2019-20 NBA: Beklentilerin Üzerine Çıkan 10 Oyuncu

24/Şub/20 09:19 Şubat 24, 2020

admin69

24/Şub/20 09:19

Eurohoops.net

NBA’de 2019 – 2020 sezonunun en beklenmedik 10 normal sezon performansı.

by Dan Favale, çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 20 Şubat 2020 tarihinde BleacherReport‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevirilmiştir. 

Bu sezon göze çarpan NBA performanslarının hepsinin bir olduğunu söylemek doğru olmaz. Hatta bu tarz performansların çoğunun beklediğimiz yıldızlardan geldiğini söyleyebiliriz. Luka Doncic ve Trae Young gibi genç isimlerin beklenenden erken gerçekleşen gelişimine sürekli şahit oluyoruz.

Ancak bu yazı bu gibi isimler için değil, beklediğimizden çok daha büyük gelişim gösteren oyuncular ve bir anda NBA gündemine oturan beklenmedik isimler için…

Listedeki oyuncular beklentileri ne kadar aştığına göre sıralandı. Bu isimler tamamen kişisel gelişimleri ve lig genelinde onlar hakkındaki beklentilerin çok çok üstünde performansları sebebiyle burada yer alıyor…

Listeye geçmeden önce bir konuya açıklık getirmek gerekiyor, sıralamada her takımdan sadece bir oyuncuya yer verildi. Yoksa saatlerce  Miami Heat ve Toronto Raptorus oyuncuları hakkında yazabilirdik.

10  Bam Adebayo, Miami Heat ve Jayson Tatum, Boston Celtics

Jayson Tatum ve Bam Adebayo’nun beraber 10 numarada yer almasının iki sebebi var. Bu şekilde geçirdikleri sezonların hakkını vermek istedik ancak bu isimlerin zaten gayet iyi oyuncular olması herkes tarafından bekleniyordu.

Adebayo’yu listeye alarak kendi koyduğumuz “sadece farklı takımlardan oyuncular olacak” kuralımızı bozuyoruz, sıralama ilerledikçe bu sezon performansıyla göze çarpan başka bir Miami Heat oyuncusuyla karşılaşacaksınız ancak bu sezon ilk kez All-Star seçilen Adebayo’ya yer vermemek doğru olmazdı.

Bam Adebayo, Hassan Whiteside’ın takımdan ayrılmasından sonra Heat’in rotasyonundaki en önemli uzun haline geldi. Adebayo; çabuk ayakları, pas yeteneği ve çalışkanlığı ile geçtiğimiz sezonun sonunda nasıl bir oyuncu haline gelebileceğini herkese göstermişti. Takımda artan rolüyle performansını artırması bekleniyordu ancak gösterdiği gelişimi bu şekilde ifade etmek ona haksızlık olur.

İstatistik kağıdını doldurmakta zorlanmayan Adebayo, sahada kaldığı 36 dakika başına 16.5 sayı, 10.8 ribaund, 5.1 asist, 1.3 top çalma ve 1.2 blok yapıyor. Uzunların hücum repertuvarında olması beklenen özelliklere sahip olmayabilir fakat Adebayo, pota etrafındaki bitiriciliği ile bu eksiklikleri telafi ediyor. Potaya yüzünü dönerek oynayabilen genç isim, kalabalığın içinde potaya gitmekte sıkıntı çekmiyor. Pick and roll hücumunda devrildikten sonra topu yönlendirebilen Adebayo, savunmacılarını adım fundementalıyla  rahatlıkla ekarte edebiliyor.

Adebayo’yu izlemek, diğer yetenekli uzunları izlemekten çok daha farklı. İyi bir top kontrolüne sahip olan oyuncu, hızlı hücum ve sete set hücumlarında topu rakip sahaya taşıyabiliyor. Adebayo’nun Jimmy Butler olmadan sahada bulunduğu anlarda Heat hücumu ideal üretimini sağlayamıyor fakat Adebayo’nun onların en önemli silahlarından biri olduğunu söylemek lazım.

