BSL Güç Sıralaması: Bölüm 5

14/Mar/18 16:47 Mart 14, 2018

Utkan Sahin

14/Mar/18 16:47

Eurohoops.net

Tahincioğlu Süper Ligi’nde normal sezonun sonuna yaklaşıyoruz. Peki son viraj öncesi hangi takımlar formda, hangi takımlar formda değil? Eurohoops Fırın sizler için değerlendirdi.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Tahincıioğlu Basketbol Süper Ligi’nde beşinci “Güç Sıralaması” için karşınızdayız.

Ligin ilk yarısında sonra çok şey değişti. Birçok takımın yaptığı transferler, sezonun gidişatında değişiklikler yarattı. Playoff için bitti denilen yarış tekrardan alevlenirken alt sıralarda ise bütün dengeler alt üst oldu. Ligin zirvesinde ilk iki sıra büyük ölçüde belli olsa da ev sahibi avantajı için geride kalan iki bilet adına, takımların büyük mücadelesi hala devam ediyor.

O zaman sözleri daha fazla uzatmadan karşınızda, sezonun  dördüncü “Güç Sıralaması”!

Birinci Bölüm

İkinci Bölüm

Üçüncü Bölüm

Dördüncü Bölüm

Not: Güç sıralaması takımların son beş maçtaki formu ve oynadıkları basketbol kalitesine göre sıralanıyor. Bütün sezon ele alınmıyor.

Not – 1: Aşağıya doğru indiğiniz sürece takımları bulabilirsiniz.

16- Eskişehir Basket (↓ 8)

Geçen yazıdaki sırası/Ligdeki şu anki sırası: 8. sıra / 8. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 
0 galibiyet, 5 yenilgi

Sezonun ilk yarısının en büyük sürprizlerinden biri olan ve bir ara ligde 3. sıraya kadar yükselen Eskişehir’in büyük düşüşü devam ediyor. En son 30 Aralık’ta kazanan Eskişehir, yeni yılda henüz maç kazanmazken ligde üst üstte 7 maç kaybettiler.

Bir önceki yazıda, Eskişehir’in oyunuyla ilgili sorunlar hakkında bu dönemsel problemler ise sıkıntı yok ancak değilse Berrocal’ı büyük bir problem bekliyor demiştim. Görünen o ki, Eskişehir’in problemleri, dönemsel değil.

Eskişehir, ligin en düşük yüzdeyle oynayan takımlarından biri olmasına rağmen ligde en fazla sayı atan takımlardan biriydi. Bu başarıyı, diğer takımlara göre daha fazla hücum etme şansı bulmalarına borçluydular. Fakat son dönemde yaşanan sakatlıklar, saha içinde enerji bulmada onları aşağıya çekti. Bunun yanında Rowland’ın yokluğu ve topu yönlendiren diğer isimlerin maç içerisindeki istikrarsızlığı Eskişehir’e büyük bir darbe vurdu.

Asıl büyük problemleri ise savunmada. Eskişehir, bugüne kadar kazandığı maçlarda sadece 1 kere rakiplerinin 80 sayının üstüne çıkmasına izin verirken 7 maçlık yenilgi serisindeki hiçbir maçta rakiplerini 80 sayının altında tutamadı. Özellikle ön alan savunmalarında büyük bir problem var. Eskişehir, rakiplerinin ortalama %38.3 ile üçlük atmasına engel olamıyor ve bu yüzden maç başına potasında 81.0 sayı görüyor.

Sezonun devamına bakarsak, sakatlıklar belleri fena bükmüş durumda. Ayrıca özgüven olarak çok kırılmış durumdalar. Son beş maçta iki kere son bölümde maç kaybettiler. Önlerinde çok zor 3 maç var ve bu şekilde ilerlerse ivmeyle gelen Galatasaray‘a geçilmeleri kimse için sürpriz olmaz.

Gelecek beş maçları: Karşıyaka (E), Fenerbahçe (D), Darüşşafaka (E), Büyükçekmece (E), Trabzonspor (D)

15- İstanbul Büyükşehir Belediye (↓ 5)

Geçen yazıdaki sırası/Ligdeki şu anki sırası: 10. sıra / 9. sıra
Son beş maçtaki derecesi:
 1 galibiyet, 4 yenilgi

Sezonun ilk yarısını fena geçirmeyen İstanbul Büyükşehir Belediye de aynı Eskişehir gibi büyük bir düşüş yaşıyor. Yeni yıldan beri tek maç kazandılar, onu da bir arkalarında olan Eskişehir karşısında kazandılar.

Son 1 ayda kolay fikstürleri olmasına rağmen, Trabzonspor, Yeşilgiresun ve Büyükçekmece’ye kaybettiler. Üstelik 3 maçta da kötü bir oyun ortaya koyarak maçları kaybettiler.

