by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de artık son düzlüğe giriyoruz.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu sezon da playoff yarışı cayır cayır yanıyor. Son 10 haftaya girilirken neredeyse 10 takımın yer aldığı büyük bir yarış var.
En yukarıdaki 5 takım, basketbol kaliteleri ve maç kazanma sayılarıyla kendi yerlerini matematiksel olarak olmasa da psikolojik olarak garantiledi. Panathinaikos ise onlara yakın ve arkadakilerle farkı biraz açtı ama hala yerini tam olarak sağlamlaştıramadı.
Panathinaikos‘un arkasında yer alan 12 takım ise 9 galibiyet ile 12 galibiyet arasında sıkışmış durumda. Biz bu 12 takım arasından ALBA Berlin, Bayern Münih ve Zenit’i playoff yarışına almadık çünkü sezon başından beri onlardan bu yarışta olduklarına dair bir mesaj alamadık. Hatta belki ASVEL’i de almamalıydık ama galibiyet dereceleri sebebiyle ayrımcılık yapmadık.
Her şeyi hesaba katınca da ortaya 10 takımın geriye kalan üç yer için mücadele edeceği bir yarış çıktı.
Eurohoops Fırın ise bu yarışı sizlere daha iyi sunabilmek için önümüzdeki 10 maç öncesinde yarışta olan 11 takımın fikstürünü inceledi ve karşınıza çıkardı. Hazırsanız, başlayalım:
Yanında * bu işaret bulunan maçlar uzatmaya gitmiştir. Uzatmaya giden maçlar kural gereği ikili averajda farklı hesaplanmaktadır.
15- ASVEL (9-15)
Evinde kalan maç sayısı / performansı: 4 maç (8-5)
Deplasmanda kalan maç sayısı / performansı: 6 maç (1-10)
İlk 8’de yer alan takımlara karşı maç sayısı / performansı: 6 maç (3-7)
İlk 8 dışındaki takımlara karşı maç sayısı / performansı: 4 maç (6-8)
ASVEL’in kumarı yavaş yavaş bitiyor.
İlk yarıda iç sahada gösterdiği harika performans sebebiyle playoff hattına çok yakın olan Fransız ekibi, beklendiği gibi ikinci yarıda bunu devam ettiremedi ve şu anda averajla 15. sıraya kadar düştü.
Durumları matematiksel olarak imkansız değil ama ortaya koydukları duruma bakarsak şansları o “imkansızı” gösteriyor olabilir.
Zvezdan Mitrovic’in hastalığı sebebiyle tamamıyla dağılan ASVEL, ikinci yarıda sadece Bayern’i yenebildi ve son 8 maçta 7 yenilgi aldı. Üstelik bu yenilgiler onlara ikili averaj olarak da geri döndü. Fransız ekibi, yarışta mücadele ettiği 5 takıma resmen ikili averajda avantajı vermiş durumda yer alıyor.
Bu iki durumun yanında içeride sadece 4 maçları kaldığını ve 4 maçının 3’ünün playoff potasında yer alan takımlara karşı olduğu eklersek onlar için yolun sonunun geldiğini söyleyebiliriz.
Yine de ne olursa olsun, bence sezon ilk yarısındaki performanslarıyla beklentilerin çok üstüne çıkmayı başardılar.
Panathinaikos: İkili averaj Panathinaikos‘un lehine
Valencia: İlk maçı Valencia 9 sayı farkla kazandı, ikinci maç Lyon’da
Milano: İlk maçı ASVEL 7 sayı farkla kazandı, ikinci maç Milano‘da
Fenerbahçe: İkili averaj Fenerbahçe‘nin lehine
Kızılyıldız: İkili averaj Kızılyıldız’ın lehine
Khimki: İlk maçı ASVEL 4 sayı farkla kazandı, ikinci maç Moskova’da
Olympiakos: İlk maçı ASVEL 19 sayı farkla kazandı, ikinci maç Pire’de
Zalgiris: İkili averaj Zalgiris‘İn lehine
Baskonia: İkili averaj Baskonia‘nın lehine
* Playoff hattındaki takımlarla 4 maçı kaldı.
14- Baskonia (9-15)
Evinde kalan maç sayısı / performansı: 6 maç (7-4)
Deplasmanda kalan maç sayısı / performansı: 4 maç (2-11)
İlk 8’de yer alan takımlara karşı maç sayısı / performansı: 6 maç (2-8)
İlk 8 dışındaki takımlara karşı maç sayısı / performansı: 4 maç (7-7)
Baskonia şu aralar değiştirilmiş bir mehter marşı gibi… Sürekli bir ileri, iki geri gidiyorlar.
