By Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi, Avrupa’da kurulan en iyi kadrolardan bir çoğuna ev sahipliği yapan bir lig. Bu da biz Eurohoops’u biraz düşünmeye itti ve kendimizi “hangi oyuncu hangi takımda oynasa daha iyi olurdu?” demekten alamadık.
Bu yazıda seçtiğimiz 10 “fantezi” transferi ve sebeplerini okuyacaksınız. Biz düşünürken ve tartışırken çok eğlendik, sizin de yazıdaki transferleri eğlenerek düşüneceğinizi umuyoruz.
Darüşşafaka – Barış Ermiş
Darüşşafaka bu sezon sadece ligimizde değil, Avrupa’nın iki numaralı kupası 7DAYS EuroCup için de heyecan verici bir kadro. Michael Eric içeriyi kapatıyor, Sant-Roos tüm pis işleri yapıyor, JaJuan Johnson iki pozisyonu da hakkıyla oynuyor ve Scottie Wilbekin rakiplerine acımıyor.
Ancak bu kadronun bir eksiği var. O da sakinlik ve akillik. Özellikle yarı saha hücumuna kaldığı zaman hücum planı çözülen Darüşşafaka’nın, yarı sahada takımı toparlayacak ve takımın oyun planına olan sadakatini arttıracak bir beyne ihtiyacı var.
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde bu özellikle barındıran en iyi oyuncu, TOFAŞ’ın 35’lik kaptanı Barış Ermiş! Geçen yılların ardından 35 yaşında oyununun en “olmuş” halini oynayan Barış Ermiş, bu sezon TOFAŞ’ın ligde final adayı olmasında büyük pay sahibi.
Alan görüşü, ceza şutu ve en önemlisi takıma yaptığı “saha içi koçluğu”yla ligin en özel performanslarından birini ortaya koyan Barış Ermiş, eğer Darüşşafaka’nın kadrosunda olsaydı; Daçka adına başka şeylerden bahsedebilirdik.
Bu yazıda takımlara fantezi transfer yazdığımıza göre, bu transferler takımların eksiklerine hizmet etmeli. Anadolu Efes kadrosuna baktığımız zaman iki büyük eksik göze çarpıyor. Biri pass-first kısa, diğeri de kanat atletizmi.
Ligin en iyi pass-first kısası olan Barış Ermiş’i bir önceki bölümde Darüşşafaka‘ya gönderdik, ee Türkiye Kupası gösterdi ki Krunoslav Simon da bu eksiği doldurabiliyor. Onun için atletizm eksiğini, bu işin piri bir oyuncuyla kapatmak gerekiyor.
Bu konuda aklıma ilk gelen isim, Fenerbahçe Doğuş‘un bu sezon pek de faydalanamadığı Nikola Kalinic. Ne kadar Ergin Ataman, yarı saha hücumunda doğrudan etki yaratamayan oyuncu sevmese de o günün şartları gereği kullanmak zorunda kaldığı Malik Hairston’la yaptıkları da ortada.
Ayrıca Nikola Kalinic, savunmanın yanında çok oturmayan post oyunuyla da Anadolu Efes‘e bir katkıda bulunabilir. Zira Vladimir Stimac hariç potaya arkası dönük şekilde yaklaşacak oyuncusu da bulunmuyor Efes‘in. Ama bunları söylerken Kalinic’in sağlam halini kast ettiğimi de not etmem gerekiyor.
TOFAŞ – Osiris Eldrigde
TOFAŞ, oyuncularının ve koç ekibinin performansıyla bu sezon Basketbol Süper Ligi’nde izleyenleri en çok şaşırtan takım. Bunu PTT Türkiye Kupası zaferiyle de taçlandırdılar ancak Türkiye’nin en büyük kupası için sahip olmaları gereken bazı şeylere sahip değiller:
Büyük maçlarda oyununu kabul ettirme! TOFAŞ’ın ligin kafaya oynayan takımlarına karşı derecesi hiç fena sayılmaz ancak Bursa’da Fenerbahçe Doğuş‘la oynadıkları maç bize asıl sorunlarını anlatacak nitelikteydi. TOFAŞ, sert rakiplerine oyununu kabul ettiremiyor.
