By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Ligin ikinci yarısını, ilk yarısına göre kesinlikle daha heyecanlı başladı. Basketbolseverler, bu hafta galibin son toplarda belli olduğu birçok maçı izleme şansı buldu.
HAFTANIN GÖRÜNÜMÜ
Mesela, ligin en formda takımı ile liderinin karşı karşı geldiği maç oldukça heyecanlıydı. İki takımın da kötü hücum ettiği maçta son bölümü daha iyi oynayan taraf olan Banvit, evinde Fenerbahçe’yi mağlup etti ve üst üstte altıncı galibiyetini aldı. Haftanın bir diğer kötü hücum edilen maçı da ise nefesleri kesti. Darüşşafaka ile TOFAŞ, Ayhan Şahenk’ın mükemmel (!) salonunda sayı bulmakta zorlanırken maçı kazanan taraf hücum ribaundlarını domine eden TOFAŞ oldu.
Evinde Trabzonspor’u konuk eden Beşiktaş ise çekişmeli geçen maçta Sertaç Şanlı‘nın performansıyla sahadan galibiyetle ayrıldı. Selçuk Ernak ve öğrencilerinin ise yükselişi bu hafta da sürdü. Evinde Büyükçekmece’yi konuk eden Sakarya, Metecan Birsen’in harika performansıyla bir galibiyet daha aldı ve ligde dördüncü sıraya yükseldi.
Ergin Ataman ile birlikte yükselişe geçen Anadolu Efes ise evinde Pınar Karşıyaka’ya karşısında rövanşı aldı. Stimac‘ın önderliğinde 3. çeyrekte fark yaratan Efes, üst üstte dördüncü galibiyet aldı. Playoff yarışını ilgilendiren maça ise Ivan Buva damgasını vurdu. Hırvat pivotun harika oynadığı maçta İstanbul BBSK, evinde Eskişehir’i mağlup ederken yarışa tutundu. Lige çok iyi başlayan Eskişehir ise arka arkaya 3. yenilgisini aldı.
Avrupa’da kritik bir galibiyet alan Galatasaray, lige de iyi dönerken deplasmanda iyi bir basketbol oynayarak Gaziantep’i mağlup etti ve 5 maçlık yenilgi serisine son verdi. Haftanın son maçı ise en zevkli maçıydı. Düşme hattını ilgilendiren maçta nefesler kesilirken yerli rotasyonundan çok iyi katkı alan Uşak, Yeşilgiresun’u mağlup etti. Üst üstte 3. galibiyetini alan Uşak, uzun süre sonra düşme hattından kurtuldu.
HAFTANIN MVP’Sİ
IVAN BUVA (ISTANBUL BBSK) 30 sayı – 5 ribaund – 4 asist – 5 top çalma
Sezonun ilk yarısında en iyi beşe seçtiğimiz Ivan Buva, ikinci yarıya belki de sezonun en iyi bireysel performansı sergileyerek başladı.
Karşısında NBA tecrübesi olan uzunlar olmasına rağmen harika bir performans sergileyen Hırvat pivot, sahada 30 dakikada her şeyi yaptı. Eskişehir’in uzunlarını denize döken Buva, 30 sayı, 5 ribaund, 4 asist ve 5 top çalmayla ligde son zamanlarda izlediğimiz en iyi performanslarından birini sergiledi.
Buva, kariyeri boyunca çok iyi bitiriciydi fakat bu sezon hücumda opsiyon olarak yapamadığı hiçbir şey yok. Eskişehir karşısında 11-19 saha içiyle oynayan Hırvat pivot, üç sayı çizginin arkasından ise 2-3 ile oynadı.
HAFTANIN İLK BEŞİ
- Adas Juskevicius (Galatasaray) 19 sayı, 3 ribaund: Gran Canaria maçıyla harika bir başlangıç yapan Juskevicius, Gaziantep deplasmanında da sahanın yıldızıydı. Galatasaray’ın dört kısalı yeni sisteminde bitiricilik rolünü üstlenen Juskevicius, birçoğu kritik anlarda olmak üzere 4-6 ile üçlük attı ve Galatasaray’ın dört maç sonra ligde kazanmasını sağladı.
- Jordan Hamilton (Uşak) 18 sayı, 7 ribaund, 9 asist: Bir NBA oyuncusu olarak Hamilton’ın Avrupa kariyeri hiçbir zaman beklenen seviyede olamadı. Bunun en büyük sebebi, yeteneklerinden daha çok uyumsuz karakteriydi. Fakat Aziz Bekir’in takıma geçmesiyle birlikte takıma aidiyet duygusu artan Hamilton, Yeşilgiresun maçında neler yapabileceğini herkese gösterdi.
- Metecan Birsen (Sakarya) 18 sayı, 13 ribaund, 4 asist: Yetenekli, genç Türk oyuncular için üst seviyeye çıkarken en büyük sıkıntı oyun içerisinde nasıl bir katkı verebileceklerini çözemiyor olmaları. Benzer bir süreçten geçen Metecan ise Sakarya ile birlikte bu sorunu çözerken sahadan büyük fark yaratmaya başladı. Sakarya’nın fiziksel üstünlük kurmak istediği beşlerine harika uyum gösteren genç oyuncu, bu hafta Büyükçekmece karşısında ise kendi adına sezonun zirvesine çıktı.
