by Semih Tuna / stuna@eurohoops.net
Tutku Açık, oynadığı dönemde Galatasaray taraftarlarının en sevdiği oyuncular arasındaydı…
Nasıl olmasın ki? Oktay Mahmuti’nin sahadaki beyni olan Tutku, belki istediği taraftar grubuyla oynamayı kariyerinin ikinci baharında oynamayı elde etse de oynadığı döneme damga vurmayı başardı.
Kupa kazandı, Luksa Andric ile birlikte ikili oyunlarla gözlerimizin pasını sildi. Hem sanatın hem de isyanın simgesiydi o dönemde.
Eurohoops, Sarı Kırmızılı takımın medya gününde artık parkelere veda etmiş ve yardımcı antrenör sıfatını almış Tutku Açık ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.
-Uzun yıllar Türk basketbolunun en değerli oyun kurucularından biri olduktan sonra koçluğa başladınız. Formasını giyerken finale çıktığınız Galatasaray’da yeniden çalışmak nasıl bir duygu?
Her şeyden önce koçluk yapmayı çok istiyordum. Oyunculuk hayatımda da kendime bu konuda sürekli yatırım yaptım. Onlar gibi düşünmek, empati yapmak… Bir hayalim vardı. Formasını giydiğim, başarılar elde ettiğim böyle büyük bir kulüpte de karşıma fırsat çıktı. Benim için büyük fırsat, çok iyi hissediyorum kendimi.
-Galatasaray’da aynı zamanda BGL takımının da başantrenörüsünüz aynı zamanda. Şimdiye kadar orada neler gördünüz, nasıl bir tabloyla karşılaştınız? Galatasaray altyapısı üretim yapmaya hazır durumda mı yoksa bunun için biraz daha zamana mı ihtiyaç var?
Biraz vaktimiz var. Daha iyi bir yapılanmaya ihtiyacımız var… Aslında bu konuya ben de değinmek istiyorum. Yetenekli çocuklar var fakat çalışma ortamlarını çok iyi ayarlamamamız lazım.
-O tarafta eksik mi var?
O tarafta eksik kalınmaktan yana… Okul ve antrenman bir arada çok istikrarlı gitmiyor. Çocuklar haliyle okula da gidecekler. Ancak bu yaşlar da tam gelişim yaşları. Gerek fundemental gerekse de diğer konularda. Gelişmek için de çok çalışmaları lazım. Bunun için de saha olması lazım. Daha doğrusu saha ve zaman olması lazım. Bu konuda eksiklikler var. Daha verimli çalışmalar yapmamız gerekiyor.
-Bir oyun kurucu olarak Tai Webster’ı nasıl nasıl buldunuz? İkili oyunlarda belki sizin kadar karar mekanizması yüksek bir isim değil. Fakat oyunun diğer yönlerine olan katkısıyla da değerli.
Çok potansiyelli. Net 1 numara diyemem. Fakat oyun kurucu özellikleri de var. Gelişime açık. Saha ve oyun görüşü şu an harika seviyede olmamasına rağmen başka özellikleri var, oyun kurucular da pek görmediğimiz.
Yaşından dolayı da zaman onun lehine işleyecek. Çalışıyor. Çalıştıkça, bu sezon içinde bile gelişim gösterecek. Önü çok açık.
-Türk basketbolunun gelmiş geçmiş en zeki oyuncularından biriydiniz. Oynadığınız dönemde benim de favori oyuncularım arasında yer alıyordunuz. Şimdi koçluk kariyerinize yeni başladınız… Koçluk kariyerine girişi pek eski olmayan Sarunas Jasikevicius gibi bir isim şu sıralar Avrupa’nın en önemli başantrenörleri arasına girmiş durumda. O da sizin gibi basketbol zekasıyla öne çıkıyordu. Onun bu seviyelerde başarılı olması sizi de motive eden etmenler arasında mıydı?
Muhakkak etki etti. Genelde şöyle bir konuşma olur… “Oyun kuruculardan ilerde iyi koç olur”. Tabii gerçekte pek geçerli bir önerme değil bu. Sarunas Jasikevicius çok farklı karakterde bir isimdi aynı zamanda. Oyuncu olarak da farklıydık, karakter olarak da. O dağın tepesindeydi, biz aşağısındaydık. Benim sahada neler yapabileceğimi zaman gösterecek. Ben bu konuda iddialı olduğumu düşünüyorum, iddialı konuşmayı pek sevmesem de.
Çalışacağım. Başarılı olurum veya olamam… Orasını zaman gösterecek.
-Oynadığınız dönemde Galatasaray taraftarının en çok sevdiği oyunculardan birisiydin. Şimdi sahada olamayacak olmak seni bi yandan da üzüyor mu?
İdmanlarda bile oluyor. Benden önce bırakmış ve antrenörlük yapan ağabeylerimle konuşurken onlar da aynı şeyleri yaşadıklarını söylüyorlar bana. 1-2 sene bunun etkisini üzerinden atamayacaksın diyorlar. “Sahaya girmeliyim” hissiyatı halen var yeni bıraktığım için. Vücudumda hala oynamaya hazır olduğu için… Gerçeklerin farkına biraz daha zaman geçtikten sonra varacağım muhtemelen (gülerek). Şaka bir yana artık sahanın öteki tarafındayız. Artık bu hikaye benim için bitti.
-Hazırlık döneminde Galatasaray iyi sonuçlar aldı. Siz beklediklerinizi takımdan alabildiniz mi?
Aldığımız yabancıların genç olmalarına rağmen çok potansiyelliler. Jaka’nın tecrübesini bir kenara bırakırsak tabii. 2 Amerikalı oyuncumuz Avrupa’ya daha yeni adım attı.
Yeni bir takım olmamızın ve genç olmamızın dezavantajlarını sene içinde mutlaka yaşayacağız. Bunu zaten hazırlık maçlarında da gördük. Çok basit hatalar yaptık.
-Coaching olarak çok işlenmesi gereken bir takım gibi duruyor bu seneki Galatasaray…
Kesinlikle. Aramızda konuştuğumuzda şunu da göreceğimiz konusunda hemfikiriz: Zamanla bu takımın aşama kaydettiğini, günden güne, aydan aya büyümeye başladığını herkes hissedecek. Bu aşamaları kaydederken de tecrübesizlikten, gençlikten dolayı da hatalar yaptıklarını da göreceğiz.
Bu da işin olmazsa olmazı. Genç oyuncuların bu hataları yapmadan tecrübe edinme şansları yok. Bunlar bizim maç kaybetmemize de sebep olabilir belki ama uzun vadede karlı çıkan, olmayacak maçları kazanan da biz olacağız.