Bunu da takıma kas kütlesi ekleyerek çözebilirsiniz. Ligimizde TOFAŞ’a en uygun sertlik eklemesi de Bursa’dan biraz uzakta, Trabzon’da bekliyor. Yıllardır alt ve üst seviyede ülkemizde oynamış Osiris Eldridge.
Eldrigde’in ligimiz için özel bir savunmacı olduğunu söylemeye gerek yok. İpleri bırakıldığı zaman fena da bir skorer sayılmaz ancak Basketbol Süper Ligi deneyiminde bu özelliği biraz köreldi. Ancak TOFAŞ, Paunic transferinde takıma nicelik olarak değil nitelik olarak ekleme yapıp kadroya Eldrigde stili atlet bir combo-forvet eklese Basketbol Süper Ligi’nin en büyük iki final adayından biri olurdu.
Büyükçekmece – Moustapha Fall
Özhan Çıvgın, takımıyla beraber Süper Lig’e adım attığından beri ortaya bir basketbol fikri koymayı başarmış bir koç Kabaca anlatmak gerekirse Özhan Çıvgın, bir skorer kısayı yaratıcılık-savunma-skorerlik özelliklerini alabildiği iki kanat oyuncusuyla destekliyor. Nokta şutörü 4 numarayla hücumuna alan yaratan Çıvgın, bir pick&roll ve bir de post-up 5 numarasıyla takımını tamamlıyor.
Bu sezon kurulan Büyükçekmece takımının en büyük eksiği ne peki? Uzunların oyunda kapladıkları alanı dolduramıyor olmaları. Net sert kalabiliyorlar, ne ribaund toplayabiliyorlar ne de hücumda üretken olabiliyorlar. Ayrıca bilmeyenler varsa Diamon Simpson’ın serbest atış yüzdesine bakmasını önerebilirim.
Peki bunları hepsini yaparken takımın kısalarını rahatlatacak bir oyuncu var mı ligde? Tabii ki var! Moustapha Fall. Sahip olduğu kanat genişliği ile potayı karartan, havuza düşmeyen tüm ribaundları toplayan ve kalıbı ne olursa olsun rakip uzuna karşı varlık gösteren Fall, tam bu takımın dış hattıyla uyum sağlayacak bir uzundu.
Ancak Fall’ın ligimizdeki en pahalı oyunculardan biri olduğunu da atlamamak gerekiyor. Bu da Sakarya BB’nin parasını bu sezon nasıl doğru harcadığının kanıtı.
Galatasaray Odeabank – Nikola Jankovic
Galatasaray‘ın sezon başından bu yana birçok eksiği var. Bu takımın şu an play-off potasının 3 galibiyet uzağında olmasının ana sebebi. Ancak sezon içinde bazı eklemeler takımın bazı yaralarına yara bandı yapıştırmadı değil.
Jordan Taylor ve Adas Juskevicius, Galatasaray taraftarının kendi takımlarında umdukları kalitede değiller ancak şimdiye kadar takıma iyi uyum sağladılar. Ancak bu takımın uzun rotasyonundaki eksiklik sezon başından beri kapanmış değil. Oraya yapılan son ekleme Henry Walker de sayılı günler İstanbul’da kalabildi.
Galatasaray’ın acilen bir uzuna ihtiyacı var. Bu uzun mümkünse 4 numara da oynamalı, 5 numara da. Ayrıca 4 numaradaki sürelerinin sağlıklı olması için belli bir şuta, 5 numaradaki sürelerinin verimli olması için belli bir sertliğe de sahip olmalı. Ligimizde bu özelliklere sahip en göze çarpan oyuncu Nikola Jankovic.
Geçtiğimiz sezonu Adriyatik Ligi’nin MVP’si olarak geçiren Jankovic, henüz 24 yaşında. Pota altında sert, ribaundlarda mücadeleci ve takımda rolüne uygun hareket etmeyi seven bir oyuncu. Tam Oktay Mahmuti’nin kalemi. Bu birlikteliğin bu sezon olması fazla fantezi olur ancak ben Galatasaray’ın 2018-19 kadrosunu şekillendirirken Jankovic’e yer ayıracağına eminim.