2.00 boyundaki Adebayo, daha fizikli rakiplerine karşı zaman zaman sıkıntı yaşayabiliyor. Ancak Adebayo’nun rakiplerine ters eşleşme fırsatı verdiğini söylemek doğru olmaz. Temastan kaçınmayan, hızlı el ve ayaklara sahip olan Adebayo, kısalarla karşı karşıya kaldığında savunmada sıkıntı yaşamıyor.

Sıradışı yeteneklere sahip olan Adebayo’nun tutturduğu asist, top çalma ve blok ortalamalarını NBA tarihi boyunca yakalama başarısını gösteren diğer oyuncular: Giannis Antetokounmpo, DeMarcus Cousins, Kevin Garnett, Draymond Green, Joakim Noah ve David West…

Tatum’ın bu sene gösterdiği gelişim Adebayo’ya kıyasla biraz daha tahmin edilebilirdi. Modern basketbolda Tatum gibi oyunun iki yanını oynayabilen kanat oyuncularını herkes çok seviyor ve Celtics’in Kyrie Irving’in yerini Kemba Walker ile doldurması genç oyuncuya çok daha fazla fırsat sağladı.

Tatum’ın çember etrafında kullandığı toplarda yakaladığı isabet oranı insanların kafasında soru işareti yaratabilir fakat yetenekli oyuncu 15 Aralık’tan beri bu alanda %49.3 olan yüzdesini %59.2’ye kadar yükseltmeyi başararak Celtics hücumunda en güvenilir opsiyon haline geldi.

Kullandığı hücumların %23.2’sini pick and roll oynayarak bitiren Tatum, pozisyon başına 1.02 sayı üretiyor ve bu alanda ligin %88’inden daha yüksek bir ortalama yakalamış durumda. Açık sahada Tatum’ın top kontrolü henüz istenilen seviyede değil fakat sete set hücumlarını yönetmekte zorluk çektiğini söylemek doğru olmaz. Tatum, sete set hücumlarında rakiplerini gerisinde bırakıp kendi temposunda hücum etme konusunda gün geçtikçe daha iyi duruma geliyor.

Tatum’ın oyunundaki verimliliği kullandığı şutların zorluk seviyesini çok daha azmış gibi gösteriyor. Dribbling üzerinden isabet bulunan üçlük denemelerinde lig genelinde dokuzuncu sırada olan genç yıldız, bu şutları %38.7 isabet oranıyla kullanıyor. Şut saatinin son dört saniyesinde en çok sayı üreten ikinci isim olan Tatum, bu alanda sadece Nikola Jokic’in gerisinde.

Tatum’ın bu sezon savunmada gösterdiği performansın da hakkını vermek gerekiyor. Fiziksel kapasitesi sayesinde rakip kanat oyuncularına karşı dezavantaj yaşamayan Tatum, sessiz sedasız bir şekilde ligin en iyi topsuz savunmacılarından birisi haline geldi. Yakaladığı 2.0’lık top çalma oranı kariyerinin en yükseği olan Tatum, Marcus Smart’ın arkasından takımın en çok top çelen ikinci oyuncusu. Jayson Tatum’ın üçüncü sezonunda gösterdiği gelişim onu yavaş yavaş All-NBA seviyesine taşıyor.

  1. Brandon Ingram, New Orleans Pelicans

Brandon Ingram bu sezona girilirken En Çok Gelişim Gösteren Oyuncu ödülünün en büyük adaylarından birisiydi. Kadrosuna süperstarlar katarak şampiyonluğa oynama peşinde olan Lakers’tan ayrılıp Pelicans’a gelen Ingram, aradığı konfor alanını bulmuşa benziyor.

Geride bıraktığımız sezon sağlık sıkıntılarıyla da boğuşan genç oyuncu, sağ kolunda pıhtı atması sonucu hatrı sayılır bir süre parkelerden uzak kalmış ve NBA’deki geleceğinin nasıl olacağına dair birçok soru işareti oluşmuştu.

Brandon Ingram’ın en koyu hayranları bile beklenen patlamayı yapmasının çok da kolay olmadığını kabul ediyordu. Tüm bunları Ingram’ın 2019 – 2020 sezonundaki performansının neden “sürpriz” olarak etiketlendiğini göstermek için dile getiriyoruz. Ingram’ın bu yıl gösterdiği gelişim, potansiyelinden dolayı bir zamanlar bekleniyordu ancak All-Star seviyesine bu kadar çabuk çıkması basketbolseverler için tatlı bir sürpriz oldu.