Pire ve Madrid deplasmanında alınan iki yenilgi ardından ASVEL’i içeride yenerek en azından yarışta kaldılar. Semaj Christon ve Zoran Dragic transferleriyle birlikte en azından kısa rotasyonun direnci arttı. Yeterli mi? Tartışılır ama eski hali çok kötü olduğu için bu iki isim bile fark yaratmayı başardı.
Diğer yandan Real Madrid karşısında Nik Stauskas’ın yaptığı büyük hatayla maçı kaybetmeleri onlar adına işleri iyice zorlaştırdı. Baskonia‘nın artık bir ileri, iki geri gidebileceği bir zamanı yok. 10 hafta var ve bir galibiyet serisi yakalamayazlar ise şansları kalmayacak.
Bu açıdan içeride daha fazla maç oynayacak olmaları onlar için bir avantaj. Fakat içeride oynayacakları 6 maçın hepsini kazansalar bile yeterli olmayacaktır. Bu sebeple geriye kalan 4 deplasman maçından en az 2 galibiyete ihtiyaçları var.
Bu da Bayern, Maccabi, Anadolu Efes ve Barcelona deplasmanlarının ikisinden galibiyet çıkartmaları gerektiği anlamı geliyor. Üstelik içeride de hata yapmadan…
“Görevimiz Tehlike” filmindeki görevler bile daha kolay olabilir.
Panathinaikos: İlk maçı Panathinaikos 32 sayı farkla kazandı, ikinci maç Vitoria’da
Valencia: İlk maçı Valencia 28 sayı farkla kazandı, ikinci maç Vitoria’da
Milano: İlk maçı Milano 7 sayı farkla kazandı, ikinci maç Vitoria’da
Fenerbahçe: İkili averaj Fenerbahçe‘nin lehine
Kızılyıldız: İlk maçı Baskonia 8 sayı farkla kazandı, ikinci maç Vitoria’da
Khimki: İkili averaj Baskonia’nın lehine
Olympiakos: İkili averaj Baskonia’nın lehine
Zalgiris: İlk maçı Baskonia 12 sayı farkla kazandı, ikinci maç Vitoria’da
ASVEL: İkili averaj Baskonia’nın lehine
* Playoff hattındaki takımlarla 5 maçı kaldı.
13- Zalgiris Kaunas (9-15)
Evinde kalan maç sayısı / performansı: 5 maç (4-7)
Deplasmanda kalan maç sayısı / performansı: 5 maç (3-7)
İlk 8’de yer alan takımlara karşı maç sayısı / performansı: 5 maç (2-9)
İlk 8 dışındaki takımlara karşı maç sayısı / performansı: 5 maç (7-6)
Zalgiris aynı geçen sezon yaptığı gibi arkadan sürpriz at olarak geliyor.
Üst üste 9 maç kaybederek kulüp tarihinin en kötü serisini imza attıktan sonra Litvanya devi, son 9 maçta 6 galibiyet aldı. Üç yenilgilerini Madrid, Panathinaikos ve Efes deplasmanında aldılar. Üstelik o 3 maçı da küçük detaylarda kaybettiler. Hatta o 3 maçın en az 2’sinden galibiyetle dönecek basketbolu oynamalarına rağmen kaybettiler.
Bu yukarı çıkış, ilk yarının sonunda imkansız gibi gözüken playoff için küçük de olsa bir ışık yaktı. Sıralamada 13. sıraya çıktılar ve playoff hattıyla farkı 2 galibiyete kadar indirdiler. Arkadan gelen takımlar arasında kesinlikle en formda olan takımda onlar. Hatta son hafta Efes‘i son çeyrekte durdurabilselerdi, şimdi çok daha ciddi bir aday olarak konuşalacaklardı.
Fikstüre baktığımız zaman ise en azından işi ortaya getirdiler. İkinci yarının başında 9 deplasman maçları vardı ama şimdi içeride ve dışarıda aynı sayıda maç oynayacaklar. Fakat o ışık büyüyecekse gelecek 3 hafta onlar için çok kritik.
