Galatasaray Tarihini Etkileyen 5 An: Ya Tersi Olsaydı?

21/Şub/18 08:59 Mayıs 2, 2020

Semih Tuna

21/Şub/18 08:59

Eurohoops.net
sinan-guler-galatasaray-eurocup-champs-2016

Galatasaray basketbolunun tarihi de her takım gibi küçük farklarla büyük şekilde değişebilirdi. Eurohoops Fırın, Sarı-Kırmızılılar’ın tarihinde kırılma anı olan beş anı belirledi ve tersine döndürüp paralel evreni oluşturdu.

by Mustafa Kocatürk/ info@eurohoops.net

Basketbol ya da spor severler bir araya geldiği zaman daha önce izledikleri maçları, yaşanan olayları, önceki sezonları yad etmeyi çok severler… “Ne kadar iyi oynamıştık”, “Nasıl da yenmiştik”le başlayan sohbetler, elbet sonunda “Ya o top içeri düşseydi?”, “Ya sakatlanmasaydı?” gibi hayıflanan ve sonunda uçsuz bir düşünme boşluğu bırakan cümlelere bağlanır.

Kendi arasında konuşurken tıpkı bunun gibi bir muhabbete dalan editör ekibimiz, bu cümleleri not alıp sizlerle beraber paralel evrenleri hayal etmeye karar verdi. Bu yazı serimizin ilk yazısında da sakatlıklardan ve saha dışı olaylardan belki de en çok etkilenen takım olan Galatasaray var…

Belki bizim bulduğumuz 5 kırılma anından daha fazlası sizin kendi arkadaşlarınız arasında yaptığınız sohbetlerde aklınıza geliyor ancak bizim akıl ettiğimiz ve takımın kaderini değiştireceğine inandığımız 5 an aşağıdaki şekilde!

1.Shipp Sakatlanmasaydı?

14 Mart 2012… EuroLeague’deki ilk sezonunda inanılmaz işler yapan ve yediden yetmişe tüm Galatasaray taraftarının gurur kaynağı olan Galatasaray Medical Park, ligde liderlik için kritik Banvit deplasmanında…

Üçüncü çeyrekte skor 42-43 Galatasaray lehineyken Banvit topu çalıp hızlı hücuma kalkıyor ve takımın mücadeleci oyuncularından Josh Shipp pozisyonu arkadan gelip blokluyor. Bloktan sonra ribaundu alan Keith Simmons pozisyonu bitiriyor. Buraya kadar her şey normal… Ancak Shipp yerden kalkamıyor.

O blok pozisyonu Galatasaray ve Shipp’in kariyeri için önemli bir dönüm noktası oluyor. Kariyerinde bir daha o sezonki seviyesine dönemeyen Josh Shipp’in gelecek vaat eden kariyeri büyük bir sekteye uğruyor, Galatasaray da oyunun iki yönünde de güveneceği bir oyuncunun yanı sıra takımın her açığını tutkalını kaybediyordu.

Galatasaray hikayenin geri kalanında Shipp’in boşluğunu doldurmak için Roma’dan o zamanlar genç yetenek olarak gösterilen Nihad Djedovic’i kadrosuna kattı ancak Djedovic’in yüksekten başlayan Galatasaray kariyeri play-off’ların başlamasıyla birlikte dibe vurdu. Beşiktaş serisinde de Shipp gibi şut atan, cut eden bir oyuncunun yokluğunu çeken Galatasaray, Ergin Ataman’ın eşleşmeli alan savunması silahına cevap veremedi.

Ancak Shipp olsaydı, Galatasaray’ın ev sahibi avantajı ve Shipp’in katacaklarıyla Beşiktaş serisinde kazanabilirdi. Evet, o sezonki Beşiktaş, Türkiye basketbol tarihinin en spektaküler kadrolarından biriydi ancak Galatasaray Gordon-Shipp ekseninde kendinden yetenekli takımları yenmeyi alışkanlık haline getirmiş bir yapıydı…

Peki Galatasaray o seriyi geçseydi ne olurdu? Muhtemelen finalde sezonu psikolojik olarak kapatmış ve bazı sorunlar yaşayan Ilias Zouros’un Anadolu Efes’ini de ev sahibi avantajıyla Abdi İpekçi’de geçerdi. Zaten taraftarın sevgilisi olan Oktay Mahmuti, taraftarın ondan tek isteği olan şampiyonluk kupasını alıp müzeye götürmüş olacaktı. Bu da onun yeni kontratı kesinlikle alacağı anlamına geliyordu…

Bazen tek pozisyon insanların ve camiaların kaderini değiştirebilir. Bu pozisyon kaderi değişen isimler de en başta Josh Shipp ve Oktay Mahmuti, sonra Ergin Ataman ve Carlos Arroyo, en sonda da sevdiği koçu kaybetmenin hayal kırıklığını yaşayacak Galatasaray ve Beşiktaş taraftarları…

Bu arada maça dönmek gerekirse; Galatasaray o maçı 64-73 kazandı. Galatasaray’ın Banvit deplasmanında kazandığı son maçlardan biri olan bu maçta Caner Topaloğlu ve Boris Savovic, o sezon Galatasaray formasıyla oynadıkları en iyi maçlardan birini çıkarttılar.