Ingram bu sezon oyununu cilalarken repertuvarını genişletmekten de geri kalmadı. Her zaman sahada sevdiği noktalara gitmekte ve çemberde bitirmekte iyiydi ancak bu sezon daha çok yönlü bir oyun sergiliyor. Orta mesafe şutunu iyice geliştiren genç isim, üçlük çizgisinin gerisinden de daha çok şansını deniyor. Genç yıldız bu sezon faul yüzdesini de kariyer ortalamasının 20 puan üzerine çıkardı.

Ingram’ın top kontrolüne güvenmek hiçbir zaman kolay olmadı. Pick and roll ve penetrelerde yaptığı top kaybı oranı artsa da çok daha çabuk karar vermeye başladığı gözle görülebiliyor. Ingram’ın yayın gerisinden etkinliğini arttırması da topsuz oyunda daha kullanılabilir bir parça olmasını sağlıyor.

Zion Williamson’ın dönüşünden sonra top kullanma miktarı azalan genç oyuncunun şut yüzdelerinin değişmemesi de olumlu bir veri. Ingram ve Zion’ın sahayı paylaştığı 297 pozisyonda Pelicans, 8.6 net reyting yakalamış durumda. İkisinin üç ve dört numaralı pozisyonlarda sahada yer aldığı sürede Pelicans’ın hücumu seviye atlıyor ve harika bir uyum yakalamış durumdalar. Pelicans’ın rotasyona çok önemli bir parça daha eklemesi Ingram’ı tekrar sisteme adapte olmak zorunda bırakmadı ve 24.9 sayı – 4.2 asist ortalamalarıyla kariyerinin en verimli dönemini geçiriyor.

  1. Christian Wood, Detroit Pistons

Yavaş yavaş listemizde yer alan daha “sürpriz” isimlere geçiyoruz.

Christian Wood, geçen yıl New Orleans Pelicans‘ta aldığı süre boyunca ne kadar azimli bir oyuncu olduğunu göstermişti.  Ancak Wood’un gösterdikleri sadece 8 maç sürmüştü ve kendini daha uzun sürede kanıtlaması gerekiyordu. Görünen o ki Wood bu sezon bunu başardı.

Dwyane Casey’nin Wood’u rotasyonda Thon Maker’ın önüne koyması biraz zaman aldı. Wood da rolünün artmasıyla beraber istikrarlı bir performans sergiliyor. İkiliklerinin %63.6’sında isabet bulan uzun oyuncu, yayın gerisinden %38.5 ile şut atıyor. Sahada kaldığı dakika başına 21.1 sayı, 10.8 ribaund, 1.6 ortalamaları tutturan ismin hücum repertuvarı savunmacıları için onu zorlu bir eşleşme haline getiriyor.

Durağan üç sayılık atışlarda rahat gözüken oyuncun, savunmacılarına dribbling üzerinden saldırma ve çember etrafında trafiğin içinde bitirme konusunda da zorlanmıyor. Tüm bunların yanında 24 yaşındaki uzun kendi şutunu yaratmakta da gayet başarılı.

Andre Drummond’ın Pistons’tan ayrılmasından sonra ilk beşe yerleşen genç oyuncu iyice kendini bulmuşa benziyor. Bu dönemde 4 maça çıkan oyuncunun yakaladığı rakamlar per 36 istatistiklerine gayet yakın ve bu mücadelelerde üç sayı çizgisinin gerisinden %42.1 ile şut kullandı.

Bu dönemde Wood, pasör olarak da karar vericiliğini bir adım yukarıya taşımışa benziyor. Potaya cut eden arkadaşlarını beslemekte her zaman başarılı olan oyuncu hareket halindeyken dışarıdaki şutörleri bulma konusunda da gelişim gösterdi.

Wood’un savunması oyununun aşil topuğu olarak göze çarpıyor. Boyalı alanda büyük bir yer kaplayan ve çember koruyucu olarak fena iş yapmayan genç isim için topsuz savunma ve perimetre savunmasında aynısını söylemek kolay değil.