Bunun en büyük sebebi ise savunma. İlk yarıda ligin iyi savunma yapan takımlarından olmalarına rağmen, son bölümde büyük bir düşüş yaşıyorlar. Özellikle potayı hiç savunamıyorlar. Pota altında rakipleri %56.7 gibi oldukça yüksek bir yüzdeyle oynuyor. Nedeni ise Eric Buckner’ın rotasyondaki büyük düşüşü. Ivan Buva hücumda onlar için çok değerli bir silah ancak onun atletizm sıkıntısı savunmada işlerini zorlaştırıyor.

İşin hücum kısmında ise  hücumlarının sürekli Buva üzerinden dönmesi onları çok tahmin edilebilir kılıyor.Bir diğer problemleri ise kenardan aldıkları katkı. Kenardan ortalama 16.7 sayı alabiliyorlar ve bu da yükün belli oyuncuların üstünde kaldığını çok açık bir şekilde gösteriyor.

Önlerindeki beş maç onlar için zorlu. Deplasmanda bugüne kadar sadece 1 maç kazandılar ve deplasmanda 3 maça çıkacaklar.

Playoff potasından sadece 2 maç uzaktalar ama ne form olarak ne de fikstür olarak şansları var. Hatta düşme tehlikesi yaşamak istemiyorlarsa içeride birkaç maç kazanıp kendilerini garanti altına almaları gerekiyor.

Gelecek beş maçları: Uşak (D), Beşiktaş (E), Sakarya (D), Darüşşafaka (D), Banvit (E)

14- Yeşilgiresun (↓ 1)

Geçen yazıdaki sırası/Ligdeki şu anki sırası: 15. sıra / 13. sıra
Son beş maçtaki derecesi:
1 galibiyet, 4 yenilgi

Uvalin ile yolları ayırdıktan sonra Ahmet Kandemir’i takımın başına getiren ve düşme hattında diğer takımların sahip olmadığı kadar kadroda değişikliğe giden Yeşilgiresun’ün büyük düşüşü devam ediyor. Onlar da yeni yıldan beri sadece 1 maç kazanabildi.

Üstelik RaShad James ile Kenny Boynton’ın inanılmaz performansıyla kazandıkları İBB maçı dışında da iyi oynamadılar. Kaybettikleri maçlar arasında Uşakdışında da hiçbir maçın sonunu göremeden farklı kaybettiler.

Son yazıdan beri kadroya Tadija Dragicevic, Davon Jefferson ve Perrin Buford gibi isimler katıldı. Özellikle Dragicevic ve Jefferson hücumda onlar için önemli opsiyonlar ama Buford dışında takıma katılanlar iki oyuncunun savunmayla alakası yok. Maç başına potalarında 87.2 sayı görüyorlar ve en kötü 2. takımlar. Daha da kötüsü ise çemberi o kadar savunamıyorlar ki rakipleri %58.2 ikilik atış yüzdesiyle oynuyor.

Çemberi savunacak uzunları yok. Bunun yanında ön alanda atletizm olarak iyi savunma yapacak kısaları olsa da bu oyuncuların savunma yapacak enerjileri kalmıyor çünkü hepsi 33 dakikanın üzerinde sahada kalıyor.

Yeşilgiresun’un gelecekteki beş maçı ise çok zorlu. Deplasmanda ise direkt rakipleri Karşıyaka ve Gaziantep ile oynayacaklar. Açıkçası bu oyunla maç kazanma şansları çok az. Şu anda düşme hattından 1 maç uzaktalar ama bir şeyleri değiştirmezler ise seneye onları bir alt ligde izleme ihtimalimiz çok yüksek.

Gelecek beş maçları: Anadolu Efes (E), Gaziantep (D), Galatasaray (E), Karşıyaka (D), Fenerbahçe (E)

13- Pınar Karşıyaka (↓ 4)

Geçen yazıdaki sırası/Ligdeki şu anki sırası: 9. sıra / 14. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 
1 galibiyet, 4 yenilgi

Eskişehir ve İBB’in düşüşe geçmesi bekleniyordu ama Karşıyaka’nın geride kalan ayda gösterdiği performans büyük bir hayal kırıklığı oldu.

Sadece içeride Gaziantep’i yenebildiler, diğer 4 maçı ise kaybettiler. Kabul ediyorum, zorlu bir fikstürleri vardı ama ortaya koydukları oyun kesinlikle kabul edilemez. Sadece Fenerbahçe‘ye karşı oyun içerisinde kalabildiler, diğer 3 maç da ise ruh gibiydiler.

Karşıyaka’nın transferlere kadar bahanesi vardı ama transferlerden sonra onların basketbol seviyesinin ne noktaya çıktığını gördük. Bugün Galatasaray‘ın olduğu noktada onlarında olması gerekiyordu. Onlar ise düşme hattından kopamadılar.

