by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Okben Ulubay, 2012’de U16 Avrupa Şampiyona’sında MVP olduğu günden beri Türk basketbolunun gözlerini çevirdiği büyük yeteneklerden biri. Altın jenerasyon ile Avrupa’da alt yaş gruplarında birçok madalya kazandı. Geçen sezonun ilk yarısında ise Yeşilgiresun’da gösterdiği performansla herkesi heyecanlandırdı.
Yeşilgiresun’dan sezon ortasında Daçka’ya geçtiği zaman çok eleştirildi ama o yeteneklerini Avrupa’da şampiyon olan bir takımda nasıl kullanabileceğini gösterdi. Final serisinde her iki maçta da ilk beş başladı ve rakibin en önemli hücum gücü Mardy Collins’i başarıyla savundu. Böylece gelişimini devam ettirdiğini de herkese gösterdi.
Biz de şampiyonluk sonrası Okben Ulubay ile konuştuk ve EuroCup şampiyonluğundan NBA’deki temsilcilerimize kadar birçok farklı konuya değindik.
– En güzel anla başlayalım. Şampiyon olduğunuzda ilk olarak ne hissettin?
Açıkçası ne yapacağımı bilemedim. Kimin üstüne koşsam, kime sarılsam, kime bağırsam çağırsam bilemedim. Sadece herkes ne yapmaya çalışıyorsa ben de onu yapmaya çalıştım. Tabii ki çok farklı bir duygu. Sonuçta Avrupa’nın en büyük ikinci kupasını kazanıyorsunuz. Bu seviyede bunu daha önce yapan sadece Galatasaray vardı. Biz de bunu ülkemize ikinci kez getirdiğimiz için çok mutluyuz.
– EuroCup’ta şampiyon oldunuz ve sen 21 yaşında final serisine ilk beşte başladın. Kişisel düşüncem böyle bir şampiyonlukta rol almanın kariyerinde etkileri olacağı yönünde.
Tabii ki çok büyük etkileri olacak. Bu yaşta EuroCup finalinde ilk beşte başlamak, önemli süreler almak çok önemli. Bu final serisinde kazandıklarım, ileride benim için yine böyle durumda ya da herhangi bir başka finalde büyük bir katkı olacak.
– Yeşilgiresun’da topu kullanan, her şeyi yapan bir oyuncuydun. Buraya geldin ve doğal olarak rolün değişti. Çok fazla top kullanmadın ama final serisinde Mardy Collins’ı sen savundun ve bana göre çok da iyi savundun. Bu geçiş süreci nasıl oldu?
İlk olarak koçumuz herkesin görevlerini belirledi, biz de onu benimsedik. Yeşilgiresun’da biraz daha farklıydı. Orada biraz daha top bendeydi. Oradaki oyuncuların seviyesiyle, buradaki oyuncuların seviyesi aynı değil. Orada 4 yabancı vardı, burada ise 6-7 yabancımız var. Burada Scotty gibi çok büyük bir liderimiz var. JJ, Howard gibi önemli oyuncularımız var. Biz de bunun doğrultusunda hareket ettik. Sadece savunma yapalım diye düşünmedik tabii ki. Savunmada aktif olup, hücumda da gerekli sorumluluğu almaya çalıştık. Bunu da başardığımızı düşünüyorum. Sadece ben değil, Mami, Kartal, Doğuş, Furkan abi. Herkes bunu yaptı. Takımdaki Türkler, büyük sorumluluklar aldı ve bunu iyi bir şekilde yerine getirdi.
– Peki EuroCup şampiyonluğundan bir kırılma anı seçseydin, hangi anı seçerdin?
Bayern serisinin ilk maçında Stanton’ın attığı üçlüğü seçerdim.
– Bu tarz şampiyonluklarda alınan sorumlulukların Türk Milli Takımı için çok önemli olduğunu düşünüyorum.İspanyollar ya da Yunanlar yıllarca bu seviyelerde oynamanın getirdiği tecrübeyi her zaman milli takımda ortaya koydular. Sence bu tarz büyük bir tecrübenin milli takıma etkisi nasıl olacak?
Senin dediğin gibi, Yunanistan, İspanya’da oyuncular hep burada oynuyorlar. Onlar sistemin içinde yetenekli oyuncuları hep tutuyorlar. Geçen gün Ivan Buva’nın bir açıklaması vardı; “İspanya’da oyuncuların üstüne sistem kuruyorlar, herkes 20 dakika oynuyor. Türkiye’de ise yabancılar 40 dakika oynuyor” diye. Belki buna biz de biraz daha dikkat edebiliriz. Benim demek istediğim sadece Türkler oynasın diye bir şey değil. Kimse yanlış anlamasın. Sonuçta hak eden oynasın. Bizim ülkemizde hak eden değil, yabancılar ön planda tutuluyor. Tabii ki biz de çalışmalıyız, her şeyi yapmalıyız ama bunları yaptıktan sonra o süreyi alabilmeliyiz. O süreyi alamazsak bu sefer mental olarak düşüyorsun ve belki kariyerin kayıyor. Bu yüzden yabancıların biraz kayrıldığını düşünüyorum açıkçası.
– Altyapılardan beri arkadaşın olan Cedi, kariyerine NBA’de devam ediyor. Onu NBA’de takip edebiliyor musun?
Ben olabildiğince her maçı izlemeye çalışıyorum. Cleveland’ın maçlarını genelikle televizyon veriyor. Playoff’taki bazı maçları da izledim. Cedi, belki çok süre bulamadı ama bence normal sezon içinde çok iyi oynadı. Ne yapması gerektiğini benimsedi. Rolünü buldu ve iyi süreler aldı. Playoffta oynamıyor ama bence oynaması gerekiyor. Çünkü takımı için yaptığı çok iyi şeyler var. Bir kere çok iyi enerji veriyor. Umarım onun için daha iyi geçer playofflar.
– Peki senin draft konusunda bir kararın var mı?
Draft konusunda henüz karar vermedim.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!