Buna rağmen Pistons, Wood’un sahada olduğu anlarda Drummond’a kıyasla daha çok yönlü bir savunmaya sahip. Takımdaki oyuncular arasında açık ara en yüksek net reytinge sahip olan isim önümüzdeki yaz sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte iyi bir kontrata imza atacak gibi gözüküyor.

  1. Dennis Schröder, Oklahoma City Thunder

Dennis Schröder kariyer sezonunu geçiriyor ancak bu performansın içinde bulunduğu organizasyondan kaynaklandığını söylemek çok doğru olmaz. Paul George ve Russell Westbrook’u takaslamak genellikle ideal bir yeniden yapılanma başlangıcı değildir. Ancak bu iki ismi elinden çıkarırken Chris Paul, Shai Gilgeous-Alexander, Danilo Gallinari gibi isimleri kadrosuna katan Thunder, Steven Adams ve Schröder gibi isimleri de kaybetmedi.

Thunder’ın bu sezon yeniden yapılanmaya gittiğini söylemek de çok adil olmaz. Genel Menajer Sam Presti, takas döneminde sezon başındaki çekirdeğini bir arada tutmaya devam etti. Son dönemlerde koç Billy Donovan’ın güçlü guard rotasyonunu daha çok kullanmasıyla da Schröder’in rolü iyice arttı.

Gilgeous-Alexander, Paul ve Schroder üçlüsü yaklaşık 800 pozisyon bir arada sahada kaldı. Bu üç isim sahayı paylaştıkları 100 pozisyon başına 136.2 sayı üretirken rakiplerine 32.8 sayılık bir fark atmayı başardılar. Bu üç ismin yanına Danilo Gallinari ve Steven Adams’ı da ekleyince rakipler için korkutucu bir beş ortaya çıkıyor.

Schröder’in hücumda gösterdiği verimli performans bu grubun bu kadar etkili olmasındaki en büyük sebeplerden birisi. Topsuz hücumda hiçbir zaman çok iyi olmayan oyuncu bu sezon spot up üçlüklerde %42 ile şut atıyor ve potaya gitme konusunda da gayet iyi iş başarıyor. Schröder sahayı Gilgeous-Alexander ve Paul ile paylaştığı anlarda %55.4/%49.2/%93.2 oranlarıyla isabet kaydediyor.

Şut performansı olarak da özel bir sezon geçiren Schröder, sahadaki her bölgeden NBA ortalamasının üzerinde bir verimle skor üretiyor. Maç başına 19.3 sayı üreten yetenekli isim bu alanda da kariyerinin en iyi ortalamasını yakalamış durumda ve efektif FG yüzdesinde de James Harden ile Luka Doncic’i arkasında bırakmış durumda.

Denis Schröder, En İyi Altıncı Adam ödülü için ciddi adaylardan biri olacaktır. Oklahoma City Thunder, Batı Konferansı’nda iddialı olmaya devam etmek istiyorsa yetenekli oyuncunun performansını devam ettirmesine ihtiyaç duyacaktır.

  1. Donte DiVincenzo, Milwaukee Bucks

Milwaukee Bucks’ın takas döneminde hamle yapmamasını eleştirenler büyük olasılıkla Eric Bledsoe’nun gösterdiği iyi performansın playoff’ta devam edeceğinden şüphe eden ve Doğu Liderinin fark yaratacak bir parçaya daha ihtiyaç duyduğunu düşünenlerle aynı kişiler.

70 galibiyetin civarında alması beklenen bir takım için bu çok mantıklı bir yaklaşım değil. Ligi adeta dümdüz eden Bucks, en iyi oyuncularını dinlendirmeye de devam ediyor. Milwukee’nin kadrosunda yer alan hiçbir oyuncu maç başına 31 dakikadan fazla süre almıyor.

Ayrıca Milwauke Buvks, Donte DiVincenzo ile playoff’larda fark yaratacak parçaya da sahip olabilir. Normal sezonda bu görevi gördüğünü söyleyebiliriz. Bucks’ın kanat rotasyonundaki darlığı düşününce Divincenzo’nun savunmada yaptıkları çok daha değerli hale geliyor. İki guard pozisyonunu da savunabilen oyuncu, kanat oyuncularına karşı da fazla sıkıntı yaşamıyor.

