by Yılmazcem Özardıç / info@eurohoops.net
NBA’de sezonun yarısından fazlası geride kaldı, neredeyse her takımın ve her oyuncunun yapıp yapamayacağı şeyler herkes tarafından az ya da çok belirlendi. All-Star hafta sonuna yaklaştığımız bugünler, “2019 NBA Draftı bugün yapılsa ne olurdu?” sorusuna yanıt aramak için ideal gözüküyor.
Öncelikle geçmiş sınıflara göre bu seneki draft sınıfının birbirinden pek fazla ayrılmadığını, birkaç oyuncu dışında pek fazla öne çıkan ve takımlarında önemli roller alarak düzenli katkı veren oyuncuların sayısının oldukça az olduğunu söylemek gerek. Bunun tabii ki birçok nedeni var.Takımların kendi içindeki rotasyon düzenlerinden oyuncuların sakatlıklarına kadar birçok faktör işin içinde olsa da bu seneki sınıfın kalite olarak oldukça aşağıda olduğunu belirtmek yanlış olmaz.
Bu değerlendirmede, orijinal Draft’ta yapılan takasların değerlendirilmeye alınmayacağını da ekleyeyim.
14- Cam Reddish (Boston Celtics)
Gerçek Sıra-Takım: 10. sıra – Atlanta Hawks
İstatistikleri: 46 maç 9.1 sayı, 3.8 ribaund, 1.5 asist
14’ten Celtics’e bir çaylak seçme konusunda oldukça zorlandım. Celtics’in zaten halihazırda pivot dışında pek sıkıntı çektiği bir bölge yok, bu seneki Draft’ta sakatlık gibi problemler nedeniyle gerilere düşmüş yüksek potansiyellerden de söz etmek pek mümkün değil. Cam Reddish, koleje girerken Zion ve Barrett’ın ardından en iyi oyunculardan biri olarak gösteriliyordu ancak işler istediği gibi gitmedi.
Çaylak sezonuna da oldukça kötü başlayan Reddish, son dönemde biraz daha iyi oynuyor. Hawks gibi düzensiz takımlar zaten NBA’e alışmakta zorluk yaşayan Reddish tarzı ham oyuncular için olumsuz ortam oluyor. Reddish’in belli bir potansiyeli var ve Celtics’in bu paralel evrende ondan şimdilik pek bir katkı beklemeden yavaş yavaş geliştirmesi, ideal bir senaryo gibi gözüküyor.
* Gerçekte Celtics, 14. sıradan Romeo Langford‘u seçti.
13- Brandon Clarke (Miami Heat)
Gerçek Sıra-Takım: 21. sıra – Memphis Grizzlies
İstatistikleri: 45 maç 12.1 sayı, 5.7 ribaund, 1.5 asist
Bu listede Brandon Clarke’a defalarca daha yukarılarda yer bulmaya çalıştım, aslında birkaç kez farklı yerlere de koydum ancak sonuçta 13’ten Heat’e yazmaya karar verdim. Clarke aslında Avrupa Basketbolu’nda senelerce gördüğümüz, değeri bilinmeyen, radar altında kalmış ve her parkeye adım attığında takımını çok daha iyi bir takım yapan oyunculara benziyor.
Bir çaylak için yaşça büyük olması onu normal Draft’ta daha da gerilere düşürdü ancak Miami onun gibi oyuncuları çok seviyor. Buna Winslow ve Adebayo’yu benzer sıralardan seçip birini All-Star’a dönüştürmeleri bir örnek. Clarke, biraz fiziksiz olsa da bu paralel evrenimizde Adebayo ile harika bir savunma ikilisi oluşturabilirdi.
* Gerçekte Heat, 13. sıradan Tyler Herro’yu seçti.