Banvit – Adas Juskevicius
Bandırma ekibi sezona cidden hayal kırıklığıyla başlamıştı ancak son 2-3 aydır durdurulması zor bir ekipler. Bu konuda da koçluk meziyetleri olarak inanılmaz bir iş başaran ve elindeki takıma göre kendini şekillendiren Filipovski’ye yazmak lazım.
Peki bu Banvit takımı bir transferle daha ileriye gidebilir miydi? Peki tabii gidebilirdi. Takımın uzun rotasyonu neredeyse kusursuz kurgulanmış vaziyette. Vidmar ve Kulig zaten birbirine alışmış bir ikili, yanlarına Caloario da sezonun ilk çeyreğinden itibaren müthiş uyum sağladı.
Takımın dış rotasyonu atlet ve skorer Amerikalılara bırakılmış durumda. Buraya şutör ve iki pozisyonu da oynayabilecek bir kısa cuk otururdu. Takımı dengelemesi açısından Avrupalı olması da tercih sebebi. Burada da gözlerimiz yeni Galatasaraylı Juskevicius’a dönüyor.
Galatasaray‘a imza attığı günden beri sürekli olumlu oynayan Juskevicius, muhtemelen Galatasaray‘dan bir yıllık daha kontratı kapacak. Ancak Juskevicius gibi hücum yönünde çok yönlü bir oyuncu, Banvit’te hem kendi verimini hem de takımın skorerlerinin verimini çok daha yüksek bir noktaya çekebilirdi.
Beşiktaş Sompo Japan – Jaka Klobucar
Beşiktaş Sompo Japan, kadrosuyla ve koçuyla bu ligin kalbur üstü takımlarından. Play-off’a istedikleri sıradan girebilirlerse finale çıkmak için de büyük favorilerden biri olacaklar. Ancak bu sezon kupada ve geçtiğimiz sezon Şampiyonlar Ligi’nde takımı fiyaskoya sürükleyen bazı noktalar var.
Bunlardan en bariz olanı takımın yaratıcı eksikliği. Artık biliyoruz ki Ufuk Sarıca, 1 numaralarını skorer olarak seçiyor. Onun basketbolunda çok sınırlı bir rol oyuncusu olan Soner Şentürk hariç net bir pass-first bir numara görmemiz mümkün değil. Bu yüzden yaratıcılık kanatlara paylaştırılmalı.
Karşıyaka şampiyonluğa giderken Ufuk Sarıca bu rolü şu an da takım olan Jon Diebler‘la idare edebiliyordu ancak Diebler‘ın son iki sezonda bu meziyetini önemli ölçüde kaybettiği de bir gerçek. Bunun için buraya bir nitelik eklemesi gerekiyor. O konuda da aklıma ilk gelen oyuncu, ligin hakkı verilmeyen isimlerinden Jaka Klobucar.
Altyapı dönemlerinden hep şimdi olduğundan daha iyi bir oyuncu olması beklenen Klobucar, İstanbul BB forması altında kendini bulamasa da sallatıda kariyerini istikrara oturttu. Tepede ikili oyunda takıma opsiyon yaratan, potaya gidebilen, tempoyu ayarlayabilen, combo oynayabilen ve kanat genişliğiyle baskı yapabilen bir kısa daha Ufuk Sarıca’nın bu sezon planlarını oldukça rahatlatırdı. O isim de otobüsle 45 dakikalık mesafede duran Klobucar.
Pınar Karşıyaka – Ivan Buva
Pınar Karşıyaka, sezon başında çok fena olmayan bir yabancı kadrosu ve gelecek vaat eden bir yerli kadrosuyla yaz dönemini fena geçirmemiş gibi duruyordu. Ancak yabancıların bir türlü çıkamayan lisansları, ödenmeyen maaşlar derken Pınar Karşıyaka en azından ligde hedeflediklerinin dışında kaldı.
