalı bir genç olarak basketbola başlama hikayesine kadar birçok konuda samimi demeçler verdi.
Eurohoops: “Öncelikle Türkiye’ye hoş geldin. Darüşşafaka’yı neden seçtin, Euroleague takımlarından teklifler almış mıydın?”
Sant-Roos: “Evet, Euroleague’den teklif aldım, Maccabi‘den. Teklif nedeniyle çok heyecanlıydım ancak sonra Darüşşafaka ihtimali ortaya çıktı, koç Blatt, İstanbul, Türkiye Ligi’nin seviyesi gibi dört gözle beklediğim faktörler nedeniyle buraya geldim.”
Eurohoops: “David Blatt hakkında ne düşünüyorsun, onunla çalışmak nasıl bir duygu?”
Sant-Roos: “Çok akıllı bir adam. Onun yaptıklarına saygı göstermek zorundasınız. Onunla çalışmak ve bu macerada birlikte olmak çok istiyordum. Ondan elimden geldiğince çok şey öğrenmek istiyorum.”
Eurohoops: “Darüşşafaka bu sene yeniden kurulmuş bir ekip. Takım kimyası ve takım arkadaşların hakkında ne söylemek istersin?”
Sant-Roos: “Şu ana kadar her şey iyi gidiyor. Hepimiz genç oyuncularız ve buraya neden geldiğimizin farkındayız. Çok çalışıyoruz. Dediğim gibi her şey çok iyi gidiyor, saha içinde de saha dışında da.”
Eurohoops: “Hazırlık dönemi nasıldı? Tek mağlubiyet yaşadınız ve gayet iyi göründünüz.”
Sant-Roos: “Dediğiniz gibi iyi geçti, son derece güçlü takımlara karşı oynadık ve iyi sonuçlar aldık, takım kimyasını da oluşturmaya başladık. Koç bu konuda çok iyi bir iş yaptı, birçok yeni oyuncu olmasına rağmen birbirimizi hızlı şekilde tanıdık ve herkesin konsantrasyonunu sağlamasıyla birlikte iyi bir hazırlık dönemi geçirdik. Herhangi bir şikayetim yok!”
Eurohoops: “Takımınızın en iyi yönleri sence nelerdir?”
Sant-Roos: “Çok açız. Kazanmaya açız ve her kulvarda gidebileceğimiz en iyi yere kadar gitmek istiyoruz.”
Eurohoops: “Darüşşafaka geçtiğimiz yıl Euroleague’de mücadele etti, playoff’lara kaldı ve kadrosunda Bradley Wanamaker, James Anderson, Marcus Slaughter gibi yıldız isimler vardı. Bu sizi baskı altına alıyor mu?”
Sant-Roos: “Hayır. Her oyuncu farklıdır, her takım farklıdır. Yetenekleri farklılık gösteren oyuncularız ve işimizi yapıyoruz.”
Eurohoops: “Eurocup’ta mücadele edeceksiniz, turnuvadaki hedefiniz nedir? Eurocup’ı bir Euroleague’e dönüş bileti olarak görüyor musunuz?”
Sant-Roos: “Tabii ki. Sezon başında iyi düşünmek, olumlu bakmak zorundasınız. Eğer ‘Biz bu kupayı alabiliriz’ diyerek sezona girerseniz her şey daha iyi olur. Biz de içinde bulunduğumuz her kulvarda şampiyonluk hedefiyle yola çıkıyoruz.”
Eurohoops: “Türkiye Ligi hakkında ne biliyorsun, burası gibi rekabetçi bir ligde oynamak senin için iyi olacak mı?”
Sant-Roos: “Kesinlikle, kesinlikle. Avrupa’nın ‘kesin olarak’ en iyisi olmasa da, en iyi ligleri arasında bulunduğunu duydum. Bu ligde oynamak benim için birçok yeni imkan açacaktır.”
Eurohoops: “Basketbol dünyasında pek fazla bilinmeyen bir ülkeden, Küba’dan geliyorsun. Basketbol oynamaya nasıl başladın, zorluklar yaşadın mı?”
Sant-Roos: “15 yaşında İtalya’ya gittim ve o zaman basketbol oynamaya başladım. Ancak babam, amcam, kız kardeşlerim yani ailemdeki neredeyse herkes basketbolu daha önceden oynamıştı. İlk olarak 16 yaşında basketbol oynamaya başladım desem de daha öncesinde de sokakta, üçe üç maçlarda oynuyordum.”
Eurohoops: “Son olarak, küçükken idolün var mıydı, varsa kimdi?”
Sant-Roos: “Scottie Pippen diyebilirim. Çünkü oyunun her iki yönünü oynayabilen bir oyuncuydu, savunmada da hücumda da son derece etkiliydi. Bu yüzden onu seçmiştim.”