12- Rui Hachimura (Charlotte Hornets)
Gerçek Sıra-Takım: 9. sıra – Washington Wizards
İstatistikleri: 27 maç 13.9 sayı, 5.9 ribaund, 1.5 asist
Charlotte Hornets normalde bu sıradan PJ Washington’ı seçmişti. Açıkçası Rui Hachimura benim çok çok beğendiğim bir oyuncu değil ama Charlotte gibi bir takımın hem şu an hem de gelecekte onun profilindeki bir oyuncuya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Hachimura aslında sezona kötü de başlamadı ancak sonra şanssız bir sakatlık yaşadı.
Özellikle işin hücum kısmında NBA’e adaptasyon konusunda üçlükleri bir kenara bırakırsak neredeyse hiç sıkıntı yaşamadı Japon oyuncu. Benim kişisel beklentim çok verimsiz ama volume’ü yüksek bir skorer olmasıydı ancak %53’lük True Shooting yüzdesi, bir çaylak için hiç de fena gözükmüyor. Hachimura-Charlotte evliliği hiç de kötü durmuyor.
* Gerçekte Hornets, 12. sıradan PH Washington’ı seçti.
11- Coby White (Minnesota Timberwolves)
Gerçek Sıra-Takım: 7. sıra – Chicago Bulls
İstatistikleri: 53 maç 11.2 sayı, 3.4 ribaund, 2.3 asist
Tabii Draft’ta belli bir yerden sonra bazı takımlar kadrolarında çok net problem olan yerlere hamle yapmak istiyorlar. Coby White-Minnesota birlikteliği de açıkçası her iki taraf açısından da denenebilir bir hamle olarak gözüküyor. White, Bulls’ta istediği süreleri tam anlamıyla alamıyor. Timberwolves’un guard eksiği de göz önüne alındığında orada daha çok süre alabilir. Batı ekibinin elindeki guardlara göre genç guardın çok büyük bir eksisi olduğunu düşünmüyorum.
White’ın potansiyeli bence çok yüksek değil, ancak delici özelliği ve hem yere vururken hem de ayakları kurulu şekilde şut atabilme potansiyelinin olması onu ilginç bir oyuncu yapıyor. Henüz 20 yaşına girmemiş olması da ona doğru yatırım yapıldığında ortaya iyi bir guard çıkma ihtimalini yükseltiyor.
* Gerçekte Timberwolves, 11. sıradan Cameron Johnson’ı seçti.
10- Matisse Thybulle (Atlanta Hawks)
Gerçek Sıra-Takım: 20. sıra – Philadelphia 76ers
İstatistikleri: 45 maç 4.9 sayı, 1.5 ribaund, 1.5 top çalma, 0.9 blok
Buraya bir seçim yaparken oldukça zorlandım ve iki üç isim arasında birkaç kere kararımı değiştirdikten sonra seçimimi Thybulle’dan yana yaptım. Trae Young-Kevin Huerter-John Collins-Jaxson Hayes çekirdeğinin oluştuğu paralel evrenimizde Thybulle bu takımın büyük savunma sıkıntılarına bir nebze çare olabilecek bir oyuncu.
Young ve Huerter gibi savunmada oldukça problemli iki oyuncunun yanına Thybulle mükemmel bir parça olarak uyum sağlayabilirdi. Thybulle kolej tarihinde gördüğümüz en özel savunma performanslarından birini sergiledikten sonra NBA’de de harika savunma yapmaya devam ediyor ve %37 ile üçlük sokuyor. Thybulle şimdiden bile etkili ve ileride çok çok değerli bir oyuncu olacak.
* Gerçekte Hawks, 10. sıradan Cam Reddish’i seçti.
9- Darius Garland (Washington Wizards)
Gerçek Sıra-Takım: 5. sıra – Cleveland Cavaliers
İstatistikleri: 51 maç 12.4 sayı, 3.7 asist, 2.0 ribaund
Garland şu aralar Cleveland’da göründüğü kadar kötü bir oyuncu değil, en azından ben böyle olduğuna inanmak istiyorum. Ancak kolejde çok kısa süren kariyerinden sonra gösterildiği kadar da iyi bir potansiyel olmadığı bence apaçık ortada. Garland bu fiziğiyle asla iyi bir savunmacı olamaz, özellikle hücum tarafında bu kadar kendine oynayan bir oyuncu profilini değiştirmezse de Brandon Knight’ın zirve performansından ileri gidemez.