Önce Vitoria deplasmanına gidip, arkasından Kaunas’ta Milano ve Khimki’yle oynayacaklar. Bu 3 takım da onların playoff’taki rakipleri ve bu maçların değeri sadece 1 galibiyet olmayacak.
Bakalım Sarunas Jasikevicius’un ekibi, bir kez daha imkansız gibi gözükürken herkesi şaşırtabilecek mi?
Panathinaikos: İkili averaj Panathinaikos’un lehine
Valencia: İlk maçı Valencia 4 sayı farkla kazandı, ikinci maç Valencia’da
Milano: İlk maçı Milano 4 sayı farkla kazandı, ikinci maç Kaunas’ta
Fenerbahçe Beko: İlk maçı Zalgiris 3 sayı farkla kazandı, ikinci maç Kaunas’ta
Kızılyıldız: İkili averaj Zalgiris’in lehine
Khimki: İlk maçı Khimki 9 sayı farkla kazandı, ikinci maç Kaunas’ta
Olympiakos: İkili averaj Zalgiris’in lehine
Baskonia: İlk maçı Baskonia 12 sayı farkla kazandı, ikinci maç Vitoria’da
ASVEL: İkili averaj Zalgiris’in lehine
* Playoff hattındaki takımlarla 5 maçı kaldı.
12- Olympiakos (10-14)
Evinde kalan maç sayısı / performansı: 5 maç (7-5)
Deplasmanda kalan maç sayısı / performansı: 5 maç (3-9)
İlk 8’de yer alan takımlara karşı maç sayısı / performansı: 6 maç (5-5)
İlk 8 dışındaki takımlara karşı maç sayısı / performansı: 4 maç (5-9)
Olympiakos da aynı Baskonia gibi bir türlü rüzgarı arkasına alamayan takımlardan…
Georgios Bartzokas’ın geri dönüşü onlar adına bazı şeyleri değiştirdi. Düşük yetenek tavanı karşılığında yerli çekirdeğin alışkın olduğu şekilde daha düşük tempoyla oynuyorlar ve özellikle de savunmadaki dirençleri çok daha yüksek.
Fakat diğer yandan Bartzokas’ın daha önceki dönemlerinde alışkın olduğumuz gibi evlerindeki agresiflik ile deplasmandaki agresiflikleri bambaşka…
İçeride CSKA Moskova ve Baskonia‘yı mağlup eden Olympiakos, Kaunas’ta ise adeta sahaya gömüldü. Bu yüzden de Zalgiris‘e karşı ikili averajı kaybettiler. Fikstürleri de çok iç açıcı değil. İçeride Madrid, Barcelona ve Panathinaikos ile ne olacağı bilinmeyen 3 maç oynayacaklar, dışarıda ise Fenerbahçe, Efes, Maccabi ve Milano gibi kazanmaları zor olan maçlar oynayacaklar.
Üstelik Vassilis Spanoulis ve Georgios Printezis, yaşları gereği son yıllarda hep olduğu gibi ağır temponun altında ezildi ve sakatlandı. Bu şartlar altında playoff hattıyla aralarındaki fark 2 galibiyet de olsa işleri hiç kolay değil.
Panathinaikos: İlk maçı Panathinaikos 6 sayı farkla kazandı, ikinci maç Pire’de *
Valencia: İkili averaj Olympiakos’un lehine
Milano: İlk maçı Olympiakos 21 sayı farkla kazandı, ikinci maç Milano’da
Fenerbahçe: İlk maçı Fenerbahçe 9 sayı farkla kazandı, ikinci maç İstanbul’da
Kızılyıldız: İlk maçı Kızılyıldız 7 sayı farkla kazandı, ikinci maç Pire’de
Khimki: İlk maçı Olympiakos 11 sayı farkla kazandı, ikinci maç Moskova’da *
Zalgiris: İkili averaj Zalgiris’in lehine
Baskonia: İkili averaj Baskonia’nın lehine
ASVEL: İlk maçı ASVEL 19 sayı farkla kazandı, ikinci maç Pire’de
* Playoff hattındaki takımlarla 6 maçı kaldı.
11- Khimki Moskova (10-14)
Evinde kalan maç sayısı / performansı: 5 maç (8-4)
Deplasmanda kalan maç sayısı / performansı: 5 maç (2-10)
İlk 8’de yer alan takımlara karşı maç sayısı / performansı: 4 maç (4-8)
İlk 8 dışındaki takımlara karşı maç sayısı / performansı: 6 maç (6-6)
Khimki Moskova da kesinlikle son bölüme sallanarak giriyor.
