by Rich Hofman – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 22 Ocak 2020 tarihinde The Athletic‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Sixers‘ın maçı koparmak için bir isabete daha ihtiyacı vardı.
Pazartesi günü Brooklyn karşısında geriden gelip kazanılan maçın en önemli hücumunda Brett Brown, topu Furkan Korkmaz’ın ellerine teslim etti. Furkan gününde değildi ve 2/10 ile şut atmıştı. Ancak sezonun ilk maçından beri baş antrenörü, Korkmaz’ı “gerçek bir şutör” yapmak istediğini söylüyordu.
O yüzden şut atmaya devam etmeliydi.
“Oyuna girip birkaç şut kaçırdığı ama bir kez olsun şut atmaktan imtina etmediği maçlar oldu” diyordu Brown birkaç hafta önce. “Bir şutörün doğuşu böyle olur, bakış açısı budur. Görmek istediğimiz kendinden emin şutör bu işte.”
O günkü maçın son çeyreğinin büyük bölümünde Sixers, boş şut bulamadı ve son bölüme 110-108 önde girdi. Brooklyn’in 2-3 alan savunmasına karşı hücum eden Sixers’ta Korkmaz, dip çizgiden gelip Al Horford ile pick-and-pop oynadı.
Arkasından gelen top hareketliliği, Ben Simmons’ın sahanın ters tarafından onu sağ kanatta bulmasıyla Korkmaz için boş şut imkanı yarattı. Taurean Prince’ten yakın bir savunma bekleyen Korkmaz, topu hemen Josh Richardson’a yolladı ve böylece Caris LeVert, top tekrar Korkmaz’a geldiğinde genç oyuncunun savunmasına dönebildi.
Ancak büyük şutu atmaktan korkmayan Korkmaz için bu bir hataydı. Richardson’dan pası aldıktan sonra Korkmaz, soluna doğru yöneldi, topu bir kez yere vurdu ve LeVert’ün blok ihtimalinden kaçırıp çabuk bir şut attı. Top girdiğinde Sixers’ın bu sezonunu güzel hissettiren hikayelerden biri, kolay görmedikleri bir deplasman galibiyeti ile süslendi.
#NBA Furkan Korkmaz en kritik anda üçlüğü gönderiyor! pic.twitter.com/juJZU8Rt4G
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) January 20, 2020