Garland’da oyun görüşüne dair neredeyse hiçbir şey yok ve atletizm olarak belki de geçirdiği diz sakatlığı nedeniyle sıkıntılar yaşıyor. Kolej döneminde de açıkçası çok fazla şey göremedik ancak perdelerden çıkıp şut atma özelliği ve kendi skorunu yaratma konusunda yüksek potansiyeli var. John Wall’un nasıl döneceğini bilmediğimiz şu günlerde muazzam(!) Wizards savunmasına bir katkı da Garland’dan gelebilirdi.
* Gerçekte Wizards, 9. sıradan Rui Hachimura’yı seçti.
8- Jaxson Hayes (Atlanta Hawks)
Gerçek Sıra-Takım: 8. sıra – Atlanta Hawks
İstatistikleri: 50 maç 8.0 sayı, 4.3 ribaund, 1.0 blok
Jaxson Hayes bu sınıfın en garip oyuncularından biri. Bundan 3 yıl önce Zach Collins 10.sıradan seçildiğinde “ilk zamanlarda hiçbir katkı veremez ancak çaylak kontratı bittiğinde maksimum kontratlık oyuncu olur” diye bir tweet atmıştım sanırım. Sakatlıklar olmasa Colllins’te muhtemelen haklı çıkacaktım. Benzer düşünceleri Jaxson Hayes hakkında da düşünüyorum. Maksimumluk olur mu bilmiyorum, ama 100 milyon dolar değerinde bir pivot olma olasılığı çok yüksek.
Hayes için Williamson ve Favors’ın sezonun ilk bölümünde neredeyse hiç oynamamaları önemli bir şans oldu. NBA seviyesinde pozitif bir oyun sergilemesi şu günlerde oldukça zor çünkü profesyonel basketbol nasıl oynanır pek bir fikri yok. Aşırı ham bir oyuncu olsa da, Hayes’in fiziksel özellikleri ve atletizmi doğru şekilde geliştirildiğinde “ben modern pivotum!” diye bağırıyor adeta. Trae Young’la da gelecekte harika bir ikili olabilirlerdi.
* Gerçekte Hawks, 8. sıradan Jaxson Hayes’i seçti ama New Orleans Pelicans‘a takasladı.
7- Jarrett Culver (Chicago Bulls)
Gerçek Sıra-Takım: 6. sıra – Minnesota Timberwolves
İstatistikleri: 50 maç 9.1 sayı, 3.4 ribaund, 1.9 asist
Ben bir Lakers taraftarıyım ve eğer Anthony Davis takasında dördüncü sırayı göndermeseydik Jarrett Culver’ı seçmemizi istiyordum. Culver sezona beni haksız çıkararak başladı, tarihin gördüğü en kötü şut yüzdelerinden biriyle oynuyordu. Minnesota sezona iyi başlamıştı ve rotasyonda istediği yeri bulamamıştı. Ancak daha sonra sakatlıklarla birlikte ilk beşe yerleşti ve tepetaklak olan Timberwolves’un ayakta kalan parçalarından birine dönüştü.
Culver bir süre oyun kurucu gibi bir role soyundu ve burada aslında neden bu kadar değerli bir potansiyel olarak görüldüğünün kanıtı bir performans sergiledi. Şu sıralar Minnesota’da sezon başına göre daha iyi bir oyun oynuyor. Bulls’un White’a nazaran Culver gibi daha yüksek bir potansiyelle ilgilenmesi de büyük ihtimal olurdu.
* Gerçekte Bulls, 7. sıradan Coby White’i seçti.