İkinci yarının başında herkesin kazanmalarını beklediği maçları kaybeden Rus ekibi, bunun sonucu olarak ekstra galibiyetlere ihtiyaç duymaya başladı. Bu konudaki çalışmaları ise iyi gitmedi. Maccabi‘yi Alexey Shved sebebiyle elinden kaçıran Khimki, CSKA‘ya ise hiç dış geçiremedi. Son haftaki Kızılyıldız galibiyeti onları umutlandırsa da basketbol olarak hala o ümitlerin bir gerçekçiliği yok.
Zaten Khimki adına da sezonun ilk 8 haftasından sonra durum tam olarak bu. Ellerinde playoff yapabilecek bir kadro var ama ne Alexey Shved buna izin veriyor ne de Rimas Kurtinaitis diğer parçalarından iyi katkı almanın yolunu bulabiliyor.
Fikstür açısından işleri görece olarak daha kolay. İlk 8’in içerisindeki takımlara karşı 4 maçları kaldı ve içeride oynayacakları 6 maçın 4’ü ilk 8’in dışındaki takımlara karşı… Fakat daha önce de onların iyi fikstürü kullanamadığını gördük. Son 10 haftaya girerken de bu konuda basketbolseverleri, ikna edebildiklerini düşünmüyorum.
Panathinaikos: İlk maçı Khimki 17 sayı farkla kazandı, ikinci maç Atina’da
Valencia: İkili averaj Valencia‘nın lehine
Milano: İlk maçı Khimki 8 sayı farkla kazandı, ikinci maç Milano‘da
Fenerbahçe: İlk maçı Fenerbahçe 13 sayı farkla kazandı, ikinci maç Moskova’da
Kızılyıldız: İkili averaj Kızılyıldız’ın lehine
Olympiakos: İlk maçı Olympiakos 11 sayı farkla kazandı, ikinci maç Moskova’da *
Zalgiris: İlk maçı Khimki 9 sayı farkla kazandı, ikinci maç Kaunas’ta
Baskonia: İkili averaj Baskonia‘nın lehine
ASVEL: İlk maçı ASVEL 4 sayı farkla kazandı, ikinci maç Moskova’da
* Playoff hattındaki takımlarla 6 maçı kaldı.
10- Kızılyıldız (10-14)
Evinde kalan maç sayısı / performansı: 4 maç (6-7)
Deplasmanda kalan maç sayısı / performansı: 6 maç (4-7)
İlk 8’de yer alan takımlara karşı maç sayısı / performansı: 5 maç (3-8)
İlk 8 dışındaki takımlara karşı maç sayısı / performansı: 5 maç (7-6)
Yapılan transferler rağmen Kızılyıldız için de rüzgar tersten esiyor.
Lorenzo Brown’un harika liderliğiyle ilk yarının sonunu müthiş geçiren Sırp ekibi, beklenmedik bir şekilde devrede kendini ilk 8 içerisinde bulmuştu. Üstelik ikinci yarıya da deplasmanda ASVEL’i son saniye basketiyle yenerek başladılar. Fakat sonrasında kolay fikstürü değerlendiremeyince bir anda kendilerini kaosta buldular.
Son 3 maçta Efes ve Khimki’ye karşı kaybeden Kızılyıldız, Panathinaikos‘u ise biraz rastlantı sayesinde yenebildi. Fakat bu tek galibiyet hiçbir şey değiştirmiyor çünkü fikstürleri gerçekten çok zor. Belgrad’da sadece 4 maçları kaldı ve bunların 3’ü ilk 8’te yer alan takımlara karşı!
En zoru da gelecek 5 haftaları… İçeride CSKA, Maccabi‘yle oynayacaklar, deplasmanda ise Fenerbahçe, Baskonia ve Real Madrid‘e konuk olacaklar. Eğer bu 5 haftadan 2 galibiyet çıkartabilirlerse belki ümitlenebilirler ama zaten ligde işler kritik bir haldeyken her iki kulvarda da ayakta kalmaları bana çok zor geliyor.