Savunmada rakibini bunaltan ellere sahip olan DiVincenzo, rakibini her an rahatsız ediyor. 36 dakika başına Marcus Smart ile eşit sayıda pas engellemesi yapan oyuncu, savunduğu pick and roll hücumlarının %15’inde rakibini top kaybına zorluyor.

DiVincenzo için işin hücum tarafında savunmadaki kadar iyimser konuşmak zor. Dribbling üzerinden kullandığı şutlara haddinden fazla güveniyor. Ancak köşeden potaya doğru cut işleme işinde oldukça başarılı gözüküyor.

Bucks, DiVincenzo’yu birinci oyuncu kurucu olarak kullanmayı da seviyor. Ekstra pasları iyi okuyan ve pick and roll hücumunu iyi yöneten isim, oyun kurucu oynadığı zaman Bucks hücumu ligdeki diğer beşlerine %74’ünden daha verimli hücum ediyor.

Playoff basketbolu normal sezondan çok farklı. Ancak DiVincenzo’nun bir sonraki sınavı MVP sahada değilken topu yönlendirmek değil, Bledsoe’nun playoff’larda zorlanması durumunda onun rolünü üstlenmek olacak.

  1. Mo Wagner, Washington Wizards

Davis Bertans, Washington Wizards’taki sürpriz kontenjanını dolduruyor ancak bunu her zaman yaptığı şeye devam ederek başarıyor. Bertans, çılgınlar gibi üçlük atıyor ve bu onun kalibresindeki bir şutör için çok şaşırtıcı değil. Ancak Mo Wagner’ın performansı öyle.

Bertans gibi Washington Wizards, Mo Wagner’ı da fazla bir şey vermeden kadrosuna kattı ancak Bertans’ın aksine o dönemde onun çok değerli bir parça olduğunu da söyleyemeyiz. All-Star arasına kadar sakatlıkları yüzünden sadece 26 maç oynayabilen Wagner’ın artık değerli bir parça olduğu çok açık.

Şutlarıyla alan açmak Wagner’ın hücumunun alametifarikası. Yayın gerisinden %36.5 şut kullanan oyuncu, ikilik atışlarının da %70’ini sayıya çeviriyor. Bu oran, 100’den fazla ikilik deneyen 284 oyuncu arasında beşinci sırada yer alıyor.

Wagner, Wizards hücumunda bir bitirici rolü görüyor. Basketlerinin %81’i asist üzerinden gelen oyuncudan sahada beklenenler çok belli. Ve bu beklentiler de Wizards hücumu için hayati önem taşıyor. Wagner’ın özellikleri etrafına takım kurmanızı sağlayacak türden değil ama rakiplerinin mutlaka ona karşı önlem alması gerekiyor. Cut ettiği pozisyon başına 1.56 sayı üreten oyuncu bu alanda ligin %6’lık diliminde yer alıyor. Üç sayı çizgisinin gerisinden ettiği 20 drive’ın 14’ünde sayı üreten oyuncu topu yere vurmaktan da çekinmiyor.

Wagner’ın bir savunma lideri olduğunu iddia etmeyeceğiz ama bazı durumlarda gayet kullanışlı bir savunmacı. Bire bir savunmasında rakibini rahatsız eden ellere sahip olan oyuncu, potaya yüzü dönük oynamaya çalışan uzunlar ve adam değiştikten sonra eşleştiği kısalara karşı da iyi iş çıkarıyor.

Tabii ki Wagner’ın bu yetenekleri Wizards’ın savunmasını rezalet olmaktan öteye taşıyamıyor. Ancak Wagner sahadayken rakiplerinin çembere gitme frekansı azalıyor ve saha içinden isabet oranları %7 civarında düşüyor.

Tüm bunları göz önünde bulundurunca Wagner’a hak ettiği saygıyı duymak gerekiyor.