Mart ayına gelmemize rağmen, organizasyon olarak sahaya koydukları çok yetersiz. Jones’un form olarak düşüşüyle birlikte bütün yük Kennedy’in üstüne kaldı ve bu yüzden çok kötü hücum ediyorlar. Bunun yanında savunmada ise korkunç durumdalar. Yeterli enerjiyi gösterdikleri zaman kabul edilebilir bir savunma yapıyorlar ama çoğu zaman savunmada isteksizler.

Açıkçası bunda tüm suç, Trifunovic’e ait. Geçen sezon Yeşilgiresun’da önemli bir iş yapmıştı ancak bu sezon gençlerin özgüven gelişimi dışında oyuna dair ondan hiçbir şey göremedik.

Avrupa’da PAOK’a elenirlerse sezon onlar için büyük ölçüde bitecekmiş gibi gözüküyor. İçerideki maçları kazanarak düşme hattından uzaklaşacaklardır. En azından bunu yapabilecek, basketbol kalitesine sahipler. Zaten bunu da başaramazlarsa ligde son yılların en büyük sürprizine şahit olmuş oluruz.

Gelecek beş maçları: Eskişehir (D), Büyükçekmece (E), Trabzonspor (D), Yeşilgiresun (E), TOFAŞ (D)

12- Muratbey Uşak (↑ 2)

Geçen yazıdaki sırası/Ligdeki şu anki sırası: 14. sıra / 16. sıra
Son beş maçtaki derecesi:
1 galibiyet, 4 yenilgi

Gelecek beş maçları: İBB (E), Banvit (D), Anadolu Efes (E), Gaziantep (D), Galatasaray (E)

Aziz Bekir sonrası Muratbey Uşak, sahada kendisinden ne bekleniyorsa vermeye devam ediyor.

Yeni yılın başında arka arkaya 3 maç kazanarak ligde kalma ümitlerini artıran Uşak, son 4 maçta ise zorlu fikstüre dayanamadı ve maçları kaybetti. Buna rağmen ortaya koydukları oyun, arkalarında yer alan 4 takımdan da daha iyiydi.

Aziz Bekir, sezon yaşında oyun içi disiplin konusunda bu kadar sorun yaşayan bir takımı ayağa kaldırdı ve düzenli bir basketbol planının parçası yaptı. Üstelik bunu yaparken de takıma sadece tek takviye yaptı. Başarılı koç, Jordan Hamilton’ın hücumun merkezinde verim verdiği, hareketleri uzunların hücumda sayı opsiyonu olduğu, Carmichael’ın ise savunma yükünü çektiği bir takım oluşturdu. Bunu yaparken de Şafak ve Tayfun’a uygun roller vererek iki yerli oyuncusunda da maksimum verimi aldı.

Onlar için şu anda ana sorun, takımın iki guardı Calloway ve Watson’ın hücumda istikrarlı katkı verememesi. Aziz Bekir, bu iki oyuncusunu da mutlaka oyun içine dahil etmesi gerekiyor çünkü yetenek olarak diğer takımların altında kaldıkları için maçları kaybediyorlar.

Önümüzdeki beş maç, onlar için kritik olacak. İBB’i mutlaka mağlup edip, diğer dört maçtan ise en az iki tane sürpriz galibiyet çıkartmaları gerekiyor. Yoksa mental olarak toparlanması zor bir noktaya ilerleyebilirler.

11- Gaziantep Basket (↑ 5)

Geçen yazıdaki sırası/Ligdeki şu anki sırası: 16. sıra / 15. sıra
Son beş maçtaki derecesi:
2 galibiyet, 3 yenilgi

Erol Can Çinko’nun inanılmaz üçlüğüyle Eskişehir’de lige tutunan Gaziantep ise ligin sonuna doğru ivme almayı başardı.

Sezon başında büyük beklentilerle kurulan kadro, büyük bir fiyaskoya döndü ancak Mark Lyons ve Victor Rudd gibi iki zararlı karakterin takımdan ayrılmasından sonra Sean Armand’ın sürücü koltuğuna geçti ve bir liderin etrafında ilerliyor.

Markovic’in düşük tempolu basketbol planı için de iyi oldu. Rudd’dan verim almak için tempoyu artırmak zorunda kalmıyorlar. Patrick Miller ve Robert Carter’ın verdiği verimde buna eklenince son iki maçta çok önemli galibiyetler aldılar.

Açıkçası ligin devamı içinde Armand-Miller ikilisinin yanında pota altında Carter gibi skorer bir uzunun olduğu takım, onlar için kurtarıcı plan olmaya devam edebilir.