Panathinaikos: İlk maçı Panathinaikos 5 sayı farkla kazandı, ikinci maç Belgrad’da
Valencia: İlk maçı Kızılyıldız 3 sayı farkla kazandı, ikinci maç Valencia‘da
Milano: İlk maçı Kızılyıldız 10 sayı farkla kazandı, ikinci maç Belgrad’da
Fenerbahçe: İlk maçı Kızılyıldız 12 sayı farkla kazandı, ikinci maç İstanbul’da
Khimki: İkili averaj Kızılyıldız’ın lehine
Olympiakos: İlk maçı Kızılyıldız 7 sayı farkla kazandı, ikinci maç Pire’de
Zalgiris: İkili averaj Zalgiris‘in lehine
Baskonia: İlk maçı Baskonia 8 sayı farkla kazandı, ikinci maç Vitoria’da
ASVEL: İkili averaj Kızılyıldız’ın lehine
* Playoff hattındaki takımlarla 6 maçı kaldı.
9- Fenerbahçe Beko (11-13)
Evinde kalan maç sayısı / performansı: 5 maç (6-6)
Deplasmanda kalan maç sayısı / performansı: 5 maç (5-7)
İlk 8’de yer alan takımlara karşı maç sayısı / performansı: 5 maç (1-10)
İlk 8 dışındaki takımlara karşı maç sayısı / performansı: 5 maç (10-3)
Fenerbahçe Beko işleri yoluna koydu mu? Hem evet, hem de hayır!
Jan Vesely‘in sezon başına göre daha iyi geri dönmesi, James Nunnally‘ın kanat savunmasına getirdiği sertlik en azından sonuç olarak Fenerbahçe‘nin toparlanmasını sağladı. Sarı-lacivertliler son 8 haftada 6 galibiyet aldı ve Maccabi maçı öncesinde bu sezon ilk kez playoff potasına girmeyi başardı.
Fakat oyun olarak hala herkesin kuşkusu ayakta!
Fenerbahçe, yetenek tavanı ve kadrodaki yetenekli el sayısı yüksek olan bir takım. Bu da onların kendilerine göre daha zayıf takımlar karşısında ayakta kalmasını sağlıyor. Sarı-lacivertliler, ilk 8’in dışında kalan takımlara karşı 13 maçta 10 galibiyet almayı başardı. Bu yarışta kalmak adına sevindirici fakat aynı zamanda rakibin kadro kalitesi arttığı zaman Fenerbahçe’nin cevap verememesi ise bir o kadar düşündürücü…
Evet, sarı-lacivertliler, Milano‘yu mağlup ederek playoff hattındaki takımlara karşı sonunda galibiyet aldı ama İstanbul’da Maccabi ve Barcelona’ya kaybetti. Özellikle son alınan Maccabi yenilgisi çok kötü oldu. Playoff için en az 7 galibiyetin gerektiği bu ortamda Fenerbahçe içeride Madrid ve CSKA‘yla dışarıda ise Valencia, Zalgiris ve Efes ile çok zor maçlar oynayacak. Son dönemde gördüğümüz 15 dakika iyi basketbol, sonrasında ise problemli basketbol bu fikstür de ayakta kalmakta zorlanabilir.
Türkiye Kupası’nda kazanılan zafer bu anlamda iyi oldu çünkü takıma özgüven olarak geri dönecektir. Fakat son 10 maça girerken sarı-lacivertliler, kesinlikle Nando De Colo’dan daha fazlasını almak ve Jan Vesely‘i daha odaklı tutmak zorunda!
Üstelik bunu hemen yapmaları gerekiyor çünkü gelecek iki haftada Real Madrid ve Valencia karşısında onları çok kritik maçlar bekliyor.
Panathinaikos: İlk maçı Panathinaikos 3 sayı farkla kazandı, ikinci maç İstanbul’da
Valencia: İlk maçı Valencia 2 sayı farkla kazandı, ikinci maç Valencia’da *
Milano: İkili averaj Milano’nun lehine
Kızılyıldız: İlk maçı Kızılyıldız 12 sayı farkla kazandı, ikinci maç İstanbul’da
Khimki: İlk maçı Fenerbahçe 13 sayı farkla kazandı, ikinci maç Moskova’da
Olympiakos: İlk maçı Fenerbahçe 9 sayı farkla kazandı, ikinci maç İstanbul’da
Zalgiris: İlk maçı Zalgiris 3 sayı farkla kazandı, ikinci maç Kaunas’ta
Baskonia: İkili averaj Fenerbahçe’nin lehine
ASVEL: İkili averaj Fenerbahçe’nin lehine
* Playoff hattındaki takımlarla 6 maçı kaldı.