Eurohoops Analiz: BSL Açılış Raporu

09/Eki/17 15:57 Ekim 9, 2017

Utkan Sahin

09/Eki/17 15:57

Eurohoops.net

Tahincioğlu Süper Ligi’nde merakla ve özlemle beklediğimiz sezon sonunda başladı.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Üç aylık özlem sonunda biterken Tahincioğlu Süper Ligi geri döndü. Hem de ne geri dönüş!

Ligin iki favori takımı Anadolu Efes ile Darüşşafaka sezona yenilgiyle başlarken, son şampiyon Fenerbahçe Doğuş ile son finalist Beşiktaş Sompo Japan ise rakiplerinin aksine sezona galibiyetle girdi.

Karışık bir yaz dönemi geçiren Galatasaray Odeabank ise ilk hafta herkese mesaj veren bir galibiyet alırken zirve için iddialı olduğunu gösterin.

Gelin bütün maçlara birebir odaklanalım ve ilk hafta neler olduğunu görelim!

Başlamadan önce ilk haftanın ödüllerine ve haftanın istatistik liderlerine bakmayı da unutmayın!

Galatasaray Gaziantep’i Hopson ve Göksenin’le Rahat Geçti

Çok değil, iki hafta önce TÜBAD Turnuvası’nda Gaziantep karşısında moral bozucu bir yenilgi alan Galatasaray, ligin ilk haftasında ise bambaşka bir görüntü ortaya koydu.

Üçüncü çeyrekte temponun düştüğü anlar dışında Gaziantep’i sahadan silen Sarı-kırmızılı ekip, haftanın en farklı galibiyetini almayı başardı.

Galatasaray‘ın bizlere ilk hafta gösterdiklerine bakarsak; en önemlisi savunmada ortaya koydukları plandı.

Koç Erman Kunter, atletik oyuncularla dolu bir kadro kurdu ancak forvetlerin savunma isteğinin ne seviyede olacağı sezon öncesi soru işaretiydi. İlk hafta itibariyle Galatasaray bunu en yüksek seviyede tutmayı başardı ve pas kanallarına yapılan yoğun baskıyla Gaziantep’i dağıttı. Burada riskli yapılan savunma için arkada Hendrix ve Christmas gibi potayı savunan isimler olması da Sarı-kırmızılı ekibin planını kusursuz yaptı.

Savunmadaki performans doğal olarak hücumu da etkiledi. Galatasaray savunmayı yüksek seviyede tuttuğu her an hücumda isteği tempoyu buldu ve kolay sayılar buldu. Burada temponun yavaşladığı üçüncü çeyreğe baktığımızda, Koç Erman Kunter‘in yaratıcı oyuncu olarak Emir’i kullandığını gördük. Emir, uzunlarla ikili oyun oynayarak set set hücumu için bir opsiyon yarattı ancak daha ilerisi için Galatasaray’ın set set hücumları için başka opsiyonlar daha yaratması gerekiyor.

Kaybeden tarafta ise ilk yarıda felaket bir hücum performansı izledik. Bu Gaziantep’ın alışık olduğumuz maç içerisindeki dalgalı performansı için bile çok uç bir performanstı.

Hücumda çok hareketsiz kalan Dedas’ın öğrencileri, sudan çıkan balığa döndü ve ilk yarıda sadece 19 sayı atabildi.

Dedas ikinci yarıda hücumun merkezine Rudd’u yerleşince hücumdaki hareketsizliği bozdu ancak uzun vadede onlarında Mark Lyons’tan aldıkları verimi gözden geçirmeleri gerekiyor.

Lyons önemli yetenekleri olan bir guard ancak yıllardır asla bu yeteneklerini takım için kullanamadı. Böyle devam ederse de Gaziantep için de bir sorun olacak.

Fenerbahçe Doğuş’un Açılışı Banvit’e Fazla Geldi!

Son şampiyon Fenerbahçe Doğuş ise Cumhurbaşkanlığı Kupası sonrası ligin ilk haftasında da Banvit karşısında rahat bir galibiyet aldı.

Sarı-lacivertli ekip, resmi maçlarda 31 Mart’tan beri kaybetmiyor, evinde ise 2014-2015 sezonunun üçüncü haftasından beri kaybetmiyor. Ve bunların sahada yarattığı özgüven çok açık bir şekilde gözüküyor.

Yeni bir takım olmasına rağmen Banvit karşısında hücumda sürekli doğru oynayan Sarı-lacivertli ekip, yetenek seviyesinin çok yüksek olmasıyla birlikte Bandırma ekibi için durdurulamaz bir hale geldi.

Fenerbahçe‘de özellikle Kostas Sloukas, takım birbiriyle oynamayı öğrenirken takıma çok doğru bir liderlik yapıyor ve her şeyin yolunda gitmesini sağlıyor.

Yeni transferlerden Jason Thompson ise özellikle ikinci yarıda orta mesafeden arka arkaya soktuğu şutlarla Fenerbahçe taraftarının gözüne girmeyi başardı.

Kaybeden tarafta ise iki maçta guardların uyumsuzluğu çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Odum bu maçta bireysel olarak iyi oynasa da Taylor ile ikisi şu ana kadar takımın hücumunu yukarıya çekmek bir yana daha baltaladı. Bu ikisinin birbirleriyle oynamasının yolunu bulması Koç Filipovski’nin şu anki en büyük sınavı.

Savunmada ise pota altındaki atletizm eksikliği çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor ve transfer olmadan koçun bunu çözmesi çok mümkün değil.