Önlerindeki beş maçta, evlerinde iki kritik maç oynayacaklar. Hem Yeşilgiresun hem de Uşak’ı evlerinde yenebilirlerse ligde kalma adına büyük bir adım atarlar. Bunun yanında deplasmanda bir sürpriz galibiyet koparırlarsa onlar için işler çok olumlu bir noktaya doğru ilerler.

Gelecek beş maçları: Trabzonspor (D), Yeşilgiresun (E), TOFAŞ (D), Uşak (E), Beşiktaş (D)

10- Demir İnşaat Büyükçekmece (↑ 2)

Geçen yazıdaki sırası/Ligdeki şu anki sırası: 12. sıra / 11. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 
2 galibiyet, 3 yenilgi

Ligde son beş haftayı iyi geçiren takımlardan biri oldu.

Sezon başından beri Erving Walker ve Bracey Wright ikilisinin yanında 3. skorer arayan Özhan Çıvgın, İlkan Karaman’ın olumlu performansı ve Vojdan Stojanovski’nin Banvit maçında verdiği katkıyla aradığı katkıları almayı başardı.

Hal böyle olunca Büyükçekmece, Banvit ve İBB karşısında galibiyete ulaşırken düşme hattıyla da arasını iki maça kadar çıkardı.

Tabii her şey onlar için kusursuz gitmiyor. Özellikle deplasmanda çok zorlanıyorlar. Bu sezon deplasmanda sadece 2 maç kazandılar, o 2 maçı da deplasmanda kazandılar.

Bu yüzden de önlerinde onları zorlu bir fikstür bekliyor. Gelecek 5 maçta da içeride 3 İstanbul ekibiyle oynayacaklar. Bu yetmezmiş gibi Karşıyaka ve Eskişehir deplasmanlarına gidecekler. Daçka, Fenerbahçe ve Galatasaray‘a karşı evlerinde şanslarının az olduğunu düşünürsek sezonun sonuna rahat girmek için deplasmanda kesinlikle bir maç almaları gerekiyor.

Gelecek beş maçları: Galatasaray (E), Karşıyaka (D), Fenerbahçe (E), Eskişehir (D), Darüşşafaka (E)

9- Trabzonspor (↑ 6)

Geçen yazıdaki sırası/Ligdeki şu anki sırası: 15. sıra / 12. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 
3 galibiyet, 2 yenilgi

Sezonun ikinci yarısında en önemli çıkışı kesinlikle Trabzonspor yaptı.

İlk yarıda sadece 4 maç kazanan Karadeniz ekibi, son 5 hafta ise Beşiktaş ve Anadolu Efes deplasmanı dışında oynadığı 3 maçı da kazanmayı başardı. Üstelik hem Beşiktaş hem de Efes karşısında deplasmanda olmalarına rağmen oyunu başa baş götürdüler.

Peki Trabzonspor’da ne değişti? Zaten iyi bir kadroları vardı, hatta playoff dışında yer alanlar takımlar arasında yetenek havuzu olarak en iyi takım onlardı. Fakat kötü koç performansı ve maddi problemler onların olması gerekenden daha aşağıya itmişti.

Koç Ozan Bulkaz, Trabzonspor dönemine kötü başlasa da devamında yaptığı hamlelerle takımın koç hamleleriyle çözülebilecek sorunlarını çözdü. Sarunas Vasiliauskas ile Brady Heslip arasındaki uyumsuzluk çözülen problemlerin en büyüğüydü. Ozan Bulkaz, hücumların yönlendirilmesini tamamen Sarunas’a bıraktı. Topun dolaşımını saf bir oyun kurucuya vermek, hızlı ve tempolu bir basketbol oynamaya çalışan Trabzon’un daha az top kaybı yapmasına sebep oldu. Heslip ise kenardan gelip takımın skor yükünü çeken 6. adam rolüne büründü. Böyle olunca da Trabzonspor’un hızlı basketbol oynama isteği daha planlı bir hale büründü.

İşin savunma kısmında ise Opekba’nın kullanılış biçiminde olduğu gibi yapılan küçük küçük değişikler, Trabzonspor’un kötünün iyisi haline gelmesine sebep oldu. Karadeniz ekibi, ilk 15 hafta rakiplerinin %53.7 saha içi isabetle oynamasına engel olamamıştı. Son beş hafta da ise bu yüzde %49.6’ya düştü. Hala çok iyi bir savunma takımı değiller ama en azından ilk yarıda olduğu gibi kırılgan değiller.

Arka arkaya aldıkları 3 galibiyet onların düşme hattından uzaklaşmasını sağladı. Bunun üstüne bu hafta Gaziantep’i mağlup edebilirlerse aradaki fark 3 maça çıkaracak ve Trabzonspor’un elini kolaylaştıracak.

Gelecek beş maçları: Gaziantep (E), Galatasaray (D), Karşıyaka (D), Fenerbahçe (D), Eskişehir (E)