By Panos Katsiroumpas
Mercek Altında bu hafta da sizi EuroLeague’in en önemli maçlarının en kritik detaylarında sizi bir gezintiye çıkarıyor. Bu hafta Kaunas, İstanbul ve Barcelona’daki üç maçı yakın plana alıyoruz.
Zalgiris Kaunas – Fenerbahçe
İkili oyunlar ve Ekpe Udoh’tan Nikola Vujcic Esintileri
Fenerbahçe ilk 20 dakika boyunca Zalgiris‘in harika savunması karşısında büyük sıkıntı çekti. Ancak ikinci yarıda Obradovic‘in takımı neredeyse tamamen ikili oyunlar üzerinden etkili çözümler buldu. Dixon ve Udoh’un öncülük ettiği bu fırtında, Fenerbahçe’nin Amerikalı pivotu pasör özellikleriyle öne çıktı. 5 asistle sezon kıran Udoh’a Dixon 9 asistle eşlik etti. İkili, takımlarının 22 asistinden 14’üne imzasını koydu.
Değişmeli savunma
Bir başka maçta daha Fenerbahçe’ye üstünlüğü getiren detay bu oldu. Zalgiris’in hücumu sarı-lacivertlilerin zayıf halkası bulunmayan savunması karşısında kısa devre yaptı. Adam değişmeli savunmada kaybolan şutörler, zayıf eşleşmeleri de kolay kolay bulamadı. Bir kez daha Fenerbahçe savunmasının merkezinde her değişmede karşısında bir guard bulmasına rağmen ellerini ve vücudunu harika kullanan Ekpe Udoh vardı.
Melih gibi Melih
Bazıları için zaten kilit bir oyuncuydu, bazıları için ise bir sürpriz. Bogdanovic sakatken bile fazla oynamamasına rağmen Zalgiris karşısında sahaya sanki rotasyon her zamanki üyelerinden biriymiş gibi çıktı ve yay çevresinde kritik çözümler üretti. 11 dakikada, 4-4 üç sayıyla 14 sayı üretti. Farkın açılmasındaki en kritik katkıyı yapan isimdi.
Alkışlar Zalgiris’e
Belki onlar için sonuç iyi olmadı ama maçın hızını kontrol etmek için çok güzel oyunlar oynadılar ve maçın 33. dakikasına kadar ürettikleri çözümlerle maça ortak olmayı başardılar. Kanuas’ta basketbol adına güzel işler yapılıyor. Tam bir takım gibi oynayan bu kadronun yaptıklarıyla ilgili en büyük övgüler Koç Jasikevicius’a gitmeli.
Böyle geçişe can kurban
Ev sahibinin oyunu büyük oranda geçiş hücumlarına dayanıyor. Darüşşafaka sayılarının neredeyse çeyreğini hızlı hücumlardan ya da erken kullandığı hücumlardan üretti. Bunun başlıca sebebi Panathinaikos‘un savunmada yaptığı kötü tercihlerin sebep olduğu dengesizliklerdi. Ama Clyburn, Anderson ve Wanamaker gibi oyuncuların agresif oyunları olmasa bu kadar verimli sonuç alamazlardı.
Değişmeli savunmaya çözüm
Panathinaikos’un değişmeli savunması birçok rakibini kitlemesine rağmen bu hafta Darüşşafaka tarafından adeta alaşağı edildi. Darüşşafaka’nın bütün kısaları savunmanın adam değiştiği durumlarda karşılarında kalan uzunlara acımadan saldırdı. Ev sahibinin boyalı alanda attığı 31 şutunun 18’inin isabetli olması tesadüf değil ki ikili oyunlardan çok az sayı çıkarıp sırtı dönük pozisyonlardan hiç sayı çıkaramadılar.
Bourousis’e yapılan kilit savunma
Bourousis maçın ilk kısmında ters eşleşmelerden birkaç faul çıkardı ve Darüşşafaka’yı değişmeli savunmaya itti. Ancak belli bir noktadan sonra Yunan pivotun içinde bulunduğu pozisyonlarda değişmeler yerini sırtı dönük pozisyonlarda devreye sokulan tuzaklara bıraktı. Yardım savunması genelde Panathinaikos’lu uzun topu yere vurur vurmaz savunmanın güçlü tarafından geldi. Bu şekilde Daçka, Bourousis’in topu yere vurmasını önledi ve oluşturduğu baskıyla onu top kayıplarına zorladı. Bourousis maç bittiğinde boyalı alandan yalnızca kaçırdığı bir şut denemiş, yedi top kaybıyla turnuvadaki top kaybı rekorunu kırmıştı.
22-3
Bunun gibi yakın geçen maçlarda büyük bir seri yakalayan takımlar otomatikman avantajlı konuma gelir. Ev sahibi ekip skor 26-33’ken 22-3’lük bir seriyle maçı ve skoru çevirip 48-36’ya getirdi. Panathinaikos potaya gitmek konusunda çözümsüz kaldı, savunması ise ev sahibi takım karşısında adeta yok hükmündeydi. Bench’den gelmeyen rotasyon katkısı da eklenince Panathinaikos’un yenilgisinin sebepleri de sıralanmış oluyor.
Barcelona – CSKA Moskova
Yalnızca kağıt üstünde bir derbi
Palau Blaugrana’da bir an bile gerçek bir basketbol maçı izlediğimizi hissetmedik. CSKA maçı başından sonuna kontrolü bir an olsun kaybetmeden tam anlamıyla kontrolü altında tuttu. Bir perdeyle ya da bir iki pasla ne zaman isteseler boş şut buldular. Topu bu kadar iyi ve kolay dolaştırmaları istedikleri gibi boyalı alana da inmelerini sağladı. İnanılmaz kolay bir zafere uzandılar.
4-29
EuroLeague tarihinin en farklı ikinci çeyrek skoru. Barcelona’nın aslında kafa olarak hava atışına çıkmadığının kanıtı. Çok analiz edilecek bir şey yok. Adeta yetişkinler çocuklara karşı oynadı. Milos Teodosic’in üçlüğünün ardından gelen faulden çıkan basket faul belki de bu serinin bu yılındaki en sıkıcı maçın en çok akılda kalan anıydı.
Sıfırdan başlamak
Barcelona için ileri gidecek adımlar atmanın muhtemelen başka yolu kalmadı. Navarro yaşlanmış, Tomic modern basketbolun hızına ayak uyduramazken ve takımın anahtarları artık oldukça sıradan bir oyuncu gibi gözüken saha içi komutanı Tyrese Rice’deyken belki de bu artık bir zorunluluk. Barça’da iyi rol oyuncuları var ama onlara lazım olan takıma liderlik edebilecek basketbol zekası çok daha keskin isimler. Belki de bu felaket sezonun tek parlak yanı Sasha Vezenkov. Barcelona’nın bu noktada vermesi gereken ve merak uyandıran tek kararı bu yola Bartzokas’la çıkıp çıkmayacakları olacak.