- Ivan Buva (İstanbul BBSK) 30 sayı, 5 ribaund, 4 asist: Tek kelimeyle kusursuzdu.
- Sertaç Şanlı (Beşiktaş) 22 sayı, 8 ribaund, 3 asist: Sertaç için elimdeki övgü dolu sıfatlar tükendi ama o hala bizleri etkilemeye devam ediyor. Beşiktaş’ın kötü oynadığı maçta yine parlayan milli pivot, özellikle 2. çeyrekteki performansıyla takımının kazanmasında büyük rol oynadı ve kariyer rekorunu kırdı.
HAFTANIN TAKIMI / BANVİT
10. haftanın sonunda sadece dört galibiyeti olan Banvit, ligin en hayal kırıklığı olan takımlarından biri olma yolunda büyük bir hızla ilerliyordu ancak 10. haftadan sonra bunu tamamen değiştirdiler.
Hem ligde hem de Avrupa’da son 11 maçını kazanan Filipovski’nin öğrencileri, bu hafta ise lig lideri Fenerbahçe‘yi evlerinde mağlup etmeyi başardı. Üstelik bunu kötü hücum ettikleri ve kötü şut attıkları bir maçta başardılar.
Banvit, savunma sertliği ve kazanmanın verdiği özgüven ile Fenerbahçe karşısında asla pes etmezken son bölümü de harika oynayarak önemli bir galibiyet aldı.
Hiç kuşkusuz Ocak ayının en iyi takımı onlar. Her şey çok kötü giderken Efes, Fenerbahçe, Galatasaray, Karşıyaka ve Darüşşafaka‘yı mağlup ederek yukarı tırmandılar ve şu anki form durumlarıyla Türkiye Kupası’nın en büyük favorisi yine onlar.
HAFTANIN KOÇU / AZIZ BEKIR (UŞAK)
Ne oynadığını bile anlamadığımız, ligden düşmesine kesin gözüyle baktığımız Muratbey Uşak, Aziz Bekir dönemiyle birlikte büyük bir değişim gerçekleştirdi.
Ligde ilk 13. haftada tek galibiyet alan Uşak, son üç hafta da ise direkt rakipleri karşısında çok önemli galibiyetler aldı. Takımın gösterdiği bu değişim de başrolü oynayan Aziz Bekir’in bütün bu değişimi transfer olmadan yapmayı başarması onu çok daha özel kılıyor.
Elindeki kadronun nasıl bir oyun oynayacağını biçimlendirdi ve bu biçimlendirmeye göre bütün oyuncuların sahadaki verimini artırdı. Ligin ilk yarısını felaket geçiren Calloway, kendi istatistiklerinden başka hiçbir şeye önem vermeyen Hamilton ve ligin ilk yarısında sadece oynamak için oynayan Şafak Edge’nin son üç haftadaki çıkışları ortada.
Uşak, kadro kalitesi olarak hala zor durumda ancak Koç Aziz Bekir, elindeki imkanlarla orada harika işler çıkartıyor.
EN İYİ KAYBEDEN PERFORMANSI
LUIGI DATOME (FENERBAHÇE) 20 sayı, 5 ribaund, 2 asist
Son zamanlarda EuroLeague’de katkısı düşen Gigi Datome, kendisinden beklenen patlamayı Bandırma’da yaptı.
Datome, Fenerbahçe‘nin kötü hücum ettiği maçta sol üçlük çizgisinin bir adım içerisinden arka arkaya oynadığı sırtı dönük oyunlarla takımını ayakta tuttu. Bunu yaparken de çoğu zaman çok zor şutlar atmak zorunda kalsa da 8-9 gibi oldukça yüksek bir yüzdeyle oynadı.
Fakat onun bu performansı Fenerbahçe’ye galibiyet için yeterli olmadı.
HAFTANIN HAYAL KIRIKLIĞI / YEŞİLGİRESUN
İki yaz önce maddi olarak zorluklar yaşayan Yeşilgiresun, bence öncü bir karar alarak ligdeki genç yerlileri belirli bir düzen içerisinde oynatmaya karar verdi.
Bunun arka planı hakkında birçok iddia ortaya atıldı ancak buna sadece bir sonuç olarak bakarsak, 1.5 yıllık süreçte bu karar sayesinde birçok genç oyuncu oynama şansı buldu ve kendilerini geliştirdiler.
Yeşilgiresun da bu süreçte her zaman beklentilerin üstüne çıktı.
Fakat Ahmet Kandemir’in gelişiyle birlikte bütün bu söylemler bir anda kayboldu. Kişisel olarak Türk oyuncu oynamış yada yabancı oyuncu oynamış hiç umurumda değil. Dünyada pasaport değerinin kaybolması gerektiğine inanan bir insanım fakat Yeşilgiresun, belirli bir planla geldiğini söyledi ve bunu çok güzel oynadı ancak bir koç değişikliğiyle birlikte bundan vazgeçti.
Ahmet Kandemir’in bu konuda bence hiçbir suçu yok. Tamamıyla bir koç karakteri. Daha hazır oyuncularla oynamak istemesi onun bir tercihi. Burada hayal kırıklığı yaratan taraf yönetim. Bu kadar üstüne basa basa çizdiğiniz projeden, bu kadar verim alıyorken bir anda vazgeçmek hiç mantıklı ve doğru değil.