Son olarak Tolga Geçim, kupa maçı sonrası bu maçta da ortaya koyduğu performansla iyi bir sezon geçirebileceğinin ışıklarını gösterdi.

Mejia Bombaladı, TOFAŞ Daçka’yı Devirdi

Bu sezon 7DAYS EuroCup’ta mücadele edecek iki takımımız ilk hafta Bursa’da karşı karşıya gelirken TOFAŞ mükemmel bir oyunla sahadan galibiyetle ayrıldı.

TOFAŞ’ın galibiyetinin şöyle bir önemi var; Daçka birinci çeyrek dışında kötü basketbol oynamadı. TOFAŞ buna rağmen sürekli doğru basketbol oynayarak Daçka‘nın geri gelmesine izin vermedi.

Yani sıradan bir galibiyet almadı Bursa ekibi. Sezonun devamı için mesaj veren bir galibiyet aldı.

İlk çeyrekte Morgan’ın pota altındaki üstünlüğünü çok iyi kullanan TOFAŞ, ikinci çeyrekte ise ikili oyunlarla sürekli Owens’ı kullandı. Daçka savunması içeriye gömülmeye başlayınca da Mejia ile cezayı kesti. Bütün bunlar birleşince de ortaya hücumda kusursuz bir performans ortaya çıktı.

TOFAŞ ayrıca, geçen sezon kanat savunmasında yaşadığı sıkıntıyı, uzun rotasyonun atletizmiyle bu sene ilk maçta minimuma indirmeyi başardı. Barış ve Mejia’nın hücumda takıma böyle liderlik yaptığı evindeki her maçta TOFAŞ, rakip kim olursa olsun maçı kazanabilir.

Daçka tarafında ise hem eksikleri hem de artıları açık bir şekilde gördük.

Eksilerden başlarsak, Blatt’in takımının pota altı savunmasında sorunları var. Özellikle Eric’in sahada olmadığı her savunmada eksi yazdılar ve karşılığında potalarında 97 sayı gördüler. Daçka atletizm avantajıyla ön alanda savunmayı dirençli tutabilecek bir takım ancak arkası bu kadar eksi yazdığı sürece savunmayı oturtmaları mümkün değil.

Artılarda ise hücumdaki potansiyeli söyleyebiliriz. Bu maçta bile zaman zaman bunu bize açık bir şekilde gösterdiler.

Tempoyu her buldukları anda durdurulması çok zor bir çığ topu haline geldiler. Çok fazla yetenekli opsiyonları var ve eğer savunmada problemleri çözerlerse Eurocup için çok iddialı hale gelebilirler.

Beşiktaş, Trabzonspor’u Son Çeyrekte Sertaç’la Yıktı

Son finalist Beşiktaş ise savunmada felaket başladığı maçta Trabzonspor’u Sertaç Şanlı ile devirdi.

Bundan birkaç yıl önce Sertaç için bu cümleleri kullansak herkes şaşırırdı ancak Sertaç, Ufuk Sarıca‘nın öyle bir gelişim gösterdi ki bunu hak etti. Yerli pivot, belki oyunun eksik yönlerini gidermedi ama iyi yapabildiği şeyleri daha iyi yaparak önemli bir opsiyon haline geldi ve bu maçı çözdü.

Takıma bakarsak ilk çeyrekteki savunma performansının çok fazla Siyah-beyazlı ekipten kaynaklandığını düşünmüyorum. Trabzonspor üç sayı çizgisinin arkasından düşünmeden kaldırıp atan bir takım ve ilk çeyrekte çok yüzdeli soktular. (6-8) Ancak maçın devamında hem bu yüzde düştü hem de Beşiktaş savunma konsantrasyonu artırdı ve işler normale döndü.

Hücumda ise Beşiktaş oyun kurucu eksikliğini çok fazla hissetti. Boatright sakatlanıp oyundan çıkıncaya kadar bile bu konuda takımını iyi yönlendiremedi ve bütün yük Strawberry‘in üstüne kaldı. Strawberry bunu yapabilecek oyuncu ancak sezon boyunca bunu devamlı olarak yapabilmesi büyük bir soru işareti.

Kenan’ın son çeyrekte oyuna girdiği bölümde bile bu konuda çok şey değişti. Bu yüzden Beşiktaş’ın öncelik olarak bu konudaki problemlerini çözmesi gerekiyor.

Trabzonspor’da ise ilk maçta Koç Zare Markovski’nin maç öncesi ve içerisinde aldığı kararlar Karadeniz ekibinin performansını direkt bir şekilde etkiledi.

Trabzonspor, hücumda tempoyu sürekli zorlayan, dış atış bulduğu anda kullanan ve potansiyelli bir takım ancak Markovski, yabancı sınırı yüzünden Sarunas Vasiliauskas’ı dışarıda bırakması oyun sistemine darbe vurdu.

Böyle bir oyun oynayacak takımının, oyun içerisinde tempoyu düzenleyecek bir oyun kurucuya ihtiyacı olur. Markovski bunu yapabilecek tek oyuncusunu dışarıda bırakınca Trabzonspor başı kesilmiş tavuğa döndü.

Üçlüklerin girdiği her an maçın içinde kaldılar ama son çeyrekte üçlükler girmeyince maçtan düştüler. Bu yüzden Markovski bu oyunu geliştirmek istiyorsa, Vasiliauskas’ı sahada tutmak zorunda.