by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
O, uzun süredir bizimle birlikte. 2006 yılında, İzmir’de düzenlenen U-20 Avrupa Şampiyonası’nın ardından Fenerbahçe yolunu tutmuş bir isim.
Uzun yıllar Sarı Lacivertli formayla kaldı. Daçka ve Galatasaray formaları da giydi. Elbette Türk Milli Takım formasını da terletti.
Artık ligimizin veteranlarından olan Bahçeşehir Koleji’nin kısa forveti Emir Preldzic, Sabah Gazetesi’nden Volkan Üstüyıldız’a bir röportaj verdi:
2007 yılından beri Türkiye’desin… 11 yılı nasıl değerlendirirsin?
Evet, 11 sene çok uzun bir süre. Bu süre zarfında Türk basketbolu her sene kendini geliştirdi. Burası; büyük koçlar ve önemli oyuncular için günden güne daha da çekici bir cazibe merkezi oluyor. Diğer taraftan Türk oyuncular da gelişiyor. Örneğin Cedi Osman ve Furkan Korkmaz gibi iki genç yetenek NBA’de gayet iyi iş çıkarıyorlar. Kısacası, Türk basketbolunun gittiği yolu doğru buluyorum.
Bahçeşehir Koleji ligin yenisi olmasına rağmen aldığı sonuçlarla dikkat çekti. Hedefleriniz nedir?
Evet, yeni bir takımız ve her maç, insanlara sadece burada olmak için olmadığımızı ve kazanabileceğimiz kadar maç kazanmak istediğimizi göstermek istiyoruz. Galatasaray ve Beşiktaş da dahil olmak üzere birçok değerli takımı mağlup ettik. Kaybettiğimiz maçlarda da son topa kadar mücadeleyi elden bırakmadık. Şu ana kadar herkese ciddi olduğumuzu ve play-off’lara ulaşmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağımızı gösterdik. En nihayetinde burası bir eğitim kurumu ve taraftarlarımızın büyük bölümü de öğrencilerden oluşuyor. Bu sezonki hedeflerimiz ve elde edeceğimiz başarılar elbette önemli ancak asıl önemli olan, gençlerimize örnek olabilecek karakteri sahaya yansıtabilmek. Ben de böylesine güzide bir amacın parçası olmaktan son derece mutluyum.
Sen de son Dünya Kupası’nda milli formayı giydin. Çin’de Milli Takım’ın şansı nedir?
Öncelikle Türk Milli Takımı formasını giymiş olmak, hayatım boyunca taşıyacağım büyük bir gurur. Bence Türkiye’nin elinde gayet iyi bir takım var ve her zaman olduğu gibi maç maç düşünmeliler. Takımın üzerinde çok fazla baskı yaratmanın doğru olmadığını düşünüyorum çünkü kadro oldukça genç ve başarının gelmesi biraz zaman alabilir. Ama başarı er ya da geç gelecektir çünkü Ufuk Sarıca harika bir coach ve şu ana kadar oldukça iyi bir iş çıkarıyor. Bu turnuva özelinde hedef bence çeyrek final olmalı. Oraya ulaştıktan sonra daha büyük hayaller kurabiliriz.
Avrupalı oyuncuların NBA’deki performansını nasıl değerlendiriyorsun? Mesela Doncic için şimdiden ‘Yeni Larry Bird’ tanımlaması yapılıyor.
Luka’yı [Doncic], 3-4 yaşından beri tanırım. Babasıyla aynı takımda oynardık ve o zamanlar dahi herkes onun ileride çok özel bir oyuncu olacağının farkındaydı çünkü biz antrenman yaparken etrafımızda sürekli top sürerdi ve asla durmazdı. Bizi izlemeye geldiğinde bile elinde muhakkak bir top olurdu. İnanılmaz bir yetenek ve inanılmaz bir oyuncu. Şu ana kadar çok sıkı çalıştı ve NBA’de kendine özel bir yer edinebileceğini herkese gösterdi. Diğer taraftan Cedi de harika bir sezon geçiriyor. LeBron takımdan gittiğinden beri daha fazla süre ve sorumluluk almaya başladı. Kendini her gün geliştiriyor. Her iki oyuncu da birkaç sezon Avrupa’da kalarak doğru yaptı. Ne yazık ki draft olur olmaz NBA’e gidip başarılı olamayan birçok isim var. Türkiye’de alt yaş kategorilerinde oynayan sporcular, bu abilerini örnek almalı. Umarım Bahçeşehir Koleji olarak biz de ileriki dönemde NBA’e genç oyuncu ihraç edebilecek konuma geliriz. Bunu yapabilecek potansiyelimiz olduğuna inanıyorum.
Kariyerinde önemli başarılar var; şampiyonluklar, kupalar… Avrupa Ligi’nde 1000 sayı barajını geçtin. Sence eksik kalan bir şeyler oldu mu?
Şu ana kadar geçirdiğim kariyerden ötürü son derece mutluyum. Hem Avrupa Ligi’nde hem de Türkiye Ligi’nde unutulmaz anlar yaşadım. Birçok lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası zaferi tattım. Türkiye’nin en köklü kulüplerinin ikisinde; Fenerbahçe‘de ve Galatasaray’da forma giydim. Burada oynama şansını elde ettiğim için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum.
Türk motifleri ile aran nasıl? İstanbul, sosyal hayat…
Türkiye çok güzel bir ülke. İstanbul da bence kesinlikle dünyanın en güzel şehirlerinden biri ve burada çok mutluyum. Kız arkadaşım da burada benimle birlikte yaşıyor, dolayısıyla hayatımda isteyebileceğim her şeye sahibim. Burada olmak benim için bir ayrıcalık. Ayrıca bu 11 sene içerisinde Ankara, İzmir gibi muhteşem şehirleri de gezme imkanı buldum ve her birini çok sevdim.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!