Hala boşluk duran yabancı opsiyonlarına birine Marko Banic’i ekleyen Pınar Karşıyaka bu transferi yaparken muhtemelen Jarrod Jones’la iyi bir denge yakalayacaklarını düşündü. Marko Banic, Bilbao dönemlerinde Avrupa’nın en özel 4.5 numaralarından biriydi ancak iki ağır diz sakatlığının ardından 33 yaşında olduğunu atlamamak lazım.
Marko Banic’ten istediklerini kimde bulabilirdi Karşıyaka? Post oyunu, ribaund, belli bir ceza şutu. Gözlerimiz bir kez daha İstanbul BB’ye gidiyor. Yine bir eski Bilbao’lu Ivan Buva.
Bu sezon ligimizin en özel performanslarından birini ortaya koyan Ivan Buva, İstanbul BB’nin play-off yarışında olmasının en büyük sebebi. 19 sayı – 6.3 ribaund ve %54 üç sayılık atışla oynayan Ivan Buva, seneye kuşkusuz kendine daha yüksek kontratlar bulacak. Ancak Jones – Buva ikilisini izlemek bu sezon adına oldukça heyecan verici olabilirdi.
Fenerbahçe Doğuş – Bryant Dunston
Fenerbahçe Doğuş, ligimizin kuşkusuz favorisi ve sanıyorum ligi kazanmak için net bir eklemeye ihtiyaç duymayacaklar. Ancak bu Fenerbahçe Doğuş’un eksiksiz bir takım olduğu anlamına gelmiyor.
Açmak gerekirse; Fenerbahçe Doğuş, EuroLeague’in en üst seviyesindeki takımlar arasında en kötü tepe pick&roll’u savunan takımı. Bunu ligimizdeki aldıklar Darüşşafaka ve Anadolu Efes mağlubiyetlerinin yanı sıra EuroLeague’deki iki Olympiacos ve içerideki Zalgiris maçında acı şekilde deneyimlediler.
Fenerbahçe pick&roll savunmasını iyi yapan kısa&uzun ikililerine sahip değil ancak bu sorunu oyuncuyla çözmek istiyorsanız takıma uzun eklemek daha kesin çözüm olacaktır. Çünkü Fenerbahçe’nin iki yabancı beş numarası da sahip olduğu fundamental eksiklerden dolayı orayı doldurmak uzak görüntüdeler.
Avrupa’da savunma deyince son 5 yıldır herkesin aklına tek bir uzun geliyor. Ve şansımıza o uzun da ligimizde: Bryant Dunston! Sahip olduğu savunma bilgisi ve gözünü çapaktan sakınmayan savunmasıyla Bryant Dunston, kendi başına Fenerbahçe’yi olduğundan çok daha yenilmez bir takım yapabilecek bir oyuncu.
Sakarya BB – Billy Baron
Nathan Boothe – Nikola Jankovic – Moustapha Fall. Sakarya BB, kuşkusuz ligimizin en iyi kurgulanmış 4-5 rotasyonlarından birine sahip. Maçlarının çoğunda rakiplerine ribaundları kapatan Sakarya BB’nin bir sorunu var bu da potanın uzağında.
Kısa rotasyonuna sezonun başından beri denemeler yapan Sakarya BB, oraya istediği oyuncuyu bir türlü koymuş değil. Takımın play-off ihtimali tek şey riske ediyorsa da bu dışarıda yaşadıklarları belirsizlik. Ligimizde kalitesi ve yetenekleriyle bunu örtebilecek oyuncular mevcut.
Onlardan ilk akla geleni de ABD Milli Takımı’nın bir parçası olan Billy Baron. Ailesinden gelen doğal şutörlüğünü bir adım ileri taşıyıp skorer kimliğe bürünebilen Baron, takımını oynatmaktan çok da uzak bir kısa değil. Rytas ve UCAM Murcia’da geçirdiği dönemlerde bunu gördük.
Kanat rotasyonunu bir şekilde götürebilen Sakarya BB, net bir kısayla daha farklı şeylerden bahsettiren bir takım olabilirdi. Burada belki biraz bütçe riski alıp Baron gibi garanti kalite bir oyuncuya gitmelilerdi.’
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!