  1. Matisse Thybulle, Philadelphia 76ers

Sixers yönetiminin son yıllarda aldığı kararlar çok doğru gözükmüyor. Joel Embiid ve Ben Simmons’ın etrafını vasat şutörler ve topu yönlendiremeyen yedek oyuncularla donatmak modern NBA anlayışının uzağında. Ancak Matisse Thybulle, Sixers yönetiminin son zamanlarda aldığı en doğru kararlardan birisi gibi duruyor.

Thybulle’un oyununda her şey savunmadaki etkinliğiyle başlıyor. Toplu ve topsuz savunmada yaptıklarını izlemek gerçekten çok keyifli. Ellerini savunmada aktif olarak kullanan çaylak oyuncu, rakiplerinin şutlarını bozmak için elinden gelen her şeyi yapıyor ve hücumcular için her zaman bir blok tehdidi.

NBA’de sadece dört oyuncu maç başına Thybulle’dan daha fazla pas engellemesi yapıyor ve ligdeki kimse Thybulle’un yakaladığı top çalma (3.5) ve blok (3.6) oranlarını yakalamayı başarmış değil.

Thybulle’un NBA oyununa savunmada gösterdiği adaptasyon biraz şaşırtıcı ama esas şok edici olan üç sayı çizgisinin gerisinden gösterdiği performans. Yayın gerisinden %37.3 ile şut atan oyuncu diplerden %51.3 gibi çılgın bir yüzdeyle isabet sağlıyor. Thybulle’un yayın gerisinden gösterdiği etkinlik playoff’larda da devam edecek mi zamanla göreceğiz ancak Sixers’ın bu performansa çok ihtiyacı olacağı da belli.

Sixers’ın en iyi beş oyuncusu dışındaki isimlerden daha çok katkı alması gerekiyor ve birkaç isim dışında kadrolarında en güvendikleri isim Thybulle. Thybulle da şu ana kadar gösterdiği performans ile bir fırsatı hak ettiğini gösteriyor.

  1. Terence Davis, Toronto Raptors

Draft edilmeyen çaylak oyuncular kadroda kendine yer bulsa bile genelde katkı verebilen oyuncular değildir. Bunu yapabilseler bile genelde yer aldıkları kadro playoff takımları veya şampiyonluk adayları arasında yer almaz. Terence Davis ise istisnalardan birisi olarak gözümüze çarpıyor. Şut performansı ona bu fırsatı getirse de sahada yaptığı diğer her şey bu seviyede kalıcı olacağını gösteriyor.

Üç sayı çizgisinin gerisinden %41.9 ile şut atan oyuncunun karar mekanizması da takdire şayan.  Modern istatistiklerin çok daha popüler bir hale geldiği günümüz NBA’inde Terence Davis, kullandığı şutların %90’ını pota etrafından ya da üçlük çizgisinin gerisinden kullanıyor.

Davis’in şut profili, rolünü gayet iyi anladığını ve rolü dışında bir şeyler yapmak için oyunu zorlamadığını gösteriyor. Topu  sonra yere vurmaktan çekinmeyen Davis, çember etrafında patlayıcı bir ikinci sıçramaya sahip ve kendi ribaundlarını takip etmekte gayet başarılı.

NBA’de bu sezon 150 penetreden fazlasını yapan 158 oyuncu arasında asist oranında Davis, 12. sırada ve Trae Young, Luka Doncic gibi isimlerin önünde yer alıyor.

Toronto’nun savunma tarafında ondan istediği zorlu görevlerden de kaçmayan Terence Davis, 1.93’lük boyuna rağmen rakip üç numaralarını savunma konusunda da gayet iyi bir iş ortaya koyuyor. Raptors’un en iyi topsuz savunmacılarından biri olan Davis’in rakibin üç numaralarını savunduğu 100 pozisyon başına Raptors sadece 101.6 sayı yedi.

Aldığı süre miktarı Davis’in bu listede daha yukarıda olmamasının tek sebebi. Yetenekli çaylak oyuncu şu ana kadar oynadıkları maçlarda 17.3 dakika sahada kaldı.

  1. Duncan Robinson, Miami Heat

Duncan Robinson, Heat kadrosundaki gizli mücevherlerden bir diğeri. Robinson, Derrick Jones JR. ve Chris Silva’nın Miami Heat’in oyuncu geliştirme departmanı için çok önemli başarılar oduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu saydığımız isimler içerisinde hiçbirinin performansı Duncan Robinson kadar şaşırtıcı değildi.

Robinson, yayın gerisinden %43.8 ile şut kullanıyor ve pas üzerinden attığı üçlüklerde bu oran %44.4’e kadar çıkıyor. Genelde ona hazırlanan pozisyonları bitiren Robinson, kullandığı şutların dörtte birini çok yakınında savunmacı varken potaya gönderiyor.

Robinson’ın alacağı rolün şu andakinden çok farklı olmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Heat’in onun hücum repertuvarını genişletmesine ihtiyacı yok ancak keskin şutör oyununa birkaç numara eklemiş gibi. Potaya doğru keskin bir şekilde cut etmekte git gide daha iyi iş çıkaran Robinson, fake ile rakiplerini aldatmakta ve orta mesafeden kullandığı fadeaway’lerde her geçen gün daha iyi bir performans gösteriyor.

Niş skorerlerin takımlar için çok çekici olduğunu söyleyemeyiz ancak Robinson’ın kariyer eğrisi çok çok etkileyici. Robinson, Draft’ta seçilmemiş bir oyuncuyken Doğu Konferansı’nın dördüncü sırasında yer alan bir takımda maç başına 30 dakika alan önemli bir rotasyon parçası haline geldi. Bu şaşırtıcı değilse ne olabilir ki?

  1. Devonte’ Graham, Charlotte Hornets

Devonte’ Graham son zamanlarda çok iyi bir performans göstermiyor. Son 27 maçında kullandığı ikiliklerde %38.5 ile isabet bulan oyuncu yayın gerisinden %33.2 ile şut kullanıyor. Tüm bunlara rağmen Graham’in bu sezon gösterdiği performans çok büyük bir sürpriz.

Dribbling üzerinden atılan üçlüklerde ligde dördüncü olan Graham, oynadığı pick and roll başına sayı üretme alanında da lig 15.’si. Son zamanlardaki şut performansıyla üçlük yüzdesini düşürmüş olabilir ama hala sezon genelinde %37.4’lük bir ortalama tutturdu. Graham’in üçlük yüzdesini yakalayıp 36 dakika başına 15 sayı 8 asist üreten başka bir oyuncu yok.

Graham’in Hornets hücumundaki yaşam damarı olmasını kimse beklemiyordu. Hornets, takımdan ayrılan Kemba Walker’ın yerini tam olarak doldurmadı fakat bu rolü üç yıl 56.7 milyon dolar değerinde bir kontrat alan Rozier’ın üstlenmesini bekleniyordu. Ancak işler böyle gerçekleşmedi.

Hornets’in hücum sorumluluklarını üstlenen isim Graham oldu. Hornets, çaylak oyuncunun sahada yer aldığı 100 pozisyon başına 13.6 sayı daha fazla üretiyor. Bu fark, ligdeki oyuncular içerisindeki en büyük beşinci fark. Graham’in dinlendiği dakikalarda Hornets’in efektif şut yüzdesi de 5.8 puan değerinde düşüş gösteriyor. Bu da ligdeki oyuncular arasında yokluğuyla en büyük düşüşü yaratan dördüncü oyuncunun Graham olduğu anlamına geliyor.

Graham dinlenirken Charlotte hücumundaki herkes daha çok zorlanıyor. Graham’in şut tehdidi olmadığında savunmaların üzerindeki baskı azalıyor ve eşleşmelerine daha zorlu anlar yaşatıyorlar. Rozier da Graham’in sağladığı rahatlığa ihtiyacı olan isimlerden birisi. Rozier’ın Graham’siz geçirdiği dakikalarda efektif şut yüzdesi %9.2 puan düşüyor.

Kadrodaki Graham’e bu bağlılık uzun vadede Hornets’in işine gelmeyecektir. Şu anda %50 galibiyet barajının çok altındalar ve Graham’in oynamadığı anlarda ligin en kötü dört net reytinginden birisine sahipler.

Bu bile başlı başına çaylak oyuncunun sezonunu en büyük sürprizlerden birisi haline getiriyor.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!